Anlatacaklarımı; Türk Deniz Ticareti dünyasının her meslek örgütü, resmî kuruluşu, başkanları, yönetim kurulu üyeleri ve “Ben Türk Deniz ticareti dünyamızın bir ferdiyim” diyen herkes okumalı ve ders çıkartmalı ve hiç olmazsa bir adım atmalı!

Bazı örnekler vereceğim; Rize’deki Rize Denizcilik Müzesi ’nin giriş duvarında “Hasan Kemal Yardımcı’ya teşekkür ederiz.” yazılıdır. Tüm koleksiyonunu doğum yeri Rize’de kurulan bu müzeye armağan etmiştir. Bu suretle Rize Denizcilik Müzesi kurulmuştur.

Ankara Vapuru Foto1Hasan Kemal Yardımcı; Armatör’dür. Türk Armatörler Birliği ve Türk Gemi İnşa Sanayicileri Birliği Yönetim Kurulu Üyeliklerinde bulunmuştur. İstanbul Deniz Ticaret Odası Meclis Üyesi ve Rize Sosyal Yardımlaşma Vakfı Kurucu Üyesi olmuştur.

Ankara Vapuru Foto2İzmir’de Lucien Arkas ’ın özel koleksiyonları ile kurulan ve yıllar içinde çok değerli eserlerin kazanımı ile çok daha uluslar arası boyutlara özenen Arkas Deniz Tarihi Kültür Merkezi, birdiğer özel denizcilik müzesidir. Feramuz Aşkın ve İlker Meşe ’nin kurdukları İlkfer Denizcilik Müzesi ’nin özgün müze yapısında yeni bir mekanda olması beklenmektedir. Türk deniz ticareti dünyasının her biri ferdine ve meslek kurumlarının yönetimlerine sesleniyorum; Giderek çok daha büyük başarılara ulaşacaksınız.. Bu başarılarınızı izleyenler ve sizlerin başarılarınızı idrak edenler, gurur duymaktadırlar ve hatta sizlerin daha da başarılı olmanız adına dua ederler.

Tarihinize ve kültürünüze önem verin; Yaşam sadece gelecek değildir! Batı dünyasında deniz ticaret tarihi ve kültürü adına neler yapılmış bunları inceleyin.

Eugene Eugenides Vakfı, Laskaridis Vakfı, Maersk Vakfı vs. gibi vakıfları inceleyin, ders çıkartın. Tüdev- Türk Deniz Eğitim Vakfı ’dır.

Tercihen bu çalışmalar için akademisyenlere görev verin. Son derece anlamlı bir deniz ticareti mirası olan Ankara Vapuru Sofra Takımları nerededir ve niçin bir kafeteryadadır, bu konuyu yeniden yazıyorum; TDİ Genel Merkezi’ndeki bir denizcilik müzesi talan edildiğinde hiçbirinizin sesi çıkmadı, aldırmadınız, sahiplenmediniz bile!

Bu çalışmamda tekrar gündeme getireceğim Ankara Vapuru Sofra Takımları konusunda aldırmaz kalmayınız ve bir değerlendirme yapınız! İTÜ Denizcilik Fakültesi ’nde veya Piri Reis Üniversitesi Denizcilik Fakültesi ’nde düzenlenecek bir mekanda sergileyebilirsiniz. TTOK Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Bülent Katkak, Başkan Vekili Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, Yönetim Kurulu Üyeleri; Prof. Dr. Cemalettin Şahin,Tevfik Sulu,Güzin Sühran Belli, Mustafa Aksay, İbrahim Hakkı Yiğit inanıyorum ki, kendileriyle görüştüğünüzde olumlu değerlendirme yapacaklardır.

Fenerbahçe’de Romantika Cafe ve Restoran

Anlatırlar ki; Fenerbahçe Parkı’nın huzur dolu atmosferinde, denizin tatlı esintisini ve manzarasını da sizlerle buluşturabilen, hem kışın hem de yazın sizi şehrin bunaltıcı atmosferinden söküp çıkarabilen özel bir mekan… Romantika Cafe, sabah kahvaltısından nefis ana yemeklere kadar günün huzurunu nefis sofralarla sizlere sunar.

Eklediğim fotoğrafı yaklaşık 40 yıl önce ben çektim. Diğerleri de arşivimdedir. Nerede olduğunu merak ederseniz, çalışmamı adım adım sabırla okumanız gerekecektir. “Sonbaharda Aşk Başkadır” diyen Gökhan Erdoğan Romanrika Cafe’yi anlatırken “Şehrin adalarla buluştuğu Fenerbahçe’de, beyazlar ve yeşiller içinde bir mekan. Cam kubbesi, papatya bahçeleri ve beyaz mobilyalarıyla oldukça romantik bir atmosfere sahip Romantika’yı brunch ya da akşam yemeği için tercih edebilirsiniz.” demiş. Bir başkası Romantika için “Lezzet düşkünlerinin en favorisi Çömlekte Çoban Kavurma” diye tanımlama yapmış! Kimi çukulalı suflesini, kimi şinitzelini öneriyor. Fakat Ankara Vapuru’nun sofra takımları hakkında tek bir yorum yok!

Facebook veya diğerlerinde Romantika Cafe’ye ait tüm anlatılanları ve tüm fotoğrafları seyrediniz, okuyuz, dikkat ediniz.. Bu fotoğraflarda; Mutluluğu paylaşanların bir masa etrafındaki yemek yiyenlerin fotoğraflarını ve ayrıca Romantika Cafe’nin her biri Çelik Gülersoy’un seçkin bir demirciye yaptırttığı rokoko stili demir koltuklardan ve tavandaki eskiyi bütünleyen şamdanlardan oluşan fotoğraflarından seyredersiniz. Bu fotoğrafları bir beyaz piyano tamamlar.

Ankara Vapuru Foto3Ancak orada fotoğrafı olmayan, akla bile getirilmeyen veya dikkat çekmeyen Türk Deniz Ticareti dünyasının yakın tarihinde çok anlamlı yeri olan Ankara Yolcu Vapurunun tüm sofra takımlarıdır! İşte eklediğim fotoğrafta karşıda yeralan camlı dolapta bir deniz ticaret tarihi kavramında Ankara Vapuru’nun sofra takımlarının bir kısmı durmaktadır.

Çelik Gülersoy’u anarkan...

Fenerbehçe’de Romantika’yı İstanbul âşığı TTOK Genel Müdürü ve her şeyi Çelik Gülersoy gerçekleştirdi ve adına “Romantika” dedi. İlk yıllarda Şile’ye yüzmeye, Almanya’ya otomobille triptik belgesi vermek üzere bir ekip halinde gittiğimiz zamanları da hatırlarım. Son durak Berlin idi. Son durağa giden de ben oldum.

Önce Allah’tan kendisine nice rahmetler diliyorum. İstanbul’u eski güzel haliyle böylesine hayal eden, seven, sadakatla bağlanan ve sadece İstanbul için bir şeyler yapayım diye çırpınan ve tek başına eserler meydana getiren Çelik Gülersoy idi. Kariye Mozaik Müzesi ve çevresi sokakları tarihe, sanata, kültüre ve turizme açan Çelik Gülersoy olmuştur. Ayasofya ve Topkapı Sarayı arasındaki Soğuk Çeşme Sokağı’nda evvelce mevcut olan evleri oya işler gibi eski Türk evleri özelliklerini aynen koruyarak çok şık oteller haline tasarlayan, yaratan da Çelik Gülersoy oldu. Oktay Aras anlatır ki; Gülhane parkının solundan yokuş yukarı çıkmaya başladığınızda sol tarafta beyaz boyalı ahşap evler sizi karşılamaktadır. Soğuk Çeşme Sokağı Ayasofya ve Topkapı Sarayı arasında uzanan Osmanlı sivil mimarisi örnek alınarak yapılmış ahşap evlerin yer aldığı sokaktır. Sokak ismini III. Selim dönemine ait 1800 tarihli mermer bir çeşmeden almıştır. Tarihe tanıklık etmiş bu evlerin içleri bir zamanlar içler acısı durumundayken 1980'li yıllarda İstanbul'un birçok tarihi yapılarının onarılıp yaşama kavuşturulmasında imzası bulunan Türkiye Turing Otomobil Kurumu tarafından restore edilerek Ayasofya Pansiyonları olarak hizmet vermektedir. Bu ahşap evlerden biri Çelik Gülersoy tarafından kurulmuş Çelik Gülersoy Vakfı ’na aittir ve İstanbul Kitaplığı olarak hizmet vermektedir. İki katlı binanın zemin katında dergiler, kitaplar bulunmaktadır. Üst katında ise nadide eserlerin yer almaktadır. Eski Osmanlı sokaklarının dar, insancıl ve de sevimli havasını solumak isteyenler için korunmuş bir mekân olan Soğukçeşme'den geçenlerin pek çoğu o sokakta yer alan İstanbul Kütüphanesi'nden bihaberdir. Ayasofya'nın kuzeyiyle, Topkapı Sarayı'nın dış duvarları arasında kalan İstanbul Kütüphanesi, adından da anlaşılacağı gibi İstanbul üzerine yazılmış kitapların birarada bulunduğunu özel bir mekân. Kütüphanenin mimarı ise bir İstanbul aşığı olan Çelik Gülersoy.Ankara Vapuru Foto4

Çelik Gülersoy, "Dünya tarihi İstanbul tarihi bilmeden yazılmaz" derdi. Zaten Çelik Gülersoy'un İstanbul Kitaplığı'nı kurmaktaki amacı da buydu. "İsterim ki" derdi, “Bu kütüphane de bu bilinci kazanacak kuşakların yetişmesinde bir nebze yararlı olsun". Çünkü biliyordu ki "Ben İstanbulluyum" demekle İstanbullu olunmuyordu. Sağlığında "Hayatımın en büyük mal varlığı" dediği kütüphanesine 15 yaşından beri topladığı eserlerin tümünü bağışladı. İstanbul Kitaplığı’na ben de “Osmanlı Devri İstanbul Çeşmeleri” başlıklı 7 dosyadan oluşan ve tüm kitabeleri o yıllarda Doçent olan Doç.Dr. Mertol Tulum Bey tarafından okunmuş çalışmalarımı armağan etmiştim. Sevdalısı olduğu İstanbul için yazılan her eseri toplamaya hudutsuz önem verdi ve bunları İstanbul Kitaplığı’na emanet etti. Malta Kasrı’nın derbeder halden kurtaran Çelik Gülersoy idi. Hele 1907 yılında Mısır'ın son hıdivi Abbas Hilmi Paşa tarafından İtalyan mimar Delfo Seminati'ye yaptırılmış Çubuklu’daki “Hidiv Kasrı”nı ısrarla görmek istediğinde, beraber gitmiş ve karşılaştıklarımızdan derin üzüntüler içinde kalmıştık. O muhteşem kasır adeta soyulmuş bir halde idi. Orada da aslına dönüş için nice emekler sarf etti ve o muhteşem eseri yeniden yarattı.

Ankara Vapuru Foto5Ankara Vapuru’un sofra takımları neden Fenerbahçe’deki Romantika Kafe’de?

Ankara gemisi 1927 yılında lüks bir yolcu gemisi olarak inşa edilmişti. II Dünya Harbi başlarında hastane gemisi olarak hizmet veriyordu ve Pearl Harbor üssündeydi. Tepeden bakılınca bembeyaz görünen güvertesinde ve bordalarında Kızılhaç işareti vardı. Pearl Harbor baskınında Japon pilotlar hastane gemisine dokunmadılar. Çünkü o gemi orada, öldürmek değil, yaşatmak için demirliydi. O yıllarda adı “Solace”dı. Anlamı “Teselli eden, kederini azaltan” olan Solace, II. Dünya Harbi yıllarında yaralı ve hastalanmış binlerce Amerikan askerinin yaşam kaynağı oldu. Amerika’ya her ulaştığında, umutların yeşerdiği bir isim olarak bekleniyordu. II. Dünya Harbi sonrasında yaşamları Solace hastane gemisinde yapılan ameliyatlarla kurtulmuş olan eski askerler Solace adına bir dernek kurdular ve üzerinde Solace’ın kabartması olan bir madalyayı da hatıra olarak taşıdılar. II. Dünya Harbi sonrasında Devlet Denizyolları ve Limanları Genel Müdürlüğü filosunu büyütmek için çalışmalara başlamış 1927 inşa, ilk adı “Iroquois” olan “Solace” isimli vapuru satın almıştır. Bu gemiye “Ankara” adı verilmiştir. Gemiyi Amerika’dan Kaptan Seyfi Gezer getirmiş ve Amerika seferlerine Kaptan Şefik Gogen süvari olarak atanmıştır. Tüm yaşam öyküsünü İş Kültür’den neşredilen “ Efsanevi Kaptan Şefik Gogen” başlıklı eserimde nakletmiştim.Ankara Vapuru Foto6

Müthiş bir sükse ve özlem kaynağı olan Ankara vapuru ile Avrupa seyahatleri 1977 yılı Ekim ayında sona erdi ve 1978’de Haliç’te bağlandı ve tüm güverte üstü yapıları söküldü, kesilip biçildi. 1979 Mart’ında bir römorkör yedeğinde İzmir- Aliağa gemi söküm bölgesine yedeklendi ve Aliağa’daki Makine Kimya’nın gemi söküm tesislerinde söküldü.

Ankara Vapuru’nun sofra takımları neden Fenerbahçe’deki Romantika Cafe’de oluğunu anlatmalıyım.

Hikayesi şöyledir; Ankara Vapuru hizmet dışı bırakıldığında, gemide nekadar işe yarar mobilya, sofra takımları, seyir aletleri vs. gemiden alınır ve Haliç’deki koltuk anbarına nakledilir. Ankara’nın sofra takımları gemi satın alındığında Amerika’da özel olarak sipariş verilmiş ve başlı başına değerli örneklerdir.Gel zaman git zaman.. Devlet Denizyolları ve Limanları Genel Müdürlüğü onayı ile bu sofra takımları doğrudan bir meraklısına satılır. Bu sofra takımlarının sahiplenen kişi de o yıllarda TTOK- Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Genel Müdürü Çelik Gülersoy’a bu koleksiyonu duyurur ve satmak istediğini söyler. Sanat ve kültür tutkunu, mazinin değerlerine saygılı ve derin bilgi sahibi olan Çelik Gülersoy Ankara Vapuru sofra takımlarını satın aldırtır ve Kuruma ait Fenerbahçe’deki Romantika Kafe’de özel camlı dolaplarda, vitrinlerde kilitli olarak sergiler. Bu sofra takımlarının bir kısmı da TTOK’nın deposunda muhafaza edilmekteydi. Bu sofra takımların asıl yeri bir Denizcilik Müzesi olmalıydı desem de kimsenin aramadığı bu ortamda, hiç olmazsa kaybolmaktan kurtarılmış halde bir kafeterya,lokantada vitrinli dolaplarda kendi haliyle yaşamını sürdürmektedir. Onların ne olduğunu ve neden orada olduğunu pek bilen de yoktur! Şimdi sıra TTOK Yönetim Kurulu’nun yönetim kurulu başkanı ve üyelerine ve Türk Deniz ticareti dünyasının önde yer alan önderlerine gelmiştir.Ankara Vapuru Foto7Bu tarihi miras sonunda İTÜ Denizcilik Fakültesi’ne veya Piri Reis Üniversitesi Denizcilik Fakültesi’ne sergilenmeye devam edebilecektir. Yeri bir kafeterya ve lokanta değildir! Şimdilik yolunuz Fenerbahçe’ye düşerse, Romantika Cafe’de seyredebilirsiniz.