Yıllardır tartışmaların bir sonuca bağlanmadığı kurumlarımızdan biri Türk Loydu. Bu tartışmalar, kimi zaman Gemi Mühendisleri Odası’nın (GMO) Türk Loydu üzerinde kurduğu hegemonya, kimi zaman da vakıf senedi değişiklikleri oldu. Hatta yakın geçmişteki hararetli tartışma bilindiği üzere özlük hakları üzerineydi. GMO Başkanı Bülent Hüseyinoğlu’nun başı çektiği değişim grubu, özlük hakları konusunda hayli sert eleştirilerle gündemi meşgul etmişlerdi… Peki ettiler de ne oldu? Ne olacak? Bir yıl sonra özlük haklarının iyileştirilmesi mevzusunu gündeme kendileri taşıdılar. Sormazlar mı adama bir yıl evvel eleştirdiğiniz özlük haklarının iyileştirilmesi ne oldu da ne değişti de şimdi makul oldu? Bu arada sakın yanlış anlaşılmasın ben iyileştirilmesin demiyorum. Ancak bu mevzu üzerinde geçmiş dönemi eleştirmeyi kendilerine hak görenler bugün bu konuyu gündeme getirme hakkına da bana göre sahip değiller… Herkes gelip geçecek, kimsenin burayı kendi çıkarlarına göre eğip bükme hakkı bence yok! Bu mevzuyu şimdilik burada bırakıp tekrar dönüyorum geçmişe…

Türk Loydu’nun önceki Başkanı Cem Melikoğlu’nu devirmek için karşısına malum Prof. Dr. Oral Erdoğan’ı çıkarmışlardı. Oral Hoca, az bir farkla seçimi kazanıp Türk Loydu Başkanlık koltuğuna oturdu. Görünürde değişim grubunun istediği oldu olmasına ama pratik hiç de beklenildiği gibi olmadı sanki…

Acaba gerçekten Oral Erdoğan Türk Loydu Başkanı olmayı istemiş miydi? Yoksa Cem Melikoğlu karşıtlığı birilerinin gözünü çok mu kör etti? Pek emin değilim açıkçası. Öyle ya, Oral Erdoğan ne adaylığı ne de başkanlığı döneminde (bu kısmı bana gelen duyumlar çerçevesinde yazıyorum) kendisinden beklenilen performansı gösteremedi. Durum böyle olmasına rağmen çok da aleni bir şekilde eleştirilemedi de. Çünkü, kendisini o koltuğa layık görenler pişmanlıklarını kapalı kapılar ardında dile getirdiler ama seslerini pek çıkaramadılar. Nasıl çıkarsınlar ki es kaza Oral Erdoğan istifa etse Cem Melikoğlu tekrar yönetim kuruluna geri gelecekti. Bu olmasın diye Oral Erdoğan’nın kendine has yönetim şeklinden hoşlanmasalar da seslerini çıkarmayıp, sessiz bir gözlemci olmayı tercih ettiler… Yani susmak zorunda kaldılar

Benim şahsen çok merak ettiğim bir mevzu var: Türk Loydu’nun IACS Üyeliği…  

Kasım 2023’te öğrendik ki, Türk Loydu devler ligine girmiş ve IACS üyeliği gerçekleşmişti. Biz de bunu enteresandır ki web sayfasında yayınlanan bir duyuruyla öğrendik… Bence bu haber, kuru bir duyurudan ziyade bir basın toplantısını hak ediyordu. Oral Hocamız ulusal ve sektörel basını bir araya getirip Türk Loydu’nun bu haklı gururunu keyifle anlatabilirdi. Ancak yapmadı. Neden yapmadı inanın anlamış değilim… Ya bu haber Oral Hocamızı çok sevindirmedi ya da bu başarıda kendisinin çok da payı olmadığı için yeterince sahiplenemedi. Esasen ben Oral Hocamızdan çok daha farklı bir tavır beklerdim. Mesela çıkıp basının karşısına 1978 yılında kurulan Türk Loydu’nun 17 yıl Yönetim Kurulu Başkanlığını yapan Prof. Dr. Teoman Özalp, Türk Loydu için harika işler yapan Prof. Dr. Yücel Odabaşı ve IACS'e ilk başvuru dosyasını veren Prof. Dr.  Mustafa İnsel’e hatta son olarak 2015 – 2023 yılları arasında üç dönem üst üste Türk Loydu Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan Cem Melikoğlu’nun emeklerini özetle de olsa  anlatmasını beklerdim. Bütün başarıyı kendine çıkaran Erdoğan DTO meclisinde yaptığı sunumda, aradakileri hızlıca geçelim ve kasım 2023’te IACS üyeliğimiz nihayet  kabul edildi ve  bütün aslan payını kendi hanesine yazdı.

Beklediğim olmadı tabii ki… Netice itibarıyla kimse benim beklentilerimi karşılamak zorunda da değil ama güzel bir sözümüz var bizim “Sel gider kum kalır” diyorum ve merak ettiğim birkaç mevzunun cevaplanacağını umarak yazmak istiyorum:

 Teknik sorulara girmeden önce benim en çok dikkatimi çeken bugün genel kurulun yapılacağı olduğu yerdi.

-Gedik Üniversitesi’nde genel kurulun yapılması ne alaka?

·        Bugünkü Genel Kurulu, Piri Reis Üniversitesi’nde veya İTÜ Denizcilik Fakültesi’nde ya da GİSBİR, TÜDEV salonlarında yapmak varken neden Gedik Üniversitesi’nde yapmaya karar verdiniz? Bizim kurumlarımıza ne oldu da Gedik Üniversitesi’nin salonuna ihtiyaç duyuldu? İnanın hiçbir anlam veremiyorum…

·        GMO son seçim döneminde yaptığı tüm açıklamalarda "Vakfın şirketin işlerine karışmasından rahatsız olduğunu, bunun şirketin bağımsızlığını engelleyeceğini" belirtmişti, oysa şimdi senet revizyonuyla şirketin yönetimine Vakıf Yönetim Kurulu üyelerinin atanması isteniyormuş, doğru mudur, doğruysa neden görüşleriniz değişti, öğrenebilir miyiz?

·        Teknik konulara hakim olmamakla birlikte bir basın mensubu olarak sormak istiyorum; Vakıf Senedi değişikliği ile birlikte Türk Loydu’nun tek yetkili başkanlık sistemine geçeceğini düşünenler var. Vakıf Senedi değişikliğinde herhangi bir kurumla istişare etmediği de konuşulanlar arasında. Senet ile Vakıf Yönetim Kurulu’nun yetkilerini Vakıf Başkanlığı’na devretmek istediğinize yönelik söylentiler var. Bu kadar güçlü bir başkanlık sistemini faydalı görüyor musunuz?

·        IACS üyeliğimizin gerçekleştiği Kasım 2023’ten bu yana neler oldu? Nasıl bir strateji ile ticarileşme hamlelerinizde, yurtdışı dahil, neler yapıldı ve tabii ki neler yapılacak?

Son olarak açık açık yazmak istiyorum; delegelerinizin, üyelerinizin aklında sorular, kalbinde şüpheler var. Öncelikle bu soruların ve şüphelerin giderilmesinin Türk Loydu’nun varlığı için yadsınamaz öneme sahip olduğunu düşünüyorum. Keza madem artık Türk Loydu şampiyonlar liginde, şüphesiz ona göre de hareket etmek zorunda.

Eğer vakıf senet değişikliği olacaksa madde madde delegelerle ve sektörün önemli kurumlarıyla ortak fikirle yapılmalıdır . Bunu yapamayan biri ancak kendi koltuğunu güçlü kılmaktan öteye geçemez. Umarım bugünkü genel kurulda delegeler gereken özeni gösterirler.

Buraya bir küçük dipnot bırakmak istiyorum: Benim şahsen Oral Hocamızla bir sorunum bulunmamakta. Kendisiyle başkanlık koltuğuna oturduğu 2023 Nisan ayından bu yana ne bir araya geldik ne de herhangi bir sıkıntı yaşadık. Hatta kurumda yaşanan sansasyonel haberler kulağımıza gelmesine rağmen bu konuyu gündemimize alıp, aleni bir şekilde dile getirmeyi ahlaki açıdan da uygun görmedik. Ancak bir kurumun başkanlık koltuğuna oturmak için bence özgeçmiş tek referans olmamalı.