Başlangıçtaki kuşkulara rağmen, Emma Maersk gibi gemilerin ortaya çıkması konteyner taşımacılığında bir devrime yol açtı. Bir sonraki kategori olan Post Panamax, 2016 yılında açılışı yapılan Panama Kanalı kilitlerinin boyutlarını aşan devasa boyutlarıyla öne çıktı. Kapasiteleri 17.000 TEU'yu aşan ve 24.000 TEU'ya kadar ulaşan bu devler, sektörün görünümünü yeniden tanımladı.
Bu devlere eşlik eden Neo Panamax gemileri, 12.000 ila 17.000 TEU arasında değişen kapasitelere sahip yeni Panama Kanalı kilitlerinde seyretmek üzere tasarlandı. Bu yenilikler sadece maliyet verimliliğini optimize etmekle kalmamış, aynı zamanda önemli bir çevresel husus olan sera gazı emisyonlarını da önemli ölçüde azalttı.
Rasmussen, bu devasa gemilerin oynadığı önemli rolün altını çizerek, daha küçük muadillerine kıyasla hem inşa maliyetlerinde hem de TEU başına sera gazı emisyonlarında önemli düşüşler sağladığını belirtiyor. Dahası, gemi boyutlarındaki artışa rağmen, yolcu gemisi operatörleri sefer sıklıklarını ve kapsamlarını genişleterek azalan sefer hızlarını telafi etmeyi başardılar.
Rasmussen ileriye dönük olarak, Neo Panamax ve Post Panamax gemilerin itici gücüyle büyümenin devam edeceğini öngörüyor ve bu segmentlerin sipariş edilen kapasitenin yaklaşık %70'ine katkıda bulunacağını tahmin ediyor. Sektör daha fazla genişlemeye hazırlanırken, ortalama konteyner gemisi de 2025 yılına kadar 5.000 TEU'yu aşmaya hazırlanıyor ve konteyner taşımacılığı dinamiklerinde büyüklüğün kalıcı hâkimiyetini vurguluyor. 2