Omur Marine Genel Müdürü Ahmet Can Bozkurt, “Şirketimizin esas müşterisi yurtdışında yerleşik P&I sigortacıları ve kulüpleridir. Orada çalışan personelin eğitim seviyesi yüksek, meselelere yaklaşımı ise oldukça titiz ve detaycıdır. Ayrıca, elleçlediğimiz olayların rakamları yüksek, doğurduğu sonuçlar oldukça önemli. Dolayısıyla, müşterilerinizin memnuniyeti için bizlerin de şirket yapımızı ona göre dizayn etmemiz ayakta kalmamız için şart” diyor ve ekliyor “Türkiye’nin lideriyiz”.

 

Ahmet Can Bozkurt, Konya doğumlu ama aslen Antalyalı olmasına rağmen babasının görevi nedeniyle Anadolu’nun çeşitli yerlerinde yaşamış, böylelikle küçük yaşlarda önemli sayılabilecek tecrübeler edinmiş bir isim. Bozkurt, Baba mesleği olan avukatlığı ilkokuldan itibaren hedefleyen ve netice olarak İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 96 yılında derece ile mezun olmuş. Aynı üniversitede yüksek lisans çalışmalarında bulunan Bozkurt, ayrıca London Metropolitan Üniversitesi’nde de daha spesifik bir alanda yüksek lisans çalışması yapmış. Bozkurt, deniz ticareti, deniz sigortacılığı ve bunlara dair hukuk alanlarında uzmanlaşmaya çalışmış bir sektör profesyoneli.

 

 

İlkleri yapmaktan duyduğumuz heyecan çok fazla İlkleri yapmaktan duyduğumuz heyecan çok fazla

'Güvenirliğe ulaştık'

 

Firmasının faaliyetlerinden ve sektördeki konumundan bahseden Bozkurt, “Şirketimiz, Omur Marine, bu sene 40. yılını kutlayan, P&I ve tekne makina sigortacılarının ülkemizde temsilciliğini yapan, alanında Türkiye lideri bir şirket. Özellikle Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerin ömrünün ortalama 6-7 yıl olduğu ve şirketimizin ağırlıklı olarak yabancı müşterilere hizmet verdiği düşünülünce bu önemli bir başarı. Şirket çalışanları yıllar içinde değişmiş olsa da, şirketin yerleşmiş bir kültürü olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Yıllar içinde Türkiye’de oluşan felaket düzeyinde birçok kazanın sigortacılar açısından takibini başarı ile tamamladığımızı ve Türkiye’de gerek kamu gerekse özel sektör paydaşlarımız arasında güvenilirliğe ulaştığımızı söyleyebilirim” dedi.

 

Müşteri memnuniyeti ve satış sonrası hizmetler konusunda da bilgiler veren Bozkurt, “Şirketimizin esas müşterisi yurtdışında yerleşik P&I sigortacıları ve kulüpleridir. Orada çalışan personelin eğitim seviyesi yüksek, meselelere yaklaşımı ise oldukça titiz ve detaycıdır. Ayrıca, elleçlediğimiz olayların rakamları yüksek, doğurduğu sonuçlar oldukça önemli. Dolayısıyla, müşterilerinizin memnuniyeti için bizlerin de şirket yapımızı ona göre dizayn etmemiz ayakta kalmamız için şart. Biraz önce de bahsettiğimiz gibi, yıllar içinde oluşmuş şirket kültürümüz ve tecrübemiz müşteri memnuniyetini zaten sağlıyor” ifadelerini kullandı.

 

 

Sektörde Türkiye lideri

 

Sektörde Türkiye lideri olduklarını vurgulayan Bozkurt, “Bizler gibi bu işi yapan kıymetli şirketler var ve onların varlığı bizlerin çıtasını yukarı çekmek açısından oldukça önemli. Ancak bizim esas referans almak zorunda olduğumuz şirketler aynı işi yurtdışında yapan şirketler. Her ne kadar onlar doğrudan rakiplerimiz olmasalar da, müşterilerimiz P&I Kulüp sigortacılarımız açısından referans noktası onlar. Yani, Avrupa’da diyelim ki Hamburg’ta mukim bir kulüp muhabiri ne hizmet veriyorsa sizden aynı kalite bekleniyor. Çeşitli vesilelerle katıldığımız toplantılarda ve ayrıca her şirketin kendi web sitesinde ilan ettiği örnek olaylara bakınca şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, elleçlediğimiz olaylar nitelik ve nicelik olarak onların fersah fersah önünde. Bizim şirketimizde çalışan en yeni arkadaşımızın alabildiği inisiyatif ve takip ettiği olay niteliği, Avrupalıların çok ilerisinde. Bunda pek tabi ki Türkiye’nin özellikle İstanbul’un bulunduğu konum nedeniyle karşılaştığımız olayların çeşitliliği ve sayısı etkili oluyor” şeklinde konuştu. 

 

'Doğu Akdeniz'deki gelişmeler hayati öneme haiz'

 

2019 yılını sektörün nasıl kapatacağını  ve önümüzdeki bir yılı denizcilik piyasası açısından nasıl gördüğünü aktaran Bozkurt, “Sektör yıllardır bir kriz içinde ve bu kriz herkesin bildiği gibi diğer krizler gibi başı sonu belli olan bir hal değil. Biz de ticaret sirkülasyonunun azalması nedeniyle işlerimizin nicelik olarak azaldığını hissediyoruz. Ancak, daha nitelikli işlere yöneldik ve durumu kompanse ettik. Bunda şirketimiz içinde hukukçu istihdam etmemizin de katkısı büyük. Önümüzde ki bir yıl açısından öngörüde bulunmak gerçekten çok zor. Ülkemizin ekonomik ve ticari geleceğini etkileyecek birçok faktör var. Özellikle, Doğu Akdeniz’deki gelişmeler hayati öneme haiz. Devletimiz tarafından son zamanlarda atılan adımlar genel olarak doğru. Toplum olarak bu konuya duyarlılığımızın artması ise oldukça sevindirici. Bir denizci olarak mavi vatanın ne olduğunun, öneminin farkındayım ve kendi açımdan bu konuya özel olarak eğiliyorum. Araştırmalar yapıyorum. Sizlerin de bu konuya ileride daha fazla eğileceğinize eminim” dedi.

 

 

'Esas hedefimiz kişilerden bağımsız bir vakıf yapısı'

 

Türk Deniz Eğitim Vakfı’ndaki görevinden ve vakfın yürüttüğü faaliyetlerden de söz eden Bozkurt, “Tüdev Türk denizciliği için oldukça önemli bir kuruluş. Tarihsel gelişimi, ortaya çıkış sebepleri incelendiğinde amacına amaçlarına ulaşmak için birçok atılım yaptığı; gelinen noktanın ilk yola çıkıldığında hayal dahi edilemeyeceği çok açık. Yeni yönetim olarak, öncelikle bu vakfın hukuki altyapısını daha sağlam bir zemine oturtmak için benzer başka vakıflar için de örnek teşkil etmesini istediğimiz çalışmalar yürütüyoruz. Esas hedefimiz kişilerden bağımsız bir vakıf yapısı oluşturmaya çalışmak. Bu konuda başkanımız Tamer Kıran’ın ve yönetimin samimi ve açık desteği var. Ayrıca, vakıf senedinde yer alan amaçlara yönelik faaliyetler de devam ediyor. Vakıf yönetim kurulu asil ve yedek üyelerinin heyecanı, motivasyonu ve katılımı gerçekten yüksek” açıklamasında bulundu.  

 

Koşuda profesyonele yakın bir durumdayım

 

Özel yaşamında en büyük hobilerinden biri koşu olan Bozkurt, yoğun iş temposu içinde nasıl vakit ayırabildiğini de anlattı. Bozkurt, “Koşu benim yıllardır profesyonele yakın düzeyde yaptığım bir hobi. Türkiye’de ve yurtdışında birçok maratona ve diğer mesafe koşularına katıldım, çeşitli kürsü başarıları elde ettim. Hatta kendi yaş kategorim içinde Türkiye’de hatırı sayılır bir yerdeyim. İş temposu içinde vakit ayırmak aslında hiç zor değil. Tamamen bir motivasyon meselesi. Esasında maraton hazırlığı ve yarışı fiziksel olmaktan ziyade zihinsel. Odak noktanızı değiştirmeniz gerekiyor. Gece 01.00 de yatıp sabah 08:00’da kalkmak mı yoksa 23:00’da yatıp 06:00’da kalkıp antreman yapmak mı? Benim tercihim ikincisinden yana. Antrenman yapmayıp pişman olmaktansa, antrenman yaparak acı çekmeyi tercih ederim” şeklinde konuştu.

 

İbrahim KOCAMIŞ

7DENİZ – ÖZEL