The Maritime House ortakları Erhan Esinduy ve Adem Kocadağ ile bir araya geliyoruz. Kendileri aynı zamanda Esko Marine firmasının da kurucuları. Denizcilik sektöründe uzun yıllara dayanan bir tecrübeye sahip olan Erhan Esinduy ve Adem Kocadağ, “Denizcilik sektörü 2008 yılından beri bilindiği üzere çok zor günler geçirdi. Ancak tünelin sonunda nihayet ışık göründü. Düşüncemiz buradan sonra sektör yavaş da olsa yukarı yönlü bir çıkış sergilemeye devam edecek. Kötü günleri geride bıraktığımıza inanıyoruz. Öte yandan 2008 öncesi yapılan hatalara da tekrar düşmememiz gerekiyor” diyor. Sohbetimize Esko Marine’nin sektöre nasıl katıldığıyla başlayalım mı?

E.E.: Ortağım Adem Kocadağ ile Esko Marine olarak başladığımız yıl 2014. İşe ilk olarak temsilcilikler alarak başladık. Öyle ki hep en kaliteli ve en köklü şirketlerin temsilciliklerini almayı başardık. Bu da bize daha büyük bir motivasyon oldu. Sektöre kaliteli hizmet verebilme adına önce tersane temsilcilikleri, sonrasında Aden Körfezi’nden geçen gemiler için silahlı koruma temsilciliklerini aldık ve başarıyla çalışmaya başladık. Ardından Kanadalı Balast Water Treatment sistemleri üreten Trojen firmasının temsilciliğini aldık, bunu başarmak özellikle çok zor oldu. Çünkü temsil etmek istediğiniz firma hem konusunda dünya lideri, hem de 19 milyar Amerikan Doları bir ciro yapan gurubun bir parçası ve New York, Shanghai gibi birçok büyük dünya metropollerinin içme ve atık suyunu arıtan bir firma, yani bir dev… Sonra yavaş yavaş kendimizi tanıtmaya başladık. Denizcilik sektörüne farklı bir anlayışla hizmet vermek için yola çıktık. Amacımız denizcilik sektörüne daha da farklı neler yapabiliriz idi. Bir süre sonra iki Yunan firmayla ortaklık kurduk. Maritime House adı altında bir konsept yaratarak 3 firma bir çatı altında toplandık. Ayrıca yakın geçmişte Liberya bayrağının da İstanbul ofisi olarak hizmet vermeye başladık. Eskiden Almanya, Yunanistan’dan buraya hizmet veriyorken artık, bizimle tam yetkili olarak İstanbul ofisinden hizmet veriyor. Öncelikle şunu söyleyebilirim ki, 2014’ten bu yana süregelen müşteri ilişkilerimiz, verdiğimiz hizmetin kalitesi, bizi kısa sürede bir yere getirdi. Hem sektörün hem de sektörde hizmet veren ve çalışan kişilerin bizi daha iyi tanımaya başladıklarını görüyoruz. Bunun yansımalarını artık alıyoruz. Maritime Houseʹun kuruluş sürecinden de bahseder misiniz?

Milli ülkümüz Türk denizciliğini en üst seviyelere çıkartmak Milli ülkümüz Türk denizciliğini en üst seviyelere çıkartmak

E.E.: The Maritime House(TMH) bir konsepttir, amacı da denizcilik sektörüne bir çatı altında farklı hizmetleri en kaliteli bir şekilde sunmak. Ben ve ortağım Adem Kocadağ senelerce denizcilik sektöründe bulunup, işin her kademesinde görev aldığımız için Türkiye’de böyle bir konseptin eksikliğini hissedip bunu hayata geçirmek istedik. Bu doğrultuda kendi şirketimiz olan Esko Denizcilik Tic. Ltd. Şirketine ilaveten uzun görüşmeler sonrasında The Maritime House çatısı altında yer alacak iki şirket daha kurduk, bu iki şirkette Alpha Marine Consulting Turkey ve Nexus Maritime İstanbul, Yunan ortaklarımız mevcut. Alpha Marine Consulting ve Nexus Maritime şirketleri Yunanistan’da uzun yıllar denizcilik sektörüne hizmet veren iki değerli şirketlerdir. Jointtop firması ile önemli bir anlaşmaya imza attınız. Anlaşmanın detaylarını sormak isteriz.

A.K.: Çin, tersaneler açısından Türk armatörlerinin markajında olan ve tercih ettiği bir ülke olmuştur her zaman. Bizim de temsil ettiğimiz tersaneler vardı ancak özel olarak şirket çatımız altında yoğunluk verdiğimiz bu şekilde bir yapı yoktu. Biz de bunun üzerine Jointtop ile bir araya geldik ve 2017 Kasım sonunda güzel bir anlaşmaya imza attık. Jointtop 1996 yılında kurulmuş ve senede yaklaşık 150 gemi havuzlayan bir broker şirketi. Çin’de Kuzey’den başlayıp Orta Şangay’dan aşağıya kadar önde gelen tüm tersaneler ile anlaşmaları olan bir firma. Ve bu anlaşmalardan dolayı da tersanelerden çok iyi fiyat alıyorlar. Çünkü Jointtop, tersaneler için büyük bir müşteri.  Biz de bu firmanın Türkiye’deki tek yetkili temsilcisiyiz. Bu anlaşma sayesinde Çin’de havuzlama konusuna çok farklı bir anlayış getirmeyi hedefliyoruz. Bu anlaşma ile armatörlere nasıl bir fayda sağlamayı hedefliyorsunuz?

A.K.: Jointtop firması 150 civarı gemi havuzluyor ve dolayısıyla çok çarpıcı fiyatlar elde edebiliyoruz.  Bu anlaşma sayesinde armatörler ancak bizim aracılığımızla bu çok özel fiyatları elde edebilecekler. Armatörlerimize sunacağımız tek bir fiyat politikası ile hizmet verdiğimiz tersanelerden herhangi birini seçebilme özgürlüğüne sahip olacaklar. Bu da tabi büyük bir esneklik imkânı verecek. Böylelikle farklılığımızı her alanda devam ettirmek için elimizden geleni yapmaya ve sektörümüze hizmet etmeye devam edeceğiz. Sektörün gidişatına dair öngörülerinizi alalım mı?

E.E.: Denizcilik sektörü 2008 yılından beri bilindiği üzere çok zor günler geçirdi. Ancak tünelin sonunda nihayet ışık göründü. Düşüncemiz buradan sonra sektör yavaş da olsa yukarı yönlü bir çıkış sergilemeye devam edecek. Kötü günleri geride bıraktığımıza inanıyoruz. Öte yandan 2008 öncesi yapılan hatalara da tekrar düşmememiz gerekiyor. Piyasalar biraz hareketlenince dünya bazında hemen yeni inşa siparişlerinde de bir hareketlenme olduğunu görüyoruz. Ancak bu yeni siparişlerin sayıları hurdaya çıkan gemi sayılarından fazla olduğu sürece arz talep dengesi tekrar bozulur doğal olarak ve yine bir kriz dönemine girilebilir. O yüzden bu konuya dikkat edilmesi gerektiğine inanıyorum.

7DENİZ/ TURKMARİNEWS ÖZEL