Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaşın Türk koster dünyasına mevcut etkileri ile devam ettiği takdirdeki olası yansımalarını Koster Armatörleri Derneği (KOSDER) Başkanı Pınar Kalkavan ile Başkan Yardımcısı Hakan Çendik’e sorduk. Savaşın devam etmesi halinde mevcut ticaret zincirinin kırılacağını dile getiren Kalkavan, bunun Türk koster piyasasında hayati riskler taşıdığını söylüyor. Çendik ise; Rusya’ya karşı başlatılan ambargolar sebebiyle Rus bayrağı ile çalışan armatörlerin bayrak değiştirmek için çalışmalara başladıklarının altını çiziyor ve bu savaşın uzun süre devam etmeyeceğini öngördüğünü belirtiyor.
Ukrayna-Rusya savaşında her şeyden önce bir insanlık dramı yaşanıyor diyen Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği Başkanı Pınar Kalkavan, “Bu savaştan sadece armatörler, işletmeciler ve sektörümüzün diğer paydaşları değil, özellikle bölgede yaşayan insanlar olmak üzere tüm dünya etkilendi. Tabii ki bizlerin de öncelikli dileği savaş nedeniyle yaşanan insanlık dramının bir an önce son bulması. Bu bakış açısıyla savaşın başladığı 24 Şubat itibariyle bölgede bulunan; gerek iş gerekse dostluk ilişkileri içerisinde olduğumuz arkadaşlarımızla iletişime geçtik. KOSDER olarak kendilerinin her an yanlarında ve desteğe hazır olduğumuzu ilettik; yaşadıkları şoku ve hayal kırıklığını bir nebzede olsa hafifletme konusunda yardımcı olmaya çalıştık. Bölgede bulunan Türk bayraklı ve Türk sahipli gemilerimizin ve gemi personellerimizin bir an önce sağ salim bir şekilde bölgeden ayrılabilmesi hususunda hızlı bir şekilde temaslarımızı gerçekleştirmeye başladık. ” dedi.
Uzun vadede tedarik zinciri kırılacaktır
Savaşın beklenenden daha uzun sürmesi halinde olabilecekler konusunda görüş belirten Kalkavan, “İki ülke arasındaki görüşmeler şimdilik olumlu bir seyir izliyor ama savaş uzun sürerse bizler ne yaparız? Her zaman söylediğimiz gibi koster filosu; yaşı 30-35’lerde belki de daha ileri yaşlarda gemilere sahip. Karadeniz yüklemeli alanda 15-20 tane limana hizmet veriyoruz. Yüklerin yüzde 70’ten fazlası da şuan savaştan etkilenen ve armatörlerimize kapalı olan çanaktan çıkıyor. Şimdi bu limanlar elimizden alındı. Geçmişte Arap Baharı'ndan zaten bir darbe yemiştik. Gittiğimiz limanlar bir süre sınırlanmıştı. Şimdi yüklenecek limanlarımız tekrar sınırlandı. Düşünün ki; yaşı 30-35 olan bir geminin teknik olarak yapısı daha farklı. Bu gemiler nereye gidecek? Okyanusa açılamıyorlar. Bunlar koster gemileri. Gidebilenler Avrupa ve Avrupa’ya yakın bölgelere gitmek üzere bağlantılarını yapıyorlar. Bu durum ‘Avrupa’ya veya uzaklara seyir yapamayanlar nereden yük alacaklar?’ sorusunu ortaya çıkarıyor. Teknolojik olarak donanımlı veya yaş olarak uygun gemilerinin neredeyse tamamı okyanusa açılmanın yanı sıra Avrupa’ya doğru rotalarını çevirdiler. Ayrıca bu bölgede uzun vadede kırılacak tedarik zinciri farklı bölgelere ticaretin kaymasına neden olacak. Öyle ki; Türkiye’nin Rusya ile ihracatı yüzde 40, Ukrayna’yla da yüzde 80 oranında düşüş gösterdi. İthalat yapan ülkeler ihtiyaçlarını başka ülkelerden sağlamaya başlayacaklar. Örneğin; en büyük alıcılardan biri olan Cezayir, burada yaşanan sıkıntı sebebiyle ihtiyaçlarını Arjantin’den, Fransa’dan veya başka bir ülkeden karşılayacaktır. Rusya ve Ukrayna en fazla tahıl ihracatı yapan ülkeler… Tahıl ihracı yapan önemli ülkelerden biri de Kanada… Ancak Kanada’da bu yıl geçen yıla oranla çok fazla tarım ürünü olmayacağı yönünde bilgiler var. Bu sadece tahılla da sınırlı değil. Tedarik zincirindeki sorun ve ham madde fiyatlarındaki artışla devam eden süreç mal fiyatlarında yükselişe de neden oldu. Şayet bu savaş uzun süre devam ederse buradaki tedarik zinciri kırılacak ve alımlar başka bölgelerden, ülkelerden yapılmaya başlanacak ki durum oraya kadar uzamayacaktır diye umuyoruz. En azından dualarımız o yönde!” ifadesinde bulundu.
Rus armatörler bayrak değiştiriyor
Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği Başkan Yardımcısı Hakan Çendik de bu savaşın uzun sürmeyeceğini öngördüğünü söyleyerek “Özellikle tüccarlar, ticaret insanları ve armatörler ciddi yaptırımlarla karşı karşıyalar. Rus bayrağıyla çalışan armatör hiçbir Avrupa limanında yükleme yapamıyor ve yakıt alamıyor. Birçok armatör Rus bayrağından çıkmaya çalışıyor. Yaptırımlar sadece ticari alanda da değil ki; Rus vatandaşının hayatını etkilemeye varacak kadar genişlemiş durumda.” dedi.
Bölgeye ulaşımda alternatif yolların olmadığını belirten Çendik, “Alternatif olarak tren yolunu göremiyorum. Zaten karayolu araçları oradan kurtulmak için yine gemi arıyorlar. Ukrayna tersanelerinde inşa edilecek gemiler Türk tersanelerine yönelmiş durumda. Tersaneler için olumlu bir gelişme ama bizim için sıkıntı. Çünkü hepimiz portföyümüzle, işlerimizle gemilerin dizaynı ve yaşlarına göre bölgeye yönelik plan yaptık. Bu coğrafyaya göre kartlar tekrar dağıtıldı. Gemilerimizin çoğu Avrupa’da veya daha uzağa çalışamaz. Yani hem personel hem de portföy açısından başka bir alan bizim için uygun değil” açıklamasında bulundu.
Savaş sebebiyle hayati çıkmazlar yaşanıyor
Navlunlar ve kontratlar konusunda görüşlerini açıklayan Kalkavan, “Bu sorunun çözülmesi için biraz zamana ihtiyaç var. Avrupa'ya çıkamayan armatörlerimiz seferlerini nerelere yapacak? Bu sorun navlunların düşmesine mi neden olacak? Arz ve talep dengesinin bozulması nedeniyle armatörlerimiz yük bulmak için bir birleriyle yarışır hale mi gelecek bu bölgede? İster istemez birbirimizin işine engel olacağız. Bölge refaha kavuşmaz ve Ukrayna limanları açılmazsa; beklenen hasat işlenemeyecek. Çiftçi tarlasını biçemeyecek; savaş uzadığı takdirde sadece 2022 değil 2023 de bu olumsuzluktan etkilenebilir. Ayrıca artış gösteren yakıt fiyatları da armatör ve işletmecileri endişelendiren gelişmeler arasında yer alıyor.
Öte yandan gemi personelleri açısından da değerlendirme yapmak gerekiyor. Bir makalede diyor ki; 800 tane Rus 500 tane Ukraynalı çalışanı var firmanın ve bunlar aynı gemilerde bulunuyor. İki ülke arasındaki savaş nedeniyle bu gemilerde düzen ve huzur bozuluyor.
İşin sigorta ayağı da hayli karışık! Karadeniz’in üst kısmına savaş sigortası verilmiyor. Her ne kadar o limanlardan yükleme yapılsa da bazı sigortalar savaş riskini teminat altına alamıyorlar. Örneğin; ayçiçek çekirdeği taşıyan gemiler Reni ve İzmail’den çıkıyor. Armatörlerimizin bu bölgelere sigortalarını kontrol ederek uğramaları gerekiyor. Savaş riski teminatının sağlanamaması durumunda gemilerimizin buralara gitmesi zorlaşıyor.” dedi.
Ukrayna’daki 21 gemi için yürüttüğümüz çalışmalarda üyemiz olup olmadığına bakmıyoruz
Ukrayna limanlarında 21 gemi olduğunu kaydeden Kalkavan, “KOSDER olarak; üyemiz olsun ya da olmasın, bölgedeki Türk bayraklı ve Türk sahipli gemilerin armatör ve işletmecileriyle tek tek iletişime geçtik. Bir whatsapp grubu kurarak kendilerini bir araya getirdik ve bu konuda faydalı bir paylaşım ağı oluşturduk. Bunun yanında Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın üzerinde çalışma yürüttüğü savaş sigortası konusunda bizler de elimizden gelen desteği vermeye çalışıyoruz. Sigorta hakkında nasıl faydalı olabiliriz diye bilgiler topluyor ve armatörlerimizi anlık olarak gelişmelerden haberdar ediyoruz. Şu anda 21 tane gemi Ukrayna limanlarında mahsur kalmış durumda. Orada mahsur kalan tüm canlar bizim canımız ve gemiler de milli servetimizdir. Onların can ve mal güvenlikleri hepimiz için büyük bir önem arz ediyor.” ifadelerini kullandı.
Ukrayna’daki gemilerin personeliyle birlikte ayrılması hepimizin dileği
Ukrayna’daki gemilerin ve gemi personeliyle birlikte oradan çıkması daha doğru olacak diyen Çendik, “Personel bir şekilde gemiden çıktı diyelim… Peki, kalan gemi oradan nasıl çıkacak? Personel gönderemeyeceksiniz. Gemiler de atıl kalacak, bunları düşünmek lazım. Öncelikle tabii ki can güvenliği önemli ama diğer taraftan da bir şey yaparken ikinci adımı hesaplamak gerekli. En doğrusu gemilerin, kendi personeliyle oradan emniyetle ayrılması ki hepimizin dileği de bu” şeklinde konuştu.
Navlunlar yükselişte
Büyük tonaj gemiler için işlerin iyi gittiğini belirten Kalkavan, “Büyük tonaj gemilerde navlunlar yükseliş trendini tekrar yakaladı fakat günlük inişler çıkışlar olacaktır. Savaşın uzaması büyük tonaj gemileri daha da ön plana çıkaracak. Çünkü kosterlerin Rusya ve Ukrayna’dan getiremediği milyon ton ürünü büyük tonajlı gemiler; kosterlerin gidemeyeceği Çin, Hindistan, Fransa ve Latin Amerika gibi farklı coğrafyalardan getirecek. Bununla birlikte şu anda Rusya’dan alınan yükler yüksek navlunlara taşınıyor. Riski göz alan armatörlerimiz bu çerçeveden bakıldığında önemli bir avantaja sahip durumdalar.” dedi.
Yunan Koster Armatörleri Derneği (HSSA) ile güzel bir başlangıç yaptık
Yunan Koster Armatörleri Derneği ile olan iş birliğinden de söz eden Kalkavan, “ Koster tonajını temsil eden iki denizci sivil toplum kuruluşu olarak güzel bir birliktelik sağlamış durumdayız. KOSDER ve HSSA’nın önümüzdeki dönemde önemli çalışmalara imza atacağına yürekten inanıyoruz. Bizlerin bu konuda duyduğu heyecanı aynı şekilde onlar da taşıyorlar. İlk ziyaret Yunan dostlarımız tarafından Derneğimize yapıldı. Akabinde biz de kendilerini ziyaret ettik. Bu ziyaretten sonra birlikte yapacağımız çalışmalar için bir komite oluşturma yönünde adım attık. Geçtiğimiz günlerde Ukrayna-Rusya krizi konusunda kendileriyle iletişime geçerek fikir alış verişinde bulunduk ve edindiğimiz bilgileri üyelerimizle paylaştık.
HSSA aynı zamanda Yunan hükümetinin denizcilik alanında danışman olarak da hizmet veriyor. Dernek olarak resmi bir statüye sahipler. Bu çok önemli… Resmi statüleri sayesinde denizcilikte işin pratiğini ve teorisini birleştiriyorlar” şeklinde konuştu.
Kaynak: 7DENİZ DERGİSİ