Avrupa Birliği, Gemi Kaynaklı Kirlilik Direktifi’ni revize etti. Revize edilen direktif, uluslararası standartları AB hukukuna dâhil ederek, kirletici maddelerin yasa dışı deşarjından sorumlu olanların, deniz güvenliğini artırmak ve deniz çevresini gemilerden kaynaklanan kirliliğe karşı daha iyi korumak için caydırıcı, etkili ve orantılı cezalara tabi olmalarını sağlıyor.

Bu kapsamda revize edilen direktif;

-Mevcut direktifin kapsamını, ambalajlı zararlı maddeler, kanalizasyon, çöp ve boşaltılmış sular ile egzoz gazı temizleme sistemlerinden kaynaklanan kalıntıların yasadışı deşarjlarını kapsayacak şekilde genişletiyor,

-İdari cezalar ve bunların etkili bir şekilde uygulanması için güçlendirilmiş bir yasal çerçeve oluşturarak, ulusal makamların tüm Avrupa denizlerinde gemi kaynaklı kirlilik olaylarına caydırıcı ve tutarlı yaptırımlar uygulamasını sağlıyor,

-İdari yaptırım rejimini, yeni taslak çevre suçları direktifinde yer alan cezai yaptırım rejiminden ayırıyor,

Rumeli Hisarı'nda balık tutan 2 kişi denize düşüp kayboldu Rumeli Hisarı'nda balık tutan 2 kişi denize düşüp kayboldu

-Deniz çevresinin korunması amacıyla, başta Gemilerden Kaynaklanan Kirliliğin Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi (MARPOL) olmak üzere uluslararası kural ve usullere açıklık ve uyum sağlıyor.

Ayrıca, yeni düzenleme ile mevcut Gemi Kaynaklı Kirlilik Direktifi’nin (SSPD) kapsamının petrol ve dökme halde taşınan zararlı sıvı maddelerle sınırlı kalmayarak, paketli zararlı maddeler, pis sular, katı atıklar ve egzoz gazı temizleme sistemi kalıntılarını da içerecek şekilde genişletildiği, cezai yaptırımlar ile ilgili hükümlerin Çevresel Suçlar Direktifi (Environmental Crime Directive-ECD) kapsamında ele alınacağı, AB üyesi ülkelerin gemilerden yapılan illegal deşarjlardan sorumlu olan gerçek ve tüzel kişilere idari cezalar uygulanmasını sağlamakla yükümlü olacağı ifade edildi.

AB Birliği, üye devletlerin, gemi kaynaklı kirlilik suçlarına ilişkin idari ve cezai hukuk uygulamalarının kapsamını kendi ulusal hukuklarına uygun olarak tanımlamaları gerektiğini belirterek şu ifadelere yer verdi: “Bu direktif, üye devletlerin ulusal hukukları uyarınca idari veya cezai yaptırımlar öngörmek suretiyle Birlik hukuku ve uluslararası hukuka uygun olarak daha sıkı tedbirler almasını engellemez. Üye devletler, Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı ilkelerine riayet edilmesini sağlamalı ve uygulanabilir olduğu hallerde ‘kirleten öder ilkesini’ dikkate almalıdır.

Gemi kaynaklı kirlilik suçları için uygulanan cezaların caydırıcı etkisini güçlendirmek için, bu tür idari cezalar en azından sorumlu tutulan geminin şirketine uygulanan para cezaları şeklinde olmalıdır.

Yasa dışı bir deşarjın gerçekleştiğine dair şüphe uyandıran usulsüzlükler veya bilgiler bir liman devleti kontrolü denetimi sırasında ortaya çıkabilir. Bu durumda, yeni bir denetim gerekli olmayabilir veya yeterince etkili olmayabilir. Bunun yerine, üye devlet geminin alıkonulması, dava açılması veya telafi edici tedbirler alınması gibi diğer uygun tedbirleri alabilir.”

Avrupa Konseyi, Gemi Kaynaklı Kirlilik Direktifi dışında Avrupa Birliği'nde temiz, güvenli ve deniz taşımacılığını artırmak amacıyla 'deniz güvenliği' olarak adlandırılan 3 yeni mevzuat paketini daha kabul etti. Paket kapsamında deniz taşımacılığı sektöründeki kazaların soruşturulması, bayrak devleti gerekliliklerine uyum ve liman devleti kontrolüne ilişkin ilgili direktiflerde değişikliğe gidildi.

Revize edilen direktifler AB'nin Resmi Gazetesi'nde yayımlandıktan 20 gün sonra yürürlüğe girecek. Üye devletler, revize direktiflerin yürürlüğe girmesinden sonra hükümlerini ulusal mevzuatlarına aktarmak için 30 ay süreye sahip olacaklar.

Revize edilen diğer direktifler şöyle:

Kazaların incelenmesine dair direktif

Denizcilik sektöründeki kazaların araştırılmasına ilişkin revize direktif;

-Balıkçı gemilerinin, mürettebatının ve çevrenin korunmasını iyileştirerek, 15 metreden kısa balıkçı gemilerinin de artık direktif kapsamına alınmasıyla, ölümlü ve gemi kayıplı kazaların uyumlaştırılmış bir şekilde soruşturulacağı anlamına geliyor.

-Üye devletlerin kaza araştırma kurumlarının araştırılması gereken tüm kazaları zamanında ve uyumlu bir şekilde araştırması için tanımları ve yasal hükümleri netliğe kavuşturuyor,

-Kaza inceleme kurumlarının kaza incelemelerini zamanında, uzman ve bağımsız bir şekilde yürütme ve raporlama kapasitesini artırıyor,

-Açıklık ve tutarlılık sağlamak için ilgili AB mevzuatı ve IMO düzenlemelerine ilişkin çeşitli tanım ve referansları güncelliyor,

-Mevcut kuralları daha açık ve uluslararası düzenlemelerle daha tutarlı hale getirerek kaza inceleme kurumlarının kaza incelemelerini AB genelinde uyumlu bir şekilde yürütmelerini sağlıyor,

-Kaza soruşturma organlarının bağımsızlığı ve bulgularının gizliliğine ilişkin hükümleri güçlendirmekte ve gereksiz idari yükleri azaltıyor.

Bayrak devleti gerekliliklerine uyuma ilişkin direktif

Direktif, bayrak devleti için geçerli olan kuralların AB düzeyinde uygulanmasını düzenliyor. Gemilerin Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) sözleşmelerine uygunluğunu izleme sorumluluğu, geminin kayıtlı olduğu ve geminin vatandaşı olduğu devlete, yani bayrak devletine ait.

Bu doğrultuda revize edilen direktif;

-Mevcut mevzuatın güncellenmesi ve başta IMO araçları uygulama kodu ('III kodu') olmak üzere uluslararası kurallarla uyumlu hale getirilmesini sağlıyor,

-Bayraklı gemilerin yeterli düzeyde denetlenmesini ve bayrak devleti adına çalışan tanınmış kuruluşların gözetiminin izlenmesini sağlıyor,

-Dijital çözümlerin daha fazla benimsenmesini sağlıyor,

-Bayrak devletlerinin filolarının ve görevlerinin performansının anlaşılması, raporlanması ve ölçülmesinde uyumlu bir yaklaşım sağlıyor.

Liman devleti kontrolüne ilişkin direktif

Liman devleti kontrolü (PSC), gemideki kaptanın, zabitlerin ve mürettebatın yeterliliğinin, geminin durumunun ve teçhizatının uluslararası sözleşmelerin gerekliliklerine ve AB'de yürürlükteki AB yasalarına uygun olduğunu doğrulamak için bayrak devleti dışındaki devletlerin limanlarında yabancı gemilerin PSC görevlileri tarafından denetlenmesi sistemidir. Bu nedenle PSC, deniz güvenliğinin sağlanması ve deniz çevresinin korunması açısından önemli.

Revize edilen direktif;

-AB mevzuatını güncelleyerek Paris mutabakat zaptı (MoU) ve IMO sözleşmelerinde belirtilen uluslararası kural ve usullerle uyumlu hale getiriyor,

-Büyük balıkçı tekneleri (24 metreden uzun) için gönüllü bir denetim rejimi getirerek balıkçı teknelerini, mürettebatını ve çevreyi koruyor,

-PSC denetimlerinin yürütülmesinde etkin ve uyumlu bir yaklaşım sağlıyor.

7DENİZ