Röportaj

Milli duygularla işimizi yapıyoruz

Pearl Naval Ship Management firma kurucusu Gürhan Burak Alkoç, “Yaklaşık 20 yıldır denizcilik camiasının içerisindeyim. Farklı denizcilik şirketlerinde üst düzey yönetici olarak görev yaptım. Denizciliğin farklı taraflarında yer aldım. Haziran 2017’de Pearl Naval şirketini kurduk. Dürüstlük ve şeffaflık ilkesiyle yola çıktığımız Pearl Naval’da tam kapsamlı teknik ve ticari hizmetler veriyoruz” diyor.

Abone Ol

Pearl Naval Ship Management firma kurucusu Gürhan Burak Alkoç, “Yaklaşık 20 yıldır denizcilik camiasının içerisindeyim. Farklı denizcilik şirketlerinde üst düzey yönetici olarak görev yaptım. Denizciliğin farklı taraflarında yer aldım. Haziran 2017’de Pearl Naval şirketini kurduk. Dürüstlük ve şeffaflık ilkesiyle yola çıktığımız Pearl Naval’da tam kapsamlı teknik ve ticari hizmetler veriyoruz” diyor.

 

Öncelikle denizcilik serüveniniz nasıl başladı, sizden dinleyelim?

İTÜ Denizcilik Fakültesi (YDO) mezunuyum. İlk stajımı yaptığım 1995 yılından 2008 yılına kadar Dünya Denizcilik’te tankerlerde çalıştım. Yaklaşık 12 yıllık çalışma sürecimde hem gemilerde hem de gemi inşa alanında yer aldım. Hatta o dönem ilk defa yurtdışına gemi inşa denetimi için giden ekibin içerisindeydim. Başmühendisliğimi de orada aldım. Daha sonra Aktif Denizcilik’te 2 buçuk yıl kadar çalıştım. Yine bu şirkette gemi inşa müdürü, yurtdışı yeni inşalardan sorumlu ve aynı zamanda teknik enspektör gibi pozisyonlarda bulundum. Sonrasında Ciner Denizcilik’te 5 yılı aşkın süre teknik müdür, gemi inşa müdürü ve tanker ve gemi inşa bölümlerinde genel müdür olarak çalıştım. Akabinde Turgut Aydın Holding bünyesinde kurulan Ayships şirketinde 2 yıl CEO’luk yaptım. Tabi bu süreçte ciddi kontaklarım, temaslarım ve mesleki olarak önemli kazanımlarım oldu. İşletme tarafında hem tanker, dökme yük ve konteyner gibi farklı gemileri işlettik. Bunların sonucu olarak yaklaşık 20 yıllık iş tecrübemi aktararak Haziran 2017’de kurduğum Pearl Naval’da ilerlemeyi hedefledim.

 

Pearl Naval’ın kuruluşunu ve bugüne kadar şirketin geçirmiş olduğu süreci konuşalım mı?

 

Açıkçası bu şirketi kurmamla birlikte burada pozitif bakış açısını benimseyip, Türk insanının neler yapabileceğini profesyonel anlamda kendi çalışma sahamız doğrultusunda uluslararası alanda ortaya koymak istedik. Odaklandığımız segment ise daha çok kuru yük gemileri oldu. Sebebine gelirsek Türkiye’de baktığınız zaman tanker ve kimyasal tanker işletmeciği yapan firmalar var. Tanker kökenli olduğum için dökmeci tarafında hem yüksek standartlarda hem de marketin genel belirsizliğe hâkim olduğu bir dönemde operasyon giderlerini düşürecek politikalar izlemek suretiyle böyle bir girişimde bulunup yola çıktık. Bugün geldiğimiz noktaya bakarsak hedeflerimizi tutturduğumuzu söyleyebilirim. Şu anda 3 gemi işletiyoruz. Karadeniz ve Akdeniz’de armatörlük tarafında birkaç general cargo gemisi alma girişimlerimiz var. Gemilerle ilgili fizibilite çalışmalarımız devam ediyor.  

 

Şirketi kurarken de daima riskleri gözeterek emin adımlarla ilerleme yolunu benimsedik. Hızlı büyüyen, köklü armatörlük firmalarının belirli dönemlerde eğer istihdam, işgücü ihtiyacı oluşursa, bu ihtiyaca dışarıdan destek olma ve mukayese yapılabilme imkanı sunma gayesindeydik. Özellikle de denizciliğe yatırım yapacak yerli ve yabancı yatırımcıları bu sektör içerisine çekmek asıl amacımız olmuştur.  Yatırımcıya da yatırımın hacmine ve süresine göre yardımcı oluyoruz. Elimizde çok önemli kontrat ve anlaşmalar var. Hem gemilerin uzun dönem kiralanması hem de finansman noktasında tüm sistemi kurmuş durumdayız.

 

Bu noktada hemen soralım, yatırımcılara nasıl bir finansal kolaylık sağlıyorsunuz?

Anlaşmalı olduğumuz yurt dışındaki bankalardan ya da leasing kuruluşlarından finansal kolaylık sağlayabiliyoruz. Eğer yatırımcı, gemi inşa yatırımı yapmak isterse Çinli leasing kuruluşlarından ciddi bir finansman desteği tabi ki mali tablolara binaen alınabiliyor. Tabi bu noktada yatırımcı isterse finansmanı kendi de ayarlayabilir ya da temaslarımız neticesinde biz kendisine finansman sağlayabiliyoruz. Ayrıca Uzakdoğudaki tersanesi olan büyük holdingler ile olan yakın temaslarımız sayesinde de yeni gemi veya ikinci el gemiler için birçok alternatif sunabiliyoruz. Şeffaflık bizim için çok önemli.  O yüzden her şeyi açık ve mümkün olabildiğince sade bir biçimde masaya yatırıyor, yatırımcıyı beklentilerine göre mümkün olduğunca doğru yönlendirmeye gayret ediyoruz.

 

Şu anda pazarın yatırım yapılabilirliği ne durumda?

 

Şu ana kadar yatırımcılarımıza sunduğumuz öngörülerimiz tuttu. 2015’te 2016’nın zor geçeceğini söylemiştik ki öylede oldu. 2017’nin daha ılımlı olacağını 2018’de ise özellikle dökme yükte hurdaya gidiş, yeni inşalar ve yeni kurallar doğrultusunda piyasaların daha istikrarlı olacağı öngörümüz de gerçekleşti. Özellikle Çin’in büyümesi, Endonezya ve Hindistan’ın ivmelenmesi dökme yük piyasasını hareketlendirdi. Sektöre yeni girecek yatırımcılara özellikle dökme yük ve tanker tarafına yatırım tavsiyesinde bulunuyoruz. Şu anda 3 ayrı yerli yatırımcı ile dökmeci yatırımları için konuşuyoruz. Toplamda 3-4 yaşlarında 4-5 adet gemi alımı söz konusu.

 

Özellikle armatörü, gemilerde iyi eğitimli Türk personel istihdam etmesi konusunda teşvik ediyorsunuz. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?

 

Şu anda işletmemizde olan gemilerin sahibi yabancı.  Biz yabancı yatırımcılara özellikle Türk personel istihdamı konusunda tavsiyelerde bulunuyoruz. Burada Türk personelinde ısrar etmemizin nedeni iletişimde kolaylıktır. Biz, ne kadar Türk personelini istihdam edebiliyorsak bizim için bu bir gurur kaynağıdır. Bundan sonra da bu şekilde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Türkiye’de kayıtlı 180 bin denizci var. Bunun 47 bini zabitan, kalanı alt kadrolar. 18 üniversite 39 yüksekokul, 55 özel kurs var. Dünyada denizcilikte ikinciyiz, aktif denizci sayımızı artırmamız gerekiyor. Denizcilikte gelmiş olduğumuz nokta Güney Kore’de yeterince bilinmiyor. Kore ile kardeş ülkeyiz ama işbirliği anlamında diğer ülkelere göre daha az hareket etmişiz. Kore’ye gerçekleştirdiğim son ziyarette tüm büyük armatörler ve armatör birliği ile görüştük. Türkiye’deki genel yapıdan bahsettik. Ancak henüz ülkemizde eğitim veren üniversitelerin Kore’de denkliğinin olmadığını gördük. Denklik oluştuğu takdirde Türk personeline Güney Kore’de istihdam alanı ve yeni ufuklar açılacaktır. Denklik sağlanabilmesi için de sadece resmi kanallardan Kore tarafına belgelerin sunulması gerekiyor. Ziyaretimde Güney Kore Gemi İşletmecileri Birliği ile de temaslarım oldu, kendileri de ülkemize ziyarette bulunmayı düşünüyorlar. Denklik konusunu projelendirip İMEAK Deniz Ticaret Odası’na da yakinen ilgilenecekleri düşündüğümüz için sunacağız. Açıkçası bu konuya tamamen milli duygularla yaklaşıyoruz. Genç bir nüfusuz. Bu nüfusu çok daha efektif kullanmamız lazım.

 

İş süreçlerinizi nasıl bir ekiple yürütüyorsunuz?

 

Şirketimizdeki her personel denizcilik kökenli. 10 kişilik bir ekibimiz var. Kara personelimiz arasında Türkiye’nin önemli şirketlerinde çalışmış kişiler mevcut. Titiz bir işletmecilik yapıyoruz. Güçlü kontaklarımız olduğu için iyi fiyatlar, iyi rakamlar alıyoruz. Kaliteyi de elden bırakmadan günlük operasyon ve işletme giderlerini nasıl düşüreceğimizi iyi biliyoruz. Sürekli kendi içimizde ilgili konuları değerlendiriyoruz. İkinci senemizde hiçbir problem yaşamadan bu konuları da başarıyla ilerlettik. Personel eğitimi, teknik operasyon kısmı, eksikliklerin giderilmesi ve iyileştirilmesi konusunda çok iyi bir noktaya geldik. En önemli ilkelerimizden birisi daha öncede söylediğim gibi şeffaflık ve dürüstlük. Kullandığımız işletme programıyla yatırımcımız navlun, banka hareketlerinden dilerse hesap girdi çıktısına kadar her süreci takip edebiliyor. Ekibimizin tamamı denizcilik kökenli olduğu için  7/24 işini sürekli takip eder. Mümkün olduğu kadar sorunları çözerek yatırımcıya haftalık ve aylık raporlamaları aktarırız. Kaliteli ve iyi personel çalıştırıyoruz.

 

Denizcilik piyasalarını nasıl görüyorsunuz? Öngörülerinizi alalım…

 

2018’de geçen seneye oranla daha iyi bir piyasa hakim. Önümüzdeki yıl daha da iyi olacağını gemi fiyatlarının daha da artacağını düşünüyoruz. Demir-çelik-hurda fiyatları da artıyor. Bu da hem ikinci eli hem de gemi inşayı etkiliyor. Özellikle gemi inşanın 2008’den 2016’ya kadar baskın olan krizin azalması, hurdaya gidişlerin artması ve yeni regülasyonlarla pazarın biraz da dengelendiğini söyleyebilirim. Bu da dünyadaki ekonomik büyümeye etki etmiştir.

Gaz konusunda da LNGC-FSRU ülkemizde hareketlilik var. Hem ticari hem stratejik olarak gaz ve enerji konusunun önemi ortada. Bu konuda da detaylı olarak çalışmalarda bulunuyoruz.

 

Son olarak yatırım yapmak isteyenlere tavsiyeniz ne olur?

 

Yatırım yapmak isteyenler için 2.el piyasalarında bu yılsonuna kadar çok uygun bir dönem olacak.  Navlunlar da geminin işletme giderleri ve banka ödemelerini karşılayacak ve üzerinden operasyona kar edecek seviyede. Dolayısıyla önümüzdeki 5-6 aylık periyod içerisinde yatırım yapmanın doğru olacağını düşünüyoruz.

 

Röportaj: Çilem Kocamış/ 7DENİZ DERGİSİ