İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Şubat ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Salih Zeki Çakır’ın başkanlığında gerçekleşti. Toplantıya Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürü Ahmet Selçuk Sert, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Özel Danışmanı Ali Kurumahmut, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Durmuş Ünüvar, İMEAK DTO Şube Başkanları, Meslek Komite Başkanları ve üyeleri katıldı.
Toplantıda söz alan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürü Ahmet Selçuk Sert, yeni yapılanma ile kurulan Denizcilik Genel Müdürlüğü’ndeki değişim ile ilgili “İş aynı iş, kişiler aynı kişiler, hizmet aynı hizmet… Dolayısıyla çok fazla bir değişim olduğunu düşünmüyorum. Deniz İçsular ve Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü kapandı, Denizcilik Genel Müdürlüğü adı altında yeni bir Genel Müdürlük kurulmuş oldu. Burada çalışan arkadaşlar bu Genel Müdürlüğün çatısı altında toplandılar” dedi.
Sektör açısından Tersane ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlüğü; limanlar, tersaneler ve gemi inşa dahil yetki ve sorumlulukların o tarafa verildiğini ve Denize Elverişlilik Belgesi alındıktan sonra denizle ilgili tüm iş ve işlemlerin bir genel müdürlükte toplandığını aktaran Sert, “Bu sektör açısından bir koordinasyon ve iletişim kolaylığı sağlayabilir. Bürokrasiyi azaltabilir. Bizim açımızdan hem bir arada olmanın getirdiği bir sinerji ve yönetim kolaylığı açısından faydası olabilir” dedi.
‘2019’da Kılavuz ve Römorkörcülük cirosu 2 milyar 740 milyon lira’
Kılavuz ve Römorkörcülük Hizmetleri Hakkında Yönetmelik’in yürürlüğe girdiğini hatırlatan Sert, “2019 yılında toplam Kılavuz ve Römorkörcülük cirosu 2 milyar 740 milyon lira. Bunun 893 milyon lirası yani yüzde 33’lük kısmı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından alınıyor. İdarenin en üstünden en altındaki arkadaşımıza kadar boğazlarda Kılavuz ve Römorkörcülük hizmetinin kamu eliyle Kıyı Emniyeti’ne verilmesi kırmızı çizgimiz ve bu konuda zaman zaman söylendiğinin aksine idarenin kararlı bir duruşu var. Bunun aksi de düşünülemez. Türkiye’nin mefaatleri düşünüldüğünde, Möntro düşünüldüğünde hiçbir zaman aksini düşünmedik. Hiçbir zaman da aksi yönde hareket etmedik. Bu yönetmelikte bu konu açıkça belirtildi. Cumhurbaşkanlığı Yönetmeliğinde Kılavuz ve Römorkörcülük Hizmetleri, Bakanlık adına Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından verilir. Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü, bu yetkileri devredemez hükmü yer almaktadır. Ayrıca Kılavuz ve Römorkörcülük Hizmetleri Yönetmeliği’nde ‘Türk boğazlarını kullanan gemileri Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından verilen Kılavuz ve Römorkörcülük hizmetleri bu yönetmeliğin kapsamı dışındadır’ hükmü yer almaktadır. Bunun gibi Limanlar Yönetmeliği’nde de her mevzuatımızda bu konu çok açık olarak belirlenmiştir” diye konuştu.
‘9 bölgede 514 milyon kılavuzluktan, 496 milyon ise römorkörcülükten’
Tekil limanların 118 milyon liralık geliri olduğunu ifade eden Sert, “Yüzde 4’lük bir payı oluyor. Kamu limanları yüzde 11’lik payı alıyor. 309 milyonluk bir geliri var. Özelleştirme limanları, özelleştirmeden gelen hakları kullanıyorlar. Bunlar Kılavuz ve Römorkörcülükü birlikte yapabiliyorlar ve 279 milyon liralık bir pay oluyor” dedi.
Sert, şöyle devam etti: “Tersaneler ve gemi söküm alanları 129 milyon ile yüzde 5’lik bir pay alıyor. Bu yönetmelikle düzenlemesini yaptığımız bölgesel sahalar, 9 bölge ise 514 milyon lira kılavuzluktan, 496 milyon lira römorlörcülükten. Yüzde 19 kılavuzluk ve yüzde 18 römorkörcülük payı almaktadır. Bu yönetmelikte 2019 yılındaki uygulamalarda geçmişe göre 2004’ten beri yönetmelik kapsamında yapılmayan yasal altyapıya kavuşmuş oldu. Bir diğer kazanım tüm dünyada örnekleri olduğu gibi özellikle yüzde 19’luk pay alan kılavuzluk faaliyetinde inisiyatif o bölgede çalışan kılavuz kaptanlarda. İdare bu konuda sıfır inisiyatif kullanıyor. O kılavuz kaptanlar hangi teşkilat bünyesinde teşkilatlanmışsa yetki o kılavuzluk teşkilatına devrediliyor. Üçüncü önemli değişiklik de yapılan düzenlemelerle sektörde daha geniş bir alana ve daha geniş bir tabana yayılmış oldu. Özellikle kılavuz kaptanların inisiyatifi geçmiş dönemde sadece İzmit Körfezi’nde böyle bir inisiyatif kullanma imkanları vardı. Şimdi dokuz bölgede de aynı uygulama yapılıyor ve önümüzdeki dönemlerde de uygulamalar bu şekilde devam edecek.”
Boğazlardaki geçişler hızlandı
2019 yılındaki çalışmalardan biri olan boğazlarda bekleme sürelerine ilişkin olarak da değerlendirmelerde bulunan Sert, “Boğazlardaki bekleme süreleri ve boğazlardaki geçişleri hızlandırdık. Kıyı Emniyeti bu dönemde çok önemli çalışmalar yaptı. İstanbul Boğazı’nda teknolojiden daha fazla faydalanarak, daha fazla motivasyon ve daha dikkatli bir şekilde bekleme süreleri azaldı, geçişler hızlandı. Özellikle Çanakkale Boğazı’nda Çanakkale Köprüsü inşaatına rağmen buradaki bekleme sürelerinin azalması ve yapılan düzenlemeler dikkat çekici. Bunu tetikleyen en önemli konu da Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni’nin Cumhurbaşkanlığı Yönetmeliği’nin değişmesi” ifadelerini kullandı.
1500 teknelik bağlama yeri oluşturuldu
Konuşmasının sonuna doğru özel tekne bağlama yerlerinin arttırılması yönünde projeler olduğunu altını çizen Sert, şöyle devam etti: “Atıl kapasitelerin çok cüzi paralarla balıkçı barınaklarının özellikle özel teknelerin hizmeti sunma ile ilgili projemiz devam ediyor. Bunun ilk pilot uygulamaları yapıldı. İlk etapta da çok küçük bir kaynakla Altyapı Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı 1.500 teknelik bir bağlama yeri oluşturuldu. Bunun gibi birçok düzenlemeler ve birçok çalışmalar yaptı geçmişte bu genel müdürlüklerimiz. Bundan sonra da aynı heyecan ve motivasyonla yapmaya devam edeceğiz.”
Ahmet Selçuk Sert’te konuşmasının ardından Tamer Kıran ile Salih Zeki Çakır tarafından plaket verildi.
7DENİZ – ÖZEL