Yaklaşık 40’a yakın ülkede 80’e yakın liman işleten Birleşik Arap Emirlikleri-Dubai merkezli DP World firmasının tersanecilik şirketi olan Drydocks World firması geçen hafta GE Vernova ile Almanya’nın Baltık Denizi'nde, Rugen Adası’nda hayata geçireceği 2 GW'lık açık deniz rüzgâr santrali olan “Ostwind-4” projesinin enerji iletim sistemi ile jacket ve topside ekipmanlarının üretimi işini kazandıklarını duyurdu.
Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Aydın Erdemir, “Tersane yatırımlarına özel önem veren DP World firması özellikle küresel ölçekte giderek büyüyen off-shore işine de odaklanmış durumda” ifadelerini kullandı. Sosyal medya hesabından konuya ilişkin bir yazı paylaşan Erdemir, “Tüm imalatlar Dubai'deki Drydocks World tersanesinde üretilecek, buradan da gemilerle Baltık Denizi’ndeki Rugen Adası açıklarına kurulacak olan Ostwind-4 proje sahasına taşınacak. Proje 2031 yılında tamamlandığında 2 milyon haneye yetecek kadar elektrik sağlayacak” dedi.
Aydın Erdemir
Aydın Erdemir’in yazısının devamı şöyle:
“DP World firması geçen hafta Drydocks World tersanesinin genişleme projelerini tanıtacak bir açılış töreni düzenlemişti. Bu yeni yatırımlarla tersanenin üretim kapasitesi %40 oranında büyüyecek. Drydocks World tersanesi, 37.000 tona kadar ağırlığa sahip çelik yapıların üretilerek gemilere yüklenebilen Orta Doğu ve Afrika'nın en büyük tersanesi konumunda. Bu kapasitesi ve ölçeğiyle büyük ölçekli modül ve ekipmanların üretimine son derece uygun. DP World firması bu tersane yatırımıyla başta yenilenebilir enerji olmak üzere off-shore işinde de liderliği hedefliyor.
Ostwind projesi Almanya’nın Baltık Denizi’de, Polonya sınırına yakın Rugen Adası’nda yapılıyor. Dubai’de gemiye yüklenen ekipmanlar Süveyş Kanalı’ndan geçirilirse yaklaşık 7.000 mil (tahmini 12 günlük yolculuk), eğer G. Afrika dolaşılırsa yaklaşık 11.500 mil (tahmini 20 günlük yolculuk) ile ulaşılıyor. Off-shore projelerinde proje alanına çok uzak mesafelerde üretim yapmanın maliyet dezavantajı tersanenin ya da ekipman üreticisinin teknolojik gelişmişliği, AR-GE ve ÜR-GE’deki seviyesi, üretim alanıyla liman altyapısının uygunluğu, üretim kapasitesi ve teknik yetkinlikleriyle birlikte giderek avantaja dönüşüyor. Zaten uzun yıllardır Çinli üreticiler başta kanat olmak üzere Çin’den Avrupa’ya ve Kuzey Amerika’ya ekipman satıyorlar.
Türkiye’de Akdeniz, Ege Denizi ya da Marmara’da projelendirilecek, liman altyapısı ile kümelenmesi mümkün olacak on-shore ve off-shore endüstrisinin Dubai’ye veya Çin’e benzer şekilde giderek büyüyen bu pazarda çok daha fazla etkin olacağı öngörülebilir. Son yıllarda Türkiye’deki on-shore ve off-shore endüstrisini içine alacak bir sanayi bölgesi ve liman kümelenmesiyle ilgili çalışmaların bir an önce tamamlanarak hayata geçirilmesi Türkiye’nin de bu konuda atılım yapmasının önünü açacaktır.”
7DENİZ