Röportaj

İşler artık dördüncü kuşağa emanet

Yaklaşık 43 yıldır faaliyet gösteren Huzur Yat, dededen toruna gelen bir geleneğin sonucunda şu anda dördüncü kuşak sahipleriyle sektörde yoluna devam ediyor. Hem işin alaylısı hem de mekteplisi olarak gemi inşa mühendisliği mezunu olan Huzur Yat Projelerden Sorumlu Müdür Pınar Çelik, bunun bir bayrak yarışı olduğunu, hedeflerinin firmayı aldıkları yerden daha ileriye götürerek büyümek istediklerini söyledi.

Abone Ol

Huzur Yat Projelerden Sorumlu Müdür Pınar Çelik, “Huzur Yat, tekne üretim anlamında kendini kanıtlamış ve gelişime açık bir firma olarak her zaman kendini yenileyerek hem yat üretim tarafında hem de tamir bakım alanında kalite ve müşteri memnuniyetini göz önünde bulundurarak bugünlere gelen bir firma. Firmamız 43 senedir faaliyet gösteriyor. Bugüne kadar 175 adet 3 m ile 40m arası refit ve sıfır tekne ürettik. En büyüğü Harun adıyla sektöre sunduğumuz 37 metre boyunda bir tekne” dedi.  

 

Huzur Yat’ın dördüncü kuşak aile mensubu olan Pınar Çelik, sektöre çok da yabancı değil. Çelik, “Dedemin babası kalafat ve burgu ustasıymış. Eski ahşap işlerinde kaplamaların aralarına keten üstübü ile doldururlarmış. Daha sonra dedem ortağıyla Ayvansaray’da bir dükkanda küçük tekneler yapmaya başlamışlar. Babam ve amcamlar bu işe çırak olarak dedemin yanında başlamışlar. Onlar da zaman ilerledikçe usta oluyorlar. Onlar da küçük teknelerden daha çok 20 metre üstü daha büyük tekneler yapmışlar. Burada ben, kardeşim, amcamın çocukları dördüncü kuşağız. Biz de babamızdan aldığımız bu işi, yurtdışı yurtiçi çalışarak devam ettiriyoruz” şeklinde konuştu.

 

Aldığı eğitimden de söz eden Pınar Çelik, “Ben orta sondayken babamın yaptığı iş ilgimi çekti. Denizcilik meslek lisesine gittim. Orada yine ahşap üzerine gemi inşa bölümündeydim. Bölümü okurken işi daha çok sevdim. Dizayn yapmak, sahada çalışmak hoşuma gitti. Daha sonra bu işi yapmaya karar verdim. Mühendis olmak istediğimi fark ettim. Piri Reis Üniversitesi’ne gittim. Oradan gemi inşa mühendisi olarak mezun oldum. Gemi inşa mühendisi olduktan sonra 3 sene Yonca Onuk Teranesinde çalıştım. Daha sonra babamın yanına geçmeye karar verdim. O sırada babam yeni bir proje almıştı. Bana ihtiyacı vardı. Ben de onun yanında hem ona faydam olsun hem de daha çok kendim öğreneyim diye bu sene aile şirketinin başına geçmeye karar verdim” ifadelerini kullandı. 

Pandemi bizim işlerimizi artırdı

 

Pandemi ile beraber yat üretiminin arttığına işaret eden Çelik “Pandemi dünyayı çok önemli bir krize götürse de yat sektöründe bir canlanma olduğu kesin. Özellikle pamdemi koşullarında yat kullanmak tüm aile için daha izole bir tatil tercihi olması bakımından çok önemli bir alternatif haline geldi. Bu da bizim işlerimize olan talebi artırarak sektörde bir canlanma yaşanmasına vesile oldu” ifadesini kullandı.

 

Pandemi dönemindeki projelerden de bahseden Çelik, “Pandemi döneminde 2 proje yaptık. 1 tanesi 18.50 metre motoryat, güneş panelli, 1 tekneydi. Diğeri de 10 metre profesyonel balıkçı teknesiydi. Bu tekneyi 3-4 ay önce denize indirdik. Şu anda da elimizde 24 metre boyunda bir tane klasik motoryat dediğimiz trawler tipi tekne mevcut. Onun yapımına devam ediyoruz. Ona da başlayalı 6 ay kadar oldu. Teslimatı 2023 Nisan olacak. Şu an gayet güzel ilerliyor. Planımıza uygun ilerliyoruz. Hiçbir sıkıntımız yok” şeklinde konuştu.  

 

Firmayı daha kurumsal bir yapıya kavuşturmak istiyorum

 

Bundan sonraki hedeflerinden de söz eden Çelik, “Hedeflerim arasında ilk önce firmamızı günümüze ve sektöre uygun olacak şekilde daha sistemli ve kurumsal bir yapıya kavuşturmak var. Daha çok reklam yaparak herkesin görmesini sağlamaya çalışıyorum. Bir de ahşap işçiliği yapıyoruz. Bence bu ahşap işçiliği çok büyük bir zanaat olduğunu düşünüyorum. O yüzden ilgi görmesini istiyorum” dedi.

 

Nuh Sanayi Sitesi’nde yer sıkıntısı var

 

Huzur Yat’ın da faaliyet gösterdiği Nuh Sanayi Sitesi’nde yaşadıkları sorunlardan da söz eden Çelik, “Şu an bir tane 37 metreye kadar tekne yapabiliyoruz ama mesela daha büyük bir tekne geldiğinde yer sıkıntımız var açıkçası. Daha büyük tekler için bir yer bulunması gerekiyor. 40 50 metre tekne olduğunda bir istek olduğunda bizim bir yer sorunumuz var. Bir hangarımız bir de dükkanımız var. Dükkânda 28 metreye kadar tekne yapabiliyoruz. Orada sadece yeni inşa değil aslında tamirler işleri de yapıyoruz Hangarda 37-38 metreye kadar tekne yapabiliyoruz.. Nuh sanayi sitesiyle ilgili en büyük sıkıntımız bu. Nuh Sanayi Sitesi’nden bağımsız olarak başka bir sıkıntımız da ahşap tekne yaptığımız için ahşap işçiliğine çok önem veriyoruz. Mükemmeliyetçi olduğunuz için iyi usta bulmak çok zor oluyor. Usta bulmakta zorlanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Yurtdışına daha çok önem vereceğiz

 

Aslında yat alanında iyi işler yapıldığını ve dünya sıralamasında üçüncü olduğumuzu hatırlatan Çelik, “Yurt içine daha çok yapıyoruz ama yurtdışından talepler oluyor. Örneğin 37m Harun isimli teknemiz charter class bir motoryat ve Fransa’ya yaptık. Yurt dışına daha çok önem vermeyi düşünüyoruz. Biz butik bir firma olduğumuz için daha çok isteğe göre tekne yapıyoruz. Tekne yapalım sonra satalım gibi bir şey olmuyor bizde” dedi.

 

Sektörde kadın denizciye ihtiyacımız var

 

Bir kadın denizci olarak sektörde çalışmanın zorluklarından bahseden Çelik, “Ben gerek ailemin bu işin içinde olması gerekse sektöre aşina olmamdan dolayı şu ana kadar çok zorluk yaşamadım. Çünkü benim ailem her zaman destek oldu. Gemi inşa sektöründe genelde düşünce, ‘Kadın mühendis mi ya da tersanede kadın mı yapamaz’ vb. gibi düşünceler var ama ben hiçbir zaman bu düşüncede olmadım. Benim ailemde aynı şekilde her zaman bana destek oldular. Hiç sektörde böyle bir ayrımcılıkla karşılaşmadım ama karşılaşan hemcinslerim çok var. Geçen bir iş ilanı gördüm. Mühendis aranıyor, altında yazmışlar, sadece erkekler başvurabilir. Bunun dışında kurumsal tersanelerin bir tanesinde bulunan bir hemcinsim sahada iş tarifi yaparken kadın mühendis istenmediği belirtiliyor. Buna benzer çok olay duyuyorum. Sektörde kadın mühendise kadın çalışana ihtiyaç var.” ifadelerini kullandı.

 

Yeni proje görüşmeleri var

 

Şu anda görüşmelerinin devam ettiği projeler hakkında da konuşan Çelik, “Görüştüğümüz 23 metrelik bir gezi teknesi var. Henüz sonuca bağlanmayan 22 metrelik trawler daha var. 35m motoryat görüşmelerimiz devam ediyor. Olumlu geri dönüşler alıyoruz ama daha kesinleşen projeler değiller. Hani bu süre zarfında olur olmaz bilmiyorum ama çalışmalar yaptığımız, konuştuğumuz projeler var” dedi.

 

Çelik, “Nuh Sanayi Sitesi’nde şu an herkesin elinde ufak tefek işler var. Çünkü pandemi döneminde herkes sosyal mesafeden dolayı insanlardan uzak olmak istediler. Herkes tatil için tekneleri tercih etmeye başladı. O yüzden bizim sektörde böyle patlama oldu. Biz de pandemide 2 tane tekne inşa ettik. Şu an bir tane yapıyoruz. Yaptığımız müşterinin önceden teknesi varmış. Pandemide teknede çok zaman geçirmiş ve yetmediğini fark edip. Daha büyük bir tekne yaptırmak istediği için bizi buldu. Bu da pandemide yaptığımız üçüncü tekne olacak. Onun dışında tekne isteyen başka bir müşteri daha var. O da aynı şekilde pandemi dolayısıyla ‘kafamı dinlemek istiyorum’ diyerek sipariş verdi. İnsan içinde tatil yapmaktansa teknede tatil yapmayı tercih ediyorlar” şeklinde konuştu.

 

Hedeflerim var

 

Firması hakkında gelecek planlarından da söz eden Çelik, “Şu an planlı hedeflerim var. Elimizdeki işi daha iyi şekilde yönetmek ve en güzel şekilde yapmak istiyorum. Huzur yatı parmakla gösterilecek bir firma yapmak istiyorum ve kadın bir mühendis olarak da kadınlara örnek olmak istiyorum” dedi.  

 

Sektör iyi anlatılamıyor

 

Türkiye’de yat inşa sektörünün iyi anlatılamadığını ve diğer denizcilik iş kollarından geride kaldığını düşündüğünü belirten Çelik, “Özellikle yıllardır yat inşa ile ilgili sorunlar hep dile getiriliyor ama ne yazık ki bir adım atılamadı. Bu sorunlarımızla her zaman karşılaşıyoruz ama umarım hem sektör hem de kamu tarafında bu sorunların çözümü için kalıcı ve sektörü yukarı taşıyan çözümler üretilir” şeklinde konuştu.

 

Çelik, “Ayrıca bana her zaman destek olan başta babam Halil Çelik ve amcalarım Zeki Çelik, İbrahim Çelik olmak üzere, Türkiye’nin en iyi mühendislerinden biri olan Sayın Tanju Kalaycıoğlu’na, sektörümüzün önemli iç mimarlarından Ali Gez’e, Doğusel Şirketler Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Doğusel’e çok teşekkür ediyorum” dedi.

KAYNAK: 7DENİZ DERGİSİ