Sektörün öncü firmalarından biri olan Sanmar Denizcilik, başarısını hem yenilikçi hem de cesur tavırlarıyla sergilediği işlerle ortaya koymaya devam ediyor. LNG’li römorkör, dünyanın ilk otonom römorkörü ve hidromekanik hibrit römorkörünü üreten Sanmar’da bu projelerin nasıl ortaya çıktığı, hangi adımlar izlenerek tamamlandığı kısacası Sanmar’ın başarısının perde arkasını Sanmar Denizcilik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Gürün ile konuştuk.
Sanmar Denizcilik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Gürün ile sohbetimize, Sanmar’ın projelerini hayata geçirirken nasıl bir yol izlediğini öğrenerek başladık. Önceliklerinin dünyadaki teknolojinin nereye gittiğini yakından takip etmek olduğunu söyleyen Gürün, sonraki adımları şöyle ifade ediyor: “Ülkemizde bu teknolojinin ne kadar uygulanabilir olduğu da önemli tabii ki. Ardından hem dünyada hem de ülkemizde bu teknolojinin ne kadar fayda getireceği konusunu analiz ediyoruz. Özellikle son yıllarda çevreye karşı duyarlı ve yüksek güvenlikli römorkör inşasında daha fazla bir beklenti olduğu için bu tip teknelere yöneldik. Elbette bu pratiğe geçen teknelerdeki olmazsa olmaz noktalardan bir tanesi de olayın finansal boyutu. Ürettiğimiz yeni teknolojilerin kullanılabilir ve finansal olarak da maliyetinin altından kalkılabilir olması gerekiyor. Bütün bunları karşılamak, bu teknoloji ve bu finansal gücü değerlendirmek isteyen müşteri bulmamız da yine aynı şekilde bu tip projelerde gerekiyor. LNG’li römorkör ve dünyanın ilk otonom römorkörü müşterilerin talepleri ile inşa edildi”.
Türk limanlarına hediyemiz “Boğaçay 38”
Dünyanın ilk Advanced Variable Drive (AVD) teknolojisine sahip “Hidromekanik Hibrit” römorkörü olan Boğaçay 38’in Türk limanlarına hediyeleri olduğunu vurgulayan Gürün, bu römorkörün çok düşük yakıt tüketimi ve emisyonu olduğunu açıklıyor. Caterpillar Propulsion firması ile beraber geliştirilen bu inovasyonun Sanmar için gurur kaynağı olduğunu sözlerine ekleyen Gürün, “Bir senedir sorunsuz çalışıyor ve çok iyi performans sergiliyor. Diğer taraftan da performansının daha da iyi olması için çalışmalarımız devam ediyor” dedi.
2021 teslimler açısından hareketli bir yıl
Sanmar, Nisan ayında Kuzey Baltık Denizi'nin zorlu koşullarında tüm yıl boyunca çalışmak üzere özel olarak tasarlamış olduğu buzkıran römorkörün ilkini Alfons Hakans'a teslim etmişti. Mayıs ayında da RAmparts 2400SX sınıfı römorkör Albatros’u Peru’ya teslim eden Sanmar, Haziran’da ise Norveç’e Tier III römorkörden ilkinin teslimini gerçekleştirdi. Sanmar’ın Tier III römorkörü, Robert Allan'ın TRAktor 3000-Z tasarımına dayanıyor. 30.45 metre boy ve 12.8 metre genişliğe sahip olan römorkör Norveç'teki Brevik'te faaliyet gösterecek.
2021’in ilk yarısını teslimler açısından yoğun ve hareketli olarak geride bırakan Sanmar’ın ayrıca İtalya'ya ve Portekiz'e teslimleri oldu. “Bu sene yurt içi ve yurt dışında Kanada’da dahil olmak üzere birçok ülkeye teslimler yaptık” diyen Gürün, ikinci el römorkörlerinin de dünyada ciddi talep gördüğünü ifade etmekte. Gürün sözlerini şu şekilde sürdürüyor:
İkinci el ürünlerimiz Sanmar garantisine sahip
“Yalova Altınova’daki tersanemiz aynı zamanda yüzer havuzu ve tamir özelliklerine sahip olduğu için ikinci el ürünlerimize yeni ürünlerimiz kadar önem veriyor, tüm sistemlerini test ediyor ve bazı garantiler vererek müşterilerimize teslim ediyoruz. Bu da ikinci el başarımızı arttırıyor. 2021 yılı ihracat değerlerimizin yine iyi bir sene olan 2020 yılı değerlerini yakalayacağını tahmin ediyoruz. Toplamda ikinci el ve sıfır römorkör satışlarımızın 30’a yaklaşmasını bekliyoruz”.
Gürün, “İhracat yapmadığımız ülke kaldı mı diye soranlar oluyor. İhracat yapmadığımız ülke maalesef kaldı. Örneğin denizi olmayan ülkelere ihracat yapamıyoruz. Şaka bir yana hedeflediğimiz ülkelerin içinde ihraç edemediklerimizin sayısı çok az. Daha fazla ihraç etmek istediğimiz ülkeler var. Örneğin Panama Kanalı’nda çalışan, Süveyş Kanalı’nda çalışan römorkörlerimizin olmasını çok arzu ediyoruz” diyor ve önümüzdeki aylarda Norveç, İtalya, Portekiz ve Peru’ya yeni teslimatlar yapacaklarını aktarıyor.
Üretimimizin yüzde 75’i yurt dışına
Sıfır ve ikinci el olmak üzere ürettikleri römorkörlerin yüzde 75’ini yurt dışına ihraç ettiklerinin altını çizen Gürün, 250’yi aşan römorkör üretimlerinin 60 adet civarını yurt içine yaptıklarını belirtiyor.
Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü için inşa ettikleri 90 ton çekme gücüne sahip 2 adet eskort römorkörlerin Sanmar’ın şu ana kadar ürettiği en güçlü römorkörler olduğunu sözlerine ekleyen Gürün, “Bu sene bizim için önemli olan diğer bir konu da Kanada’dan aldığımız 5 römorkörlük dev sipariştir. Bu römorkörlerin inşaları iki yıl sürecek. Bir kısmı Sanmar Tuzla tersanemizde bir kısmı da Sanmar Altınova tersanemizde inşa edilecek. Bunlar çok yüksek teknolojili çok özel römorkörler olduğu için mühendislik kapasitemizin önemli bir kısmını kapsayacaklar” diyor.
Dünya standartlarının üzerinde olmaktan gurur duyuyoruz
Sektörde römorkörcülük ve kılavuzluk hizmetlerinden de söz eden Gürün, “Firmamızın şu anki noktaya gelebilmesinin önemli sebeplerinden bir tanesi hem römorkörcülük hizmetleri veren bir firma olması hem de aynı zamanda römorkör üreticisi ve ihracatçısı olmasıdır. Türkiye'nin birçok önemli limanında römorkörcülük hizmeti veriyoruz. Aynı zamanda kılavuzluk hizmeti de veriyoruz. Aktif olarak römorkörcülük hizmeti verdiğimiz limanlar; Nemrut Körfezi, İzmit Körfezi, Antalya-2 Limanı ve Petkim Limanı’dır. Kılavuzluk hizmeti verdiğimiz bölge ise Samsun-2 Limanı’dır. Bu limanlarda 23 adet römorkörümüz yaş ortalaması üç olmak üzere çok yüksek standartlı olup, dünyanın en genç filolarından bir tanesidir ve bunlar düzenli olarak ikinci el olarak yurt dışına satıldığı için bunların çekme güçleri ve kapasiteleri gerekli ihtiyacın çok çok üzerindedir. Çok yüksek standartlarda çok düşük yakıt tüketimli ve emisyonlu aynı zamanda da çok güvenlikli römorkörlerle dünya standartlarının üzerinde hizmet vermekten gurur duyuyoruz” diyor ve sözlerini şu şekilde bitiriyor: “Yurt dışından gelen misafirlerimiz römorkörcülük hizmetlerindeki standartlarımızı görünce Türk römorkörcülük firmalarını Sanmar nezdinde tebrik ediyorlar. Bu gurur bizim için kıyaslanamayacak kadar değerli ve çalışmalarımızın temelindeki motivasyon kaynağımızdır.“
KAYNAK: 7DENİZ DERGİSİ
