Günümüzde denizcilik alanında iddiası olan tüm ülkelerin büyük bir filosu ve çok sayıda denizcisinin olması yanı sıra, aynı zamanda kapsamlı bir envanteri de var. Özellikle globalleşen dünyamızın temel özelliği, en kısa sürede en doğru bilgiye ve çözüme kavuşmasıdır. Envanter deyince aklımıza sadece bilgi, belge, data gelse de aslında kapsamı ve sonuçları açısından bundan çok çok daha fazlası. Öyle ki sağlam bir envanter çalışması olmayan herhangi bir sektörün, kuruluşun ve hatta ülkenin önünü görüp doğru adımı atabilmesi neredeyse imkansız. Savaş alanındaysan elinde ne olduğunu ve nasıl kullanacağını bilmelisin. Yoksa mağlup olman kaçınılmaz bir durumdur ki günümüzdeki ticaret savaşlarında temel savaş alanının denizler olduğunu düşünecek olursak bu envanter çalışmasının da 'Denizci Ülke, Denizci Millet' hedefi olan Türk Denizciliği açısından ne kadar hayati olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor. DTO meclisinde müteakip defalar konuyla ilgili yapılan sunumlardan da görüldüğü üzere, Türkiye'nin dünya denizciliğindeki payını görmek açısından hayati önem taşıyan envanter çalışması, DTO’nun vizyonu ve yakın, orta, uzun vadeli gelecek stratejileri, ülkenin ihtiyaçları, millileştirme ve yerlileştirme çalışmaları, sektörün ihtiyaçları gibi temel unsurların fikirlere dönüştürülmesini sağlayacak.
Envanter çalışması ile üç tarafı denizlerle çevrili ve tarihinde büyük deniz başarıları olan ülkemizin deniz endüstrisi geliştirilerek, 5 bine yakın firmanın ulusal ve uluslararası rekabet güçleri ile karları maksimize edilecek. Ülke kalkınmasına katkıda bulunması ve üyelere doğru ve zamanında bilgi sunmanın sağlanacağı çalışmada, uluslararası ve ulusal mevzuatta deniz ticaretinin gelişmesine engel teşkil edici hususlara da yer verilecek.
Sektörü her anlamda canlandıracak bir çalışma
Envanter çalışmasının başlıca hedefleri arasında, verilerin toplanmasının yanı sıra, üyeler arasındaki iletişimin kuvvetlendirilmesi ve üyelerin paydaş olarak konumlandırılması, sistemsel eksikliklerin ve etkilerinin belirlenmesi, sektörel inovasyon fikirlerinin toplanması ve strateji üretimine zemin oluşturulması, DTO’nun daha çok bilinen bir oda haline gelmesinin sağlanması, deniz endüstrisinin gerçek potansiyelinin ve istihdam olanaklarının ortaya çıkarılması, sektörün stratejik geleceği hakkında senaryoların belirlenmesi ve ihtiyacı olan projelerin netleştirilerek kaynakların belirlenmesi, denizlerde dijitalleşme trendleri ile ülke ekonomisine 5-10-30 yıllık ufuktaki katma değerinin tespit edilmesi yer alıyor.
Türk denizcilik sektöründeki böylesi önemli bir boşluğu kapatmak için yaklaşık bir yıl önce kolları sıvayarak ciddi ve özverili çalışmalar yürüten The Maritime House (TMH) ortağı ve aynı zamanda DTO Denizcilik Sektörü Envanter Komisyon Başkanı Sn.Adem Kocadağ ile samimi bir söyleşi gerçekleştirdik. Kocadağ, 'yaşayan sistem' diye ifade ettiği envanter çalışmasına ilişkin olarak, ''Denizcilik olarak ileri mi gittik, geri mi gittik, stabil mi kaldık? Nereye gidiyoruz? göreceğiz. Sektör için 2019 milat olacak, sıfır noktası'' diyor. Gönüllü olarak yaptığı çalışmalarla ilgili ''Devrim Arabaları'' benzetmesi yapan Kocadağ, ancak sonucun farklı olacağına inanıyor, herkesten manevi destek beklediğinin de altını çiziyor.Her kademedeki Türk denizcilerinden ve tüm paydaşlardan da projeye inanmalarını istiyor.
-Yeni bir yöntemle ve büyük bir azimle envanter çalışmasına başladınız? Ne durumdasınız?
Denizcilikte envanter çalışması uzun zamandır devam eden bir çalışma. Değişik dönemlerde değişik çalışmalar yapılmış,maalesef hiçbiri arzu edilen bir sonuca ulaşamamış. Denizci dostlarımız, finansal bilgilerini, projelerini, başkalarıyla paylaşmak istemiyor. Bunun da bazı haklı nedenleri ve kendilerine göre çekinceleri var. Yurtdışında bu işlerde her şey şeffaf durumda. Bu envanter çalışması ile sektördeki ağırlığın belli oluyor. İlgili bürokratlarımızın yaptığı çalışmaya göre Denizcilik Sektörü’nün ülkemiz ekonomisine katkısı 17,5 milyar dolar olarak tespit edilmiş durumda. Bizim yaptığımız çalışma ile bu işler kapsamlı bir şekilde ortaya çıkacak. Denizcilik sektörünün çatı kuruluşu olan İMEAK DTO olarak ne kadar ithalat ne kadar ihracat yaptığımızı bilemezsek yönümüzü belirleyemeyiz. Bizim envanterden anladığımız sadece sayısal datalara ulaşmak değil, aynı zamanda denizcilik olarak SWOT analiz yapabileceğimiz kısa, orta ve uzun vadeli denizcilik stratejileri oluşturmak. Projemizi bitirdikten sonra gerçekleştireceğimiz çalıştaylarla sektörümüzde her bir ayrı alt bileşenler için yeni hedefler belirleyeceğiz. Envanter desteği ile denizciliğimize katkı sağlamış olacağız. Hem kendi sektörümüze hem de rakip diğer ülkelere bakmış olacağız, kendimizi doğru konumlandırabileceğiz. Genel bir kabulleniş var “Çin ile rekabet edemeyiz!” bakacağız; rekabet edebiliyor muyuz, edemiyor muyuz? diye. Bu konuları araştırmak için uluslararası kuruluşlarla da dirsek teması halindeyiz.
-Envanter çalışmasını kimler yürütüyor?
Açıkçası denizciliğimiz için milat olacak bu projede çalışacağımız, güveneceğimiz firma seçimi prosesini ve tüm aşamaları kendim yürüttüm. 9 ayrı firma ile görüştüm.Görüşmeler öncesi zaten tüm kriterlerimizi belirlemiştik. Kırmızı çizgilerimiz, olmazsa olmazlarımız vardı. Teknik ve ticari olarak elenenleri yönetim ile, gereksiz zaman harcamamaları için, detaylarını paylaşmadık ancak elenme nedenlerini açıkladık kendilerine. 2 - 3 aylık titiz inceleme ve yüz yüze görüşmelerimizin sonucunda da ben şahsi fikirlerimi, kanaatlerimi ve tercihimi DTO ilgili karar verici kurul ile paylaştım.Nihayetinde ticari olarak en ekonomik olan teklifi veren ve daha da önemlisi, bu projeyi bizim hedeflerimize uygun yapabilecek firma ile çalışmaya başladık. Genel olarak firmanın denizcilik sektörünü tanıması gerekiyor. Seçilen firmayı değişik toplantılara davet ettik. Çeşitli firmalarla, üniversitelerle çalıştığımız firmanın görüşmesini sağladık. 48 adet meslek komitelerimizi, 26 ana komite başlığında birleştirdik. 48 böylelikle 26’ya düştü. Komite başkanları ile seçtiğimiz firma, ilgili arkadaşlarla beraber toplantılar yapacak. Komite başkanları ve/veya komitenin görevlendirdiği kişiler seçilen firmaya envanter konusunda ne bekliyorlar? Sayısal ve sayısal olmayan hedeflere nasıl ulaşmak istiyorlar? Hedefleri nedir, ne gibi zorluklarla karşılaşıyorlar?Komiteler burada kilit nokta olacak. Sorumluluk onlarda, ondan sonra da büyüklüklerine ve sektördeki ağırlıklarına göre firmalarla yüz yüze görüşmeler yapılarak, her bir komitenin ayrı ayrı envanter projesinden beklediği kriterler sorulacak. Araştırma yapılacak. 26 Ana Komiteyle görüştükten sonra rakamlar belli olacak, SWOT analizi ortaya çıkacak. Bizim envanterimizin en büyük avantajı ve farklılığı web tabanlı olması ve daha da önemlisi “yaşayan” bir envanter projesi olması. Çünkü şu anda toplayacağımız tüm datalar her sene güncellenecek, böylece bu proje bittikten sonra tekrar bu kadar kapsamlı bir proje yapılmasına gerek kalmayacak. Kaynak israfını engellemiş olacağız.. Buradaki yazılım kodu DTO olarak bize lazımdı bu kapsamlı projeyi gelecekte de güvence altına almak için. Yazılıma göre değişmekle beraber, 200 – 300 bin TL gibi rakamlardan bahsediliyor bu tip yazılımlar için.Çoğu kimse bunu bilmez ama, bu kodu şahsi gayretlerimizle ve ricamızla ücretsiz aldık. Devleti temsil ettiğimizi söyledik ve düzenlemeleri rahatlıkla yapabilmek için ricada bulunduk, kodu ücretsiz alabildik. Gururla sizlere söyleyebilirim. Gelecekte kendimiz de düzenlemeler yapabilmek için seçilen firma ile görüşme yapmak, onlara bağlı kalmak durumunda kalacaktık ki bunu çözdük. Site yayın hayatına geçince eklemeleri biz kendimiz yapabileceğiz. Sitemizde her kademenin ulaşabileceği datalar farklı olacak.Yönetim Kurulu veya Meclis Başkanı’nın görebileceği datalar ile diğer kullanıcıların görebileceği alanlar farklı olacak. Yönetim kurulundan gelen kararlara göre de sitede düzenlemeler yapabileceğiz.Sonuçta bireysel datalar bizi ilgilendirmiyor, bunlar bütünü oluşturmak için kullanılacak ama ilgisiz kişiler tarafından kesinlikle görülemeyecek.Biz tamamen bütüne bakacağız.
Eskiden niye başarısız olduk? Rakibim beni görüp geçmesin veya yeni rakipler yaratmamalıyım vb. mantığından dolayı üyelerimiz şüpheyle yaklaşıyordu. Bizim sistemimizde gizlilik ön planda olacak. Biz bu envanterle firmaların bütünlüğüne bakacağız.Komite bazında, alt sektörler bazında.Firmaların tekil olarak ne kazanıp kazanmadıkları bizi kesinlikle ilgilendirmiyor.O datalar zaten devletin ilgili kuruluşlarında var.Bizim yapacağımız çalışmaya göre firma kendi durumuna bakacak, sektörle kendini kıyaslayacak, yeni hedefler belirleyecek, bizim ise hedefimiz tamamen bütünsel. Gizli ve saklı hiçbir şey açığa çıkmayacak. Bu sebeple üyelerimizin çekinmesine gerek yok.
-Kaç komiteden bilgi aldınız? Bunun son tarihi nedir?
Dediğim gibi prosedürsel bazı gecikmeler oluyor. Bu da tamamen bu projeyi tam anlamıyla hedefe odaklı, hiç eksiksiz, full katılımlı, geride soru işareti bırakmayacak şekilde yapmak istememizden dolayı. Firma araştırma, görüşmeler, firmaların seçimi, firmalarla pazarlık, tekrar görüşmeler, kontrat hazırlanması aşamaları zaman aldı tabi ki. DTO’nun hukuk birimi de tek tek proje detaylarını kontrat aşamasında incelediler. Aşırı titiz bir çalışma yürütüldü imza aşamasına gelene kadar. Nihayet bu aşamaları geçtik. Yüz yüze görüşülecek ve anket gönderilecek komitelere ait bilgileri firma ile paylaştık. Hangi komiteye gideceklerini, kimlerle görüşeceklerini biliyorlar. Ayrıca denizcilik sektörümüz ile ilgili 22 adet STK seçtik. Bu STK’larla da yüz yüze görüşmeler yapılacak.Bir de maalesef oluşan gecikmelerden dolayı projemiz yaz sezonuna kaldı.. Bu durum projeyi tabi biraz geciktirecek ister istemez. Yaz tatili, bayram sezonu derken komitelerle, üyelerle görüşülmesi 1-2 aylık bir süre alacak. Şu anda yazılımımız tamamlanmış durumda, elde edilen dataların bilgisayar ortamına geçirilmesi var. Onların analiz edilmesi, rapor edilmesi ve yönetime sunum yapılması var.Yine gereken düzenlemeleri yaptıktan sonra sektörün bilgisine sunulması var.
-Bu çalışma başka hangi ülkelerde var?
Geniş kapsamlı bir araştırma yaptık. Kore, Japonya, İngiltere, ABD ve Yunanistan’ı araştırdım, bağlantılarımı kullandım. Şimdi onlar envanter yapmış, sisteme girdiğin zaman ne kadar çalışan var? Ne kadar dwt var? gözüküyor. Japonya’ya baktığında direkt denizcilik sektörünün ihracat, üretimi ne kadar, kaç kişi çalışıyor hemen gözüküyor.Ne kadar direkt ve indirekt katkı sağlıyor ülke ekonomisine görebiliyorsun. İngiltere’de UK Maritime 2050 Strategy, Strateji Belgesi hazırlandı, isteyen, konuya meraklı arkadaşlarımız internetten bulabilirler. 338 sayfalık çok geniş kapsamlı bir çalışma. Bizim zorluğumuz diğer ülkeler göre şudur; 10 bin üyemiz var. Bizim İMEAK Deniz Ticaret Odamız, diğer ülkelerdeki Deniz Ticaret Odaları gibi değil. Bizdeki gibi zannetmiyorum ki kompakt bir Deniz Ticaret Odası olsun. Biz çok bileşenli ve birçok bakanlığın iştigal konularıyla bağlantılı bir Deniz Ticaret Odasıyız. Ulaştırma Bakanlığı, Gümrük Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı gibi.Ayrıca bizde İngiltere benzeri bir hedef yok. Türkiye’nin 2023 – 2071 hedefleri var ancak, Türk Denizciliğinin bir hedefi yok. Projemizden sonra tüm bunlar da yerine oturacak, hedeflerimiz ortaya çıkacak.
-Yaşlı bir Koster Filomuz var, onlar da geçecek mi?
Komitelerden hariç DTO'dan STK'larla ilgili bilgileri aldık. 50’ye yakın STK bilgisi geldi bize. Envanter projemizde destek olabilecek 22 sektörel STK ile görüşmeye karar verdik. Bunların içinde TürkLim, KOSDER, Armatörler Birliği, GİSBİR, Gemi Yakıtçıları Derneği vb. var. Envanter çalışmasına destek olabilecek ve doğrudan data sağlayabilecek birçok STK var. Dediğim gibi projeye başlamadan önce çok detaylı bir planlama süreci yürüttük. Şu anda yol haritamızın her kademesi, 5N1K belli. Sorunuza cevaben, Koster filosunun yenilenmesi Projesi ile ilgili KOSDER yetkilileri ile görüşülecek ve projenin güncel durumuyla ilgili bilgi alınacak bu kapsamda.Sonuçta, dediğim gibi denizciliğin bir yerlerinde olan ve bu projeye destek verebilecek katkıda bulanabilecek herkesin yardımına ihtiyacımız var ve inanın bu destekler ve yardımlar katma değer olarak yine bize dönecek.
-Sektörün eğitim tarafına hiç değinmediniz?
Eğitim ile ilgili komitemiz var. O konuda da farklı bir yaklaşım olmasını bekliyorum.Yaklaşık 1,5-2 senelik periyotta yalnız benim katıldığım 3 - 4 tane eğitim-istihdam çalıştayı oldu. Çok çalıştay olması bu konulara çok önem verildiğine, çok önemli sonuçlar alındığına bir kanıt değil.Şahsen çok yararlı da görmüyorum. Sonuç raporları takip edilmiyor ve bir aksiyon olmuyor ya da bize güncellemeler gelmiyor, bihaber kalıyoruz. Zabitanların global olarak ihraç edilmesi ile ilgili çalışma oldu. Potansiyel nedir? Neler yapılması gerek?Orada da bir sonuç çıkmadı.Konuyla ilgili elimizde bir Filipin örneği var..Benchmark yapmak lazım.Yabancı ve Türk gemilerinde kaç tane Türk zabitan, Türk personel çalışıyor? Armatörler Birliği Çalıştayı’nda, İngilizcenin yetersiz oluşundan, dil sorunundan bahsedildi. Envanter sonucunda buna da değineceğiz. Bu ve benzeri birçok soruna birçok değişik kurum ve kuruluş, dernek, vakıf değiniyor.Herkes her şeyi yapıyor; ama bir hedef bütünlüğü olmuyor. DTO'nun yol göstermesi, bütünleştirici ve lider olması lazım.Umarım, Envanter Projemiz ve sonrasında oluşturulacak Denizcilik Stratejileri, diğer konularda olduğu gibi eğitim ve istihdam konularına da ışık tutacak, öncü olacak ve yol haritasını belirleyecektir. Ülkemizde denizcilik sektörünün hareketlendirilmesi için gençlerimiz bu doğrultuda bilgilendirilmeli ve onlara denizcilik sektörünü sevdirmek için çalışmalar yapılmalı. Bunun yanısıra halihazırda sahip olduğumuz yeni mezunlarımız için sektörde farklı alanlarda istihdam yaratarak onların dinamik ve yenilikçi öngörülerini sektörümüzün gelişmesi için kullanmalıyız.İş arayanlarla nitelikli işgücüne ihtiyaç olanları en verimli ve hızlı bir şekilde bir araya getirmeliyiz.Şu anki sistem maalesef arzu edildiği şekilde çalışmıyor.
-Türk Deniz Sektöründe çarpık bir yapılaşma var. Bu sorun Türk Denizcilik Bakanlığının olmamasından kaynaklanıyor olabilir mi?
Değindiğiniz gibi, bir Denizcilik Bakanlığı’mız yok, onun eksikliği var. Bunu bir örnekle açıklamaya çalışayım; Filikalar için mecburi olan setlerin içinde ilaç var, Sağlık Bakanlığı olmaz diyor.Halbuki tüm dünyada bu setler bu şekilde tedarik ediliyor. Limanlara gireceksin her limanda ayrı belge istiyorlar, ayrı kart veriyorlar. Tersaneye gireceksin, her tersane ayrı kriterle ayrı belgeler istiyor. Hepsinin firmalara ayrı bir maliyeti var, zaman kaybı oluyor. Tek bakanlık olmadığı için belki de bu sıkıntılar var. Bir Strateji Belgesi oluşturduktan sonra devletimizin de yapılması gerekenleri buradan daha şeffaf olarak göreceğini ve buna göre aksiyon alacağını düşünüyoruz.
-Bu çalışmanın geç kalınmış bir çalışma olduğunu düşünüyor musunuz?
Hem de çok geç kalınmış. DTO 37 yıl önce değerli sektör duayenleri tarafından kurulmuş, bu vesileyle aramızdan ayrılanlara buradan rahmet, aramızdakilere minnetlerimizi, şükranlarımızı gönderiyorum.20-30 yıl önceden bunlar yapılsaydı şu anda daha farklı yerlerde olurduk, daha farklı konulardan bahsederdik. Bizim oluşturduğumuz envanter sistemi bir kerelik değil yaşayan bir sistem olacak. Web sayfasını üyelere açacağız. Bir şifre vereceğiz, kendi güncel bilgilerini sisteme girecekler. 2020 yılı geldiğinde her üye, her komite 2020 yılı verilerini girecek. 2021 bölümü açılınca da bu bilgilerini de 2021’e güncelleyecekler. Her sektörün gelişimini devletimizin ilgilileri, DTO, gizliliği ihlal etmeyecek şekilde görecek. Denizcilik olarak ileri mi gittik, geri mi gittik, stabil mi kaldık? ..hep beraber göreceğiz. 2019 milat olacak.. sıfır noktası. Biz gelecekte görevde oluruz olmayız fark etmez. Bizden sonra gelecekler de bu sistemi devam ettirecek. Zamanla 5 yıllık, 10 yıllık, 25 yıllık datalar, istatistikler olacak bu sistemle.
Günümüzde en önemli güç DATA’dır. Elinizde data olduktan sonra aklınıza gelebilecek her şeyi yapabilirsiniz; hedef belirleyebilirsiniz, gelişmek istediğiniz sektörlere teşvik verebilirsiniz, sonuçlarını çok rahat tahmin edebilirsiniz. Açacağınız yeni bir fakülteye bu dataya göre karar verebilirsiniz, gençleri bu datalara göre yönlendirebilirsiniz, üretim yapan firmalarımızı bu dataya göre yeni AR-GE faaliyetlerine yönlendirebilirsiniz…Aklımda var hepsi de uzun sürer, onlarca yüzlerce sonuca odaklı faaliyetlerde bulunabilirsiniz..yeter ki elinizde BIG DATA olsun.
-Bu sistemle beraber diğer ülkelerde bizim denizcilik sektörünü incelemiş olacak mı?
Yunanistan örneğinde, envanter çalışmasını Deniz Ticaret Odası değil, dışarıdan özel bir firma yapmış. Yunanlı armatör, dünyanın hangi limanına giderse gitsin, örneğin “Brezilya’nın şu limanında bana şu hizmet lazım” desin bu envanter yazılımı ile bu hizmeti bulabiliyor, direkt kontağa geçebiliyor. Bizim de hedefimiz ileriki seviyede bu tarz bir çalışma yapmak. Tabi bu DTO Yönetimi’nin kararına ve ilgili üyelerimizin iznine ve isteğine bağlı. Yine DTO yönetiminin uhdesinde olmak üzere, yaptığımız envanter projemizin tanıtımını yurtdışında yapacağız. Böylelikle ülkemize gelen/gelecek yabancı firmalar, eksikliklerini bu envanter yazılımı ile gidermiş olacak, üyelerimize doğrudan ulaşma şansları olacak. Bu üyelerimizin de işlerini arttırmış olacak. Türkiye’de bu konuyla ilgili olarak çok değerli firmalar, çok değerli üreticiler var. Çin’e bile ihracat yapan üreticilerimiz var. Küçük ve Orta büyüklükteki işletmelerimiz, tedarikçilerimiz, üreticilerimiz de sesini böylelikle duyurmuş olacak, yurtdışına açılmış olacak.Güçsüze güç sağlayacağız.
-'Denizci Ülke, Denizci Millet' miyiz, olduk mu?
Etrafımıza baktığımız zaman, kesinlikle değiliz. Denizi ne kadar kullanıyoruz, deniz ulaşımını ne kadar kullanıyoruz, deniz turizminden ne kadar yararlanıyoruz? Kabotaj diyoruz, Türk Bayraklı armatörümüzü ne kadar koruyoruz? Denizi 81 milyon nasıl kullanıyor? Denizi görmemiş, tekneye binmemiş, yüzme bilmeyen vatandaşlarımız var. 1 milyon Amatör Denizcilik Belgesi verilmek için bir kampanya var. Belgeyi ben de aldım. Sahip olduğumuz günlük kullanım için, tekne, yelkenli, yat sayısı artarsa, etrafımızdaki denizi kullanırsak “Denizci Ülke, Denizci Millet” olduk diyebiliriz.Bu projemiz “Denizci Ülke, Denizci Millet” mottosuna ulaşmada da faydalı olacak diye ümit ediyorum.
-1 Milyon Amatör Denizci Belgesi verilirken güvenli marina altyapısı yapıldı mı?
Yeteri kadar marina yatırımı var ülkemizde, kaliteleri uluslararası rekabet edebilecek düzeyde.Ancak marinaların doluluk oranın çok yüksek olması lazım ki bu yatırımlar devam etsin..yenileri açılsın.Marina ve çekek yerlerinin rekabetçi fiyatlarla ve ödenebilir bir tutarda olması lazım.İşletmecisi açısından karlı bir yatırım olması gerekiyor.Rekabet ettiğin ülkelere göre yat sahiplerine daha cazip şartlar sunmaları gerekiyor ki bağlama kapasitelerini doldurabilsinler.Bu bağlamda tekne sahibi olmak anlamında hala çok yolumuz var. Maalesef almakla bu iş bitmiyor. Şu anki rakamlarla standard bir kazanca sahip insanlarımız için marinaya bağlamak pahalı, bakımı pahalı.Eminim tüm bunlar daha cazip hale getirilse, bizim denizlerimizde yelkenlilerle, motoryatlarla, teknelerle dolacaktır.Avrupa’da birçok gelişmiş ülkelerde bunu görüyoruz, normal kazançlarla bile tekne sahibi olabiliyorlar, denizin tadını çıkartabiliyorlar, denizci olabiliyorlar. Denizin her şeyinden yararlanmak lazım yararlanamıyorsak nasıl Denizci Ülke, Denizci Millet olacağız?
-Yoğunluktan bu çalışmalara nasıl fırsat buluyorsunuz?
Bizim bu proje “Devrim Arabaları”na benziyor…herkes filmini izlemiştir. Çeşitli engeller var, dirençler var.Her şeyden daha tehlikelisi, inançsızlık var. Hatta içimizde bile var. Gözlemliyorum, görüyorum, bizzat duyuyorum.Full destek var mı diye sorarsanız, var diyemem, ancak Yönetimde ve Mecliste bir elin parmaklarını geçmeyecek şekilde destek var sağolsunlar.Sonuçta beklenilen, olması gereken desteğin ve katkının zamanla artacağına inanıyorum. Bu gönüllü olarak yürütülen bir proje, işin doğası gereği. Değişik komitelerde de görev alıyorum. TÜDEV yedek yönetim kurulu üyesiyim, kendi meslek komitemde başkanlığı yerine getirmeye çalışıyorum ve çok zaman alıyor. En çok da Envanter Projesi’ne emek ve zaman harcıyorum.Bizim bu gönüllü işlerden hiçbir beklentimiz yok, olamaz da. Yalnızca herkesten manevi destek bekliyoruz. Yeter ki bu projeye inansınlar, destek versinler. Bizim tek amacımız şu; bu projeyi Türk denizciliğine katkı olsun diye yapıyoruz, gelecekte adımızı projeyle anmaları yeterli manevi bir tatmin. Yapılmamıştı, birilerinin bu projeyi sahiplenmesi ve yapması gerekiyordu.Biz yapacağız.
Envanter komisyonu var mı? Kaç kişi yer alıyor?
Bizim komisyonda yaklaşık 15 kişi var. Envanter komisyonuna da ben kendim gönüllü olarak üye olmak istedim. Çünkü bu konulara önem veriyorum, yapılması gerekiyordu.Komisyona ilk giriş amacım üye olarak katkı vermekti ancak DTO Meclis Başkanımız, Sayın Salih Zeki Çakır kendisi beni komisyon başkanı olarak takdir etti, çok sağ olsun. Envanter ile ilgili DTO Yönetim Kurulu’na iki kez genel bir sunum yaptım. Sürekli olarak çalışmalarımızı; Sn. Salih Zeki Çakır ve Sn.Tamer Kıran’a de sundum.Ortak bir komite kurduk. Seçilen firma, DTO Koordinatörü olarak Sn. Metin Ak, DTO bilişim departmanı.Onlar sürekli kendi aralarında toplanıyorlar, yol haritasına göre ilerlemek için.Ben bir kez de DTO Meclis Toplantısı'nda tüm meclis üyelerimize genel bir sunum yaptım. Şu anda çalışmalarımız olanca hızıyla devam ediyor. Bir sonraki meclis toplantısında Prof. Dr. Ruhi Kaykayoğlu çok detaylı bir proje sunumu yaptı. DTO'dan ise Metin Ak bu koordinasyon sürecini yürütüyor. Sayın Salih Zeki Çakır ve Sayın Tamer Kıran başkanlarımız bizi destekliyor. Çok teşekkür ediyorum kendilerine. Projemiz bittiğinde inanmayanların inanacağı, tüm sektörümüzün takdirle karşılayacağı, en önemlisi de Denizcilik Sektörümüze her yönüyle çok yararlı olacak bir eser ortaya çıkacaktır.
Ben burada bir kez daha, bu projemizi başlatanlara, projemize inanıp gönülden destek verenlere, yapılacak görüşmelerde ve gönderilecek anketlere katılım sağlayacaklara, tüm paydaşlarımıza ve zaman ayırıp bu projenin daha duyulur ve görünür olmasına aracılık eden siz 7deniz çalışanlarına çok teşekkür ediyorum.Sağolun..var olun..
İBRAHİM KOCAMIŞ
7DENİZ - ÖZEL