Röportaj

GNW Lojistik: Ege’de ilk beşin içinde

GNW Lojistik’in Ege Bölgesi’nde ilk beşte yer aldığını söyleyen şirketin Yönetici Ortağı Bülent İbik,

Abone Ol

GNW Lojistik’in Ege Bölgesi’nde ilk beşte yer aldığını söyleyen şirketin Yönetici Ortağı Bülent İbik, “ Ağırlıklı ihracata dönük, taşımacılığın tüm modlarını kullanabilen, kardeş şirketlerinin varlığı ile altyapısı güçlü, hızlı organize olabilen, ilk günkü heyecanını ve o amatör ruhunu hiç kaybetmemiş ama organizasyon olarak 7/24 profesyonel bir hizmet sunan, 45 kişilik forwarding ekibi ve ülke genelinde beş forwarding ofisi ile taşıma işleri organizatörlüğü alanında faaliyetini sürdüren bir aileyiz. İzmir’de global firmaların dışında yerel firma olarak iş hacmiyle sektörün ilk beş firması içerisindeyiz. Aylık iki bin konteynerlik ihracat taşıma hacmimiz var. Çalışma alanımız içerisinde denizyolu konteyner taşımacılığı öncelikli olarak yer almasının yanı sıra IATA sertifikalı bir havayolu şirketi olarak hava kargo taşımacılığında faaliyetlerimizi yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Tüm bunlarla birlikte demiryolu taşımacılığında da öncü bir firmayız” diyor.

Yaklaşık 22 yıldır sektörde freight forwarding alanında çalıştığını söyleyen Bülent İbik, “Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Deniz İşletmeciliği Yöneticiliği bölümünden 2001 yılında mezun oldum. Forwarding sektörünün her kademesinde profesyonel olarak görev aldım. 2013 yılında şirket evliliği ile tanıştığım GNW Lojistik’te ise 2020 yılından itibaren şirketin yönetici ortağı olarak devam ediyorum. Şirketimiz kara, hava, deniz ve demiryolu taşımacılığı yapıyor. İş ortaklarımız; depoculuk, karayolu nakliyeleri, dahili taşımalar ve personel taşımacılığı gibi lojistiğin diğer faaliyet alanlarında da hizmet veriyorlar. Biz de uluslararası taşımacılık alanında müşterilerimize komple lojistik çözümler sunuyoruz.” ifadelerini kullandı.

"Denizli-İzmir konteyner dahili taşımasında demiryolunu kullanıyoruz"

GNW Lojistik’in Ege Bölgesi’nde lokal bir firma olarak faaliyetlerine başladığını söyleyen İbik, “Yıllar içerisinde; İstanbul, Mersin, Adana ve Bursa’da ofisler kurduk. İhracata dönük, taşımacılığın tüm modlarını kullanabilen, kardeş şirketlerinin varlığıyla altyapısını hızlı organize eden, düşünce olarak ilk günkü heyecanını ve amatör ruhunu kaybetmeden ama organizasyon olarak profesyonel hizmet sunan bir firmayız. İzmir’de global firmaların dışında yerel firma olarak iş hacmiyle sektörün ilk beş firması içerisindeyiz. Aylık iki bin konteynere yakın ihracat hacmimiz var. Çalışma alanımız içerisinde denizyolu konteyner taşımacılığının ağırlıklı olarak yer almasının yanı sıra IATA sertifikalı bir havayolu şirketi olarak hava kargo taşımacılığında faaliyetlerimizi yoğun bir şekilde sürdürüyoruz. Tüm bunlarla birlikte demiryolu taşımacılığında da öncü bir firmayız. Bölgenin güçlü taşıma işleri organizatörlerinden biri olarak Denizli ve İzmir Limanları arasında ihracat, ithalat konteynerlerinin demiryolu ile taşınması ile müşterilerimize kapıdan limana, limandan kapıya kombine taşımacılık hizmeti sunuyoruz.” diyor.

Müşteriye ulaşma noktasındaki dinamik yapımız var

Lojistik sektörünün son iki yılda pandemiyle birlikte arkasına çok ciddi bir rüzgar aldığını söyleyen İbik, “Sektör bu anlamda bugüne kadar olumlu bir havada organizasyonlarını sürdürüyor. Ancak eylül ayından bu yana yaşadığımız belirgin bir daralma söz konusu. Burada pozisyon alma konusunda armatörlerin hakimiyeti de gittikçe artıyor. Freight forwarder sektörünü maalesef biraz sıkıntılı günler bekliyor. Dünyadaki konjonktür ve ülkemizde yaşanan gelişmelerle birlikte ticaretin de zorlaşmasıyla, ihracatçının ve ithalatçının pazar paylarındaki düşüşü bizi de direk olarak etkiledi. Pazardaki daralma oyuncular arasındaki rekabeti de farklı bir noktaya getirdi. Navlunlarda ciddi bir düşüş var. Armatörler özellikle dijital kanallar üzerinde yaptıkları hızlı yatırımlarla bizim ana faaliyet alanlarımızla ilgili çalışmalarını hızla arttırdılar. Sektör gerçekleriyle uzun bir süredir yarış halindeyiz ama bizim müşteriye ulaşma noktasındaki hızlı ve dinamik yapımız hala bir fırsat olarak devam ediyor” dedi.

Bölge değil ürün odaklı çalışıyoruz

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sektöre etkileri hakkında görüşlerini paylaşan İbik, “Biz o bölgede bulunmama tercihine gittik. Rusya’daki bu gelişmeler lojistik tarafında yeni bir pazar yarattı. Ülkemizi transit taşımacılığın bir köprüsü olarak kullanıyorlar. Sektörümüzde bu bölgeye yönelen şirketler de bulunuyor ve iyi kazançlar elde ettiklerini biliyoruz ama bizim hedef pazarımız orası değil. Bizim belli bir bölgeye odaklama gibi bir düşüncemiz genel anlamda olmadı. Biz daha çok ürün gruplarına odaklanmış durumdayız. Örneğin demir-çelik taşımacılığı sektöründe önemli bir konumdayız. Bunun dışında maden, mermer, gıda ve ege bölgesinin hinterlandındaki tekstil bizim ana ürün gruplarımızı oluşturuyor” açıklamasını yaptı.

DEFMED için özveriyle çalışıyoruz

Aynı zamanda Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Mezunları Derneği (DEFMED) Yönetim Kurulu Üyesi olan Bülent İbik, “Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi genç bir okul. İzmir’in o aydınlık yüzünü sektöre güzel bir hava ile taşıdığımızı düşünüyorum. Uzun bir süredir derneğin içindeyim. Yönetim kurulu üyesi olarak ikinci dönemim. Bu sene son senemiz. Önümüzdeki sene yeni yönetim gelecek. Keyifli bir beklenti içindeyiz. Ben de kişisel olarak devam edip etmeme kararını vermek üzereyim. Burası gönüllülük esasına dayalı bir faaliyet alanı. Burası bir mezunlar platformu. Tamamen emek isteyen ve özenli davranmanız gereken bir yer. İnsanları bir arada tutacak ender yapılardan biri. Ayakta tutmak için özveriyle çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

Yeni dünya düzeninde öncelikli hedef ayakta kalabilmek

Şirket olarak mutlaka büyüme hedeflerinin olduğunun altını çizen İbik, bu konudaki görüşlerini şöyle aktarıyor, “Organizasyonların sabit kalma şansı yok. Mutlaka büyüme hedeflerimiz var ama yeni dünya düzeninde yapabileceğimiz en iyi şey sanıyorum ayakta kalabilmek, öncelikle mevcudu korumak. Dünyadaki gelişmelerin yanında ülkemizde de hızlı geçeceğini düşündüğümüz bir sürecin başındayız. Bekleyip göreceğiz.

KAYNAK: 7DENİZ DERGİSİ