“Bizim işimizde tatil, hafta sonu veya uyku saati gibi durumlar yoktur. Her an bir hasar ihbarı gelebilir ve bir yerel temsilci zamansız ihbarlara da hep hazır olmalıdır. Bu işte adanmışlık şarttır. Bunun yanında konu bir problem çözme işi olduğu için sinirlerinize her zaman hakim olmalısınız. Çok stresli bir anda dahi sakin olmanız ve olayın bütününe ani tepkilerle değil akılcı yaklaşmanız gerekir” diyen Atlas P&I’ın yeni Genel Müdürü Burcu Berrak ile hem Atlas’ı hem verdikleri hizmet ve bu işin püf noktalarını hem de sektörde kadın olarak var olmanın nasıl olduğunu konuştuk.

İstanbul Üniversitesi Deniz Ulaştırma ve İşletme Mühendisliği bölümünden mezun olan Atlas P&I Genel Müdürü Burcu Berrak, mezuniyetinin ardında çeşitli firmalarda deniz nakliye alanında çalıştıktan sonra 2003’de sigorta sektörüne adım attı. 2014 yılında Türk P&I Sigorta A.Ş. firmasına katılan Berrak, geçtiğimiz mayıs ayından itibaren de Atlas P&I şirketine genel müdür olarak atandı. Burcu Berrak aynı zamanda, DUIM-MED (İ.Ü. Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Mezunlar Derneği) Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda WISTA – Türkiye yönetim kurulunda toplantı yönetmeni olarak sektöre hizmet vermeye devam ediyor.

Filomuzu 2024 yılı içerisinde genişleteceğiz Filomuzu 2024 yılı içerisinde genişleteceğiz

Atlas P&I’ın kuruluşu ve sektördeki konumunda bahseden Berrak, “Şirketimizin geçmişi 2006 yılına kadar uzanmakta. Merkez ofisimiz ilk olarak 2006 yılında İstanbul’da kurulmuş ve kısa bir süre sonra Gürcistan’ın Batum şehrinde ilk şubemiz açılmıştır. İlk şubenin ardından, ikinci şube de çok geçmeden 2019 yılında Romanya’nın Köstence şehrinde kurulmuştur. Kuruluşundan çok kısa bir süre sonra, şirketimiz birkaç büyük P&I kulüplerin yerel muhabiri olarak listelenmeyi başarmıştır. Yeni ekibimizin kurulmasıyla pazar payımızı ve müşteri potansiyellerimizi arttırmayı hedefliyoruz. Ekibimiz, denizcilik sektöründe 25 yılı aşkın bir süredir uzak yol ve kurtarma kaptanı, P&I muhabiri ve P&I kulüp hasar yöneticisi ve avukat olarak deneyim kazanmış denizcilerden oluşmaktadır. Avantajımız servis sağladığımız sigortacılara ve gemi işletmecilerine gerektiğinde teknik gerektiğinde sigortacı bakış açımızla destek olabilmemizdir. Bu farklı açılardan edindiğimiz bakış açısının verdiğimiz hizmetin çeşitliliği konusunda bizi ileriye taşıyacağına inanıyorum” dedi.

Sigorta bilinci Avrupa’nın gerisinde

Ülkemizdeki sigorta bilincini ve fiyatın belirleyici olma oranını değerlendiren Berrak, “Bir hasarla karşılaşmadan sigorta yaptırmanın gerekli olmadığının düşünülmesi veya sigorta maliyetinin boşa yapılan masraf kalemi olarak görülmesi ya da sigorta yaptırma konusunda yaptırımların az olması gibi nedenlerle ülkemizde sigorta bilinci gelişiminin Avrupa ülkelerine göre daha yavaş olduğunu görüyoruz. Deniz sigortacılığında da gemi sahipleri önceliği zorunlu olarak yaptırılması gereken sigortalara veriyor. P&I sigortası zorunlu olarak yapılmakta ancak tekne ve makine sigortası çoğu zaman ihtiyaç olarak görülmemekte. Kardeş şirketimiz olan Kuzey Sigorta ve Reasürans Brokerliği müşterilerinin sigortalanma bilincini arttırmaya çalışmakta ve bu konuda müşterilerine şirket içi eğitimler düzenlemektedir. Poliçelerin yenileme dönemlerinde yapılan pazarlıklar esnasında müşterilerin hasar/prim oranları fiyatlama esnasında doğrudan dikkate alınmaktadır dolayısıyla müşterinin bütün bir yıl içerisinde karşılaşabileceği hasarların maliyetlerinin az olmasına dikkat edilmektedir. Kuzey Sigorta ve Reasürans şirketi hasar önleme ve hasarın azaltılması konusunda armatörlerine düzenli olarak gerekli tavsiyeleri vermektedir” ifadelerini kullandı.

300 GRT üzerindeki tüm gemilerde zorunlu

Zorunlu ve isteğe bağlı sigorta ürünlerinden de bahseden Berrak, “Deniz taşımacılığında P&I sigortası yani koruma ve tazmin sigortaları bir tür sorumluluk sigortasıdır ve gemilerin üçüncü şahıslara verdiği (çevre, yolcular v.s.) zararları teminat altına almakta olduğundan 300 GRT üzerindeki tüm gemilerde bulundurulması gereken zorunlu bir sigortadır. Daha kolay anlaşılabilmesi için bu sigortanın mantık olarak benzeri karada trafik sigortasıdır. Ancak kara taşıtlarında kasko sigortasına benzer olan ve denizcilikte adına tekne ve makine sigortası dediğimiz teminat türü ise isteğe bağlıdır. Kira kaybı sigortası, harp ve grev sigortası, FD&D (Navlun, Sürastarya ve Savunma Sigortası), korsanlık sigortası gibi sigorta türleri isteğe bağlı yaptırılmaktadır” açıklamasını yaptı.  Teknoloji ve dijitalleşme hem risk hem de fırsat

Teknoloji ve dijitalleşmenin denizcilik sigortalarına etkilerini değerlendiren Berrak, “Teknoloji ve dijitalleşme hem bir risk hem de bir fırsat olarak görülebilir. Deniz sigortacılığı sektörü tarafından ele alınan hasarların büyük bir kısmı insan hatalarından kaynaklanmaktadır. Teknoloji bu hataların azaltılmasında büyük bir rol oynayabilir. Öte yandan teknoloji, otonom gemilerin işletilmesi esnasında yeni ve şu anda öngörülemeyen riskler de doğuracaktır. Burada ilginç bir muamma var: teknoloji gemi adamlarının ihmallerinden kaynaklanacak riskleri ortadan kaldırarak kaza istatistiğinde azalma sağlayabilir, ancak aynı zamanda teknolojik sistemde meydana gelebilecek arızalar veya siber saldırıdan kaynaklanan ilave riskleri de beraberinde getirebilir. Teknoloji aynı zamanda hasar önleme ve hasar azaltma konusunda da kilit bir rol oynayacaktır. Örneğin, taşınan yüklerin online olarak daha kolay takip edilebilmesi ve taşıma esnasında yüklerin sıcaklığının kontrol edilip izlenebilmesi gibi imkanları bize sağlayacaktır. Bu yeni veriler, satın alınan sigorta kapsamını, ürün türünü ve sağlanan teminatın koruma düzeyini de etkileyecektir. Daha uzun vadede, risk değerlendirme, hasar yönetimi ve diğer sigortalama süreçleri açısından köklü değişiklikler yapılması gerekecektir” değerlendirmesinde bulundu.  

Deneyimli ekibimizle birinci sınıf hizmet kalitesi

Atlas P&I’ın geleceğe yönelik hedeflerini aktaran Berrak,” Atlas P&I olarak gemilerin karşılaşabileceği herhangi bir sorunda deneyimli ekibimizle birinci sınıf hizmet kalitesini P&I kulüplerin hizmetine etik kurallar çerçevesinde sunmak için Türkiye, Romanya ve Gürcistan’ da ilk aranacak muhabir olmayı hedefliyoruz. Ayrıca önümüzdeki beş yıllık dönemde yerel muhabirlik hizmetimizi sunacağımız bir ülkede daha ofis açmayı planlıyoruz” dedi.

Bizim işimizde tatil yok

Türkiye’de yerel muhabir olarak sörvey, crew, kargo ve deniz hukuku gibi alanlarla yetkinliğe sahip bir firma olarak hizmet ettikleri iş alanlarında yaşanılan sıkıntıları da aktaran Berrak, “Bizim işimizde tatil, hafta sonu veya uyku saati gibi durumlar yoktur. Her an bir hasar ihbarı gelebilir ve bir yerel temsilci zamansız ihbarlara da hep hazır olmalıdır. Bu işte adanmışlık şarttır. Bunun yanında konu bir problem çözme işi olduğu için sinirlerinize her zaman hakim olmalısınız. Çok stresli bir anda dahi sakin olmanız ve olayın bütününe ani tepkilerle değil akılcı yaklaşmanız gerekir. İşimizi yaparken muhatap olduğumuz kişilerin/otoritelerin de sadece işlerini yaptığını unutmamalı ve sorunları kişisel algılamamalıyız. Yerel muhabirler bazı hasarlarda (kirlilik, enkaz hadiseleri gibi) yerel otoriteler ile gemi sahipleri arasında bir arabulucu görevi görebileceği için yerel muhabirlerin uzlaşmacı vasıflarına sahip olması çok önemlidir” ifadelerini kullandı.

Uluslararası ofisler

Atlas P&I’ın uluslararası alandaki ofisleri ve sahip oldukları yetki alanları hakkında da bilgi veren Berrak, “Gürcistan ve Romanya’ da ofislerimizde de 365 gün 24 saat sörveyörlerimiz hizmet vermektedir. Ayrıca hukuki bir yardım gerektiğinde servis verdiğimiz ülkelerdeki yerel avukatlara da hızlıca erişim sağlayabiliyoruz. Şu anda üç ülkede de hizmet ağımızın olması servis sağladığımız P&I kulüpler için bilinirliğimizi arttırmaktadır” dedi.

Yerel muhabirlik için gençler desteklenmeli

Önümüzdeki yıllarda yerel muhabirliğin gelişimini değerlendiren Burcu Berrak, “Yerel muhabirlik eski zamanlarda başlayan ve tarihi ilişkiler kurularak elde edilmiş (çoğu kulüp için halen bu şekilde devam ediyor) ve yaş ortalaması yüksek kişilerce idare edildiğinden artık gençlerin de bu işi öğrenmeleri desteklenmelidir. Grup kulüpleri bu konuda güzel bir adım atmış ve yıllardır P&I sigortaları ve denizcilik konusunda gençlere kurslar düzenliyorlar. Ayrıca günümüzde teknoloji ve iletişim alanındaki ilerlemeyle birlikte yerel muhabirlerden daha etkin ve hızlı bir hizmet sunmaları beklenecek” şeklinde konuştu.

WISTA Türkiye üyesi

Sektörün aktif kadın denizcilerinden biri olan ve aynı zamanda WISTA Türkiye üyeliği bulunan Burcu Berrak, Türk denizcilik sektöründe kadın olmayı anlattı. Berrak, “1990’lı yılların başında halen kaptanlarının mezun olduğu denizcilik fakültesine kız öğrenci alınmıyordu. Denizci olmak isteyen kız öğrencilere kapılarını ilk kez İstanbul Üniversitesi açmış ve profesyonel olarak kadınların ticari gemilerde istihdamı benim de lisans eğitimini aldığım İstanbul Üniversitesi Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği’nden 1995 yılında ilk mezunlar olan kadın denizcilerden sağlanmıştır. Erkek egemen bir sektörde ilk kadın mezunu veren okuldan mezun olmanın gururunu her zaman taşıyorum. O zamanlardan bu zamana yaklaşık 28 yıl geçti ancak hala sektörde çalışan kadınlar için hak ve fırsat eşitliği olmadığını konuşuyoruz. Denizci kadınlar olarak talebimiz bize pozitif ayrımcılık yapılması değil. Aynı okuldan mezun olanların birbirlerini desteklediği başka okul mezunlarına ayrımcılık yapıldığını gördüğümüz bir sektörde WISTA Türkiye olarak her okuldan mezun kız öğrencilere burs ve staj desteği sağlıyoruz. Üniversite yıllarında ve iş hayatında tek başına varlığını göstermeye çalışan çok kadın vardı şimdi gençlere yardım etmek ve destek olmak için denizci kadınlar derneği çatısı altında birleştik” dedi.

Kadın farkındalığı yüzde 30

Sektördeki birliklerin çalışmalarını ve sektördeki kadınlara verdiği desteği değerlendiren Berrak, “Sektördeki erkeklerin büyük çoğunluğunun kadınların mesleki anlamdaki şikâyetlerine ilişkin bilgileri olduğunu ya da bilgileri olsa da bu durumu dikkate aldıklarını düşünmüyorum. Bu konuda farkındalığa sahip olanlar sektördeki erkeklerin kanımca %30’unu geçmez. Derneğimize üye olan erkek denizcilere katkıları için müteşekkiriz. Bu vesileyle beni bu konuda destekleyen ve yeni işimde genel müdürlük görevini layık gören Emin Yaşacan’ a teşekkür ederim” diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: 7DENİZ DERGİSİ

Editör: Haber Merkezi