Röportaj

Bakım-onarım alanında yaptıklarımızı rakiplerimiz takip ediyor

Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kıran, pandemi nedeniyle tersanelerin yeni sipariş alımlarında az da olsa bir düşüş olabileceğini vurguluyor ve şöyle devam ediyor: Şu anda belli bir yavaşlama söz konusu olsa da işgücümüz sürekliliğini sağlıyor ve mevcut tamir aktiviteleri, Retro-fit montajları ve yeni inşalar devam ediyor.

Abone Ol

Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kıran, pandemi nedeniyle tersanelerin yeni sipariş alımlarında az da olsa bir düşüş olabileceğini vurguluyor ve şöyle devam ediyor: Şu anda belli bir yavaşlama söz konusu olsa da işgücümüz sürekliliğini sağlıyor ve mevcut tamir aktiviteleri, Retro-fit montajları ve yeni inşalar devam ediyor. Bu konuda birçok ülkeden iyi durumda olduğumuzu söyleyebilirim. Tersanelerimiz 2020 yılında olduğu gibi bu yıl da ağırlıklı olarak off-shore yardımcı gemileri, balık taşıma/fabrika gemileri, Ro-Ro gemileri, römorkör ve askeri gemi inşaatlarına devam etmektedir.

 

Türk gemi inşa sanayi pandemiyle geçen 2020’yi nasıl kapattı?

 

Sektöre genel olarak baktığımızda, özellikle de Covid-19’un yarattığı olumsuz etkiyi göz önüne aldığımızda global pazarda güçlü bir konumda olduğumuzu söyleyebiliriz. Gemi ve yat üretimindeki hacmimize ek olarak, bakım onarım faaliyetlerimiz ve askeri gemi projelerimizi de ekleyince, global pazarda kilit pozisyonumuz öne çıkmaktadır. Tersaneler olarak pandemiyi ilk duyduğumuz 2019 Aralık ayından itibaren konuyu ilk sıradan gündemimize aldık ve önlemlerimizi almaya başladık. Çalışanlarımızın sağlığı bizim için en öncelikli konulardan biri olduğu için çalışma şeklimizi sosyal mesafe, hijyen, kapalı ve açık alan kriterleri doğrultusunda yeniden düzenledik. Son 2 aydır tersane girişlerinde HES kodu sorgulamasıyla birlikte temaslı kişilerin tespitini de sağlayabiliyoruz. Aldığımız önlemlerle birlikte tersanelerimizin, diğer emek yoğun sektörlere kıyasla oldukça başarılı bir sınav verdiğini söyleyebilirim. Pandemi ile yaşamaya kısa sürede uyum sağlayıp faaliyetlerimizi de hiçbir zaman durdurmadan zor şartlarda verimliliği sağlamayı başardık. Pandemiye bağlı seyahat kısıtlamaları sebebiyle yurt dışından gelen armatör temsilcileri ve görevlilere bağlı olarak bazı dönemlerde teslimlerde gecikmeler yaşadık. Fakat bu durumu da lokal temsilcilerle çözüme ulaştırdık. Armatörlerle kuvvetli iş ilişkilerimizle de ilintili olarak, bu durum herhangi bir olumsuzluk yaratmadı.

Hemen akabinde sormak isteriz içinde bulunduğumuz yılı nasıl öngörüyorsunuz?  

 

Pandemi, geleceğe yönelik ticari belirsizlikler sebebiyle global ölçekte yeni sipariş daralmasına sebep oldu. Özellikle turizm sektörünün ciddi daralması ile kruvaziyer gemilere olan talebin durmaya yakın olması, Avrupa tersanelerinde önümüzdeki senelere ilişkin önemli belirsizliklerin doğmasına sebep oldu. Pandemi döneminde, sınırların kapatılmış olması nedeniyle, gemi inşa faaliyeti gösteren diğer ülkelerdeki duruma benzer şekilde, tersanelerimizin yeni sipariş almalarında, az da olsa bir düşüş olabileceği öngörülmektedir. Şu anda belli bir yavaşlama söz konusu olsa da işgücümüz sürekliliğini sağlıyor ve mevcut tamir aktiviteleri, Retro-fit montajları ve yeni inşalar devam ediyor. Bu konuda birçok ülkeden iyi durumda olduğumuzu söyleyebilirim. Tersanelerimiz 2020 yılında olduğu gibi bu yıl da ağırlıklı olarak offshore yardımcı gemileri, balık taşıma/fabrika gemileri, Ro-Ro gemileri, römorkör ve askeri gemi inşaatlarına devam etmektedir. Ülkemiz gemi inşa sanayi kabiliyetlerimiz doğrultusunda niş ürün yelpazemizin çeşitliği ve tamir-bakım-onarım kapasitemizle bu döneme ilişkin zorlukların da üstesinden geleceğimize dair inancımız tamdır.

 

Çevreci politikaların gerektirdiği yeniliklerle görüyoruz ki, inovasyon göz ardı edilemeyecek bir konudur. Daha çevreci yakıt modelleri ve bu yakıtların gemilere entegrasyon sistemleri üzerinde çalışmalar artmaktadır. Son yıllarda ticari gemilere ek olarak inovatif ve çevreci gemilerin pazarlarının da Avrupa’dan Çin’e kaydığını gözlemliyoruz. Belirli kısıtlı alanlarda markalaşan çeşitli ülkelere ve gemi inşa ekonomilerine kıyasla Türkiye gemi inşa sanayi, bu noktada çok çeşitli yelpazeye sahip olup, 2000’lerin başından itibaren talep aldığı orta tonajlı ticari gemilerin yanı sıra son yıllarda inovatif gemi inşaatında de önemli bir atılım yapmıştır.

Türk tersaneleri Avrupa’nın diğer ülkelerine de gemi yapıyor ama Norveç, uzun zamandır gemi inşa ihracatımızda ilk sırada. Hem bu konudaki görüşlerinizi hem de otonom gemi araçlarında öncü konumunda olan Norveç’e gemi yapmanın sektörümüze katkılarını öğrenmek isteriz?

 

Norveçli armatörlere gemi yapan tersanelerimiz, bu alanda kalitelerini ortaya koydukça, Norveç’ten alınan siparişlerin arkası gelmeye başladı. Sadece Norveç’e değil, Rusya başta olmak üzere denizde balık avcılığı yapan başka ülkelere de balık yakalama, taşıma, fabrika gemileri özellikli niş gemiler üretiyoruz. Tamamı GİSBİR üyesi olan bu tersanelerimiz, artık Rus ve Norveçli gemi sahipleri ve işletmecileri için vazgeçilmez birer imalatçı konumunda bulunuyorlar. Norveç gemilerinde otonom sistemlerinin kullanılmaya başlandığını, önceleri hibrit, şimdilerde ise elektrik tahrikli gemileri filolarına kattıklarını görüyoruz. Tersanelerimiz bu sistemlerin uygulanmasında kazandıkları tecrübeleriyle, gelecekte alacakları siparişleri de garantilemiş oluyorlar. Bu güzel gelişmeleri memnuniyetle ve ülkemiz adına gururla takip ediyoruz.

Pandemide neredeyse kendi ülkemiz adına bir yıllık bir sürece yaklaşıyoruz. İlk şoku atlattık, ikinci dalgayı gördük hatta şükür aşılama sürecine de girdik. Sizce bu süre zarfında gemi inşa sanayinde pandemi neleri değiştirdi?

 

Pandemi bize, bugüne kadar iş güvenliği ve işçi sağlığı tedbirlerine uymamızın ne kadar önemli olduğunun yanı sıra, dünyada salgın hastalık diye global bir riskin de her zaman mevcut olduğunu ve bu risklere karşı da tedbirli ve uyanık olmamızın önemini hatırlattı. Bugün dünyada alınmış olan tedbirler içinde önem verilen hijyen ve mesafenin sağlanması yönünden, sayıları arttırılarak yolcu yoğunluğu azaltılmış olan servis araçları ve yemekhane oturma düzeninin sürekliliğin korunması, çalışma hayatımızın içinde artık her zaman yer almalıdır düşüncesindeyim. Gemi inşa sektörü olarak pandemiye olabilecek en iyi şekilde hazırlandığımızı söyleyebiliriz. Zaten sizlerin de bilgisi üzerine tersanelerimizde aldığımız önlemler ve çalışma koşullarındaki yapılandırmalar sayesinde şükürler olsun ki büyük olaylar yaşamadık. Burada erken önlem almanın ve dünyadan gelişmelerin takibinin ne kadar önemli olduğunu vurgulamak isteriz. Aralık 2019’da Vuhan’da başlayan virüsle ilgili haberleri almaya başladığımızda Çin’den gelecek gemiler için gerekli önlemleri almaya başladık. Gelen gemilerin açık denizde 14 gün bekletilmesi uygulamasını ilk uygulayan ülkelerden biri olduğumuzu söyleyebiliriz. Tersane çalışanlarımız ve mürettebatlar için alınabilecek her türlü hijyenik önlemi aldık. 2020 yılı boyunca da önlemlerimizi artırarak, zaman zaman koşullar sebebiyle bazı revizelerle süreci yönetmeye devam ettik.

Gemi inşa sanayisi olarak yeni pazarlara girme konusunda ülkemizin potansiyelini nasıl görüyorsunuz?

 

Enerji gemileri, offshore gemileri, römorkör, kimyasal tanker, koster, yat, ahşap tekne, askeri gemi gibi branşlaşmış olduğumuz gemi inşa alanları, altyapı ve teknoloji, tersane sayıları, teslim süresi ve kalite yönünden üretim kapasitesi, müşteri isteklerine karşı esnekliğimiz ve aynı anda yeni inşa ve bakım onarım yapan tersanelerimizin varlığı, ürün yelpazesinde çeşitlilik, 52 ülkeye 3 saatlik uçuş mesafesi ile uygun coğrafi konumumuz, gemi inşa sanayi alanında bölgenin güçlü ülkesi olma, demir çelik endüstrisinin desteği, gemi geri dönüşüm sanayinin mevcudiyeti, üniversiteler ve eğitim kurumları ile tecrübe, sayı ve yeterlikte insan kaynağı Türk gemi inşa sanayinin rakip ülkelerle kıyasladığında öne çıkan güçlü yanları arasındadır. Son 5 yılda inovasyona ağırlık verip birçok çevre dostu son teknoloji ile donatılmış projeye imza attık. LNG ve Hibrid feribotlar, elektrikli sıfır emisyonlu feribot ve son olarak dünyada ilk olan elektrikli römorkörümüzün inşaatının tamamlanıp hizmete alınması, sayabileceğimiz özel projelerden bazılarıdır. Bu projeler, bir gecede karar verilip gerçekleşebilecek işler değildir. Türk gemi inşa sanayi, 90’lı yıllardan itibaren ciddi bir tecrübe ve deneyimle sürekli kendini geliştirmiştir. Teknik altyapımız ve etkin iş gücümüz bu başarıların elde edilmesine olanak sağlamıştır. Jeopolitik konumumuzdan dolayı hem Avrupa hem de Asya’yla iyi iş birliklerimiz bulunuyor. Müşterilerimizin çoğu Avrupa menşeli ancak son dönemde özellikle pandemi sonrasında Asya’ya olan ilginin bir nebze azalmasıyla farklı pazarlardan müşterilerimiz de bakım-onarım için ülkemizi tercih ediliyor diyebiliriz. Yeni gemi inşada yaptıklarımızı tüm dünya biliyor ancak bakım-onarım alanında da yaptıklarımız artık rakip ülkeler tarafından fark ediliyor. Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) olarak tersanelerimizi ve gemi inşa sektörümüzü uluslararası platformlarda en iyi şekilde tanıtmaya özen gösteriyoruz.

Gemi inşacılar ‘kısıtlı’ imkânlarla önemli projelere ve yaratıcı çözümlere imza atıyorlar. Ancak bu konuda rakiplerinizin kendi ülkelerinde kamudan aldıkları destekler de söz konusu…

 

Gemi inşa sanayindeki sorun sadece Türkiye'nin değil dünyanın yaşamakta olduğu krizden kaynaklanmaktadır. Devletimiz bugüne kadar verebileceği her türlü desteği vermiştir ve vermektedir. Sorunun çözümünün gemi inşaya talebin dünya ölçeğindeki artmasıyla olacağını değerlendirmekteyiz. Devletlerin rekabet üstünlüğü yaratmak amacıyla müdahalelerde bulunduğu gemi inşa sanayinde, Türkiye’nin de benzer araçlarla haksız rekabet yaratmayacak şekilde, diğer bir ifadeyle eşit koşulları sağlayarak sektöre destek olması gerekmektedir. Daha güçlü bir yapıya sahip olarak, Avrupalı armatörleri ve yabancı yatırımcıları ülkemize çekmek hem teknolojik hem sermaye altyapımızı güçlendirmek, Avrupa ve dünyada vazgeçilmez olmak, rekabet gücümüzü artırmak gibi hedeflerimize ulaşabileceğimizi değerlendirmekteyiz. Yabancı bankalar tarafından Türk bankalarının teminat mektuplarının kabul edilmemesi problemi ilgili tüm makamlarla paylaşılmış, ayrıca Türk Eximbank ile uzun soluklu çalışmalar yürütülmüştür. Bu çalışmalar sonuç vermiş ve Türk Eximbank teminat mektubu verme uygulamasına başlamıştır.

 

Son olarak GİSBİR’i konuşmak isteriz. Yürüttüğünüz çalışmalarda hangi konular ağırlıktaydı?

 

Üstlenmiş olduğumuz misyonla Türk gemi inşa sanayisinin gelişmesine katkı sağlamak, Türk tersanelerinin dünya pazarındaki yerlerini almalarına yardımcı olmak adına ulusal ve uluslararası organizasyonlarda yerimizi almaya 2020 yılında da yoğun şekilde devam ettik. Pandemi sebebiyle yüz yüze diyaloglarımız azalmış olabilir ancak dijital platformlarda her türlü mecrada webinar toplantıları, online fuarlar, ikili görüşmelerle sene boyunca üyesi olduğumuz ASEF, SEA Europe ve Waterborne TP toplantıları haricinde 60’ın üzerinde toplantıya katılım sağladık. Bu toplantılardan güncel prosedürlerden, sorunlardan yakından haberdar olduk ve üyelerimize de bu yönde bilgilendirmeler yaptık. Komisyonlarımız online toplantılar yaparak, GİSBİR’in işlerini yürütmeye devam ettiler. 2020 yılı için GİSBİR’de işler yavaşlamadan devam etti. Pandemi elbette çalışma şeklimizi etkiledi, ama niteliğimizi etkileyemedi.

KAYNAK: 7DENİZ DERGİSİ