Türkiye’nin üç farklı noktasında 18 adet yüksek kabiliyetli römorkörle verdikleri römorkörcülük hizmetinin yanı sıra, Aliağa Nemrut Kılavuzluk İstasyonunda 30’un üzerinde tecrübeli kılavuz kaptanla 10’dan fazla iskeleye kılavuzluk hizmeti sağladıklarını anlatan Uzmar Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Noyan Altuğ, 2022 yılı sonuna kadar yeni inşa etmekte oldukları iki römorkörlerini daha göreve alarak filolarını genişleteceklerini ve bu iki römorkörün devreye girmesiyle Türkiye’nin en modern ve en genç römorkör filosuna sahip olma özelliklerini de perçinlemiş olacaklarını vurguladı.

 

Emniyetli ve güvenilir hizmet  

 

Altuğ, “2019’da yürürlüğe giren yeni yönetmelikle kılavuzluk hizmeti verdiğimiz Aliağa Nemrut Limanı ve Çanakkale Akçansa Limanı’na, römorkörcülük hizmetleri vermek üzere İstanbul Ambarlı Limanı ile Hatay İskenderun Limanı’nı da ekledik. Uzmar olarak hem mesafe hem de iskele-kıyı tesisleri olarak büyümemize ek olarak, kılavuz kaptan sayısının nitelikli şekilde artırılması gibi yatırım gerekliliklerini de en hızlı şekilde yerine getirdik. Deneyimli kılavuz kaptan kadromuzda 30’un üzerinde değerli kaptanımız bulunuyor. Oluşturduğumuz sağlam teşkilat yapısıyla emniyetli ve güvenilir liman hizmetlerini başarıyla sürdürmeye devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

 

Özellikli ve farklı çeşitte römorkör üretiyoruz

 

Tuzla bölgesinde 1996’dan itibaren sürdürdükleri gemi inşasına Kocaeli Serbest Bölgesi’nde 2005’te faaliyete geçen modern tesisleri Uzmar Tersanesi’nde devam ettiklerini belirten Altuğ, “Yazılımını kendi içinde geliştirdiğimiz kurumsal kaynak planlama sistemi ‘SEM ERP’ sistemi ve yüksek mühendislik bilgi birikimimiz sayesinde çok çeşitli tipte ve özellikte römorkörleri üretebilme kapasitesine sahibiz. Liman operasyonlarında edindiğimiz 30 yıla yakın tecrübemizle, gemi inşa alanında teknik kılavuzlardan gelen geri dönüşlere göre güncelleme ve düzenlemeler yaparak dünyanın her limanında kullanılmak üzere her operatörün özel ihtiyacına göre üretim yapabilmemiz bize büyük bir avantaj sağlıyor. Bugüne kadar altı kıtada 25 ülkeye 200’den fazla deniz aracını teslim etmiş bir şirket olarak, dünyaca ünlü operatörlerin imza projeleri için özellikle tercih ettikleri bir Türk tersanesi olmanın gururunu yaşıyoruz. Kanada’nın ilk IMO Tier III römorkörü, Türkiye’de inşa edilen en büyük Robert Allan Dizaynı gibi sektöre büyük değer katan projeler için Uzmar’ı tercih eden müşterilerimizle uzun yıllar süren, güvene ve sadakate dayalı ilişkilerimiz var. İlerici mühendisliğimizi kusursuz şekilde uygulayabiliyor olmak da ayrıca bir gurur sebebi bizim için” ifadelerini kullandı.

 

7/24 göreve hazır şekilde bekliyoruz 

 

Römorkörcülük ve kılavuzluk alanında sundukları hizmetler ve filo sayısı hakkında da bilgi veren Altuğ, “Hali hazırda 18 üstün kabiliyetli modern römorkörümüz dahil 30’un üzerinde deniz aracımız, 30’un üzerinde kılavuz kaptanımız ve 450’den fazla uzman denizcimizle görev yaptığımız limanlarda kılavuzluk ve römorkörcülük hizmetlerinin yanı sıra acil müdahale hizmetleri ve eğitimleri de vermekteyiz. Nemrut Limanı’nda bir süre önce faaliyete giren yeni Acil Müdahale Merkezi’mizde bölgede oluşabilecek her türlü yakıt sızıntısı ve deniz kirliliğine dakikalar içinde müdahale edebilecek şekilde, modern ekipmanları ve sertifikalı personeli ile 7/24 göreve hazır beklemekteyiz. Bunların yanında 2019’dan bu yana gemi söküm sahasına gemi ve platform oturtma hizmetleri de veriyoruz” şeklinde konuştu.

 

Deniz kirliliğine en üst düzeyde müdahale ediyoruz

 

Altuğ, “Deniz kirliliğine müdahaleye hazır, OPRC 1-2 ve HNS 1-2 sertifikalarına sahip, eğitimli ve tecrübeli 100’ün üzerinde ekip üyemiz var. 2010 yılından beri kırk kıyı tesisi için 14 deniz kirliliği acil müdahale tatbikatı, 30’u aşkın seminer ve eğitim etkinliği ile 18 deniz kirliliğine acil müdahale operasyonu gerçekleştirdik. Ekiplerimizin eğitimlerini düzenli olarak yeniliyor ve tazeliyoruz. Dahası, ekiplerimiz kurum ve kuruluşlara eğitim vermekle yetkili. Seminerler ve eğitimler düzenleyerek hizmet kalitemizin inceliklerinden diğer kurumların da fayda görmesini sağlıyoruz. 25 kişiden oluşan Operasyon Yönetim Ekibi tarafından yönetilen operasyonlarımızda kullanılmak üzere filomuzda mevcut römorkörlerimizde “Oil Recovery Ship” notasyonu bulunuyor. Son teknoloji ekipmanlara donatılan römorkörlerimiz, denizde ve kıyı tesislerinde oluşabilecek yangınlara ve deniz kirliliğine, nitelikli personelimizle en üst düzeyde müdahale edebilecek kabiliyette” ifadesinde bulundu.

AUTOPLAN’ın Proje Koordinatörüyüz

Okto Marine sektörde küresel bir marka olma yolunda Okto Marine sektörde küresel bir marka olma yolunda

 

Teknoloji kullanımının kendileri için ön planda olduğunu söyleyen Altuğ, “AUTOPLAN Projesi, (Kayıcı ve Yarı Kayıcı Tekneler İçin Otonom Seyir Asistanı Sistemi) Alman Ekonomi ve Enerji Bakanlığı ve TÜBİTAK Türkiye tarafından, ERA-NET Cofund’ın desteklediği bir Avrupa Birliği Horizon 2020 Araştırma ve Yenilik Programı olan MarTERA (Yeni Bir Çağ için Denizcilik ve Deniz Teknolojileri) çerçevesinde finanse ediliyor. AUTOPLAN Projesi’nde Proje Koordinatörü görevini Uzmar olarak biz üstleniyoruz. Ar-Ge departmanımız ve dizayn departmanımız büyük bir özveriyle projenin en mükemmel haline gelebilmesi için çalışıyor. TÜBİTAK tarafından da desteklenen projenin Uzmar’ın yanı sıra OES Denizcilik, FRIENDSHIP Systems, Berlin Teknik Üniversitesi ve SVA Potsdam gibi çok değerli katkı sağlayıcıları bulunuyor” şeklinde konuştu.

 

Projenin vizyonunu daha verimli ve çevreye duyarlı bir kayıcı tekne tasarlamak ve üretmek olarak açıklayan Altuğ, “Düşük yakıt tüketimine sahip ve çevre dostu bu tekne aynı zamanda yüksek hızlara çıkabilecek. Kayıcı Teknenin operasyonlar sırasında yaşanabilecek kritik durumları önceden tahmin edebilmesi ve operasyonel güvenliğin arttırılabilmesi için Otonom Seyir Asistanı (İYH) geliştiriyoruz. Proje dahilinde optimize edilen tekne tasarımına, deniz kazalarında insan faktörünün etkisini azaltıp güvenliği ve konforu artıracak Otonom sistemleri entegre edeceğiz. Sayısal simülasyonlar ve doğrulama için model testlerimiz tamamlandı ve optimize prototip otonom teknenin kapsamlı tam ölçekli deniz testlerinin gerçekleştirilebilmesi için çalışmalar hızla devam ediyor” açıklamasını yaptı.

 

Metanolle çalışan dört römorkör inşasına başlayacağız 

 

Önümüzdeki dönemde hayata geçirmeyi planladıkları plan ve projeler hakkında da bilgi veren Altuğ, “Filomuzdaki tüm römorkörleri çevre dostu yeni inşalarla değiştirme ve küresel pazara sürdürülebilir düşük emisyon ihtiyaçları için bir çözüm sunma planımız çerçevesinde geçtiğimiz ay dünyaca ünlü Kanadalı gemi dizayn firması Robert Allan Ltd. ile metanol yakıtla çalışan dört farklı römorkör dizaynı için anlaşma imzaladık. Hem liman operasyonları hem de gemi inşa sektöründe uygulanabilir alternatif yakıtlar alanında oldukça önemli bir gelişme kaydeden ilk firma olduk. Bu hem ülkemiz hem de şirketimiz Uzmar için oldukça gurur verici bir gelişme. Uzmar'a özel bu yeni metanolle çalışan dizayn serisinin sözleşmelerini imzalamak hepimiz için yeni bir döneme doğru atılmış büyük bir adım. 2022'nin son çeyreğinde römorkörlerin yapımına başlamayı hedefliyoruz ve önümüzdeki günlerde dizayn özelliklerini açıklayacağız” şeklinde konuştu.

 

Ever Given’i kanaldan çıkaran römorkörlerin üçü Uzmar inşasıydı

 

Uzmar olarak dünya piyasasına ne kadar ihraç yaptıklarını ve bu deniz araçlarının hangi limanlarda ve bölgelerde çalıştığını aktaran Altuğ, “Bugüne kadar altı kıtada 25 ülkeye 200’ün üzerinde deniz aracı ihracatı gerçekleştirdik. İnşa ettiğimiz römorkörler Süveyş Kanalı’ndan Afrika’daki LNG terminallerine kadar dünyanın her yerinde çok önemli görevler üstleniyorlar. Yakın dönemde Süveyş Kanalı’nda karaya oturarak kanalın geçişe kapanmasına sebep olan ve dünya ekonomisini oldukça etkileyen Ever Given gemisini kanaldan çıkarmayı başaran römorkörlerden üçü Uzmar inşasıydı. Türk mühendisliğimizin dünya denizlerdeki başarısını böylesine somut örneklerle görmek bizlere tarifsiz bir gurur veriyor” ifadelerini kullandı.

 

KAYNAK: 7DENİZ DERGİSİ