Geçtiğimiz yıl ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi, İngiltere Hazinesi veya Avrupa Birliği tarafından yaptırım uygulanan 72 tankerden en az 21'i, Moskova'nın 2022'de Ukrayna'yı işgaline tepki olarak belirlendiğinden bu yana toplam 24 kargo Rus petrolü yükledi.
Alıcıların artan güveni ve özellikle de Londra'nın uyguladığı tedbirlerden endişe duyulmaması, Moskova ve müşterilerinin geçici çözümler bulmasına yardımcı olduğu tahmin ediliyor.
Bloomberg tarafından derlenen gemi takip verilerine göre, ekim ayının ilk 10 gününde en az 7 tanker yük alarak tankerlerin yeniden faaliyete geçme hızı artıyor. Bu sayı ağustos ve eylül aylarında 6, ondan önce ise toplamda sadece 5'ti.
Başlangıçta kara listeye alınan tankerler boşta kaldı. Yaptırım uygulanan gemilerin hiçbiri nisan ayına kadar, yani ilk gemilerin isimlerinin açıklanmasından 6 ay sonrasına kadar tek bir Rus ya da başka bir petrol kargosu taşımadı. İlk kargoların başarıyla teslim edilmesinden bu yana, yaptırım uygulanan tankerlerin kullanımı arttı.
İlk yaptırımlar ABD tarafından 12 Ekim 2023'te, Moskova'nın petrol gelirini kısıtlamak için konulan varil başına 60 dolarlık fiyat sınırının üzerinde satılan Rus petrolünü taşıdığı için SCF Primorye ve Yasa Golden Bosphorus adlı iki gemiye karşı harekete geçtiğinde uygulandı.
İngiltere hükümeti haziran ayında tek tek gemilerin isimlerini belirlemeye başladı ve bunu aynı ay içinde AB izledi. Toplamda 73 geminin adı açıklanırken, 9 gemiye birden fazla otorite tarafından yaptırım uygulandı. Yasa Golden Bosphorus isimli tanker nisan ayında ABD'nin yaptırım listesinden çıkarıldı.
İngiltere tarafından uygulanan tedbirlerin etkisi en az olan tedbirler olduğu görülüyor. Şu ana kadar yüklenen toplam kargonun neredeyse üçte ikisi Londra tarafından yaptırım uygulanan gemiler tarafından taşındı. Eylül ve ekim aylarında işe koyulan tankerlerin tamamı İngiltere tarafından yaptırıma tabi tutulurken, bunlardan sadece biri Brüksel tarafından da hedef alındı.
Bu da İngiltere'nin yaptırım uyguladığı tüm gemilerin üçte ikisinin işbaşı yaptığı anlamına geliyor.
Buna karşılık, ABD'nin eylemi daha etkili olmuş gibi görünüyor. Washington tarafından kara listeye alınan 39 tankerden dördünde sadece 6 kargo taşındı. OFAC tarafından hedef alınan gemilerin çoğu, isimlerinin açıklanmasından bu yana, bazıları neredeyse 11 ay boyunca atıl durumda kaldı.
Ayrıca, yaptırım uygulanan gemilerden 50'sinin ismi değiştirildi ve birçoğu aynı zamanda yeniden bayraklandırıldı. Yaptırım uygulanan gemilerden 13'ü, gemi sicili ülkenin Londra'daki Yüksek Komisyonu'nda bulunan Barbados bayrağı altında seyrediyor.
Ham kargoların çoğu Çin limanlarına yöneldi, ancak yaklaşık üçte biri Hindistan'a ulaştı. Bu da ülkenin daha önce yaptırım uygulanan kuruluşlarla anlaşma yapma konusundaki isteksizliğinin artık geçmişte kaldığının bir işareti.