İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası’nın (DTO) 2024 yılı ilk meclis toplantısı 11 Ocak Perşembe günü gerçekleşti.
Meclis Üyesi Metin Düzgit, meclis toplantısında söz alarak gemi kazalarına ve çevre cezalarına dikkat çeken bir konuşma yaptı.
Düzgit, konuşmasına “Gençken bazen bazı şeylerin iyiye gittiğini görüyorduk ama başladığımız yere geri döndüğümüzü görünce üzülüyorum. Çevre cezaları yıllardır konuştuğumuz standartta devam ediyor” sözleriyle başladı.
“Bu bir saatli bomba”
Oda meclisinde gündeme gelen Liza E gemisine Çevre Ajansı tarafından kesilen 156 milyon liralık cezaya ilişkin haberlerin dünya basınında da yer bulduğunu belirten Düzgit, “Kazanın peşi sıra Intertanko, uluslar arası örgütler tarafından haber yapıldığı, bunun gittikçe yaygınlaştığı yerde ne olacak? Türkiye’ye yük getirmek ve Türkiye'den yük almak için gemi bağlamaktan insanlar imtina eder duruma gelecek. Bu bir saatli bomba. Bunun kim, ne kadar farkında bilmiyorum” dedi.
“Yılmayın, konuyu hukuka taşımaktan vazgeçmeyin”
Benzer olayların sürekli tekrar ettiğini ifade eden Metin Düzgit, “Buradaki hazirun bir şey yapmak için mücadele eden STK’larda faaliyette bulunan arkadaşlar. Burada olmayanları bir kısmı, belki de gücü çok daha fazla olanlarınsa ucu kendine dokunana kadar bu tip konular hiçbir zaman umurunda değil. Bizleri biraz ayrıştıran o” diye konuştu.
“Bazen yılmışlık olabilir ama yılmayın” diyen Düzgit, cezalara karşı mücadele etme çağrısında bulunarak “Mahkeme yollarının peşine gidin. Ülkede genelde bir sistem vardır: Bir konuda çok itiraz geldiğine er ya da geç başlarlar ‘bir yerlerde bir şeyler yanlış’ diye uyanmaya. Konuyu hukuka taşımaktan vazgeçmeyin, takipçisi olun. Odamız konunun içinde ama Oda’nın da sürekli üyeler tarafından beslenmeye, desteklenmeye ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.
“Sektöre personel çekmedeki zorluğumuz devam ediyor”
Son dönemde yaşanan deniz kazalarının gündemden düşürülmemesi gerektiğinin de altını çizen Metin Düzgit şunları söyledi: “Denizcilik filosu çok hızlı şekilde büyüdü. Ne yazık ki okullarımızdan bunu destekleyecek kadar mezun veremiyoruz. Sektöre personel çekmedeki zorluğumuz devam ediyor. Bu denizcilik kazalarıyla ilgili haberler pek çoğu farkında değil ama genç nüfusu bizim sektörden uzak tutuyor. İnsanlar 15 bin liraya madende çalışmayı çok daha yüksek maaşlarla denizcilik ortamında çalışmaya tercih ediyorlar.”
“Kafkametler kazasının üstünde durmalıyız, kayıplara karşı borcumuz var”
Kafkametler kazasının ‘üstünde durulması gereken’ bir kaza olduğunu vurgulayan Düzgit, “İçinde ölümün olmadığı basit görünen, bir gemi karaya oturdu. Çevre kirliliği olmadı. Bunlar basit kararlarla önlenebilecek kazalardı. Kafkametler’de 12 kişi öldü. Başka ülkelerde olduğunda peşi sıra büyük düzenlemeler getirilir. İngilizlerin bir gemisi batıyor. Onun üstünden bir sürü regülasyon getiriliyor. Bizim bu işin arkasında durmamız gerekiyor” dedi.
“Bunun bedeliyle karşı karşıya olan bizleriz” diyen Düzgit, “Bu kayıplara karşı borcumuz da var. Deniz kazalarıyla ilgili objektif araştırmalar yapıldığının da, çıkarılacak derslerden sonra yapılacak düzenlemelerin de takipçisi olmamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
7DENİZ