Yıldız Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi öğretim üyelerinden Dr. Öğretim Üyesi Kaan Ünlügençoğlu, Doç.Dr. Görkem Kökkülünk ile Prof.Dr. Fuat Alarçin, Avcılar'daki Ambarlı Limanı'nda hava kalitesine ilişkin 3 ay süren ölçümler yaptı.
Dr. Ünlügençoğlu, globalleşen dünyada büyüyen ticaret hacmi ile birlikte gemi sayısının arttığını ve dünyadaki yük taşımacılığının önemli bölümünün deniz yolu ile yapılması nedeniyle gemi emisyonlarını incelediklerini belirtti. Dünyadaki kara, hava ve demiryolu taşımacılığı göz önüne alındığında deniz taşımacılığının taşınan birim yük başına salınan egzoz gazı emisyonlarının miktarına göre çevre dostu olduğunu vurgulayan Dr. Kaan Ünlügençoğlu, şöyle dedi:
GEMİYE 24 SAATLİK SEYRİNDE 44 TON YAKIT
"Bu durum gemilerin hava kirliliğine neden olmadığı anlamına gelmiyor. Örneğin 10 bin kilovatlık ana makinaya sahip bir geminin 24 saatlik seyri boyunca yaklaşık 44 tonluk yakıt yaktığını, limana bağlı bin kilovatlık yardımcı jeneratöre sahip bir geminin yükleme-boşaltma operasyonu esnasında ortalama 4-5 ton civarında yakıt tükettiğini söyleyebiliriz. Gemi kaynaklı emisyonların boğaz geçişleri, liman bölgeleri veya gemi trafiğinin yoğun olduğu bölgelerde insan sağlığı üzerindeki etkisinin yadsınamaz bir gerçek olduğunu söyleyebiliriz. Literatürdeki çalışmalar da bize bunu gösteriyor"
Dr. Öğretim Üyesi Kaan Ünlügençoğlu, dünyada gemi kaynaklı emisyonların yüzde 70'lik bölümünün kıyı bölgelerine 400 kilometrelik mesafede oluştuğunu, literatürlere göre bunların çevrede yaşayanların sağlığını etkilediğini vurguladı. Dr. Ünlügençoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 1990'lı yılların başında 2 mobil hava kalitesi ölçüm istasyonuyla başlayan ölçümlerinin günümüzde megakentte 30'a yakın noktada hava kalitesi ölçümlerini sürdürdüğünü, kendilerinin de Ambarlı Limanı'ndaki Marport Terminalinde yaptıkları ölçümlerle birlikte bir kıyaslama-değerlendirme yaptıklarını ifade ederek şöyle dedi:
SONUÇ: TOLERANSLI AŞILABİLİR DEĞERLER
"Değerlendirmemiz sırasında Esenler, Avcılar ve Kadıköy ilçelerinin hava kalitesi ölçüm sonuçları ile Ambarlı Limanı'nda 3 ay içerisinde gemilerin limana yanaşıp-ayrılması sırasında gemi manevralarını göz önünde bulundurarak buradaki değerleri kıyasladık. Avrupa Birliği ve Uluslararası Denizcilik Örgütü'nün gemi kaynaklı emisyonlar üzerine koymuş olduğu limitler bizi farklı teknolojiler geliştirmeye, hem de hava kalitesi üzerine ölçümler yapmaya zorunlu kılıyor.
Gemi kaynaklı emisyonlar arasında en çok dikkat çekenler; azot oksitler, partiküler maddeler ve kükürt oksitler. Ambarlı Limanı'nda yapılan hava kalitesi ölçüm sonuçlarına göre azot oksitler, partiküler madde ve kükürt dioksit oranlarının biraz daha yüksek seviyelerde olduğunu gözlemliyoruz. İnsan Sağlığı ve Ekosistemin Korunması İçin Hava Kalitesi Sınır Değerlerine bakıldığında AB ve ulusal hava kalitesi limit değerlerinin belli günlerde aşıldığını gözlemledik. Ama bunların toleranslı aşılabilir değerlerde kaldığını, ulusal ve AB limit değerlerini aşmadığını gözlemledik.
Ambarlı Limanı'nda yapılan gerçek zamanlı ölçümler ile Esenler, Avcılar ve Kadıköy ilçelerinin ölçüm sonuçlarını karşılaştırdık. Liman bölgelerinde azot oksit, azot dioksit, kükürt dioksit ve partiküler madde emisyonlarının özellikle ilçe merkezlerinden alınan hava kalitesi ölçüm sonuçlarına kıyasla daha yüksek olduğunu gözlemledik.
Ambarlı Limanının lojistik öneme sahip en büyük limanları arasında olması, kapasitesinin yıllar içerisinde artması ve konum olarak şehir merkezine yakınlığı düşünüldüğünde gemi kaynaklı egzoz gazı emisyonlarının insan sağlığı ve çevre üzerindeki etkilerini arttırmaktadır. Bu açıdan bakıldığında ileride inşa edilecek liman bölgeleri tespit edilirken insan sağlığı ve çevre üzerindeki etkilerine dikkat edilmelidir."
Araştırmanın değerlendirme bölümünde bunun yanı sıra meteorolojik veriler dikkate alınarak nem ve sıcaklık parametrelerine bağlı olarak limana yanaşma ve ayrılma için bir takvim oluşturulabileceği ifade edildi. Bunun yanı sıra gemilerin limanda kalış sürelerinin kısaltılması için, yükleme ve tahliye esnasında kullanılan teknolojilerin inovatif sistemler ile yer değiştirmesi gerekliliği kaydedildi.