Güncel

DTO’nun ağustos ayı meclis toplantısı yapıldı

İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası’nın (DTO) ağustos ayı meclis toplantısı gerçekleşti.

Abone Ol

İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası’nın (DTO) ağustos ayı meclis toplantısı, 1 Ağustos Perşembe günü, Oda’nın meclis salonunda yapıldı.

Meclis Başkanı Başaran Bayrak başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda ilk olarak İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran konuştu.

Kıran konuşmasında Dünya ve Türkiye gündemindeki gelişmeleri değerlendirirdi.

“Ticaret hacmindeki büyüme ekonomik büyümeden daha güçlü öngörülüyor”

Küresel ekonomide ılımlı toparlanma eğiliminin sürdüğünü belirten Tamer Kıran, IMF’in yayımladığı Temmuz Ayı Küresel Ekonomik Görünüm Raporu’nun da önceki nisan ayı raporuna göre 2025 büyümesinde biraz daha iyimser bir görünüme işaret ettiğini, bu yılın büyüme tahmini %3.2 olarak korunurken, 2025 büyüme tahmininin %3.3’e revize edilmiş durumda olduğunu kaydetti.

Kıran sözlerini şöyle sürdürdü: “Gelişmiş ülkelerin 2025 büyüme oranı yüzde 1.8 olarak beklenirken, gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranının yüzde 4.3 olarak öngörüldü. Ülke ve bölge dağılımına bakıldığında ABD’de gelecek yıl yavaşlaması beklenirken, Euro Bölgesinde toparlanma beklentisinin devam ettiği, büyüme açısından en güçlü sıçrama tahmini yapılan bölgelerden birisinin de Orta Doğu ve Orta Asya Bölgeleri oldu. Gerek Euro bölgesi gerek Orta Doğu ve Orta Asya bölgesinin gelecek yıla yönelik büyüme tahminlerinde güçlü artış eğilimini, ekonomimizin ihracat potansiyeli açısından olumlu bir haber olarak değerlendirebiliriz.

IMF raporunun detaylarına bakıldığında, dünya ticaret hacminin bu yıl % 3.1, gelecek yıl ise %3.4 büyümesi öngörülüyor. Ticaret hacmindeki büyüme ekonomik büyümeden daha güçlü öngörülüyor. Enflasyon tarafına baktığımızda, küresel enflasyonun bu yıl % 5.9, seneye % 4.4 olması tahmin ediliyor. Yani enflasyonun gerilemeye devam ettiği, büyümenin hafif yukarı döndüğü bir sürece doğru gittiğimiz öngörüsü var. Büyüme eğilimi olan pazarlarda, enflasyonun düşüş eğilimini koruması, rekabetin daha da artacağına işaret ediyor. Bu çerçevede, rekabet gücümüz açısından enflasyonun hızla aşağı inmesi ve döviz cinsinden rekabetçi fiyatlar oluşturabilmemiz her zamankinden daha da önemli olacak gibi görünüyor.

Ekonomimize baktığımızda, iç talepte yavaşlama sinyalleri iyice arttı. TL’nin reel olarak değerlenme eğiliminin güçlendiği, buna karşın enflasyon ve enflasyon beklentilerinin biraz yukarı gittiği bir ayı geride bıraktık. İç talepte zayıflama sinyalleri gerek tüketici güven gerek reel sektör güven endekslerinde Temmuz ayında daha fazla netleşmeye başladı. Kredi artış hızındaki yavaşlamalar bu eğilimi destekler nitelikte görünüyor. Bununla birlikte Merkez Bankası’nın tespitlerinde olduğu gibi iç talebin mevcut seviyesi hala enflasyonla mücadele için yeterli bir noktada görünmüyor.

Kamunun yönettiği ve yönlendirdiği, vergi ya da elektrik zamları gibi enerji maliyetlerinde yüksek oranlı artışlar temmuz ayındaki enflasyon beklentilerini yükseltti. Yüzde 38 olan yılsonu enflasyon hedefine ulaşılabilmesi için % 1,5 – 2 civarı aylık enflasyonla gitmemiz gereken bir süreçte, Temmuz ayı olası yüksek enflasyon verilerinin Merkez Bankası’nın faiz indirim sürecini bir miktar ötelemesine neden olabileceğini değerlendiriyoruz. Ağustos ve Eylül aylarındaki enflasyon seyrinin yılın kalan bölümünde Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararını belirlemede önemli bir etken olacağını söyleyebiliriz. Bu arada, Meclisin tatil dönemine girişinin ertelenmesi ile gündemde olan bazı yasaların mecliste kabulü de mümkün oldu. Bunların başında da vergi paketi geliyor. Devamını gelmesini beklediğimiz vergi paketlerini de düşündüğümüzde, kayıt dışı ile mücadelede daha güçlü bir döneme doğru evrildiğimizin işaretlerinin arttığını görüyoruz.”

“Denizyolu taşımacılığı hacmi arttı”

Deniz yolu taşımacılığının yılın ilk yarısında özellikle ABD ve Avrupa'da enflasyonun azalması, Çin ithalatının güçlü kalması ve iyileşen makroekonomik eğilimlerin yansımaları sonucu olumlu bir görünüm sergilediğini, kuru dökme yük, otomobil ve gaz dahil olmak üzere çeşitli emtialardaki ticaretin artışının da bu olumlu görünümü desteklediğini kaydeden Kıran, Kızıldeniz'deki aksaklıklardan kaynaklanan rota değişikliği, Asya’ya ham petrol ihracatı gibi uzun mesafeli ticaretlerde görülen büyümenin de ton-mil büyümesini destekleyeceği beklentisiyle, denizyolu taşımacılığı hacminin 2024 yılında %2,3 oranında artarak 12,6 milyar tona ulaşmasının öngörüldüğünü söyledi.

Yıla güçlü bir başlangıç yapan konteyner taşımacılığının, Kızıldeniz’de yaşanan aksaklıkların 2024 yılı boyunca devam edeceği öngörüsüyle TEU-mil bazında yıllık %16,7 seviyelerine yükselmesi öngörülürken, konteyner gemi filosundaki büyümenin de %10,2 olacağı tahmin edildiğini belirten Tamer Kıran, şöyle konuştu:

“Hatırlayacağınız üzere 2021 ve 2022 yıllarında Covid ile liman tıkanıklığı ve lojistik aksamalar yaşanmış, bu durum konteyner taşımacılığında navlunların ve gemi kiralama oranlarının benzeri görülmemiş seviyelere çıkmasına neden olmuştu. 2022 yılının ikinci yarısından sonra azalış eğilimi gösteren konteyner liman tıkanıklığı, Kızıldeniz'deki kesintinin başlamasının ardından yeniden artış göstermiş ve bir kez daha konteyner taşımacılığında önemli hale gelmiştir. Küresel konteyner gemisi liman sıkışıklığı endeksine göre Şubat ayı sonunda limandaki veya demirlemedeki konteyner gemisi, filo kapasitesinin yaklaşık %27,5'i iken, Temmuz ayı başında yaklaşık %31 seviyesine çıktı. Bu, Covid dönemindeki yaklaşık %37'lik zirvelerin çok altında olsa da sıkıntıyı göstermesi açısından önemli bir veri oldu.”

Tamer Kıran, küresel kuru yük taşımacılığının ton-mil cinsinden 2024 yılında %4,4 oranında büyümesi öngörülürken, bu büyümenin %3,1 olan filo büyüme beklentisinin çok üzerinde seyredeceğini sözlerine ekledi.

ETS’den gelecek gelir sektör için kullanılacak

Temmuz ayında denizcilik sektörünü yakından ilgilendiren çok önemli gelişmeler yaşandığını belirten Tamer Kıran, 7519 Sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 9 Temmuz tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini hatırlattı.

Bahse konu Kanunda sektörü ilgilendiren maddelerden tek tek bahseden Tamer Kıran, değişiklik Kanunu ile 618 sayılı Limanlar Kanunu’na “Ek Madde-2” ile eklenmiş olan hüküm uyarınca; yük veya yolcu elleçleme amacıyla limanlarımıza gelen veya limanlarımızdan ayrılan ticari gemilerin oluşturdukları sera gazı emisyonlarının karşılığı olarak emisyon bedeli tahsis edileceğini söyledi. Avrupa Birliği (AB) Emisyon Ticaret Sistemi güncel karbon fiyatı temel alınarak belirlenecek emisyon bedellerinden toplanan gelirin yeşil denizcilik için araştırma, geliştirme, dönüşüm ve yeni yapım faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bütçesine özel ödenek olarak aktarılacağını belirten Tamer Kıran, böylece Emisyon Ticaret Sistemi’nden (ETS) ülkemizin elde edeceği gelirlerin, Avrupa Birliği ülkelerinde olduğu gibi gemiler, tersaneler ve limanların yeşil dönüşümünde kullanılması imkânının sağlanmış olduğunu belirtti.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 11 Temmuz tarihli Meclis Toplantısında Seyahat Kartları Yönetmeliği’nde değişiklikle yüzde 50 indirimli öğrenci kartı uygulamasına 30 yaş sınırı getirildiğini belirten DTO Başkanı, İstanbul’da denizyolu yolcu taşımacılığı yapan üyelerin gelir kayıplarının önleneceğini ifade etti.

Barış Saylak: İmar ve turizm rantı denizlerimizi elimizden alıyor

Tamer Kıran’ın ardından Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak kürsüye geldi. Saylak, bölgedeki çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Konuşmasında yaz sebze meyve üretiminde sıkıntılar olduğunu söyleyen Saylak, “Gıda enflasyonunda sıkıntılarımız var. Aşırı sıcaklıklar açık alanda yaz sebze meyve üretimini engelliyor. Hint Okyanusu’ndan,  Kızıldeniz’den gelen istilacı türler sürdürülebilir su ürünleri avcılığını tehdit ediyor” dedi.

Saylak sözlerini şöyle sürdürdü: “Muğla gibi yeryüzü cennetinde imar rantı, turizm rantı, kıyılara yapılaşma, kapalı koylarda konutsal kirlilikler denizlerimizi gün be gün elimizden alıyor, deniz biyoçeşitliliğini doğrudan tehdit ediyor. Muğla su ürünleri yetiştiriciliğinin merkez üssü. 2023’te 185 bin ton su ürünleri yetiştiriciliği yapılmış. Su ürünleri yetiştiriciliğinin yüzde 30’u Muğla’da yapılıyor. Toprak havuzda, denizde balık yetiştiriyoruz.

Karadeniz somonu diye tarif edilen somonun yavrularını Muğla’daki kuluçkahanelerde üretip yurdun dört bir tarafına gönderiyoruz.

Biz denizlerde, karada, toprakta, suda, yer altı su kaynaklarında sürdürülebilirliği nasıl sağlarız diye çalışmalar yaptık. Muğla İl Müdürlüğü üzerine vazife olmayan işleri de yapıyor. Muğla’daki deniz dibi, balıkçı barınağı temizliği, depremzedelerle dayanışma, Birleşmiş Milletler ölçeğinde küçük, sürdürülebilirlikte büyük balıkçılık projesinde Bodrum, Fethiye, Marmaris Deniz Ticaret Odaları ile başkan ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikte omuz omuza etkinliklerde buluştuk. Depremzedelere maddi destek sağlamak için yapılan balık mezatlarında Tamer başkanın da yönetim kurulu üyelerinin de ciddi destekleri olmuştur.

Su altı dalışlarda sayısı 6 olan su ürünleri mühendisiyle başladığımız balıkadam sayısını 12 kişiye çıkardık. Her yıl balıkadamlarla denizlerimizi istila eden kirleticileri, kaçak tonozları, demirleri hep birlikte çıkarıyoruz.

Bu seneki deniz temizliğini İMEAK deniz ticaret odalarıyla kol kola yapmaktan onur duyarız.”

DTO’nun yarışmasında dereceye girenler projelerini tanıttı

Saylak’ın ardından Deniz Ticaret Odası tarafından düzenlenen “Cumhuriyetimizin 100. Yılı Denizci Millet Denizci Ülke Proje Yarışması”nda ilk üç dereceye girenler projelerini tanıttılar.

Yarışmada 3. olan “COLREG Kurallarına Uygun Hareket Edebilen Otonom Su Üstü Aracı Geliştirilmesi” isimli projeyi Hasan Uğurlu; “Covertainer Taşımacılık Sistemi” projesini İlker Erkan; “E-Gulet: Enerji Verimli, Çevreci ve İnovatif Bodrum Guleti” isimli projeyi ise Mehmet Akman tanıttı.

Semih Dinçel: Gemilerin değerleri neredeyse 2 katına çıktı

Projelerin sunumunun ardından Semih Dinçel kürsüye geldi. Dinçel konuşmasında Baltık Kuru Yük Endeksi’nde geçen yıla oranla yüzde 80’e yakın bir artış olduğunu söyledi. Konteynerde yıldan yıla değişime bakıldığında gemilerin değerlerinin neredeyse 2 katına çıktığını kaydeden Dinçel, “Çin nakliye giderleri çok arttığında hammadde fiyatını düşürüyor rekabet edebilsinler diye” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin buğday ithalatını yasaklamasıyla Türkiye pazarının bir anda kapandığını belirten Dinçel, “Bir de Çin’den gelen 240’a yakın gemi var. Geleneksel yaz durgunluğunun üstüne bu gemileri de koyunca, bir de geminizi uzağa gönderemiyorsanız kör rekabetten daha kötü etkileniyorsunuz” dedi.

Recep Ali Kaymaz’dan UKOME’deki artışa tepki

31 No’lu Meslek Komiteleri Başkan Yardımcısı Recep Ali Kaymaz da meclis toplantısında yaptığı konuşmada İstanbul’da 25 Temmuz’da İBB UKOME’de Ulaşım Koordinasyon Toplantısı gerçekleştiğini hatırlatarak, “Ulaşıma yapılması gereken fiyat artışının yıl başından bu yana asgari ücrete zam gelmediği için kümülatif olarak yüzde 19,81 olarak hesaplandığı, enflasyonun düşürülmesi de dikkate alınarak artışın yüzde 13 olarak onaylanması teklif edilmiştir. Tüm sektörlerin talebi yüzde 50 ve üzeriyken bütün itirazlara rağmen yüzde 19’luk rakam dahi oylamaya sunulmadan yüzde 13 kabul edilmiştir” dedi. “Geçmiş yılların telafisinin seçim sonrası yapılacağı söylenmişti” diyen Kaymaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün bizden beklenen oluşturduğumuz sermayeyi vatandaşı maliyetinin altında taşıyarak tüketmemizdir. Bu sürdürülebilir değildir. Bizim vatandaşı sübvanse etmek gibi ne bir misyonumuz ne de bir gücümüz olabilir.

Sektörde 10 yılı akın süredir yeni inşa bir gemi bile yapılmamaktadır. Mevcut şartlarda değişiklik olmazsa bu yolcu ücretleriyle değil yeni gemi yapılması bakımını yapmamız bile mümkün değildir. Ücret artışının yeniden değerlendirilmesini talep ettik. Odamızın desteğini bekliyoruz.”

Asım Barlın: Değer Zinciri Yasası bizi ıslah edecek

Recep Ali Kaymaz’ın ardından Asım Barlın söz aldı. Almanya’da 2,5 yıl önce getirilen tedarikçi yasasından söz eden Barlın, 3 bin firmayı kapsayan yasanın tedarikçilerin aynı standartlarda bir yapıya kavuşturulması amacını taşıdığını belirtti. Asım Barlın, yasanın 1900 şirkette faydalı olarak değerlendirildiğini, bunun sonucunda da AB’de ‘Değer Zinciri Yasası’ çıkarıldığını dile getirdi. Barlın, “Değer Zinciri Yasası Türkiye’nin de uymak zorunda olduğu bir hüküm halinde karşımıza çıkacak. İhracatçıların kayıt dışı yapılarının da kontrol altına alınması esası var. Türkiye kendi başına bu kayıt dışı yapıyla baş edemeyecek gibi görünüyor. Değer Zinciri Yasası bizi ıslah edecek bir yasa gibi görünüyor” diye konuştu.

Yusuf Çakır: Limanlara gelen yatların işlemlerinde gecikmeler yaşanıyor

Barlın’ın ardından toplantıda söz alan Yusuf Çakır ise yatların seyrüseferleriyle ilgili belgede değişiklik yapıldığını belirterek temmuz ayında Türk limanlarına gelen yatların girişleri ve kalkışlarında işlemlerin gecikmesinin sorunlara yol açmaya başladığını vurguladı.

Mecliste son olarak Abbas Kolçalar kürsüye çıktı. Kolçalar, Değirmendere^de yapılan balıkçı barınağında kullanılmak üzere bir yüzer vinç gönderirken yaşadıkları zorukları aktardı.

Abbas Kolçalar

Mehmet Akman

İlker Erkan


Hasan Uğurlu

7DENİZ