Denizcilik sektörünün Avrupa Birliği’nin (AB) Emisyon Ticaret Planı (ETS) kapsamına dâhil edilmesiyle birlikte, Avrupa Birliği’nin düzenlemeleri çerçevesinde denizciliği bekleyen yeni zorluklara karşı sektörü bilgilendirmek için Liva Marine ve Phoenix Register of Shipping ile Karbon-X Hilton İstanbul Kozyatağı’nda ortak bir seminer düzenledi.
Seminerde Liva Marine ve Phoenix Register of Shipping’den Cihat Yavuz Güler, Karbon-X Kurucusu ve CEO’su Chad Clovis ile karbon ticareti uyum uzmanı Nick Gouvalas sunum yaparak yeni düzenlemelere ilişkin bilgiler paylaştı.
“Düşük karbonlu teknolojilerin ve yakıtların kullanımı teşvik ediliyor”
Seminerde sunum yapan Cihat Yavuz Güler,MRV sisteminin, AB ETS ve FuelEU girişimi, denizcilik faaliyetlerini çevresel etkilerini ele almak üzere tasarlanmış üç kritik çerçeve olduğunu söyledi. Yapılan girişimlerin, sera gazı emisyonlarını azaltmayı ve denizcilik endüstrisinde sürdürülebilir uygulamaları teşvik etmeyi amaçladığını vurgulayan Güler, şunları kaydetti: “MRV, gemi operatörlerinin sera gazı (GHG) emisyonlarını izlemesini ve raporlamasını gerektiren düzenleyici bir mekanizmadır.
AB ETS, deniz taşımacılığında izin verilen toplam emisyonlara sınır getiren bir üst sınır ve ticaret sistemidir. Şirketler, gerektiğinde birbirleriyle ticaret yapabilecekleri emisyon tahsisatlarını alır veya satabilir. Bu pazarın temel amaç ve yaklaşımı, şirketlerin emisyonlarını azaltmaya teşvik etmektir. Emisyon üst limitlerinin altında kalmaları halinde fazla stoğundaki fazla emisyonların satışından finansal olarak faydalanabilmektedirler.
FuelEU, karbon yoğunluğunu azaltmaya odaklanan tamamlayıcı bir girişimdir. Daha temiz enerji kaynaklarına ve alternatif yakıtlara doğru kademeli bir geçişi zorunlu kılarak deniz taşımacılığının zaman içinde daha sürdürülebilir hale gelmesini sağlamaktadır. Bu yönetmelik, sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik spesifik hedefler belirleyerek, düşük karbonlu teknolojilerin ve yakıtların kullanımını teşvik etmektedir.”
“Şirketler emisyonları raporlayacak”
AB düzenlemeleri kapsamında MRV uygulamalarının bayrağına bakılmaksızın Avrupa Ekonomik Bölgesi’ne ticari amaçla yük veya yolcu taşıyan 5000 GRT ve üzeri gemilere uygulandığını vurgulayan Güler, “Ancak, 1 Ocak 2025’den itibaren güncellenmiş düzenlemeler kapsamında 400 GRT’dan büyük genel kargo gemileri, offshore gemileri de, uygulamaya dahil edilecek” dedi.
Güler sunumunda, 1 Ocak 2024 itibarıyla AB MRV yönetmeliğinin karbondioksit, metan ve nitröz oksit sera gazı emisyonu türlerini kapsadığını belirterek “Şirketler, tüm gemilerin yakıtlarının yanmasından kaynaklanan sera gazı emisyonlarını denizde ve limanlarda bir takvim yılı raporlama dönemi boyunca izleyecek ve raporlayacaktır. Avrupa Birliği üye devletlerin yetkisi altındaki tüm limanlarda ve bir üye devletin yetkisi altındaki bir limana yapılan tüm seferler için gerçekleştirilecektir. İzleme ve raporlama tutarlı ve zaman içinde karşılaştırılabilir olacaktır” diye konuştu.
Denizcilik şirketlerinin her geminin izleme, raporlama ve doğrulama yükümlülüklerinden sorumlu olduğunu belirten Güler, 1 Ocak 2024'ten sonra AB/AEA limanlarına ve/veya limanlarından sefer yapan gemilerin her biri için şirketlerin izleme ve raporlama yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğinin altını çizdi.
Buna göre; 1 Ocak 2024'ten sonra AB/AEA limanlarına ve/veya limanlarından sefer yapan gemilerinin her biri için şirketlerin, revize edilmiş AB MRV Denizcilik Yönetmeliği gerekliliklerine uygun olacak şekilde her bir geminin izleme planını revize etmek; Güncellenmiş AB MRV İzleme Planının, 1 Nisan 2024 tarihinden önce veya her geminin bir AB üye devletinin yetki alanı altındaki bir limana ilk uğrayışından sonraki üç aydan daha geç olmamak kaydıyla, bağımsız bir doğrulayıcı tarafından uygunluğunun değerlendirilmesinin sağlanması; 1 Nisan 2024 tarihine kadar veya her geminin bir AB üye devletinin yetkisi altındaki bir limana ilk uğrayışından sonraki üç ayı geçmeyecek şekilde ETS direktifi kapsamına giren gemilerinin her biri için idareye bir MRV planı sunulması gerekecek.
“Sektörün karbonsuzlaştırılması kısmen finanse edilecek”
Güler, sunumunda, “Bu planın verifier kuruluş tarafından MRV Denizcilik Yönetmeliğine uygun olduğu değerlendirilmiş olmalı ve metan, nitrik oksit emisyonlarının MRV Denizcilik Yönetmeliği kapsamına dahil edildiği gösterilmelidir” dedi.
Her kayıtlı emisyon salıcının, bir açık artırma sistemi aracılığıyla emisyonlarına karşılık gelen tahsisatları satın alması gerektiğini belirten Güler, “Emisyon tonu başına fiyatların, denizcilik sektörünün karbonsuzlaştırılmasını kısmen finanse edecek gelirler oluşturacağı değerlendirilmektedir” ifadelerini kullandı.
AB ETS’ye, bayraklarına bakılmaksızın 2024'ten itibaren 5.000 groston (GT) ve üzeri kargo ve yolcu gemileri, 2027'den itibaren 5.000 GT’nin üzerindeki offshore gemileri, 2027'den itibaren Avrupa Komisyonu'nun raporuna göre offshore gemileri ve 400 GT'nin üzerindeki genel kargo gemileri dâhil edilebilecek.
Sunumların ardından bir oturum yapıldı. Oturumda Cihat Yavuz Güler, Chad Clovis, Nick Gouvalas katılımcıların karbon emisyon sistemine ilişkin sorularını yanıtladı.
Seminere katılan isimler de seminere ilişkin görüşlerini paylaştı.
7DENİZ’e konuşan bazı isimlerin görüşleri şöyle:
Gökhan Özcan - Burtrans Denizcilik: Avrupa’ya giden ve Avrupa’da çalışan gemiler artık yaktıkları yakıttan çıkan karbondioksit miktarına göre para ödemeye başlayacaklar. Bu da navlunları ve rekabeti etkileyecek. Aynı tonajdaki 2 gemiden hangisi daha az karbondioksit emisyonu yapıyorsa o daha avantajlı olacak. Çünkü daha uygun navlun teklifi yapma imkânına sahip olacak. Yük sahipleri de onları tercih edecek. Bütün sektör şu an yeni gemi yapmaya tereddüt ediyor. Herkes nasıl bir makine, nasıl bir yakıt kullanacağını düşünüyor. Navlunlar düşmesine rağmen gemi fiyatları pek düşmedi. Çünkü yapılması gereken yeni gemiler yapılmıyor. ETS denilen karbondioksit miktarına göre alınacak paralar hesaba katılmaya başlayınca herkes bunları daha detaylı düşünecek.
Gökhan Özcan
Burak Atasoy – Atasoy Denizcilik: Karbon piyasası gerçekten çoğu armatör için bilinmez bir durum. Ciddiye alıp hazırlanan firmalar var ama hazırlanmayanlar da var. Böyle sunumlar armatörler ve işletmeciler için çok büyük avantaj. Böyle paylaşımların sektöre çok faydası olacağını düşünüyorum. Uyum sürecine zaman var ama hızlı olmak lazım. Elden çıkarılacak gemiler varsa elden çıkarılmalı, filolarda genişletme yapılacaksa bunlar artık göz önünde bulundurulmalı. Biz de Deniz Ticaret Odası Eğitim Komisyonu olarak bu konuda bir seminer düzenlemeyi düşünüyoruz.
Cihan Torlak - Atomar Denizcilik ve Taşımacılık: Uzun zamandan beri bizim de firma olarak eğildiğimiz bir konu bu. Yeni regülasyonların getirdiği bir gereklilik... En geç ödemesi eylül 2025 olarak, AB’deki makinelerimizin ürettiği karbon salınımına istinaden bir ödeme yapacağız. Biz bir seneden beri bununla uğraşıyoruz. Matematik hesabı yapıyoruz. Bunları navlun hesaplarımıza da koymaya başladık. Biz de dâhil olmak üzere, üzerine ne kadar eğilsek de çok net ve tam anlamıyla konuyu çözmüş değiliz. Bu seminerlerin ve toplantıların faydasıyla sonuca daha rahat ulaşacağız. Çok önemli ve geriye atılmaması gereken bir hadise. En sonunda karşımıza dağ gibi çıkabilir. 31 Mart itibarı ile dataları vermemiz gerekiyor, Eylül 2025’e kadar da ödenekler ödenecek. Bence geçişte biraz sorun olacak, sıkıntılar yaşanacaktır ama 1 sene sonra oturacaktır.
Servet Özbey - Cunda Denizcilik: Bizim için faydalı bir seminer oldu. Aklımıza takılan sorular vardı, daha yeni bir şey, biz de öğrenmeye çalışıyoruz. Buradan dolu dolu çıkıyoruz. Gerekli bilgileri aldık bundan sonrası artık uygulama kısmı. İnşallah herkes başarılı şekilde tamamlar ve sıfır vergisiz bir dönem geçiririz.
Servet Özbey
Sadettin Akkaya - Aslan Denizcilik: Günümüzde kirlilik ön planda ve denizcilik sektörü önümüzdeki yıllarda bunu sıfırlamaya çalışacak. Emisyonların düşürülmesi açısından endüstri sektörünün denizcilik sektöründen daha çok kirlettiği görüşündeyim. Doğa hepimizin. Bu gerçek anlamda yapılmalı. Bunun üzerinde ticari olaydan ziyade sonuç odaklı durulmasından fayda var. İlk önce deniz kirliliğinden başladık. İlk önce balast sistemi gemilere kuruldu. Sonrasında ağır yakıt yakan gemilerin bacalarına scrubber sistemi kuruldu. Şimdi de emisyonları düşürmek için arayışlar devam ediyor. İnşallah sonuç alınacaktır.
Yahyahan Bilgili - İstanbul Borina Shipping: Güzel bir seminer oldu. Çocuklarımıza bırakacağımız miras sıfır karbon emisyonuyla başlayacak. Gemilerde başlayacak ama bunun havada, karada, denizde her şekilde ilerlemesi lazım. Küçük adımlarla değil koşarak ilerleyebileceğiz. Armatörler ve alakalı meslek kuruluşları da bu ışığı görerek ilerlerler umarım. Çünkü her şey yeşile doğru gitmek zorunda.
Özlem Çoban/7DENİZ