Deniz taşımacılığının karbon emisyonları, kısmen gemilerin Kızıldeniz'deki saldırılardan kaçınmak için daha uzun rotalar izlemesi nedeniyle, bu yılın ilk yarısında 23 milyon ton arttı.
Rakamları hesaplamak için gemi takip verilerini kullanan Marine Benchmark'ın verilerine göre, bir önceki yıla göre %6'lık artış (6 kömürlü termik santralin yıllık yaydığı miktara eşit) sektörün emisyonlarını yaklaşık 450 milyon tona çıkardı. En büyük artış, dönem boyunca yaklaşık %15 daha fazla salım yapan konteyner gemileri arasında gerçekleşti.
Veriler, dünya ticaretinin %80'inden fazlasını taşıyan gemilerin küresel düzenleyicileri tarafından belirlenen emisyon hedeflerine ulaşmasının ne kadar zor olacağını vurguluyor. Sektör daha çevreci olmak istediğini defalarca dile getirmiş olsa da, bazı etkenler sektörün kontrolü dışında olsa da, son sıçrama uzun vadeli bir eğilimi genişletiyor.
Buna katkıda bulunan faktörlerden biri, Kızıldeniz bölgesindeki gemileri hedef alan Husilerin saldırıları oldu. Bu da gemileri Süveyş Kanalı yerine Güney Afrika'dan geçmeye zorlayarak seferlere binlerce mil ekliyor.
Ukrayna'yı işgali nedeniyle Rusya'ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle kargoların artık daha uzun mesafelere yelken açtığına dair başka örnekler de var. Tarihsel olarak Avrupa Birliği'ne gönderilen büyük miktarlardaki ham petrol ve yakıt bunun yerine Hindistan, Çin ve Brezilya gibi bu malzemeleri almaya hala istekli ülkelere çok daha uzak mesafelerden taşınıyor.
Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO), sektörün yüzyılın ortasına kadar net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşması için bağlayıcı olmayan bir hedef belirledi. Ancak bu hedefe ulaşmak, halen büyük ölçüde fosil yakıtlara dayanan bir sektörde büyük bir dönüşüm gerektirecek.