Denizcilere adil muamele, Hukuk Komitesi'nin 22-26 Nisan tarihleri arasında Londra'daki Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) merkezinde gerçekleştirilen ve Kanada'dan Gillian Grant'ın başkanlık ettiği 111. oturumunun gündeminin üst sıralarında yer aldı.
Kılavuz ilkeler, gemiadamlarının bir gemide çalıştıkları süre boyunca suç işledikleri şüphesiyle uyruğunda bulundukları ülkeden başka bir yargı alanında alıkonulabilecekleri durumlarda uygulanacak. Bu kurallar, kamu makamları tarafından yürütülen soruşturma ve gözaltı sırasında denizcilerin adil yargılanma hakkını korumayı amaçlıyor.
IMO Genel Sekreteri Arsenio Dominguez oturumun kapanışında bir konuşma gerçekleştirdi.
Dominguez konuşmasında şunları söyledi:
"Denizcilerin refahı benim ve tüm IMO üyeleri için büyük bir endişe kaynağı olmaya devam etmektedir. Kılavuz İlkeler, denizcilerin karşılaştığı zorlukların çözümüne önemli bir değer katacak ve denizcilere adil davranılmasını sağlayacaktır."
Kılavuz İlkeler liman devletleri, bayrak devletleri, kıyı devletleri, denizcinin vatandaşı olduğu devletler, gemi sahipleri ve denizciler için rehberlik içeriyor.
Nihai hale getirilen kılavuz ilkeler, denizcilerin sorunlarının ve insan unsurunun belirlenmesi ve ele alınması için ILO/IMO Üçlü Ortak Çalışma Grubuna (JTWG) daha fazla iyileştirme için temel bir belge olarak sunulacak. JTWG daha sonra kılavuz ilkeleri onaylanmak üzere Hukuk Komitesi'ne ve ILO yönetim organlarına iletecek.
Terk veritabanını gözden geçirecek yeni görev gücü
Komite, platformun doğruluğunu ve verimliliğini artırmak amacıyla ILO/IMO ortak terk veritabanını gözden geçirmek, güncellemek veya yeniden geliştirmek üzere yeni bir Görev Gücü oluşturdu.
ILO/IMO veri tabanı, dünya çapında terk edildiği bildirilen gemiler ve denizciler hakkında düzenli olarak güncellenen bilgiler içeriyor. Gemi sahipleri, zamanında ülkelerine geri gönderme, ödenmemiş ücret veya maaşların ödenmesi ve hatta gıda, konaklama ve tıbbi bakım gibi temel ihtiyaçların sağlanmasıyla ilgili olarak gemiadamlarına karşı yükümlülüklerini yerine getirmediğinde, gemiadamları terk edilmiş olur.
Sistemin geliştirilmesi veri doğruluğunu ve izleme kabiliyetini artıracak ve terk vakalarının daha hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulmasını destekleyecek. Bu, LEG 110'da kabul edilen denizcilerin terk edilmesi vakalarının nasıl ele alınacağına ilişkin Kılavuz İlkelerin uygulanmasını da destekleyen bir adım olacak.
Görev Gücü, JTWG'ye bir rapor sunacak, JTWG de son bir inceleme yaparak ILO Yönetim Kuruluna ve IMO Hukuk Komitesine onay için net bir rapor verecek.
LEG 111 sonuçları
Denizcilere adil muamelenin yanı sıra Hukuk Komitesi, gemilerin hileli kaydı ve hileli sicilleri, otonom gemicilik, sorumluluk limitlerinin değiştirilmesi ihtiyacının değerlendirilmesine yönelik tedbirler ve Sigorta Şirketleri ve Sertifikalarının kabulüne ilişkin kılavuz ilkeler de dâhil olmak üzere bir dizi önemli konuda ilerleme kaydedildiğini açıkladı.
LEG 111'in öne çıkanları
1-Suç işledikleri şüphesiyle gözaltına alınan denizcilere adil muamele yapılmasına ilişkin Kılavuz İlkeler tamamlandı
2-Terk veri tabanını gözden geçirmek üzere yeni bir Görev Gücü kuruldu
3-Sahte tescil ve hileli gemi sicilleri - gemi tescilinde gerekli özenin gösterilmesine yönelik çalışmalar devam ediyor
4-Gemilerin tesciline ilişkin kılavuz ilkeler veya en iyi uygulamalar hakkında yeni çıktılar geliştirilecek
5-Sigorta Şirketleri ve Sertifikalarının Kabulüne İlişkin Revize Edilmiş Kılavuz onaylandı
Bu kılavuzun amacı, sorumluluk konularını kapsayan sözleşmelere taraf devletlere sigorta şirketlerinden, finansal teminat sağlayıcılardan, Uluslararası Grup (IG) P&I Kulüplerinden ve IG dışındaki P&I Kulüplerinden sertifika veya benzeri belgeleri kabul etmeleri için rehberlik etmek.
İlgili konvansiyonlar şunları içeriyor:
-Petrol Kirliliği Zararının Hukuki Sorumluluğuna İlişkin Uluslararası Sözleşme, 1992, tadil edildiği şekliyle (1992 Sivil Sorumluluk Sözleşmesi);
-Bunker Petrol Kirliliği Zararının Hukuki Sorumluluğu Hakkında Uluslararası Sözleşme, 2001 (2001 Bunkerler Sözleşmesi);
-Enkazların Kaldırılmasına İlişkin Nairobi Uluslararası Sözleşmesi, 2007 (2007 Nairobi WRC) ve sözleşmeye ek 2010 Protokolü (2010 HNS Sözleşmesi) ile tadil edilen 1996 tarihli Tehlikeli ve Zararlı Maddelerin Deniz Yoluyla Taşınması ile Bağlantılı Zararlardan Sorumluluk ve Tazminata İlişkin Uluslararası Sözleşme.
6-Atina Konvansiyonu hakkında yeni bilgilendirme broşürü onaylandı
7-Sorumluluk limitlerinin değiştirilmesi ihtiyacının değerlendirilmesine yönelik tedbirler onaylandı
8-Otonom deniz taşımacılığı - LEG'in MASS üzerindeki çalışmalarına ilişkin bir yol haritası onaylandı
9-HNS 2010 Protokolü'nün yürürlüğe girmesinin kolaylaştırılması
Komite, 2010 tarihli Tehlikeli ve Zararlı Maddelerin Deniz Yoluyla Taşınması ile Bağlantılı Zararlardan Sorumluluk ve Tazminata İlişkin Uluslararası Sözleşme'nin (2010 HNS Sözleşmesi) yürürlüğe girmesine yönelik ilerlemeyi memnuniyetle karşıladı. Komite, 2010 HNS Protokolü'nün gerekli katkıda bulunan yüklerle birlikte sadece dört onaya daha ihtiyaç duyduğunu ve dolayısıyla yürürlüğe girmesine önemli ölçüde yaklaşıldığını kaydetti.
Komite, taraf devlet sayısını sekize çıkardığını açıkladı. Bu devletlerden beşinin her biri 2 milyon birimden fazla gros tonaja sahip.
HNS Sözleşmesi, sorumlulukla ilgili yürürlüğe girecek son büyük IMO sözleşmesi. Gemilerde taşınan tehlikeli ve zararlı maddelerin (HNS) karıştığı olaylardan etkilenenlerin kapsamlı ve uluslararası bir sorumluluk ve tazminat rejimine erişimlerinin sağlanması açısından kilit öneme sahip. Bu durum, gemilerde dökme olarak taşınan kimyasalların ve yeni yakıtların artan miktarları göz önüne alındığında özellikle önemli.
10-Korsanlık ve silahlı soygun
7DENİZ