Kasımpaşa’dan Hasköy yönüne doğru Haliç, Camialtı ve Taşkızak Tersanelerini kapsayan Haliç Tersaneleri, 1455 yılında Fatih Sultan Mehmed tarafından kuruldu. 3 tersanenin kurulmasıyla bölge, Tersane-i Amire olarak anılmaya başlandı.
Osmanlı Devleti’nin kurmuş olduğu ilk kamu tersanesi olan Haliç Tersanelerinde, Türkiye’nin ilk buharlı gemileri, kalyonları, denizaltıları ve yolcu gemileri üretildi. Kurulan 3 tersane arasından ise sadece Haliç Tersanesi, 568 yıldır aktif olarak faaliyet gösteriyor.
Şehir Hatları’na bağlı olan Haliç Tersanesi, dünyanın yaşayan ve üreten en eski tersanesi olarak hizmet vermeye devam ediyor.
Tersanede vapurların periyodik bakımlarının yanı sıra ek olarak bazı deniz araçlarının üretimi veya tarihi vapurların restorasyonu gerçekleştiriliyor. Haliç Tersanesi’nde 58 yıl boyunca deniz ulaşımına hizmet veren Paşabahçe Vapuru’nun restorasyonu tamamlanarak tekrar hizmete kazandırıldı. 1985'de üretilen İsmail Hakkı Durusu Vapuru’nun ise devam eden restorasyonunun yaklaşık 6 ay içinde tamamlanacağı öğrenildi.
Tarihi tersanede 3’üncü havuzun kenarındaki kısmın restorasyonu tamamlanırken, bacadaki çalışmalar devam ediyor. Haliç Tersanesi’nde 18. yüzyılda yapımı tamamlanmış 3 kuru havuz, 2 taş kızak bulunuyor. Gemilerin bakım ve onarımları kuru havuzlarda, karada ya da rıhtımda yapılıyor. Su altı bölümleri kuru havuzlarda, su üstü bölümleri rıhtımda, küçük tonajlı gemilerin bakımı karada gerçekleştiriliyor. Haliç Tersanesi’nde yapılan çalışmalar dronla görüntülendi.
“Haliç Tersanesi dünyanın yaşayan ve üreten en eski tersanesidir”
Haliç Tersanelerinin tarihi hakkında bilgi veren Şehir Hatları Genel Müdürü Ercüment Güldik, “Haliç Tersanesi 1455 yılında Osmanlı donanmasının ihtiyaçları ve yeni askeri gemiler inşa ederek donamanın daha güçlenmesini sağlamak amacıyla Kasımpaşa ile Hasköy arasındaki bir bölgede Osmanlı Devleti’nin kurmuş olduğu ilk kamu tersanesidir. Dönemin denizcilik ihtiyaçları ve gemi inşa ihtiyaçları doğrultusunda yine aynı bölgede Camialtı Tersanesi ve Taşkızak Tersanesi kurulmuştur. Bu tersanelerin kurulmasıyla birlikte, bölge Tersane-i Amire olarak anılmaya başlanmıştır. Ülkemizdeki ilk buharlı gemiler, kalyonlar, denizaltılar ve yolcu gemileri Haliç Tersanesi’nde üretilmiştir. 6 asırlık bir geçmişe sahip, Haliç Tersanesi dünyanın yaşayan ve üreten en eski tersanesidir” dedi.
“Deniz toplu ulaşımın sürdürülebilmesi için hayati bir öneme sahiptir”
Vapurların bakımlarını yaptıklarını ifade eden Ercüment Güldik, “Haliç Tersanesi 1851 yılında denize toplu ulaşım hizmeti veren Şehir Hatları’na da ev sahipliği yapmaktadır. Şehir Hatları’na ait tüm gemilerin bakım ve onarımları tersanemizde gerçekleşmektedir. Dolayısıyla Haliç Tersanesi’nin denize toplu ulaşımın sürdürülebilmesi için hayati bir öneme sahiptir. Tersanemiz sadece Şehir Hatları’nın gemilerine değil, aynı zamanda kamu kurum ve kuruluşlarının, özel sektörün gemilerine de hem bakım onarım hem yeni inşa olarak hizmet vermektedir” ifadelerini kullandı.
“Tarihi vapurlarımızın restorasyonları da tersanemizde yapılıyor”
Tarihi vapurların restorasyon sürecini aktaran Güldik, “Tarihi vapurlarımızın restorasyonları da yine tersanemizde yapılıyor. Özellikle 58 yıl deniz ulaşımına hizmet vermiş Paşabahçe Vapuru, Kızıl Toprak, İsmail Hakkı Durusu bütün restorasyonları Haliç Tersanesi’nde yapılıyor. Paşabahçe gemisi tam bir restorasyondan öte, yeni inşa sayılabilecek nitelikte bir restorasyon. 2022 yılının Eylül ayında seferlere başladı. Kızıl Toprak gemisi de 2010 yılında Trabzon’a devredilmiş bir gemiydi. 2022 yılında tekrar alınıp, 2023 yılının Nisan ayında tekrar seferlere başladı. 28 gemiyle devam eden seferlerimiz, 30 gemiye ulaştı. 2024 yılının ilk çeyreğinde de İsmail Hakkı Durusu’yla birlikte 31 gemiye ulaşacak. Paşabahçe gemisi bir yeni inşa gibi kabul edilebileceği için 10 ay gibi bir sürede tamamlandı. Kızıl Toprak gemisi ise 3 buçuk ay gibi kısa bir süre de tamamlandı. İsmail Hakkı Durusu gemisi de 5-6 aylık bir süreç içinde tamamlanacak. Bu biraz tersanemizdeki planlamayla zamana yaymış durumdayız” şeklinde konuştu.
“Haliç Tersanesi dünyanın en eski ve yaşayan tersanesi olmaya devam edecek”
Tersanede üretim faaliyetlerine devam edilebilmesi için bakım ve onarımlara ihtiyaç duyulduğunu belirten Güldik, bu bakım onarımları da sürekli yaptıklarını ifade ederek, "Restorasyon ise tarihi tescilli binalarımız var, kısmen başladık. 3’üncü havuzun kenarındaki kısmını tamamladık. Diğerleri de hızla devam ediyor. Şu anda baca restorasyonu devam ediyor. Haliç Tersanesi Şehir Hatları’na ev sahipliği yapan bir yer. Denizde toplu ulaşımın sürdürülebilmesi için daha önce söylediğim gibi hayati bir öneme sahip. Ayrıca tersanede sadece Şehir Hatları gemilerine değil, tüm özel sektöre de yeni inşa hizmetleri de veriyoruz. Şu anda da devam eden büyük bir kamu kuruluşuna ait inşası devam eden 4 gemimiz var. Onun dışında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne 50 metre uzunluğunda gemi projemiz var. Tüm bunların dışında da çalışmaları devam eden yeni projemiz var. Haliç Tersanesi dünyanın en eski, üreten ve yaşayan tersanesi olmaya devam edecek” diye konuştu.