Amacımız primlerin milli sınırlarda kalması Amacımız primlerin milli sınırlarda kalması

Delmar, kurulduğu günden bugüne çok hızlı bir gelişim süreci içerisinde. Nedir bunun sırrı diyerek başlayalım mı?

Delmar dolu dolu 13 yıllık süre zarfında da gerçekten ciddi bir gelişim ivmesi sergileyerek bugünlere geldi. Bu gelişimin temelinde, kuruluş ve gelişim stratejisinin hem müşteri odaklı oluşu hem de değişen sektör elementlerine uyum sağlayabilen bir yapı sürdürülebilirliği var. Delmar’ın hayat bulmasındaki en temelde nokta buydu. Tabii ki ilk yıllar hem bu yapıyı oluşturmak hem de sektörde rekabet içinde kalmak zorunda olduğumuz yıllardı ve hiç kolay değildi işimiz. Halihazırda emniyet işi yapan firmalar hep birbirlerinden öğrenilmiş dinamiklerle donatılıyken son kullanıcı gözünde fark yaratmak da yenilikçi anlayış olmadan imkansızdı. Tüm gücümüzle uzman ve deneyimli bir kadro oluşturmakla başladık, ardından altyapı çalışmalarıyla; emniyet işini “kullanmak nasip olmaz inşallah” anlayışından çıkarttık.  Bu da müşteriden kısa sürede pozitif dönüşlerle ticaretimize yansıdı. İşimizi yaparken de amacımız elbette o işi tamamlamak oldu ama bir fark vardı hep. Biz müşterilerimize artı değer de sağlayabildiğimiz takdirde işimizi tamamlamış olduğumuza inandık. Türkiye sularında sınırlı kalmadık. Bu sebeple şubeleşme ve inovasyona çok önem verdik ve işimizden kazandığımızı buna yatırdık. Ve bugün 8 Delmar ofisi ve 100 kişiye ulaşan istihdama eriştik.

 

Tam da bu noktada sormanın zamanı; şubeleşme konusundaki ilerleyişiniz kuruluşunuzdan 5 yıl sonra başlıyor. Peki, nasıl devam ediyor? 

Evet, kurulduktan 5 yıl sonra İzmir’le başlayan şubeleşme çalışmalarımız 2010’da Rotterdam ile devam etti. Rotterdam ofisi, başarılı operasyonlar ile Avrupa’nın bilinen bir safety servis firması, aynı zamanda lider bir pilot/filika çarmıhı üreticisi haline geldi. Sonrasında 2015 yılında Houston, 2017 yılında ise Singapur ofisini açtık. Napoli ve Shanghai da yaptığımız joint ventureʹlar ile şu an 8 şube sayısına ulaştık. Bugün Delmar Safety olarak, global safety firmalarıyla Rotterdam/Houston/Singapur/Shanghai/İstanbul/İzmir ve Napoli ofisleri ile rekabet eder haldeyiz.

 

2019’u nasıl bir yıl olarak planladınız?

2018 yılında hazırladığımız strateji planında yeni pazarlara açılmak aldığımız kararları hayata geçirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu bağlamda 2019ʹu daha fazla müşteri memnuniyeti, gelişim ve sektörde farklılaşmak için geleceğimize yatırım yapacağımız, inovasyona daha fazla önem vereceğimiz bir yıl olarak belirledik. Bu doğrultuda ilk iş olarak dijital dönüşüm çalışmalarına başladık. Şu an üzerinde çalıştığımız, 2019ʹda tüm ofislerimizde, bütün çalışma arkadaşlarımızın kullanımına sunulacak yeni işletim programı ile sektörde belki de bir ilki gerçekleştireceğiz. Bildiğiniz üzere “Veri ˮ günümüzde tüm şirketlerin olmazsa olmazı. Geliştirdiğimiz sistem ile anlık veri paylaşımı, verilerin takibi, verilerin yönetimi daha hızlı ve anlık gerçekleşebilecek.

Bu sistem hangi avantajları beraberinde getirecek?

Satın almadan insan kaynaklarına, finanstan üretime ve satış sonrası hizmetlere kadar dijital bir çatı altında, veriyi değere çevireceğiz. Amacımız, yaptığımız işe daha fazla değer katmak. İş verimliliği ve iş sürecini olgunlaştırıp, bunu dijital dünyanın sunduğu araçlarla yönetmek. Delmar’ın kişiler üzerinden değil, belli bir sistem üzerinden işlemesini istiyoruz ve yatırımlarımızı bu sisteme göre olgunlaştırıyoruz.

 

Hemen akabinde değinmek istediğimiz bir diğer noktada deniz emniyeti konusundaki yaklaşımınız?

Aslında bugünkü başarımızı denize borçluyuz demek yanlış olmaz. Hem denizci, armatör hem yan sanayici hem ekipmanı kullanmak zorunda kalabilecek personel gibi düşünebilme yetisine sahibiz. Başta IMO olmak üzere üçüncü parti denetleri ve getirilen yükümlülükler, işin ciddiyetini artırdı. Denizde emniyetin referans olayı Titanic kazasıdır. O günden bugüne çok yol kat edildi. Artık “emniyet” tüm deniz unsurları için bir olmazsa olmaz. Bu gidişle senkronize yürüyebilmek bizim ilk önceliğimiz.

Benimsediğimiz vizyon ve misyon, bizimle birlikte Türkiye’deki diğer emniyet sektör firmaları için de bir yol bir referans oldu. 13 senede bu konuda önemli yollar kat ettik. Standartları ve beraberinde müşteri beklenti çıtasını da yükselttik. Kaliteli iş yapmak, ucuz iş yapıp çok para kazanmaktan daha önemli. Kalite kısa vadede fiziksel olarak kaybettiriyor gibi görünse de uzun vadede her zaman ticari anlamda da kazandırır.

 

Son olarak yılbaşı etkinliğinde sektörle paylaştığınız yeni oluşumdan bahseder misiniz?

Delmar Denizcilik, 2019 yılına tüm enerjisi ile dünya üzerinde kurmuş olduğu servis ağını, başka bir alanda değerlendirebileceği bir açılım ve yatırım planıyla giriyor. Zaten dostlarımız olan Gürkan Kösemen ve Kaptan Umut Çınar’ın firması Zeymarine ile yine tüm şubelerimizde aktif acentelik hizmetlerine başlıyoruz. Bilindiği üzere acentelik Zeymarine firmasının uzmanlığı. Delmar’ın uluslararası portföy ve lojistik gücüyle birleşirse neler olur düşüncesi, bu işi denemeye değer kıldı. İnşallah hem camiamıza hem ülkemize hayırlı olur.

 

KAYNAK: 7DENİZ DERGİSİ / RÖPORTAJ

Editör: Haber Merkezi