Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktarx tüm denizlerde bugünden itibaren trol ve gırgır ağlarıyla avcılık yapan balıkçılar için genel av yasağının başladığını bildirerek, “Balık üreme dönemi göz önüne alınarak uygulanan av yasağı, 1 Eylül 2013ʹye kadar sürecek. Sürdürülebilir balıkçılığın sağlanması için tüm balıkçılarımızın av yasaklarına uymaları gerekir” dedi. Yaptığı açıklamada, av yasağı süresince balıkçı tezgahlarında daha çok kültür balıkçılığı yöntemiyle üretilen çipura, levrek ve alabalığın yanı sıra ithal edilen kalkan, barbunya, lahoz, orfoz gibi balıkları görmenin mümkün olacağını belirtti. Su kaynaklarının dünyada önemli gıda rezervleri olarak kabul gördüğünü vurgulayan Bayraktar, şu bilgileri verdi: ʹÜlkemiz üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak; göl, gölet, baraj gölü, akarsu ve kaynak suları mevcudiyetiyle önemli su ürünleri potansiyeline sahip. Yaklaşık 26 milyon hektar büyüklüğündeki su ürünleri alanları orman alanlarımızdan fazladır. Denizlerimizin 8 bin 333 kilometrekarelik kıyı şeridi bulunuyor. Ülkemizde su ürünleri istihsali avcılık karakterli olmakla birlikte yıllara göre değişiklik gösteriyor. Su ürünleri üretimi, 2011 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 7,73 artarak 703 bin 545 tona ulaştı. Üretimin yüzde 61,44’ü deniz balıklarından, yüzde 6,45’i diğer deniz ürünlerinden, yüzde 5,27’si iç su ürünlerinden ve yüzde 26,83’ü yetiştiricilikten elde edildi.” “Denizlerimizde ekonomik değere sahip 100 balık var” Karadeniz’de 247, Marmara Denizi’nde 200, Ege Denizi’nde 300 ve Akdeniz’de 500 civarında balık türüne rastlandığını bildiren Bayraktar, şöyle devam etti: “Bunların 100 tanesi ekonomik değere sahip. Balık üretiminin yüzde 80-90’ını göçmen (pelajik) türlerden oluşuyor. Karadeniz’de; hamsi, istavrit, kefal, palamut, torik, lüfer, Akdeniz’de; sardalye, kefal; Ege’de; sardalye, Marmara’da; hamsi, istavrit, kefal önemli pelajik türler. Demersal balıklardan (dip balıkları) ise; Karadeniz’de kalkan, mezgit; Ege ve Akdeniz’de çipura, barbunya, berlâm, ıstakoz ekonomik öneme sahip türler arasında. Gelişmiş ülkelerde kişi başına su ürünleri tüketimi, ülkemizden 2-3 kat fazla. Su ürünlerinin hem ekonomik değeri hem de insan sağlığı yönünden önemi göz önüne alındığında balık üretimimizi ve tüketimimizi artırmamız gerekir.” Su ürünlerinin ve yaşam alanlarının korunması, üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması için, su ürünleri avcılığına ilişkin bir takım yasak, sınırlama ve yükümlülükler bulunduğunu hatırlatan Bayraktar, ”Bunlar tür, boy, zaman, derinlik, mesafe ve av araçlarıyla ilgili düzenlemeler olup, balıkçıların getirilen bu kurallara uygun olarak avcılık yapmaları zorunlu. Avlanma yasağının başladığı 15 Nisan tarihinden itibaren isteyen balıkçılar, uluslararası sularda su ürünleri tebliği ile getirilen kurallara uymak kaydıyla avcılık yapabilir” şeklinde konuştu. “Vatandaşların tavır ve tutumları balıkçılık sektörü için büyük önem taşıyor” Sürdürülebilir balıkçılığın sağlanması için tüm balıkçıların av yasaklarına uymaları gerektiğini ifade eden Bayraktar, “Su ürünleri avcılığı konusunda bilinçli ve duyarlı vatandaşlarımızın da gördükleri yasak avcılık faaliyetlerini İl, İlçe Müdürlüklerimize ya da Jandarma’ya bildirerek su ürünlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanmasına katkıda bulunmaları önemlidir” diye konuştu. Bayraktar, “Balık alırken boy yasağına aykırı olarak avlanmış küçük balık satışına, av yasağı süresince yasak olan türlerin satışına ve balık satış yerlerinde asgari hijyen şartlarına uyulup uyulmadığına dikkat edilerek balık alınması gereklidir. Vatandaşların bu yöndeki tavır ve tutumları balıkçılık sektörü için büyük önem taşıyor” dedi. Su ürünleri sektörünün gelişmesinde atılan en önemli adımlardan birinin, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın bünyesinde kurulan Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü olduğunu bildiren Bayraktar, bakanlığın su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilirliğin sağlanması amacıyla çok sayıda denetim ve düzenlemeler yaptığını, su ürünleri sektörünün geliştirilmesi ve sürdürülebilirliğin sağlanması için yapılacak çalışmaların devam etmesinin önem arz ettiğini belirtti. 7deniz