Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ), Azerbaycan’dan Kanada’ya, Pakistan’dan Rusya’ya aralarında siyasetçi ve ünlülerin de bulunduğu 130 bin kişinin adının geçtiği offshore sistemindeki 32 trilyon doları bulan para üzerinden vergi kaçakçılığıyla ilgili kirli çamaşırları ortaya döktü. Hürriyet’ten Tolga Tanış ve İrem Köker’in haberine göre ICIJ ekibi, 2.5 milyon dosya, 2 milyon e-posta içeren 260 gigabyte büyüklüğündeki datayı inceledi ve belgelerin taranması için 46 ülkeden 86 gazeteci destek verdi. ICIJ editörleri, Virgin Adaları, Cook Adaları ve Singapur’daki 10 offshore bölgesinde 122 bin şirket, 12 bin aracı ve 130 bin kişi hakkında bilgi içeren dosyaları özel bir yazılımla tekrarlardan arındırdı. Böylece ilk datanın yüzde 40’ı temizlendi. Daha sonra 170 ülkeye yayılan offshore’cuları araştırmak için örgütün üyeleri gazeteciler ve Azerbaycan’da olduğu gibi OCCRP (Organize Suçlar ve Yolsuzlukları Haber Projesi) türü benzeri başka saygın araştırmacı gazetecilik kuruluşlarının temsilcilerinden dünya çapında bir ekip oluşturuldu. Böylece projeye 46 ülkeden 86 araştırmacı gazeteci katıldı. Wikileaks’den 130 kat daha büyük Dünya çapında ortak bir projede buluşan gazetecilerin iletişimi için ise İngiliz bir programcı 2012’nin Aralık’ında iki haftalık bir çalışmayla ICIJ için internet bazlı bir platform yarattı. Interdata adlı sistemde, Wikileaks’ın yayınladığı ABD Dışişleri Bakanlığı kriptolarından 130 kat daha büyük olan araştırma için 28 bin arama yapıldı. Araştırmayla bugün birçok ekonomiste göre dünyayı darboğaza sokan offshore bankacılığın dünyadaki finansal sistemin nasıl içine işlediği ve politikacıların bu sistemi yolsuzluklarını gizlemek için nasıl kullandıkları gözler önüne serilmiş oldu. Offshore hesapların, küresel finans sistemine yılda ortalama 1-1.6 trilyon dolar zarar verdiği hesaplandı. Azerbaycan’da Aliyev Çiftliği ICIJ’in yürüttüğü ‘Offshore Projesi’nin en çarpıcı kısmı, hiç şüphesiz Azerbaycan’da Aliyev Ailesi’nin gizli ticari faaliyetlerini ortaya çıkaran bölüm. Buna göre Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev, karısı Mihriban Aliyev ile British Virgin Adaları’nda 2003’te Rosamund adlı bir şirket kuruyor. 2008’de ise bu sefer Azeri işadamı Hassan Gozal ile o tarihlerde 19 ve 23 yaşlarında olan Aliyevlerin iki kızı ortak iş yapıyor. Gozal, yine British Virgin Adaları’nda kurulan Aliyevlerin kızları Arzu ve Leyla Aliyev’in sahibi gözüktüğü üç şirketin direktörü oluyor. Ve bu arada Azerbaycan’da milyarlarca dolarlık inşaat ihaleleri kazanıyor. Belgeler, 2003’te İlham Aliyev’in Azerbaycan Parlamentosu’nda görev yaparken aynı zamanda offshore şirketlerin başında olduğunu doğrularken, babası Haydar Aliyev’in ölümünden sonra o yılın Ekim ayında devlet başkanı olmasından sonra da görevinin devam ettiğini, offshore işinin 2004 ortasına kadar sürdüğünü gösteriyor. 2008’den sonra ise ‘işi’ kızlarının üzerinden yürüttüğü belgeleniyor. Oysa Azerbaycan Anayasası, Azeri Parlamentosu mensuplarının bir yandan ticari faaliyet yürütmesini kesin bir dille yasaklıyor. Belgeler arasında Yunanistan’la ilgili de önemli iddialar yer alıyor. Çok sayıda Yunan vatandaşının ‘vergi cenneti’ olarak bilinen bu ülkelerde şirket sahibi olduğu ortaya çıkarken, tahvil alım-satım işlemleri yapıldığı ve savunma ihalesi alan bazı şirketlerin sahiplerinin buralarda kurulu olduğu belirlendi. Yunan hükümeti, bu hesap ve şirketleri mercek altına almaya hazırlanırken, ülkenin bu yüzden iflas ettiği kaydediliyor. Başta Virgin Adaları olmak üzere, bu vergi cennetlerinde şirket sahibi olan Yunanlar arasında armatör ve önde gelen işadamları gibi çok zenginlerin yanı sıra orta sınıf aileler ve hatta köylüler de bulunuyor. Yunan vatandaşları, ülke dışında kurdukları şirketleri Maliye Bakanlığı’na bildirmek ve kendi ülkelerinde vergi ödemek zorundalar. Ancak ICIJ, Yunanistan vatandaşlarına ait olan 107 offshore şirketinin yalnızca dördünün vergi bildiriminin yapıldığını tespit etti. 70 milyar dolar vergi IMF verilerine göre, derin bir ekonomik kriz içinde bulunan Yunanistan’da toplanamayan vergilerin miktarı 70 milyar dolar ile gayrisafi yurtiçi hasılasının da yüzde 25’ine denk. Yunanistan hükümetine bağlı mali suçlar inceleme biriminin Baş Denetçisi Yorgo Kanellopulos da, “Offshore şirketler, Yunan konut sahipleri tarafından vergi kaçırmak; işadamları tarafından kârlarını gizlemek ve siyasetçiler tarafından da rüşvet almak için kullanılıyor” dedi. TOLGA TANIŞ-İREM KÖKER 7DENİZ