Ali Deniz Eraydın’ın 2013’te yapılan Deniz Ticaret Odası seçimlerinin FETÖ’nün DTO’yu ele geçirme operasyonu olduğunu iddia etmesi üzerine söz alan 2013 Değişim Grubu Başkan Adayı Salih Zeki Çakır, bunun bir iftira olduğunu, Eraydın’ın elinde belge varsa bunu yargıya vermesi gerektiğini, vermiyorsa bunun suç olduğunu söyledi.
Salih Zeki Çakır, “Bu bana yapılan iftiradır. FETÖ bir terör örgütüdür. Terör örgütüne destek vermek suçtur. Böyle bir suçlamayla karşılaşıyorsam, Deniz Eraydın’ın elinde belge varsa ve yargıya vermiyorsa bu da suçtur. Yüreği yetiyorsa yargıya versin. Bugün burada maalesef Türk denizcilik tarihi için, Deniz Ticaret Odası tarihi için, mesleğimiz için, denizciliğimizin geleceği için çok talihsiz, çirkin, bühtan, iftiralarla dolu bir konuşmaya şahit olduk. Bunun neden yapıldığını takdir edersiniz. Bir seçim sürecini olumsuz yönde etkileme ve kendi lehlerinde değiştirme amacıyla yapıldı. Ben Salih Zeki Çakır. Ofluyum. 1975 yılında YDO’ya girdim. O günden bugüne, beni aramızda olanlardan bile tanıyan arkadaşlarım var. Naşit Yaman, Tunç Kurtoğlu gibi… O günden bugüne bırakın benim bu FETÖ terör örgütünü, lanet teşkilatı, herhangi bir cemaat lehine ne sözüm ne de bir eylemim olmuştur. Eğer bu manada elinde bir delil bir belge olup da bunu hukuka adalete vermeyen şerefsizdir, namussuzdur” dedi.
2013 Deniz Ticaret Odası Seçimlerini bir FETÖ organizasyonu olarak göstermek hainliktir, iftiradır, sektöre yakışmaz diyen Çakır, “Beni bilen bilir, tanıyan tanır. Öğrencilik yıllarımdan beri adeta bir sebil deniz ticaret odası gibi çalıştım. Ben reklamını yapmayı seven, beceren birisi değilim. Metin başkanla ortak noktalarımızdan biri de budur. O da yaptıklarını anlatamamaktan şikayetçidir. Ben yaptığım işi Allah rızası yaparım. 2013’te destan gibi bir çalışma yaptık. Genel bir katılım vardı. Yüzde 7-8 katılımla yapılan bir seçimi biz yüzde 38’lere taşıdık. Bu gene bir iftirayla sulandırılacak bir çalışma değildi. Türkiye’nin her yerinde maalesef tanımlayamadığımız, öngöremediğimiz , ne olduğunu anlayamadığımız insanlar oldu. Bununla başkalarını karartma, başkalarının üzerine çamur atmayı bu arkadaşımıza yakıştıramadım. Biz de onun yaptığı çalışmaları takdirle izliyoruz, fırsatımız oldukça katılmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştum.
Çakrı, “Soruyorum sizlere, böyle bir konuşmaya gerek var mıydı? Bu dönemde hepiniz aktif olarak içerdesiniz, insanları yargılamak için ortada delik olmalı, söylem olmalı, eylem olmalı. Çıkartsınlar kayıtları. Yaptığım konuşmalar, benim ve arkadaşlarımın söyledikleri, teknoloji var, en eskiye gidilir her şey çıkartılır. Noktasından virgülüne, bir tane yanlışımı bulsunlar ben her şeyi bırakıp köşeme çekilmeye hazırım. Söylemleriniz olsun, nitelikli fikirleriniz, projeleriniz olsun. Biz öyle yapıyoruz. Biz tanıyanlar bilir. Ben kesinlikle geçmişte yaptığım söylemlerimde sektörüme, ülkem aykırı olacak hiçbir cümle kurmadım. Bundan sonraki süreci de böyle götüreceğimizi, metin başkanımızın da destek olması açısından söylüyorum. Bunu böyle taşımaya gayret edeceğim. Bunu sulandırmaya çalışanların kendi sorunu. Şunu vurgulamakta fayda görüyorum. Bana yapılan iftiradır. Fetö bir terör örgütüdür. Terör örgütüne destek vermek suçtur. Böyle bir suçlamayla karşılaşıyorsam, Deniz Eraydın’ın elinde belge varsa ve yargıya vermiyorsa bu da suçtur. Yüreği yetiyorsa yargıya versin” ifadelerini kullandı.
İbrahim kocamış - 7DENİZ