İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası’nın (DTO) aralık ayı meclis toplantısı Oda Meclis Salonu’nda gerçekleşti.
İMEAK DTO Meclis Başkanı Başaran Bayrak başkanlığında yapılan toplantıda, ilk olarak 2025 yılı merkez ve şubeler bütçelerinin sunumu yapılarak meclis üyelerinin onayına sunuldu.
2025 yılı bütçesi hakkında İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran bilgi verdi.
Piri Reis'in borcunun tamamı ödendi
Tamer Kıran, 2025 yılı bütçesinin, ‘Bağış ve Yardımlar’ faslında bulunan Yüksek Öğretim Kurumları ve Türk Deniz Eğitim Vakfı’na (TÜDEV) Yardımlar maddesine ayrılan payın toplam bütçenin %27,41’ine tekabül ettiğini ifade ederek şunları kaydetti: “Uzun bir süredir bu oranı bütçemizin yaklaşık yüzde 50 oranında belirliyorduk. Bu oransal düşüşün en önemli nedeninin Odamızın ve Türk denizcilik camiamızın gözbebeği Piri Reis Üniversitesi’nin kampüs inşaatı ve diğer eklentilerinin yapımı için zamanında almış olduğu tüm kredilerin geri ödemesinin, 15 Kasım 2024 tarihinde yaptığımız son ödeme ile tamamlanmasından kaynaklandığını çok büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim. PRÜ Mütevelli Heyeti Başkanlığı görevini devraldığım 19 Temmuz 2019 tarihinde; Üniversitemizin Kredi Anapara artı faiz borcu 61 milyon dolar civarındaydı. Hamdolsun aradan geçen 5,5 yıllık süreçte bu borcun tamamını ödemek nasip oldu ve üniversitemizi kendi ayakları üzerinde duracağı bir yapıya getirme sözümüzü yerine getirmiş olduk. Tabii bunda Katar’dan aldığımız projenin de büyük katkısı olduğunu belirtmek isterim.”
Tamer Kıran, artık PRÜ’ye kuruluşu döneminde YÖK’e verilen taahhüt oranında bir kaynak aktarılacağını, bundan sonra üniversitenin gelişimi ve eğitim kalitesinin yükseltilmesi amacıyla yapılması gerekecek yatırımlar için ihtiyaç duyulan kaynağı meclis üyelerinin onayıyla yine Oda’nın sağlamaya devam edeceğini söyledi.
Oda’nın 2025 yılı genel bütçesi Tamer Kıran’ın konuşmasının ardından oy birliğiyle kabul edildi.
Kıran meclis bütçesine ilişkin sunumunun ardından yeniden söz alarak güncel konularda değerlendirmelerde bulundu.
"Yakın bölgemizde önce barışın ardından refahın tesisi en büyük temennimiz"
Kıran şunları kaydetti: “Tüm dünyada ekonomik, siyasi ve toplumsal alanlarda belirsizlikler ve tezatlarla geçen sıra dışı bir dönemi daha geride bırakıyoruz. Umutla başladığımız 2024 yılını da artık takip etmekte zorlandığımız gündemlerle tamamlıyoruz. Hemen yanı başımızda cereyan eden Rusya-Ukrayna savaşını, İsrail’in Filistin ve bölge ülkelerine saldırılarını takip ederken en uzun sınıra sahip olduğumuz Suriye’de 61 yıldır yönetimi elinde tutan Esad rejimi son buldu. Muhaliflerin ilerleyişi Şam’ın düşmesiyle tamamlandı. Suriye’de ülkemizde de müspet sonuçlara vesile olmasını umduğumuz yeni bir dönem başladı. Suriye’de istikrarın sağlanması durumunda ülkemizdeki Suriyelilerin geri dönüşlerinin hızlanması beklenebilir. Bu durumun olası ekonomik, sosyal, siyasal sonuçlarını önümüzdeki dönemde uzunca süre tartışmaya devam etme ihtimalimiz yüksek görünüyor. Yine savaş yıllarında büyük tahribata uğrayan altyapının ve şehirlerin yeniden inşasının dolaylı yoldan Türkiye ekonomisine önemli katkıları ortaya çıkabilir. Irak‘la beraber Suriye’nin olası yeniden inşa sürecinde ülkemizin vereceği katkılar hem bu bölgelerin normalleşme eğilimine hem de Türkiye ekonomisinin gelişimine destek sağlama potansiyeli barındırdığını belirtmemiz gerekiyor. Rusya-Ukrayna savaşında artık ateşkesin sağlanması, Lübnan’da ateşkesin kalıcı olması, Gazze’de artık silahların susması ve Suriye’de toprak bütünlüğünün sağlanması yakın bölgemizde önce barışın ardından refahın tesisi en büyük temennimiz.”
Kıran bir dizi temasta bulunmak üzere önceki gün Brüksel’de olduklarını hatırlatarak, Suriye’de yaşananlara ilişkin gözlemini aktardı. “Görünen o ki Avrupa Birliği Suriye’nin daha fazla karışmasını istemiyor. Bir an önce istikrara kavuşmasını istiyor gibi” diyen DTO Başkanı, diğer yandan İsrail’in Şam kapılarına kadar gelmesine de aynı kesimlerden bir tepki gelmediğini belirterek, “İnsanın gözünün içine baka baka ‘İsrail’in kendisini koruma amacıyla Suriye’deki bütün silah altyapısını yok etmesi gerekiyor’ diyorlar. Bunu diyenlerin istikrarı ne kadar istedikleri konusunda ciddi soru işaretleri olduğunu söylemek lazım” ifadelerini kullandı.
"Kızıldeniz’deki aksaklıklar küresel denizyolu taşımacılığını etkilemeye devam ediyor"
Küresel ekonomide ABD’nin yeni Başkanı Trump‘ın ikinci döneminin olası etkilerinin tartışılmaya devam ettiğini belirten Tamer Kıran şunları kaydetti:
“Trump’ın ticaret savaşının kuşkusuz en büyük hedefi Çin, ardından Avrupa Birliği olacaktır. Demografik yapısı nedeniyle iç talebi zayıf olan Avrupa Birliğinin büyüme hızının daha da yavaşlaması beklenirken, Meksika, Kanada ve Vietnam Trump’ın hedefinde olan diğer ülkeler olacak görünüyor. Trump döneminde beklenen diğer bir gelişme ise artan bütçe açıkları ve daha hızlı büyüyecek bir ekonomi ile ABD’de enflasyon beklentilerinin yükseleceği yönünde. Tüm bu gelişmelerin yansıması olarak daha iyi büyüyen ve daha yüksek enflasyonla daha yüksek faiz vermeye aday ABD dolarının diğer paralara ve özellikle euroya karşı bir süre güçlü kalmaya devam etmesi çok olası görünüyor.”
Türkiye ekonomisinde açıklanan üçüncü çeyrek büyüme rakamının Türkiye ekonomisinin %2.1 büyüdüğünü gösterdiğini belirten Tamer Kıran, “Bu veri ikinci çeyreğin biraz altında olmakla birlikte büyümede sert bir yavaşlama sinyali vermiyor. Veriler 2. çeyreğe göre sanayideki yavaşlamanın hızlandığını, iç talepteki büyüme hızının ise yükselmekte olduğunu gösteriyor. Dördüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler de iç talepteki toparlanmanın daha da güçlenerek devam ettiğini gösteriyor. Konut satışları, otomobil satışları, perakende satışlar, tüketici güven endeksleri ve bunun altında izlenen tüketim eğilim endeksleri iç talepte canlanma sinyalleri veriyor” dedi.
Küresel deniz ticaretinde de Kızıldeniz’de yaşanan aksaklıkların küresel denizyolu taşımacılığını etkilemeye devam ettiğini belirten Tamer Kıran şöyle konuştu: “2024 yılının tamamlanmasına az bir zaman kala son verilere göre gemilerin daha uzun rotalara yönelmesiyle küresel deniz ticaretinin ton mil bazında 2024 yılında %6,5 artışla, 2010 yılındaki %8,8 seviyesindeki artıştan bu yana en hızlı büyümeyi kaydedeceği, ton bazında ise %2,4 artarak 12,6 milyar tona ulaşacağı öngörülüyor. Uzun dönem için tahminlere bakıldığında Kızıldeniz’deki aksaklıklar gelecek yıl devam etse de ton mil büyümesinde bir gerileme bekleniyor. ABD’nin, Çin, Meksika ve Kanada'dan ithalatlara ek tarifeler getirmesi olasılığı, bu ülkelerden ABD'ye yapılan deniz yoluyla ticaretin, toplam küresel deniz ticaretinin ton-mil cinsinden %2,9'unu kapsadığı düşünüldüğünde büyümeyi etkileyecek önemli bir potansiyele sahip olduğu görülüyor.”
AB’ye emisyon izni kapsamında yılda 200 milyon euro ödenecek
2025 yılında Denizcilikte Yeşil Dönüşüm ve buna bağlı gelişmelerin yine çok yakından takip edecekleri gündem maddelerinden biri olacağını söyleyen Tamer Kıran, denizcilik sektörünün sürdürülebilirlik hedeflerine bağlı kalarak çevre dostu teknolojilere ve alternatif enerji kaynaklarına yönelmek zorunda olduğunu dile getirdi. Kıran, küresel denizcilikte yeşil dönüşüm maliyetinin, BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından 2050 yılına kadar yılda 90 milyar dolar olarak tahmin edildiğini kaydetti.
“Ülkemiz filosunun dünya filosunun % 2 sini oluşturduğu kabul edilirse, yatırım finansman ihtiyacı yılda 1.8 milyar dolar olarak ortaya çıkarken, bu durum ülkemiz denizciliğinin yeşil dönüşümü için finansal kaynak ve metotlara ihtiyacı bulunduğuna işaret etmektedir” diyen Kıran sözlerini şöyle sürdürdü: “Diğer taraftan, AB Yeşil Mutabakatı kapsamında denizciliğin Emisyon Ticaret sistemi (ETS) kapsamına alınması ve denizcilikte yakıt girişimi (FuelEUMaritime) regülasyonlarını çıkararak limanlarına gelen gemilerden yılda 5 milyar euro emisyon izni toplaması öngörülüyor. Türk sahipli deniz ticaret filosunun AB’ye emisyon izni kapsamında yılda 200 milyon euro ödemesi, FuelEUMaritime kapsamı ile bu rakamın 2030 yılından sonra hızla artması bekleniyor. Sonuç itibarıyla acımasız bir rekabetin sürdüğü küresel denizcilik arenasında bu kaçınılmaz dönüşüm için ülkemizin mütekabiliyet kapsamında kendi ETS sistemini kurarak gemilerimizin, limanlarımızın ve tersanelerimizin yeşil dönüşümünün sağlanmasının mümkün olacağını bir kez daha belirtmek istiyorum. Ayrıca sektörümüze devlet desteğinin arttırılması ve özel teşvik programlarının yaratılması hususunda çalışmalarımızı sürdüreceğimizi de belirtmekte fayda görüyorum.”
Bir diğer önemli konunun da sektördeki nitelikli iş gücü eksikliği hususunda olacağını belirten Tamer Kıran, oldukça pahalı bir eğitim olan denizcilik eğitimini tamamlayarak okullarından mezun olan deniz insanlarının, denizcilik sektörünün içinde kalmaları ve aldıkları yeterlik belgeleri ile gemilerde Zabitan, Kaptan ve Çarkçıbaşı olarak görev yapmalarını sağlamak arzusunda olduklarını belirtti. Bu kapsamda, Oda ile Piri Reis Üniversitesi tarafından yürütülmekte olan “Denizcilik Eğitimi Alan Öğrencilerin İlişkin Durum Analizi” Projesi başlatıldığını belirten Tamer Kıran, projenin tamamlanmasıyla bu sorunun çözümüne katkı sağlayacak önemli veriler elde edileceğine olan inancını dile getirdi.
Yenikapı Mendireğini DTO işletecek
DTO Başkanı Tamer Kıran konuşmasında, İstanbul Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) ile Oda şirketi İMEAK Kıyı İşletmeciliği ve Çevre Yönetimi A.Ş. tarafından işletilecek İstanbul Yenikapı Mendireği projesi hakkında da açıklama yaptı.
Kıran, “Yenikapı bölgesinde 19.302,72 metrekarelik alan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın, 2 Eylül 2024 tarihli oluru ile İstanbul Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı'na (YİKOB) tahsis edildi. İstanbul Valiliğinin talebi üzerine Odamız Şirketinin YİKOB ile ortak olarak işletmesi sağlandı” dedi.
İstanbul Valiliği ile Oda arasında, valilik tarafından işletilen otoparkın dışında kalan alanın işletilmesine ilişkin usul ve esasları belirleyen bir protokolün 11 Kasım 2024 tarihinde imzalandığını belirten Tamer Kıran, “Bundan sonra İstanbul Yenikapı Mendireği olarak belirlenen bölgeyi içeren bu alan, ilgili mevzuat doğrultusunda, deniz ve kara taşıtlarının yanaşma, bağlama, palamar, barınma ve ayrılma işlemleri için YİKOB ve Odamız şirketi tarafından işletilecektir” diye konuştu.
Çağrı Erhan
Prof. Dr. Çağrı Erhan'dan sunum
Meclis aralık ayı toplantısında Tamer Kıran’ın ardından Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, "2025'e girerken Türk dış politikasının öncelikleri: Fırsatlar ve tehditler" konulu sunum yaptı.
Dış politikada 4 temel hedef olduğunu belirten Prof. Çağrı Erhan bunları; ülkenin bağımsızlığının, egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün korunması, güvenlik, toplumsal huzur, ekonomik refah ve gelişme olarak sıraladı.
Erhan, sunumunda bölge ülkelerinde yaşanan çatışmaları ve karışıklıkları da değerlendirdi.
7DENİZ