Offshore gemileri, gezi tekneleri, inşaat ekipmanları, tarım ekipmanları ve jeneratör setleri dâhil olmak üzere çeşitli uygulamalarda kullanılan motorları üreten Japonya merkezli Yanmar’ın Hilton Kozyatağı Otel’de düzenlediği seminerinde yeni geliştirdiği ürünler tanıtıldı, alternatif yakıtlara ilişkin bilgiler paylaşıldı.
Yanmar’ın Türkiye’deki distribütörlüğünü yapan Sakura Marine’in Genel Müdürü Gökhan Oduncu seminere ilişkin 7DENİZ’e yaptığı açıklamada, “Bütün markalar emisyonu düşürücü sistemler yapmakla meşgul. Yanmar da metanol, hidrojen, alternatif yakıt sistemleriyle çalışan makinelerini tanıtmaya geldi” dedi. Oduncu, “Yakın zamanda regülasyonlar çok sıkı hale gelecek. Özellikle 2025 Mayıs ayında Türkiye emisyon kontrol alanı olarak belirlenecek. Bütün emisyonlar ve egzoz çıkışları otorite firmalar tarafından denetlenecek” diye konuştu.
Gökhan Oduncu
Seminerde Japonya ve Avrupa’dan gelen isimler ile Türkiye’den TMMOB GEMİMO Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yaşar Canca sunumlar yaptı.
“Türk Denizciliğinde Riskler” başlıklı sunum yapan Ahmet Yaşar Canca, konuşmasına Yanmar’la ilgili deneyimlerini paylaşarak başladı. Canca, Yanmar’ın şirket kültürü, iş yapma mantığı ve etik değerler açısından tercih edilen bir firma olduğunu belirterek, “Bakım tutumda ekipmanların kompleks olmaması için dizayn departmanları çok çalışıyor. Kompleks olanları bile modüler olarak ayrılarak ortalama teknik bilgisi olan kişilerin de bakım tutum yapabilecekleri şekilde dizayn ediyorlar ve kademe kademe anlatıyorlar. Yanmar’ın jeneratörleriyle çalışırken gemi personeli çok rahat ediyor ve çok kolay şekilde bakım tutum yapabiliyor” dedi.
Ahmet Yaşar Canca
Canca, Türk denizciliğinde en büyük riskin etik yoksunluğu olduğunu belirterek, “Gemi insanlarında da, çalışanlarda da, enkspektörlerde de, ticaret yapan insanlarda da etik problemimiz var. Bu bir numaralı problemimiz” diye konuştu.
“Her toplantımızda denizciliğin ne kadar zayıfladığını söylüyoruz” diyen Canca, “2 sene önce Denizcilik İdaresi’nde 200 küsur kişi çalışıyordu şimdi 63’e düşmüş durumda. Kurumsal anlamda sıkıntımız var. Türkiye’nin 3 tarafı deniz bir bakanlığımız yok” ifadelerini kullandı.
Denizcilik eğitiminin yeniden tasarlanması ve puanlama sisteminin değiştirilmesi gerektiğini söyleyen Ahmet Yaşar Canca, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim insanımız parayı bulunca en önce ortağıyla kavga eder. Dünyada ise en son ortağıyla kavga eder. Küçük olsun benim olsun diyoruz ve kaybolup gidiyoruz. Bu da bizim sıkıntımız.”
Finansal yetersizlik ve denizcilik finansmanı konusunda yeterince uzman olmamasının ve gemi işletmelerindeki teknik yetersizlik ve gelişmeye kaynak ayrılmamasının da Türk denizciliğindeki diğer riskler olduğunu ifade eden Canca, “Türkiye’deki kadar kapasiteli denizcilik fakültesi öğrencisi hiçbir yerde yok. Bir sürü girişimci var, yan ürün üretiyor, şirket kuruyor. Bunlar bizim avantajımız” diye konuştu.
Küreselleşmenin de Türkiye’ye fırsat sunduğunu kaydeden GEMİMO Yönetim Kurulu Başkanı, şunları kaydetti: “7 bölgeli bir küreselleşme geliyor. Doğu Akdeniz ve Karadeniz de bu küreselleşmenin bölgelerindendir. Bu da bize stratejik üstünlük sağlıyor. Karbon regülasyonları var. Çin’den konteyner getirdiğiniz zaman yaktığı yakıtın yarısını karbon emisyon vergisi olarak verecek. Ama siz Türkiye’den Avrupa’ya giderken en fazla 1,5 günde gidiyorsunuz. Türkiye’de alternatif enerjiyle elektrikli ya da hibrit gemiler yapılabilirse o 1 günlük karbon emisyon vergisiyle dünyanın en rekabetçi armatörü olabilirsiniz.”
Özlem Çoban/7DENİZ