Deprem konusunda görüşlerini belirterek konuşmasına başlayan İMEAK Deniz Ticaret Odası Mart Ayı Olağan Meclis Üyesi Metin Düzgit, “Ülkemizin bir daha böyle bir felaket yaşamasını istemiyoruz ama ne yazık ki bu ülkede, bu coğrafyada bu olayları peş peşe sürekli yaşıyoruz. Konu bir tek 1999 depremi de değildir. Aslında ders almamız gereken Cumhuriyet tarihinde Erzincan'da 1939’da büyük bir deprem oldu ve ondan sonra birçok deprem yaşandı. Bizler eğer yaşanan olaylardan ders çıkartmayı bilen bir sistemi geliştirmiş olan bir ülke olsaydık 1999’u zaten yaşamazdık. Eminim bazı şeyleri değiştirmemiz gerekiyor. Konunun siyasetle alakası yok. Eğitimle de alakası yok. Ahlak çöküntüsü yaşıyoruz. Bizim ülkemizde Bunu değiştirmemiz gerekiyor. Medeni toplumlarla bize ayrıştıran konu nedir biliyor musunuz? Bir afet bir kaza yaşandığında objektif bir rapor yapılır. Kırıcı cezalar yazılır. Günü geldiğinde denetleme yapılır. Caydırıcı ceza uygulanır. Ve bir daha da asla af diye bir şey olmaz” şeklinde konuştu.
Cezalar uygulanmıyor
Düzgit, “Bizim ülkemizde genellikle bir rapor hazırlanıyor. Bazen objektifliği tartışılır. Tedbirler listesi yapılıyor. Bazen yurt dışından ABD ya da uluslararası konvansiyondan getirilen mevzuatlar da getiriliyor. Caydırıcı ceza koyuyor muyuz? Genelde bu tartışılır. Biliyorsunuz, sokakta adam drift atıyor 1000 TL para cezası alıyor, yırtıyor. Kafasına göre silahla ateş ediyor. Basit bir ceza alıyor, yırtıyor. Adam yaralıyor, yırtıyor. Ceza uygulanıyor mu? Maalesef en kötü olduğumuz yer burası. Ceza da uygulanmıyor. Bu da yetmiyormuş gibi uygulanan cezalara da af getiriyoruz. Sizlerden tek ricam üstünüze düştüğü yerde kesinlikle ve kesinlikle af konusunu dile getirmeyin. Bu vergi affıdır, imar affıdır, ne derseniz deyin. Medeniyetin temelini oluşturmak istiyorsanız, af kelimesini ağzımıza almamız gerekir” ifadelerini kullandı.
7DENİZ / ÖZEL