Türkiye Liman İşletmecileri Derneği’nin (TÜRKLİM) 28. Olağan Genel Kurulu 31 Ocak Cuma günü Marriott Hotel Asia'da yapıldı.

Olağan Genel Kurula Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar, Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Mustafa Bankaoğlu, Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürü Salih Tan, İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Başkanı Tamer Kıran, Yılport Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım, Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, TURMEPA Başkanı Şadan Kaptanoğlu ve TÜRKLİM üyeleri katıldı.

Olağan Genel Kurul, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Ardından 2024 yılı faaliyet raporu okunarak oylandı.

Genel Kurulda ilk olarak TÜRKLİM Başkanı Hamdi Erçelik söz aldı.

Hamdi Erçelik

“Maliyet baskıları sektörü zorluyor”

Erçelik, “2024 yılında küresel ekonomi dalgalanmalarla savruldu. Dört bir yanımızda savaşlar vardı. Tedarik zincirini kesintiye uğratan Kızıldeniz problemini yaşadık. Bu problemler kimileri için riskler oluştururken kimi sektör paydaşları için fırsatlar yarattı. Acısıyla tatlısıyla bir dönemi sona erdirdik” dedi.

Erçelik sözlerini şöyle sürdürdü: “Serbest ticaretin sekteye uğradığı bir yıl oldu. Senenin son döneminde ABD’de seçim oldu ve ticaretin serbestleşmesi yönünde değil de engellenmesi yönünde politikalar üreteceğini gördüğümüz bir iktidar geldi. Bunlar olurken ülkemiz de enflasyon döneminden geçiyoruz. Bu, maliyetlerimizi altüst ediyor. Limancılık sektörü özellikle Türkiye’de kâr fazlasıyla yatırım yapan, yeni yatırımlar konusunda zorluk çeken bir sektör. 2024’te kâr oranı eridi. Bu tedirginliklerin önüne geçilmesi için makro ekonomik tedbirler var. Dengelenmeyle beraber umarız ki bahar havası olur. Hiçbir kriz 1,5 senenin üzerinde sürmüyor. Bizim topraklarımız daha fazla acı reçeteyi kabul etmiyor. 2024’te önemli bölgesel gelişmeler de oldu. Türkiye hem doğuyu batıya, hem güneyi kuzeye bağlama konusunda önemli bir konuma sahip. Kalkınma Yolu Projesi Türkiye’ye Orta Yol Kuşak Projesi’nde önemli bir rol oynuyor.”

2024’te toplam elleçlemede yüzde 2’lik artış olduğunu dile getiren Erçelik, “Konteynere baktığımızda yüzde 8’lik artış var.  Bu artışın tamamı transit yük artışından. Bu da Türkiye’de fırsat olduğunda bunu kullanabildiğimizi gösteriyor. Bu, doğulu üreticilere batıya ulaşırken üretim üssü olarak Türkiye’yi tercih etme konusunda bir fırsat yaratıyor. Biz Avrupa’ya çalışan bir ülkeyiz. Bu hassas dengeler içinde iyi bir sanayi politikası ve iyi bir ulaştırma politikasıyla geleceğe umutla bakıyoruz” diye konuştu.

Erçelik, limancılığın ürettiği kârları yatırıma çevirerek sürdürülebilirliğini sağlayan bir sektör olduğu belirterek, “Maliyet baskıları sektörü zorluyor. Yatırımcı açısından sıkışık bir ortam yaratıyor. Umarım ki 2025’in ilk 6 ayı bunun son dönemini yaşadığımız bir süre olur” ifadelerini kullandı.

Tamer Kıran

“2025 yılı 2024’ü aratacak”

TÜRKLİM Başkanı Erçelik’in ardından İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Başkanı Tamer Kıran söz aldı.

Son çeyrek hariç 2024’ün verimli bir yıl olduğunu kaydeden Kıran, “Son çeyrekte taşımacılık alanında başlayan negatif gelişmeler ocak sonu itibarı ile derinleşerek devam ediyor. 2025 yılı 2024’ü aratacak gibi görünüyor. Limanlarımızda yük elleçleme yüzde 2. 2025 için ihtiyatlı olmamızda fayda var. İyi haber İsrail’in vahşi saldırıları neticesinde o bölgede ulaşan kriz sona ulaşmış gibi gözüküyor. Orada potansiyel bir ticaret artışı görebiliriz. Bugün herkes ABD’den gelecek gelişmelere gözünü dikmiş durumda” dedi.

“Yine iyi bir gelişme; Suriye’de 61 yıllık rejimin bitirilerek yeni bir dönemin başlaması. Tartus-Antakya-Lazkiye konusu var” diyen DTO Başkanı, “Burada artık yeni bir düzen kuruluyor. Bu hemen olmayacaktır. 5-10 yılda bir düzen kurulmasını beklemek hayalcilik olur. Lazkiye veTartus’u göz ardı etmemek lazım. Bu iki liman İskenderun’da Mersin’de olumsuz etkileyebilir” şeklinde konuştu.


Durmuş Ünüvar

“Güçlü denizcilik, güçlü bir ekonomi demek”

Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar da Olağan Genel Kurulda yaptığı konuşmada, “Denizcilik geniş bir alanı kapsayan, ülke ekonomisi için önemli bir paya sahip önemli bir sektör. Bir meslek büyüğümüz göreve başladığımda ziyaretime gelmişti, ‘kendine biçtiğin görev nedir’ demişti. ‘Denizciliği, limancılığı, armatörlüğü Ankara’ya anlatmak’ demiştim. Bizler bunları yapmaya çalışıyoruz. Ama sadece bizim yapmamız yetmiyor. Denizci STK’lara çok büyük görev düşüyor. Güçlü bir denizcilik demek, güçlü bir ekonomi ve güçlü bir Türkiye demek. Özellikle lojistik sektöründe sahip olduğumuz jeostratejik konumumuz nedeniyle birçok avantaja sahibiz” dedi.

2024’te dünya taşımacılığının yaklaşık yüzde 88’inin denizyolu ile gerçekleştiği bilgisini paylaşan Ünüvar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dış ticaretimizin de yaklaşık yüzde 88’i de denizyolu ile gerçekleşti. 117’ye ulaşmış olan liman sayımızın ve gelişmekte olan limanların ne kadar önemli olduğu aşikar. 2024’te küresel denizyolu taşımacılığı yüzde 2,4 artış gösterdi, bizim limanlarımıza da bu yüzde 2’lik bir artış olarak yansıdı.

Kuru yükte limanlarımız kapasitesinin yüzde 51’ini, sıvı yükte yüzde 56’sını, konteynerde yüzde 52’sini, araç elleçlemesinde ise yüzde 40’ını kullanıyor. Kruvaziyer turizminde ise 2024’te 195 gemiyle 1.9 milyon cruise yolcusu ağırladık, bu yıl 2 milyonu geçmeyi düşünüyoruz. Özellikle vapur taşımacılığını geliştirmek adına karayolu ve sınır kapılarındaki trafiğini denizyoluna kaydırarak sürdürülebilir taşımacılık modeli hedefi oluşturmak için adımlar attık. Bu kapsamda 2024 yılında 3 yeni hat açıldı.”

Deniz taşımacılığında etkinliği gösteren önemli bir göstergelerden birisinin de güçlü bir deniz ticaret filosuna sahip olmak olduğunun altını çizen Bakan Yardımcısı Ünüvar, “2022’de 39.1 milyon DWT’du Türk sahipli filomuz. 2024’te 3.8 milyon DWT’lik artışla dünyada 11. konuma geldik. Türk sahipli olarak 52.73 milyon DWT’lik filo kapasitemiz oldu. Türk denizciliğini dünya ülkeleri arasında üst sıralara taşımak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Erhan Aslanoğlu

“ABD ve Çin arasında her alanda mücadele var”

Durmuş Ünüvar’ın ardından Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu kürsüye çıktı. Ekonomik gelişmeleri, yansımalarını ve öngörüleri paylaşan Prof. Aslanoğlu, şunları dile getirdi: “Dünya ekonomisinin 2023 sonunda 105 trilyon dolarlık büyüklüğü var. ABD ekonomisi 105 trilyon doların 4’te birini, 27 trilyon dolar üretirken Çin yaklaşık 20 trilyon dolarla 2. sırada yer alıyor. Aslında ABD ve Çin arasında hegemonya mücadelesi buradan kaynaklanıyor. Bu sırada 3.7 trilyon dolarla hızla yükselen bir Hindistan var. Şu anda dünyanın 4. büyük ekonomisi Japonya. Avrupa’da da Almanya benzer rakamlarla geliyor. Ülkemiz de 1 trilyon doların üzerinde…

ABD ekonomisi tahminlere göre 25 yıl sonra 37 trilyon dolara çıkıyor, Çin 41 trilyon dolara yükseliyor. Trump’ın korktuğu ama kaçamayacağı gelişme Çin’in dünyanın en büyük ekonomisi olması. Bu 2025’ten çok önce olacak. Trump’ın amacı bunu engellemekten çok hegemonya mücadelesi. Tahminlere göre Hindistan 22 trilyon dolara gidiyor. ABD ve Çin arasında her alanda mücadele var ama bunun daha keskin olacağı alanlardan biri teknoloji. En büyük mücadelenin yaşanacağı 2. alan para olacak.”

Prof. Dr. Aslanoğlu Türkiye ekonomisine ilişkin de şunları söyledi: “Para ve maliye politikamızda sıkı duruşu sürdürebilmeliyiz. Faiz kadar kuru konuşmamız lazım. Para politikasında hızlı gevşeme eğilimi var. Bu olmamalı. Merkez Bankası çok güçlü, kuru nerede istiyorsa orada tutabilme gücü var.

Merkez Bankası faizleri indirmeye devam edecek.  Bence indirmemeli, beklemeli. Önümüzdeki birkaç toplantıda 40’ın altına gelecek görünüyor. Kredi faizleri, mevduat faizleri de benzer bir şekilde iniş gösterecek. Kur tarafında ve diğer tarafta gerekli hamleleri yapmazsak enflasyon için olumsuz etki yaratır.”

Yüksel Yıldırım

“Liman yatırımları yapılmazsa treni kaçırırız”

Erhan Aslanoğlu’nun ardından Yılport Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım söz aldı.

“Bizim dünya ekonomisine bakış açımız diğer şirketlerden biraz farklı” diyen Yıldırım, “Biz doğal kaynaklardan bakıyoruz. Madencilik birçok şeyin göstergesi. Bir yavaşlama var. Denizcilikte navlunlar biraz düşük kalacak” dedi.

“Son dönemde konteyner dünyasında olduğum için 4 ya da 5 büyük taşıyıcı firma inanılmaz gemi siparişleri verdi. 2027’nin sonundan itibaren gelmeye başlayacaklar” ifadelerini kullanan Yıldırım, şöyle konuştu: “Liman sahipleri değişime ayak uydurmak zorunda. Gelen gemiler büyüyecekse limanlarımızda draftlarımızı artıracağız ki aksi takdirde birkaç liman dışındakiler yerinde sayar. Bazı limanlar için ince bir yatırım gerekiyor.

Eskiden 2-3 bin TEU’luk gemiler Afrika’ya giderken bugün 10-15 bin TEU’luk gemiler gidiyor. Çok büyük limanlar oluştu. Afrika’da limanlara büyük yatırımlara var. Bu ilerisi için bir fırsat. Limancılıkta yapılan yatırımlarda son 3-5 yılda yavaşlama oldu.  5 yıl daha böyle gidecek gibi görünüyor. 5 yıl sonra Türkiye’deki liman sahipleri, liman işletmecileri kapasite artırımına gitmek zorunda kalacak. Çünkü kapasitelere bakınca doluluk oranı gittikçe artıyor. 10 yıl sonra şu anki tüm liman kapasiteleri tıklım tıklım dolmuş olacak. Özel sektör ve kamu bunları birlikte masaya yatırırsa hazırlık yapabiliriz. Konteyner taşıyıcıları Hindistan’ı baz almaya başladı. Batı dünyası Çin’den ayrışma başlattı. Çin yerine Hindistan’a geçiş var ama Hindistan hızlı hareket edemiyor.

Limancılık bir ara çok popüler olmuştu şu an çoğu liman satılık haline geldi. 5 yıl sonra liman yatırımları yapılmazsa treni kaçırırız.”

Konuşmaların ardından Durmuş Ünüvar, Erhan Aslanoğlu ve Yüksel Yıldırım’a plaket verildi.

TÜRKLİM Olağan Genel Kurulu verilen kokteylin ardından sona erdi.

Denizcilik sektörü KOSDER’in geleneksel iftar yemeğinde buluştu Denizcilik sektörü KOSDER’in geleneksel iftar yemeğinde buluştu

Özlem Çoban/7DENİZ