Bağımsız İngiliz danışmanlık şirketi UMAS tarafından hazırlanan yeni bir rapor sıfır emisyonlu konteyner gemilerinin yıllık toplam maliyetlerini ve farklı yakıt yolları kullanan transpasifik ve Çin kıyı gemileri için konteyner bazında maliyet farkını ayrıntılarıyla anlatıyor.

Rapor, hem potansiyel maliyetlerin bir kısmını ölçmeyi hem de mevcut COP 28 konferansına katılan sektör CEO'ları tarafından dile getirilen benzer endişeleri ve alternatif yakıt tedarikinde yakın vadede yaşanabilecek sıkıntıları vurgulayan diğer raporları yineleyerek sektörün önündeki zorlukları vurguluyor. 

Küresel navlun yeniden yükselişte Küresel navlun yeniden yükselişte

UMAS'ın raporunda "Yük sahipleri de dâhil olmak üzere ilk hareket edenlerin rolü ve ödeme istekleri, sıfır emisyonlu bir denizcilik piyasasının oluşturulmasında hayati önem taşımaktadır" deniliyor.

En düşük maliyet TEU başına 90 dolar

UMAS'ın raporu, geleneksel fosil yakıtlar ile ölçeklenebilir sıfır emisyonlu yakıtlar (SZEF) arasında başlangıçta muhtemelen önemli bir maliyet farkının olabileceğini ve dikkate alınan ölçeklenebilir sıfır emisyonlu yakıtlar arasında farklılıklar bulunduğunu vurguluyor.  Örneğin, 2030 yılında transpasifik rotasında, en iyi durum yakıt fiyatı senaryosunda, maliyet farkı yeşil amonyak için TEU başına 150 dolar, yeşil metanol için TEU başına 210 dolar ve yüksek yakıt fiyatı senaryosunda yeşil amonyak için TEU başına 350 dolar ve yeşil metanol için TEU başına 450 dolara kadar çıkabilir. Buldukları en düşük maliyet ise TEU başına transpasifik 90 dolar ve Çin kıyı rotasında bile TEU başına 30 ila 70 dolar arasında değişiyor.

UMAS Danışmanı ve raporun yazarı Camilo Perico, "Yakıt maliyeti açığı artık deniz taşımacılığının dönüşümünün önündeki en büyük engel olarak kabul ediliyor ve bununla mücadele etmek için sorunun boyutları hakkında samimi bir konuşma yapılması gerekiyor" dedi.

Transpasifik çalışan bir geminin 2030'a kadar yıllık ek maliyeti 30 milyon dolar

Rapor, özellikle pazarı ileriye taşımak için ihtiyaç duyulacak olan ilk uygulayıcılar için önemli mali yükleri detaylandırıyor. Önde gelen beş taşıyıcının CEO'su geçtiğimiz hafta, geleneksel ve alternatif yakıtlar arasındaki maliyet farkının dengelenmesi ve primin tüm yakıtlara yayılması için düzenleyici çabalar ve bir hamle çağrısında bulunuyor. 

UMAS, hem gemilere yapılan yatırım hem de operasyonel harcamalar göz önüne alındığında, transpasifik çalışan bir geminin 2030 yılına kadar yıllık 20 ila 30 milyon dolar ek maliyet gerektireceğini hesaplıyor. Eklenen yıllık maliyetin 18 ila 27 milyon dolarının yakıt olacağını vurgulanıyor.

Maliyet farkı 2050 yılına kadar kapanmayacak

UMAS'a göre ilk uygulayıcıların pazar üzerinde de etkisi olacak bazı seçenekleri olacak. Çok konuşulan biyo-metan gibi daha ucuz ama ölçeklendirilemeyen yakıtları tercih edebilirler, ancak talep arzı aştıkça bunun daha pahalı hale geleceği sonucuna varılıyor. Bunun alternatifi ise daha yüksek sermaye maliyeti olan yakıtlara yatırım yapmak olacak ancak bu yakıtlar piyasayı canlandıracak ve üretim arttıkça daha ucuz hale gelecek. UMAS, maliyet farkının 2050 yılına kadar kapanmayacağını öngörüyor.

Rapor, denizcilik sektörü için uzun vadeli yaklaşımın planlanmasına yardımcı olmak üzere diyaloğun artırılması ve verilerin kullanılması çağrısında bulunuyor. Raporda, geleneksel yakıtlar ile yeni ölçeklenebilir alternatifler arasındaki açığı kapatabilecek sübvansiyonların halihazırda ortaya çıktığı belirtiliyor. AB ve ABD'de belirli rotalarda maliyet farkını karşılamaya yardımcı olma potansiyeline sahip düzenleyici çabaların yanı sıra İngiltere ve Norveç'te özellikle hidrojen yakıtlarını destekleyecek programlar gibi gelecekteki girişimler vurgulanıyor.