Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın da desteğiyle düzenlenen 3. Türkiye Denizcilik Zirvesi, Tersane İstanbul’da 2 Temmuz Salı günü yapıldı.
Sektörün önemli gündem maddelerinin tartışıldığı zirveye Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Genel Sekreteri Arsenio Dominguez, Ulaştırma Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar, Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan, Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürü Salih Tan, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Mustafa Bankaoğlu, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, DTO Meclis Başkanı Başaran Bayrak, DTO yönetim kurulu üyeleri, DTO şube başkanları ve meclis üyeleri ile denizcilik sektörünün temsilcileri katıldı.
Tamer Kıran
Tamer Kıran’dan IMO’ya çağrı
Zirvenin açılış konuşmasını İMEAK DTO Başkanı Tamer Kıran yaptı.
Denizcilik sektörünün radikal değişimin eşiğinde olduğunu söyleyen Kıran, “4. endüstri devrimi paralelinde gelişen teknoloji ve özellikle dijitalleşme her sektörde olduğu gibi denizcilikte de devrim vadeden gelişmelere bizleri tanık etmektedir” dedi. “Otonom gemilerin geliştirilmesinden akıllı denizcilik çözümleri uygulanmasına kadar sektörümüz yarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere gelişmektedir. Bu yenilikler yalnızca verimliliği ve güvenliği artırmakla kalmayacak aynı zamanda daha sürdürülebilir ve çevreye duyarlı bir denizcilik sektörüne de katkıda bulunacaktır” diyen DTO Başkanı sözlerini şöyle konuştu: “Dijital dönüşüm, denizcilik alanını yeniden şekillendiren bir diğer önemli güçtür. Blok zinciri, yapay zeka, nesnelerin interneti gibi gelişmiş dijital teknelerin entegrasyonu denizcilik faaliyetlerini yürütme ve yönetme şeklimizi dönüştürmektedir. Dijitalleşme şeffaflığı artırmakta, operasyonları kolaylaştırmakta ve maliyetleri düşürerek sektörümüzü küresel ekonominin ihtiyaçlarına duyarlı hale getirmektedir.”
“Karşımızda duran çok önemli bir konuda her yaz olduğu gibi bu yaz da bir öncekine göre daha yüksek hava ve su sıcaklıklarıyla karşı karşıyayız” ifadelerini kullanan Kıran, “İklim değişikliği ve küresel ısınmanın etkilerini aşırı hava koşulları, su seviyelerinin yükselmesi ve müsilaj gibi değişik doğal olaylar ile gözlemliyoruz. Türk denizcilik sektörü iklim değişikliği ile ilgili olarak denizcilik içinde ve dışında alınan önlemleri dikkatle izlemekte, IMO 2023 gemilerden sera gazları emisyon azaltım stratejisini desteklemektedir. Bizler bu stratejiyi IMO yetki alanı dışında kalan ulusla eylem planları kapsamındaki kabotaj taşımacılığı ve limanlarımıza uyarlanması zamanının da geldiğini söylemeliyiz” dedi.
Kıran sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak 20250 civarında net sıfır sera gazları emisyonu hedefine giden yolu oldukça zorlu olarak görüyoruz. Değişik yol haritaları önerilmesine rağmen 2 temel öğe tüm planlarda ortaya çıkmaktadır. Öncelikle sıfır veya sıfıra sera gazları emisyonlu alternatif yakıtların kullanım ihtiyacını ve maliyetlerini azaltacak gemilerde enerji verimliliği artırıcı tedbirler birinci öğe olarak karşımızdadır.
Gemi sahipleri, gemi tasarımcıları ve gemi inşacıları rekabet şartları nedeniyle son 40-50 yıldır tüm teknik ve operasyonel tedbirleri alarak yakıt sarfiyatını düşürmek için zaten çaba harcamışlardır. Bundan sonra daha fazla yakıt sarfiyatının azaltımı ancak yeni bir bütüncül, sistematik ve disiplinler arası yapılacak araştırma geliştirme, tecrübe paylaşımı, açık kaynak metotların geliştirilmesi ve uygulanması ile mümkün olabilecektir. Bu nedenle IMO’yu ar-ge ve çalışmaları teşvik etmek için gerekli finansal araçları ve metodolojileri yaratmaya davet ediyoruz.
İkinci öğe sıfır veya sıfıra yakın sera gazları emisyonlu yeni yakıtların ne t olarak tanımlanması ve kullanılmaya başlanmasıdır. IMO’da geliştirilmekte olan sera gazı yakıt standardı bu konuda alternatif yakıt standardına erişmek için önemli adım olmasına rağmen bu yakıtların üretilme ve küresel bulunabilirliği yeni metodolojilerin uygulamaya konmasını gerekli kılmaktadır.”
Ünal Baylan
“Sektörün küresel krizlerden en az şekilde etkilenmesi için çaba sarf ediyoruz”
Tamer Kıran’ın ardından Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan söz aldı.
Baylan, “Denizcilik zirvesini genelleştirerek daha kapsamlı ve katılımlı düzenli olarak yapmaya Kabotaj Bayramı 100. yılında dünyanın denizcilik ülkeleri arasında ilk sıralara yükselme ülkümüze ulaşmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Türkiye’nin yakın coğrafyasında yaşanan savaşların ve birçok olayın deniz ticaretini olumsuz şekilde etkilemesine rağmen denizcilik sektöründen hala rekorlar elde edildiğini belirten Baylan, “Yaşanan siyasi ve jeopolitik vakalar global ölçekte olumsuzluklara sebep olmakla birlikte denizcilik sektörümüzü de olumsuz etkilemektedir. Karadeniz’de 2 yılı aşkın süredir devam eden savaşa rağmen ülkemizin de ciddi katkılarıyla başlattığı başta tahıl sevkiyatı olmak üzere deniz ticareti bu yıl da devam etmektedir. Rus petrol ve diğer emtiaların dünya pazarına dünya pazarına ulaşmasında yaşanan sıkıntılar, gemi sigortaları ve diğer hususlar dünya ticaretinde ciddi baskılar oluşturmaktadır” dedi.
Baylan, “İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırıma varan saldırıların bir sonucu olarak Kızıldeniz’de ticari gemilere saldırılar global ölçekte etkilere neden olmuş, konteyner navlun endeksi saldırı öncesi döneme kıyasla yüzde 150’lere varan bir artış göstermiş, tedarik zinciri aksamış, sigorta maliyetleri artmış, seferlerin Kızıldeniz yerine Ümit Burnu’na yönelmesi seyahat sürelerini 10 gün uzatmıştır. İsrail’in saldırılarını kınıyor, mazlum Filistin halkına nehirden denize özgür bir ülke diliyorum” dedi.
“Küresel ticaretin yaklaşık yüzde 85’inin deniz yoluyla gerçekleştiği dikkate alındığında bölgesel krizlerin bölgesel olarak kalmadığı aşikârdır” diyen Baylan “Ülkemizin ürettiği politikalar sayesinde denizcilik sektörünün küresel krizlerden en az şekilde etkilenmesi için çaba sarf ediyoruz” şeklinde konuştu.
Abdulkadir Uraloğlu
“Dünya denizciliğine katkı yapmak istiyoruz”
Baylan’ın ardından Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu da kürsüye gelerek bir konuşma yaptı.
Uraloğlu, “Dün 98. yıl dönümünü coşkuyla kutladığımız Denizcilik ve Kabotaj Bayramı da aziz milletimizin Mavi Vatanı olarak gördüğü denizlerine ve denizciliğe ne kadar önem verdiğinin en büyük kanıtıdır” dedi.
Ulaştırma Bakanı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dünyanın en önemli petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip Arap Yarımadası, Orta Doğu ve Hazar Havzasının da merkezi olmasıyla uluslararası enerji koridorunun da tam ortasında bulunmaktadır. Tarihte her zaman önemini sürdürmüş olan Türk Boğazlarının kontrolünü elinde tutan ülke olarak Akdeniz Havzası ve Karadeniz havzasındaki ülkelerin deniz ulaşımı ve uluslararası ticaret faaliyetleri açısından da anahtar konumdadır. Bu sebeple, doğal bir yarımada olan, kara sınırlarının üç katı kadar deniz sınırlarına sahip ülkemiz için attığımız her adımda denizlerimizden en yüksek faydayı sağlamak ve dünya denizciliğine katkı yapmak istiyoruz.”
Denizyolu taşımacılığının ve ticaretinin gelişmesi, denizlerde güvenliğin sağlanması ve çevre duyarlılığıyla ilgili tüm gereklilikleri yerine getirerek uluslararası standartlara uygun çalıştıklarını belirten Uraloğlu, “Hayata geçirdiğimiz proje ve çalışmalar Türkiye’nin, uluslararası denizcilik arenasındaki yerini ön sıralara taşıyarak gurur verici başarılara yelken açmış ve ülkemizi denizcilik alanında karar verici ülkeler arasında saygın bir konuma yükseltmiştir. Geçen yıl Türkiye'nin, Uluslararası Denizcilik Örgütü Konsey üyeliğine 143 ülkenin desteğiyle bugüne kadar ki en yüksek oyunu alarak üst üste 13. kez seçilmesi de bunun en güzel kanıtıdır” diye konuştu.
Türkiye’nin dış ticaretinin tonaj olarak yüzde 87,5’inin, değer olarak ise yüzde 54,8’inin denizyolu ile gerçekleştiğini kaydeden Uraloğlu, dünyada deniz taşımacılığının navlun değerinin 380 milyar dolar olduğunu Türkiye’nin ise bundan 11 milyar dolar pay aldığını belirtti. Uraloğlu, yapılan çalışmalar sonrasında Türkiye’nin Paris Mou’da 2008 yılında kara listeden beyaz listeye geçtiğini vurgulayarak “Türk Bayrağı dünyanın en prestijli bayrakları arasında yer almaktadır” dedi.
2004 yılından itibaren, sicile kayıtlı yük ve yolcu taşıyan gemilere, ticari yatlara, hizmet ve balıkçı gemilerine ÖTV’siz yakıt uygulamasını başlattıklarını vurgulayan Uraloğlu, “Son 20 yılda yaklaşık 12,8 milyar lira destek ve 6,8 milyon ton yakıt desteği sağladık” diye konuştu.
Tekirdağ, Ambarlı, Kocaeli ve Mersin’de bulunan konteyner limanlarının dünyada ilk 100 liman arasına girdiğini açıklayan Uraloğlu, bin grostondan büyük 2 binden fazla sayıda gemi sayısıyla Türkiye’nin 48,9 milyon dedveyt tona ulaşan deniz ticaret filosu ile dünya sıralamasında 12’nci sırada olduğunu söyledi.
Gemi Emisyon Bedeli ile Türk bayraklı gemilere destek sağlanacak
Uraloğlu, Türkiye’nin gemi inşa sanayi yüksek katma değerli ürünleri ile ülke ekonomisine döviz girdisi sağlayan önemli bir değer olarak yükseldiğini dile getirerek şunları kaydetti: “Gemi inşa sanayi sektörümüz yaklaşık 94 bin kişiye istihdam sağlamaktadır. 85 faal tersane ile Türk Tersanelerimiz gemi siparişinde dünyada 7., gemi tonajına göre ise 11. konumdadır. 23 gemi geri dönüşüm tesisi ile gemi sökümünde dünyada 4., Avrupa’da lider konumdadır. 2023 yılında ülkemiz 1,94 milyar dolarlık gemi ve yat ihracatı gerçekleştirmiştir.”
Doğu Akdeniz'de Türkiye’nin etkinliğinin artırılması amacıyla KKTC’de kurulacak olan Doğu Akdeniz Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Projesi’ni de başlattıklarını söyleyen Uraloğlu, “Projemizi 2026 yılında tamamlamayı planlıyoruz. Projenin tamamlanmasının ardından hem ülkemizin hem de KKTC’nin Mavi Vatan’daki hâkimiyetini önemli ölçüde artıracağız. Önümüzdeki yıl Marmara Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi Projesini de başlatmayı planlıyoruz” şeklinde konuştu.
Bakan Uraloğlu, yapılacak yeni düzenleme ile limanlara gelen gemilerden “Gemi Emisyon Bedeli” tahsil edilmesi ve bu bedelin sadece denizciliğin yeşil dönüşümü kapsamında Türk bayraklı gemilere destek olarak ödenmesini sağlayacaklarını bildirerek ilgili kanunun bu ay yasalaşmasını beklediklerini söyledi.
Arsenio Dominguez
IMO Genel Sekreteri Arsenio Dominguez de zirve açılışında söz alarak sektördeki gelişmelere ilişkin görüşlerini sundu.
Açılış konuşmalarının ardından 3. Türkiye Denizcilik Zirvesi panel ve sunumlarla devam etti.
İlk panelde gemi siciline genel bakış
İlk olarak “Kolay Bayrak Hegemonyasında Türk Uluslararası Gemi Siciline Genel Bakış” başlıklı panel gerçekleşti.
Panelin moderatörlüğünü Emekli Müsteşar Özkan Poyraz yaparken, Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan, DTO Başkanı Tamer Kıran, Türk Armatörler Birliği Başkanı Cihan Ergenç, TAİS Yönetim Kurulu Başkanı Ali İbrahim Kontaytekin ve DİTAŞ Genel Müdürü Hakan Karaca konuşmacı olarak yer aldı.
“Kendi yükümüzü taşıyacak filomuzun olması bizim için hayati mesele”
Panelin ilk konuşmacısı Ünal Baylan oldu. Baylan, yabancı bayrakla gemi işletilmesine ilişkin eleştirilere “Kolay bayrak realitesi var. Çin’de yabancı bayraklı gemi sayısı yüzde 60’ı geçmiş durumda, Japonya’nın yüzde 90’ın üzerinde, Yunanistan bizden de yüksek” sözleriyle yanıt verdi. Baylan, “Biz neler yapabilirsek tekrar armatörümüzü bayrağımıza geri döndürürüz, mevcut Türk bayrağında gemi işleten armatörümüzün de memnuniyetini artırabiliriz. Bizim Kabotaj Kanunumuz var. Bulunduğumuz coğrafyada ciddi sıkıntılar var. Kendi yükümüzü taşıyacak filomuzun olması bizim için hayati mesele” ifadelerini kullandı.
“Denizcilik bir ekosistem”
Baylan’ın ardından Tamer Kıran gemilerin yabancı bayrakla işletilmesine ilişkin görüşlerini paylaştı.
Denizciliğin bir ekosistem olduğunu vurgulayan Kıran, Yunan filosunun yüzde 86,8’i, Japon filosunun yüzde 85’i, Kore filosunun yüzde 81’i, Alman filosunun yüzde 90’ı, İtalyan filosunun yüzde 88,5, BAE filosunun yüzde 99, Türk filosunun ise yüzde 87,4’ünün yabancı bayraklı olduğunu dile getirdi.
Kıran, “Bu demek ki bir realite. Ülke olarak bunun ekosistem olduğunu kabul ettiğimizde daha başarılı olacağımızı öngörüyorum. Burada yaşadığımız sorunlar oluyor. Bu sorunların farklı bürokrasisi oluyor. Birini çözüp üçünü çözemediğinizde bu, o işletmecinin başka bayrağı tercih etmesine neden oluyor” diye konuştu.
“İngiliz tonaj vergi sistemi Türkiye’de uygulanmalı”
Kıran’ın ardından Türk Armatörler Birliği Başkanı Cihan Ergenç konuştu. Ergenç, Kolay bayrağın dünyada bir realite olduğunu kaydederek “AB, OECD bunu kabul etmiş” dedi. Çin’de, Japonya’da tonaj vergi sistemleri olduğunu belirten Ergenç, “İngiliz tonaj vergi sistemini Türkiye’de uygulamaktan başka alternatifimiz olmadığına inanıyorum. Bizim uluslararası kurallarımız var. Bizim tek istediğimiz eşit rekabet koşulları” dedi.
“Armatör olarak bir adım yol gitmemişiz”
Türk Armatörleri İşverenler Sendikası (TAİS) Yönetim Kurulu Başkanı Ali İbrahim Kontaytekin de konuşmasında 2 sene önceki zirveden bu yana bir yol kat edilmediğini belirterek “2 sene boyunca havanda su dövmüşüz. Armatör olarak bir adım yol gitmemişiz” dedi.
“Güçlü bir devletin yanınızda olduğunu bilmek önemli”
DİTAŞ Genel Müdürü Hakan Karaca ise şirketin bütün gemilerini Türk bayrağı altında işlettiğini söyleyerek DİTAŞ’ın filosunun 16 tane gemi, 23 römorkörden oluştuğunu ifade etti.
Karaca konuşmasında, “DİTAŞ olarak Türk Uluslararası Gemi Sicili Yönetmeliği’nden (TUGS) memnunuz. Emsal bir yasa olduğunu düşünüyoruz. Uluslararası sularda güçlü bir devletin yanınızda olduğunu bilmek, bu devletin kendi devletiniz olması çok önemli. Bu gemileri Türk bayrağında işletmek çok özel” diye konuştu.
Sunum ve paneller
3. Türkiye Denizcilik Zirvesi ilk oturumun ardından sunum ve panellerle devam etti.
Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Mustafa Bankaoğlu, “Kılavuzluk ve Römorkörcülük Hizmetleri Emniyetinde Güncel Gelişmeler”, Yılport Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Yıldırım “Yakın Gelecekte Deniz Ticareti Vizyonu”, Küresel Denizcilik Forumu Direktörü Jesse Fahnestock ise “Yeşil Denizcilik Koridorları İçin Politika” başlıklı sunumlar gerçekleştirdi.
Prof. Dr. Mustafa İnsel’in moderatör olduğu 2. panelde “Sera Gazı Azaltım Tedbirleri ve Finansmanı” başlıklı panelde DEHUKAM’dan Dr. Ceren Cerit Dindar, TMMOB GEMİMO Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Canca, TERSAN Yönetim Kurulu Başkanı Osman Nurettin Paksu, Güngen Denizcilik Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Sait Güngen ve Dünya Bankası Kıdemli Sürdürülebilir Ulaştırma Uzmanı Andrew Losos konuşmacı olarak yer aldı.
“Türk Deniz Ticaretinde Kıyı Tesisi Altyapıları ve Gelecek Vizyonu” başlıklı 3. panelde Prof. Dr. Can Elmas moderatörlük yaptı. Panelin konuşmacıları AYGM Genel Müdürü Yalçın Eyigün, Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürü Salih Tan, TÜRKLİM Başkanı Hamdi Erçelik, CEYPORT Yönetim Kurulu Başkanı Ali Avcı, SOCAR Terminal Genel Müdürü Uygun Değirmenci, GSİBİR Yönetim Kurulu Üyesi Birol Üner oldu.
Zirvenin son oturumu ise “Lojistik Performansı Yönünden Denizcilik ve Kör Noktalar İçin Birlikte Çalışma” başlığıyla gerçekleşti. DEHUKAN Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İsmail Demir’in moderatörlüğünü yaptığı panelin konuşmacıları ise Gümrükler Genel Müdürü Mustafa Gümüş, Denizcilik Genel Müdürü Zafer Aslan, İMEAK DTO Meclis Başkanı Başaran Bayrak, Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Recep Düzgit ve Ulusoy Denizcilik Genel Müdürü Mesut Cesur oldu.
Yarışmacılar ödüllerini zirvede aldı
Zirvede, Deniz Ticaret Odası’nın düzenlediği “Cumhuriyetimizin 100’üncü Yılı Denizci Millet Denizci Ülke Proje Yarışması”nda dereceye giren ilk üç yarışmacıya ödülleri de verildi.
“Zirveden çıkan sonuçları yakından takip ederek adım atacağız”
Zirvenin kapanış konuşmasını ise Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar yaptı.
Ünüvar, “Dün Kabotaj Kanunu’nun yürürlüğe girmesinin 98. yılını kutladık. Türk denizcileri için çok önemli bir gündü. Bugün üçüncüsü düzenlenen Türkiye Denizcilik Zirvesi sayesinde, denizcilik alanında çalışmalarını yürüten akademisyenler, sektör temsilcileri, iş adamları, bürokratlar hep birlikte hem yaptığımız işleri değerlendirme imkânı bulduk hem de bundan sonrası için Türkiye’nin denizcilik ve vizyonuna ilişkin fikirleri, görüşleri not ettik. Buradan çıkan ve ortak aklın ürünü olan fikirleri, önümüzdeki süreçte gerçekleştireceğimiz projede ilham kaynağı olacağını düşünüyorum” dedi.
Durmuş Ünüvar
“Ticaretin ve lojistiğin bel kemiğini oluşturan kıyı testilerimizin potansiyelinden, deniz ticaretinin gelecek vizyonuna ve denizcilik lojistik performansına, sera gaz emisyonlarının deniz taşımacılığına etkileri ve bunların maliyetinden, yeşil denizcilik koridorlarına, Türk Boğazlarındaki denizlerimizdeki emniyete kadar bu çok önemli konuda uzman isimleri dinledik” diyen Ünüvar şunları kaydetti:
“Türkiye Denizcilik Zirvesi’nin hem bakanlığımız için hem de sektör için bir ihtiyaç olduğunu geçtiğimiz süreçte görmüştük. Bu sebeple zirveyi bir gelenek haline getirip her yıl düzenlemekteyiz. Tabii bakanlık olarak günün ihtiyaçlarına ve önümüzdeki dönemde ortaya çıkabilecek gereksinimlere hazırlıklı olmak zorundayız. Sürekli ve hızla değişen, dönüşen dünyaya ayak uydurabilmek için gerçekçi, ulaşılabilir, esnek ve güçlü hedefler ortaya koyabilmek ve bu hedeflerle ilgili bütüncül ve anlaşılabilir bir vizyon oluşturmak elzemdir. Bunun için potansiyelimizi eşgüdüm içerisinde harekete geçirecek uygulanabilir bir strateji ortaya koymamız gerekir. Türkiye Denizcilik Zirvesi’nin bu amaca referans oluşturacak platformlardan biri olduğunu düşünüyorum.
Zirve boyunca denizcilik sektörünün geldiği noktayı ve önümüzdeki yol haritasını tartıştık. Sınırlarının %70’inde fazlası denizlerle çevrili olan ve üç kıtanın geçiş yolunda bulunan Türkiye, bu coğrafyada tartışmasız bir deniz ülkesi ve denizleri de onun mavi vatanıdır. Mavi vatanımız, Türkiye’nin egemenlik alanının karasal sınırlarıyla birlikte denizlerine de uzandığı ulusal topraklarının ayrılmaz bir parçasıdır. Günümüzde daralan karasal doğal kaynaklar, ülkelerin gittikçe artan oranda deniz ve denizaltı kaynaklarına ulaşma çabasını da beraberinde getirmektedir. Bu açıdan Mavi vatanımızın bize bahşettiği her türlü kaynağın ülkemiz ekonomisine kazandırılması için çalışmalarımızın sürdürülmesi ve mavi vatanımızın milletimizin göz bebeği olarak korunması da bir zorunluluk. Önümüzdeki süreçte Türkiye denizcilik alanındaki potansiyelini çok daha fazla hayata geçirecek ve rekabet gücünü artırarak denizcilik sektöründe dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olmaya devam edecek. Türkiye Denizcilik Zirvemizden çıkan sonuçları yakından takip ederek, sektörümüzü güçlendirecek adımları eşgüdüm içerisinde atacağız. Denizcilik zirvemize katkı sağlayan, deneyimlerini aktaran tüm paydaşlarımıza teşekkürlerimi iletiyorum.”
Mustafa Bankaoğlu
Yüksel Yıldırım
Özlem Çoban-Neval Yalvaç / 7DENİZ