En nihayetinde kavgalar, atışmalar, tartışmalar bitti. DTO Üyeleri yola Tamer Kıran’la devam etme kararı aldı. Öncelikle Türk denizciliği adına hayırlı, uğurlu olsun diyor, Sayın Başkana ve yeni yönetim kuruluna başarılar diliyoruz.
“Bir kuşağın diktiği ağacın gölgesinde gelecek kuşaklar serinler” demiş Çinliler. Bu vesileyle demek istiyoruz ki Tamer Kıran ve ekibinin Türk denizcilik sektörüne kazandıracağı her bir atılımda DTO’ya 15 sene başkanlık yapan Metin Kalkavan’ın da payı muhakkak ki olacak. Diğer taraftan Metin Bey belki bu seçimi kaybetti ancak öyle bir kişiye koltuğu devretti ki hem her fırsatta kendisinden çok şey öğrendiğini dile getiriyor hem de birlikte çalışabilme arzusunu ifade ediyor. Bu konudaki takdir elbette ki Metin Kalkavan’da ama Tamer Kıran’dan gelen “Birlik ve beraberlik” çağrısının karşılıksız kalmamasının denizciliğimiz için önemli olduğu da aleni…
DTO’da neler olacağını hep birlikte yakın zamanda göreceğiz. Dileriz ki her ne olacaksa olsun ama kazanan Türk denizcileri ve ülkemiz olsun. Bu da birlik ve beraberlik olmadan olacak bir şey değil. Çok fazla uzatmayacağım çünkü artık seçimi bir kenara bırakmanın zamanı geldi. Eminim ki önümüzdeki süreçte çok daha farklı şeyleri konuşacak, tartışacak ve yazacağız. Dün olduğu gibi bugün ve yarın da DTO Üyeleri ve denizcilik sektörünün sıkıntılarını, isteklerini kısacası onların seslerini dile getirmeye devam edeceğiz. Bu işi yaparken de her zaman olduğu gibi hem 7Deniz Dergisi’nde ve portalında hem de DenizPress TV’de herkese eşit davranacağız. Bu konuda tarafımıza yapılan eleştiriler olduğu için bir kez daha yazmak isterim ki basın kuruluşu olarak birinci önceliğimiz objektif olmak. Kişisel yazılarımızda öznel yazılar yazabiliriz lakin haberlerimizde nesnel olmak zorundayız. Yola böyle çıktık, böyle de devam edeceğiz.
Bu sayımızda seçim süreci ve sonucuna dair bol bol yazı okuyabileceksiniz. Malum ana gündem o olunca içeriğimizin büyük bölümünü de seçim oluşturdu. Ancak tabii ki sadece seçimi işlemedik. Bunun dışında sektörümüzdeki firmaların haberlerini ve röportajlarını, yazarlarımızın geçmiş ve önümüzdeki sürece yönelik değerlendirmelerini de bulacaksınız. Bir de çevre ve deniz konusuna değindik. 2050’de dünya denizlerinde balıktan daha çok atık/çöp olacağı gerçeği o kadar ürkütücü ki bu konuda ülkemiz ve sektörümüzün ivedilikle önlemler alması gerektiği ortada. Biz de üstümüze düşen görevi yaparak bu sesi duyurmak istiyoruz. Çocuklarımızın geleceğini eminim ki hepimiz çok düşünüyoruz. Doğduğu andan itibaren en büyük gayemiz onlara güzel bir gelecek bırakabilmek oluyor ancak unutmayalım ki yaşanabilir bir dünya bırakmazsak ne bırakırsak bırakalım bir anlam ifade etmeyecek. Lütfen sektör olarak çevre konusundaki duyarlılığımızı en üst seviyeye getirelim. Şayet gelecek nesiller bizi yargılasın istemiyorsak ne yapacaksak ya şimdi yapacağız ya da her şey için çok geç kalmış olacak.
Keyifle okuyacağınızı umduğumuz içeriğimizle sizleri baş başa bırakıyor, bir sonraki sayıda görüşünceye kadar mutlu olun diyoruz…