Deniz Ticareti

Navlun piyasaları

Abone Ol

Engin Koçak

Navlun piyasaları

Genel olarak Küçük tonajdaki navlun piyasalarında bir süredir yaşanan düşüşün sebepleri hakkındaki görüşlerinizi paylaşabilir misiniz? Diğer taraftan da küçük tonajda bu düşüşün uzun süre devam etmesi konusunda fikirlerinizi aktarır mısınız? Bu düşüş trendinin ne kadar daha devam edeceğini öngörüyorsunuz? Aynı zamanda bu süreçte piyasanın alacağı yeni pozisyonu ve bu pozisyonların da sektöre nasıl yansıyacağını bekliyorsunuz?

Düşüşün başlangıcından öncesine bakarsak daha net bir yorum yapabiliriz. Koster piyasalarında “patlama” incelikle pandemi sonrası dönemde geldi. Bunun artık gayet iyi bilinen sebepleri, öncelikle gecikmiş talep, sonrasında da büyük oranda konteyner piyasasında yaşanan patlama ve ufak genel kargo gemilerinin bile bir miktar konteyner işine kayması kaynaklıydı.

Pandemi sonrası yavaş yavaş konteyner piyasası normalleşti. Fakat bunun üstüne de enflasyon korkuları geldi ve finansal sıkılama marifetiyle ekonomilerin soğutulmasına başlandı.

Bundan sonra da Rusya Ukrayna savaşı geldi ve önce sert bir şekilde düşüş görülse de sonra Karadeniz’de cesareti olanın kaldığı bir piyasa ortaya çıkınca, kosterlere talep arttı.

Son düşüş de bu noktadan sonra, herkesin bu işleri yapmak istemesi ve hatta bazı armatörlerin “kullan-at” tonaj sayılabilecek Çin inşası, yer yer klası bile muteber olmayan gemilere talebiyle başladı. Pandemi sonrası patlama ile kazanılan paralar, bu tip gemilerin çok ucuza alınmasının önünü de açtı.

Neticede bir tonaj arzı patlaması söz konusu ve Rusya-Ukrayna savaşı artık yıpratma savaşına döndüğünden dolayı yükler de azaldıkça navlunlar iyice düştü.

Son 1 yılda İsrail-Filistin gibi yeni bir gerginlik. (Ki İsrail bayağı bir gemiyi meşgul tutmaktaydı) ve “Fed faiz azaltacak mı?”, “AMB ne yapacak, bu enflasyon ne olacak?” eksenindeki ekonomik belirsizlikler de etkili oldu.

Düşüş ne kadar sürecek veya uzun sürecek mi? Şu anda düşüş durdu zaten ve bunun orta vadede toparlanmaya başlaması için geçerli sebepler var.

Fed faiz azaltıyor, bu bir belirsizlik idi ve ortadan kalktı.

AMB de faiz düşürecek. Orada da ekonomi zarar görmeye başladı. Hasarın kalıcı olmaması için hemen hareket ediyorlar.

Çin yeni ekonomik canlandırma önlemleri açıkladı, hedefi büyümeyi tutturmak.

Pekiyi neden tamamen olumlu olamıyoruz? Şu sorulardan ötürü:

Amerikan seçimleri ne olacak? Trump gelirse koster bölgesi için iyi, ama Çin ile işler gerilebilir.

Harris gelirse “viya böyle” mi diyeceğiz? Ki bu pek hayrımıza olmaz.

İsrail-Filistin konusunda ABD’de kim seçilirse acaba evvela çocukların katli sona erecej sonra da diğer işler normale dönecek?

Avrupa’da ekonomik sıkıntı acaba kalıcı olacak mı yoksa faiz indirimleriyle çözülecek mi? Buna pek ihtimal vermiyorum açıkçası çünkü AB’nin başka dertleri de var. Bu konu çelik talebinin de önünde bir engel.

Çin’den bu kadar gemi alındı, bunlar ne olacak? Bu yapısal bir sorun ve navlunları sürekli baskılayabilir.

Türkiye buğday ithalatını yasakladı. Zaten bölgede çelik hareketleri kısıtlıydı buğdayın da önü kesilince büyük bir şok oldu. Bu ne kadar sürecek? Avrupa’nın durumu zaten çeliğin önünü kesiyorken, bu da önemli bir konu.

Keza diğer taraftan navlunların rekorlar üzerine rekorlar kırdığı pandemi dönemiyle kıyaslandığında çok düşük olduğu ortada. Ancak pandemi öncesine kıyasla da hala yüksek görünmekte.  Bu bağlamda bu düşüş trendinin pandemi öncesi seviyelere kadar gerilemesi mümkün mü?

Pandemi önce dönemde, ki o da Trump’ın son dönemiydi. Navlunlar düşüş hareketine maruz kalmaktaydı çünkü yavaş yavaş pandemi öncesi gevşemenin geri sarılmak istenen bir dönemdi. Aslında sıkılaşma o zaman başlayacaktı. Araya pandemi girmeseydi tekrar gevşeme, halklara para dağıtılması gibi şeyler olmayacaktı. Enflasyon da böyle coşmayacaktı.

Şimdi biz enflasyonun düşmeye ve parasal genişlemenin konuşulmaya başladığı bir dönemin başındayız.

Arada bu farklar olduğu için öyle bir gerileme öngörmemek yerinde olur.

Ama yukarıda saydığım olumlu gelişmeleri gölgeleyen de çok şey var. Aksak bir toparlanma söz konusu olabilir, ki aksak bile olsa çok fark edecektir.

Nevzat Sonay Üler

ABD Başkanlık seçimi ve sonrasındaki politika ticarete yön verecek

Uluslararası ticaret üzerindeki baskılar, pandemi zamanı verilen karşılıksız destekler, emtianın değer kaybetmesi, bölgemizde ve önemli geçiş yollarında yaşanan savaşların ticareti daha da zora sokması sebebiyle mevcut navlunlar maalesef gemilerin masraflarını karşılamamaya başladı.

Sizlerin de bildiğiniz üzere alışılagelmiş bir trend vardır.  Büyük tonajda düşüş olduğunda çok hızlı bir şekilde küçük tonaja da yansır. Ancak büyük tonajda yükselme olmaya başladığında, küçük tonajda bu durum hemen görülmez. Genelde gördüğüm kadarıyla, minimum 3 ay her hafta yükseliş trendini yakaladığında, küçük tonajda umutlar yeşerir. Bu durum 6 ay ve daha uzun süreli olmaya başladığında yükseliş trendi daha hızlı bir ivme kazanır ve bunun meyvesi görülmeye başlar.

Emtianın satış fiyatında neredeyse kar bulunmamakta

Mevcut şartlarda, ekonominin pozitif yönde hareketlenmesi için olumlu havanın yakalanması gerekmektedir. Ekonomik sıkıntıların 2024 yılının başından beri süre gelmesi ve bu durumun sene sonuna kadar devam etmesinin beklentisi piyasalardaki havayı olumlu yöne çevirememektedir. Alternatif üretim sahalarının, limanların ve en önemlisi söz sahibi üretim yapan devletlerin izlemiş oldukları politika ve uyguladıkları faiz oranları sebebiyle, ham madde alımı, işgücü maliyetleri, finans, sigorta yani dönüşüm maliyetlerindeki yükselişler beklenenin çok üzerinde olmaya başlamasıyla emtianın satış fiyatları içerisinde artık neredeyse kar bulunmamaktadır. Dolayısıyla işletmelerin, öngörülen masraf kalemleri üzerinde reel hesaplamaları yapması, mevcut durumunu koruması hususunda önlemlerin alınması, aynı zamanda işletmelerin en verimli halde çalışmak için uygun olan sistemi uygulaması ve finansal sıkıntılara karşı önceden önlem alabilmeleri, gerekirse mevcut yatırımları üzerinde doğru hareket edebilmeleri gerekmektedir.

Pozitif beklentiler yeni yılın ikinci çeyreğinde

Geçmişte kazanılmış ve sistemin içerisine yatırım olarak girişi yapılmış tasarrufların ne denli büyük emek ve sabır sonucunda oluştuğunu hepimiz biliyoruz. Bunların sistemin içerisinde efektif olarak tutulabilmesi ve sürdürülebilirliğinin sağlanması ve olası yatırım planları içerisinde, öngörülerde bulunarak tasarruf sağlanması mecburidir. Genel beklentiler, yeni yıl sonrası ilk çeyrekte yukarı yönlü hareketlenmenin başlayacağı ve ikinci çeyrek itibariyle yükseliş trendinde olacağı yönünde. Pek tabii ki Amerika Birleşik Devletleri başkanlık seçimi, arkasından düzenlenecek olan ekonomik politika, özellikle bölgemizdeki mevcut durum ve ülkemizin bu konjonktürdeki dinamik duruşu ticarete yön verecektir.

Velhasıl her ne kadar güneşli havalar devam etse de şu an piyasada görülen o ki; mevsim kış, ayaklar yorgan dışında, soba da yanmıyor.

Murat Hılkın 

Küçük tonajda yükseliş trendi başladı

Forsa Denizcilik Genel Müdürü Murat Hılkın, küçük tonajdaki navlun piyasalarında yaşanan düşüşü bizler için değerlendirdi. 2024 Mayıs’ından bu yana yaşanan düşüşün nedenlerini bir bir açıklayan Hılkın, geleceğe yönelik olarak “Geldiğimiz an itibariyle navlun piyasalarının artık yükseliş periyoduna girdiği kanaatindeyim, bu süreç ve sonrasında belki yatay bir seyir ile Ekim ayında devam edebileceğini fakat Kasım itibariyle artışa devam edeceği yönünde beklentiler vermekte olduğunu görüyoruz” açıklamasını yaptı.

Forsa Denizcilik Genel Müdürü Murat Hılkın, 2024 Mayıs’ında Karadeniz ve Akdeniz havzasındaki deniz ticaretinin yavaşlamasının sebeplerini şu şekilde sıraladı:

·        Global resesyon beklentisi ile yaşanan talep düşüşü, paralelinde üretimdeki düşüşler, ticarete konu emtia hareketlerini etkiledi.

·        Karadeniz’deki Ukrayna-Rusya Savaşındaki geriliminin yükselerek daha yoğun sıcak çatışmalara doğru ilerlemesi, fiziki olarak lojistik hareketlere riskler getirdi.

·        Ukrayna’dan çıkışlı özellikle tahıl bazlı emtia fiyatları, özellikle Türkiye’deki alıcıların fiyat beklentilerinin üzerinde kaldı.

  •  TMO Türkiye’de Ekim ayının ortasına kadar buğday ithalatını durdurma kararı aldı.
  • Türkiye dahil, Doğu Akdeniz ve Kuzey Afrika ülkelerinde yaşanan ekonomik krizler nedeniyle taleplerin kendi iç üretimleri öncelikli karşılanmaya çalışılması ithalatın ciddi olarak düşmesine sebep oldu.
  • Mersin ve İskenderun üzerinden çalışan transit ticaret yine söz konusu ülkelerdeki ekonomik daralmalar sebebiyle ciddi manada düştü.
  • Mevsimsel ticaretteki hacim düşüşü yaşandı.
  • Bölgedeki ana emtialardan olan gübre fiyatlarındaki global belirsizlik ve düşüş, Türkiye’deki çiftçilerde olan talep düşüşünün de etkisiyle ithalatta ciddi hareketsizliğe sebep oldu.
  • Demir-çelikteki mevsimsel talepte düştü.
  • Kömürdeki fiyat belirsizliği ile özellikle Rusya çıkışlı kömürün, Supra ve Panamax’larla Atlantik’ten gelen özelikle enerji kömürleri ile fiyat rekabetindeki zorluk da koster ölçekli hareketin düşük kalmasına sebep oldu.    

Navlun piyasalarında normalleşme beklentisi yüksek

Sözlerine “Eylül ortasına kadar süren bu durum, kademeli olarak öncelikle nehir tipi gemilerden Azov Denizi içerisi limanlardan başlayan tahıl ve benzeri ürünlerdeki artışın getirdiği bir sonuç olarak artmaya başlamıştır. Türkiye’de buğday ithalatının serbest bırakılacağı beklentisi ile Azov Denizi Limanlarından buğday yüklemeleri Türkiye’de antrepolara çekilmeye başlanmıştır. Bunun sonucu olarak Azov Denizi Çıkışlı Navlunlarda +USD 10-15-pmt bulan yükselmeler yaşanmıştır” diyerek devam eden Hılkın “Eylül sonunda TMO’nun açıkladığı DIR kapsamındaki buğday ithalatına getirilen kısıtlı ithalat izni ile bu yükseliş durmuş ve navlunlarda USD 5-10.-pmt arasında bir gerileme yaşanmıştır. Diğer taraftan Ukrayna çıkışlı özellikle tahıllardaki artış burada da +USD 5-7-pmt arasında bir yükselişe sebebiyet vermiştir. Türkiye’de Mısır’da verginin düşürülmesi ve içerideki üretimde yaşanan düşük rekolte Mısır’da bir talep artışının olacağı yönünde beklenti oluşturmaktadır. Mevsimsel etkilerin yükleme ve tahliyelerdeki operasyonları uzatacak olması da göz önüne alındığında navlunlarda yükseliş beklentilerini arttırmaktadır.

Bütün bunların yanı sıra Amerikan seçimleri sonrasında, faizlerdeki düşüşün devam edeceği beklentisi de emtiadaki hareketi destekleyeceği ve paralelinde navlunlardaki artışa sebep olacağı yönünde kanaat oluşturmaktadır. Türkiye’de ve bölge ülkelerindeki ertelenmiş emtia taleplerinin de normale gelmesi ile navlun piyasalarında hareket beklentisi yükselmektedir. Amerikan seçimleri sonrasında, bölgedeki gerilim, çatışma ve savaşların sonlanması senaryosunda özellikle bölgede ciddi bir hareketliliğe sebep olacağı beklentisi yükselmektedir. Global düşük faizli ekonomik döneme geçişin emtialarda bir hareketliliği getireceği ve navlun piyasalarında bir normalleşme sürecinin başlayacağı beklentisi yükselmektedir” açıklamasını yaptı.  

Koster filomuzun geleceğinde devlet politikası hayati öneme sahip  

Navlun piyasalarında yükseliş periyoduna girildiği kanaatinde olduğunu belirten Hılkın, “Bu süreç ve sonrasında belki yatay bir seyir ile Ekim ayında devam edebileceğini fakat Kasım itibariyle artışa devam edeceği yönünde beklentiler vermekte olduğunu görüyoruz” dedi. Türk deniz ticaret filosunda, koster taşımacılığının ülkemiz ve bölge ekonomisinde lokomotif bir kimlik taşıdığının altını da çizen Hılkın, “Koster taşımacılığının ve koster filosunun bu münasebetle gerekli desteği görmesi özellikle gelişen ve değişen şartlara uyum sağlayacak şekilde Devlet Politikası haline getirilmesinin hayati önemde olduğunu tekrar vurgulamak isterim” dedi.

Kaynak: 7DENİZ DERGİSİ