Güncel

Marmara Denizi'nde müsilaj yüzeye ulaştı

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Erdek'te müsilajın deniz seviyesinin 5 ila 25 metre arasında büyük bulut kümeleri şeklinde yoğunlaştığını ve Güney Marmara'nın tamamına yayıldığını belirtti.

Abone Ol

Su altı görüntüleriyle durumu gözler önüne seren Prof. Dr. Sarı, sorunun yaygınlaştığını ve bölgedeki ekosistemi ciddi şekilde tehdit ettiğini ifade etti. Prof. Dr. Sarı, acil olarak eylem planlarının aktif edilmesi gerektiğini de vurguladı.
Mudanya Güzelyalı ve Yalova Çınarcık Esenköy Balıkçı Barınağı'nda vatandaşlar tarafından çekilen cep telefonu görüntüleri, müsilajın artık deniz yüzeyine ulaştığını gözler önüne serdi.

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, bu durumu değerlendirerek ekosistemin karşı karşıya olduğu tehdide dikkat çekti. Prof. Dr. Sarı yaptığı açıklamada, "25 Ekim 2024 tarihinde Erdek Körfezi'nde yeniden ortaya çıkan müsilaj, kısa süre içerisinde Marmara Adaları'nın çevresine ve Güney Marmara'ya yayıldı. Toplam 4 hafta içinde Marmara'nın en kuzeyine kadar neredeyse ulaşmak üzere. Bugün itibarıyla Gemlik Körfezi'nde, İstanbul Adaları'nın çevresinde ve Yalova Çınarcık bölgesinde 5-25 metre aralığında, örümcek ağı gibi bütün Marmara'yı sarmış durumda. Bugün daha da hatta yüzeye yaklaşmış durumda" dedi.

Çınarcık Esenköy Balıkçı Barınağı'nda kıyıdan bakanların müsilajı çıplak gözle görmeye başladıkalrını söyleyen Sarı şöyle konuştu: "Bu gösteriyor ki müsilaj, yavaş yavaş yüzeye doğru yaklaşıyor ve bir taraftan da kuzeye doğru yayılıyor. Kısa süre içerisinde, bir iki hafta içinde muhtemelen İzmit Körfezi de tamamen müsilajla karşılaşmış olacak. Peki, ne yapacağız. Şu anda esasında acil olarak yapmamız gereken şey, Marmara Denizi'ne bir şekilde çeşitli yollardan gelen kirlilik kaynaklarını kontrol etmemiz. Yani evsel atıklar, endüstriyel atıklar ve diğer atıkların hepsini kontrol etmemiz lazım. Peki, bu kadar kısa süre içerisinde edebilir miyiz. Edebileceklerimiz var. Çalışmayan arıtma tesisleri var; hızla onları çalışır hale getirmemiz gerekiyor. Sanayi tesisleri, hepsi taahhüt ettiler ruhsatlarını alırken 'biz çevreyi kirletmeyeceğiz' diye. Denetimleri artırarak acilen onların atık salınımını durdurmamız gerekiyor. Bunları yaparsak, ilkbaharda ve yazda müsilajın tekrar o korkunç haliyle yüzeye çıkmasını belki bir parça azaltabiliriz. Ancak eğer ihmal edersek, görmezden gelirsek bahar ve yaz aylarında zor günlerin bizi beklediğini unutmayalım. Müsilaj bir sonuçtur. Müsilajın ortaya çıkmaması için nedenlerinin ortadan kalkması gerekiyor."