Dünyanın en büyük gemi işletmecilerinden Fleet Management'ın sahibi Caravel Group'un COO'su Angad Banga, birçok sorumlu armatör ve kiracının, var olan risk nedeniyle Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı'ndan transit geçiş yapmayacaklarını söylediğini belirtti.
Banga, Hong Kong Yabancı Muhabirler Kulübü'nün düzenlediği bir etkinlikte, sadece ABD, İngiltere ya da İsrail'e ait ya da kontrolündeki gemilerin hedef alındığı ve risk altında olduğu algısı olsa da, gerçekte durumun böyle olmadığını ve bu ülkelerden olmayan hedeflerin de vurulduğunu açıkladı.
Bu saptırmaların maliyeti oldukça yüksek. Banga, gemilerin Cape Town üzerinden yeniden yönlendirilmesinin, fazladan 15 günlük yolculuk, günde 30 ton yakıt tüketimi ve metrik ton başına 650-700 dolar yakıt maliyeti varsayımıyla, Asya'dan Avrupa'ya yolculuk başına yaklaşık 200 bin - 300 bin dolar yakıt maliyeti ekleyebileceğini tahmin ediyor.
Ship & Bunker'a göre çok düşük kükürtlü akaryakıtın (VLSFO) Hong'daki mevcut fiyatı ton başına 652,50 dolar, Singapur'da ise ton başına 648 dolar. Son altı ayda Hong Kong'da VLSFO'nun en yüksek fiyatı ton başına 710,50 dolar, en düşük seviyesi ise ton başına 599,50 dolardı.
Süveyş geçişleri yüzde 60 azaldı
Bu arada, Hong Kong merkezli armatör Mandarin Shipping'in kurucusu ve başkanı Tim Huxley'e göre, Husi Silahlı Kuvvetleri'nin saldırı tehdidi altında Süveyş'ten geçen trafik yaklaşık %60 azaldı.
"Bu gemilerdeki denizciler risk altında. Dışarısı korkutucu bir yer ve onlar bir savaş ya da çatışma bölgesinde bulunmak üzere eğitilmemişler" diyen Banga, denizcilerin gündemini her şeyden önce aklımıza ve önümüze koymamız gerektiğini vurguladı. Banga ayrıca Uluslararası Pazarlık Forumu'nda sendika ile ilgili bazı düzenlemelerin yapıldığını ve denizcilere bölgeye girmeden 7 gün önce gitmeyi reddetme hakkı tanındığını belirtti.
40'tan fazla dökme yük gemisinden oluşan bir filoyu işleten Cetus Maritime'ın COO'su Olivia Lennox-King, şirketinin şu anda bölgeye gemi göndermeyeceğini söyledi. Kızıldeniz'deki durumu, korsan saldırılarının küçük gemilerden geldiği ve gemideki silahlı muhafızların mürettebatı koruyabildiği 2011 yılındaki Somali korsan krizinden ayırdı. Ancak Kızıldeniz'de drone ve füze saldırılarıyla mücadele etmek için silahlı muhafızlar yeterli olmuyor.
