Kızıldeniz’de yaşanan kriz, küresel deniz ticaretinde Türk limanlarının pozisyonunu terse çevirdi. Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle yıllar sonra ilk kez 2023’te daralma yaşayan Türk limanları, Kızıldeniz krizinde ise transit yükte alternatif çözüm olarak öne çıktı. Denizcilik devlerinin Doğu-Batı ticaretinde aktarma merkezi olarak Marmara limanlarını tercih etmesiyle, Türk limanlarında elleçlenen transit konteyner miktarı yıllık bazda yaklaşık yüzde 23 artarak rekor kırdı. Bu gelişme geçen yıl yüzde 4 olan toplam yükteki daralma oranını yüzde 2’nin altına düşürdü. Denizcilik Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, Ocak 2024’te Türkiye limanlarında elleçlenen toplam yük miktarı, 2023’ün aynı ayına göre, yüzde 1,81 düşüşle 43,1 milyon ton oldu.
Ekonomim.com’dan Aysel Yücel’in haberine göre, ocak verilerini değerlendiren Türkiye Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM) Başkanı Aydın Erdemir, “Küresel resesyon ve yüksek enflasyonun da etkisiyle özelikle batıdaki pazarlar daralıyor” dedi.
"Ukrayna savaşına ilgi azalıyor"
Erdemir, bu gelişmelere rağmen Türkiye limanlarında daralmanın hız kesmesinin nedenlerini ise şöyle açıkladı: “İsrail-Filistin merkezli çatışmaların giderek küresel gündemin en başına geçmesiyle birlikte bu çatışmanın gerisinde kalan ve etkisi giderek azalan Ukrayna-Rusya sorununa olan ilgi azalıyor. Yakın bir zamanda masa başında bir çözümün de gündeme gelmesini bekleyebiliriz. Böylelikle Karadeniz bölgesindeki transit aktarma konteyner hareketinin de önümüzdeki aylarda daha büyüyeceğini öngörüyoruz.”
2023’te Türkiye limanlarında elleçlenen toplam yük miktarı yıllık bazda yüzde 4 azalarak 521 milyon ton olarak gerçekleşmiş, böylece 7 yıl sonra ilk daralma yaşanmıştı. Geçen yıl ihracat yükü yıllık bazda yüzde 9,8, transit yük yüzde 17,6 ve kabotaj yükü yüzde 7.2 düştü. 2023’te toplam yükte sadece ithalat tarafında artış olmuştu. Aydın Erdemir, geçen yıl dünya ticaretinde düşüş yaşanırken denizyoluyla yapılan taşımaların ise arttığını, ancak Türkiye’nin bu pastadan pay alamadığını dile getirdi.
TÜRKLİM Başkanı Erdemir, “Bu durum Çin başta olmak üzere Asya, Latin Amerika ve Afrika gibi bölgelerde limanlara olumlu yansırken, Türkiye açısından ise maalesef olumlu bir sonuç ortaya çıkmadı. Özellikle burada Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de yaşanan çatışma ve istikrarsızların yarattığı etkiye ilave olarak tüketimin baskılanmasına yol açan ekonomik önlemlerin de payı oldu. Avrupa’da yaşanan resesyon da limanlarımızı etkiledi. İhracat pazarları çeşitlendirilmeli” dedi.
Kocaeli ve Tekirdağ ilk kez Mersin’i geçti
Kızıldeniz’deki gerginlik Türk limanları arasındaki dengeyi de değiştirdi. Konteyner taşımacılığında, İskenderun Liman Başkanlığı (Limakport ve Assanport) ile Mersin Liman Başkanlığı (MIP Mersin Limanı) geçen ay konteyner yük hacminde düşüş yaşanırken, transit yükteki artışa paralel Marmara limanlarında konteyner trafiği hızlandı. Böylece Tekirdağ Liman Başkanlığı ile Kocaeli Liman Başkanlığı ilk kez konteyner yük hacminde Mersin Limanı’nı geçti. Türkiye’nin Akdeniz limanlarında konteyner hacmindeki düşüşte İsrail-Filistin savaşı ve Kızıldeniz’de yaşanan gelişmelerin Türkiye’nin dış ticaretinde yarattığı kayıpların etkili olduğu belirtiliyor. Bu limanlarda fazla aktarma olmadığı, daha çok Türkiye'nin düşen dış ticaretinin etkileri olduğu ifade ediliyor.
Dünyanın en büyük konteyner denizcilik şirketi MSC’nin Türkiye Genel Müdürü Barış Dilek, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Kızıldeniz'de yaşanan ve bölgedeki ticareti olumsuz etkileyen durum nedeniyle, Kuzey Avrupa'dan gelen yükler artık Tekirdağ’ın Asyaport limanı üzerinden Arap Körfezi ülkelerine aktarılıyor. Ocak ayında Asyaport 'ta elleçlenen transit yüklerin yüzde 22 arttığını belirtmek mümkün. Ayrıca, mevcutta Mısır, İtalya, Yunanistan gibi ülkelerdeki aktarma limanlarında konsolide olan Uzakdoğu ve Orta Doğu yükleri için yeni aktarma limanı Asyaport olacak, bununla birlikte hacimler daha da artacak.”