İklim, Karadeniz boyunca önemli ölçüde değişiklik gösterir ve çevresel değişiklikler aniden meydana gelebilir; bu da balıkların beslenme, üreme ve kışlama için uzun mesafeli, sınır ötesi göçler yapmalarını zorunlu kılıyor. Bu nedenle, birden fazla ülkenin paylaştığı bu özel ortamda deniz kaynaklarının sürdürülebilir yönetimini sağlamak için entegre ve uluslararası düzeyde koordine edilmiş kaynak yönetimi stratejileri son derece önemli.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) Akdeniz Genel Balıkçılık Komisyonu (GFCM), son dönemde bu amaca yönelik geniş kapsamlı faaliyetler yürüterek öncülük etti.
Etkili kaynak yönetimi için protokollerin standardizasyonu
Karadeniz ülkeleri aynı stokları paylaşıyor. Ancak her biri kendi deniz araştırma programlarını yürütüyor ve bu çalışmalarda her zaman aynı metodolojiler ve av araçları kullanılmıyor. GFCM, bu farklılıkları gidermek için, BlackSea4Fish projesi kapsamında mevcut araştırma protokollerinin standartlaştırılması sürecini yönetti. Bu çalışma, ülke sonuçlarının kapsamlı veri setleri halinde bir araya getirilmesi, ortak analizlerin ve karşılaştırmaların kolaylaştırılması açısından büyük önem taşıyor.
Uzun vadeli uluslararası iş birliği, birleştirilmiş protokollerin geliştirilmesi ve uygulanmasının anahtarı.
Avrupa Komisyonu GFCM AB Delegasyonu Başkanı Valérie Lainé, “Bölgesel iş birliği, diyaloğu güçlendirmek, ortak zorluklarla yüzleşmek ve Karadeniz için fırsatları değerlendirmek açısından temeldir. Avrupa Birliği, çevremizi korurken sürdürülebilir balıkçılığı ve sürdürülebilir su ürünleri yetiştiriciliği büyümesini sağlama yönünde ilerlemeye olanak tanıyan birçok etkinliğe finansal destek sağladığı için gurur duymaktadır” dedi.
2020 yılında, GFCM, Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Türkiye ve Ukrayna’da deniz salyangozu için standartlaştırılmış bilimsel kirişli trol sörveylerini uygulamaya koydu ve bu ikonik türün biyokütlesi ve bolluğu hakkında hayati bilgiler topladı. Bölgesel uzmanlarla yapılan yaş okuma atölyeleri, deniz salyangozunun boyu ve dağılımı hakkında toplanan verileri kullanarak yaş bileşimini inceledi ve stok değerlendirmelerini daha iyi bilgilendirmeyi hedefledi. Ana hedef, sürdürülebilir avlanma seviyelerine ulaşmak, stoğu maksimum sürdürülebilir verim (MSY) seviyesinde tutmak ve balıkçılığının sosyoekonomik sürdürülebilirliğini korumak oldu.
Deniz salyangozu araştırmalarının ardından, beş ülke Karadeniz'deki demersal araştırmalar için standartlaştırılmış bir protokolün hazırlanmasına katıldı. Avrupa Birliği'nin MEDITS protokolü gibi mevcut protokollerden yararlanarak yapılan bu çalışma, 2023 yılında ortak standartlaştırılmış demersal ağ araştırma test denemelerinin uygulanmasını yönlendiren Uluslararası Dip Trolü Sörveyi (iBotS) kılavuzunu ortaya çıkardı. Karadeniz ülkeleri, ulusal sularında demersal araştırmalar yaparken bu protokolü yavaş yavaş uygulamaya geçiriyor ve bu durum sonuçların birlikte analiz edilmesini büyük ölçüde kolaylaştıracak.
Standardize edilmiş demersal sörveylerin temel amacı, GFCM’in öncelikli dört türünün (kalkan balığı, mahmuzlu camgöz köpekbalığı, barbun ve mezgit) popülasyonlarının dağılımı, bolluğu ve boy kompozisyonu hakkında veri toplamak ve verileri sınırlı olan diadrom yani tatlı ve tuzlu su arasında göç eden balıklar (mersin balıkları) hakkında bilgi toplamak. Genel olarak, bu araştırmalar demersal türlerin balıkçılıktan bağımsız bir kesitini sunmakta ve stok durumunun daha iyi anlaşılmasını sağlıyor.
Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü’nden (SUMAE) Murat Dağtekin “Çalışmamız, demersal trol sörveylerinin standardize edilmesinin bölgedeki balıkçılık yönetimi için bilimsel tavsiyelerin kalitesini önemli ölçüde artıracağını ortaya koymakta” dedi.
Şu anda, Karadeniz ülkeleri ve GFCM, küçük pelajik türlerin biyokütlesini ve mekansal dağılımını değerlendirmek için ses dalgalarını kullanan akustik araştırmaların standardize edilmesi üzerine çalışıyor.
Yönetim odaklı araştırmalar
GFCM, Karadeniz'deki önemli balıkçılık faaliyetlerinin yönetimi ile hassas türlerin ve ekosistemlerin korunmasına yönelik belirli ihtiyaçları ele alıyor.
Yeterli yönetim önlemlerinin geliştirilmesini destekleyecek bilgileri toplamak amacıyla mahmuzlu camgöz köpekbalığına ilişkin kademeli bir yaklaşım benimsedi. Uzmanlar, türün hassas durumunu vurgulamak ve tesadüfen yakalanan bireylerin zarar görmeden denize geri bırakılmasını sağlamak için farkındalık artırma faaliyetleri yürütüyor, ayrıca mersin balıkları ve tehdit altındaki mutur gibi diğer kritik derecede tehlike altında olan türler için saha çalışmaları yapılıyor.
Bu girişimler, denizde veri toplama, yerel balıkçılarla görüşmeler yapma ve Bulgaristan, Gürcistan, Romanya ve Türkiye'deki balıkçılık toplulukları içinde bilgi paylaşımını kapsıyor.
Ağı güçlendirmek: Karadeniz balıkçılığında yasalara uyum ilerlemeleri
Hem kalkan balığı hem de mahmuzlu camgöz köpekbalığı aşırı avlanmadan etkileniyor. GFCM, 2015 yılında mahmuzlu camgöz köpekbalığı için yönetim önlemlerini ve 2017 yılında ise kalkan balığı için uzun dönem yönetim planını tanıttı. Bu önlemler arasında, yasa dışı, kayıt dışı ve kural dışı (YKK) balıkçılıkla mücadele etmek için yıllık kota ve güçlendirilmiş izleme, kontrol ve gözetim yer alıyor. 2015'te kalkan balığı avcılığında YKK balıkçılığı önlemek, caydırmak ve ortadan kaldırmak için önerilen önlemler önemli bir adım oldu ve 2023 yılında bir av belgelendirme sistemi ile güçlendirildi.
2018 yılında Sofya Bakanlar Deklarasyonu'nun imzalanmasının ardından, GFCM, birkaç Karadeniz ülkesinin, gemi izleme sistemleri (VMS) gibi kararlarıyla belirlenen teknik gereklilikleri yerine getirmesine yardımcı oldu. FishEBM BS projesi aracılığıyla Türkiye ile yapılan iş birliği, daha büyük gemilerin izlenmesi ve kontrolünü güçlendirmek için VMS yetkinliklerini artırmaya odaklanmışken, Balıkçılık İzleme Merkezi'nin güncellenmesini desteklemek için teknolojiler pilot uygulamalarla test ediliyor. Bu faaliyet tamamen uygulandığında, Türkiye ve tüm bölge için faydalı olacak.
Avrupa Birliği ve üye devletleri, yani Romanya ve Bulgaristan ile Türkiye, GFCM kararlarına uyum konusunda en yüksek derecelendirme olan 1. Uyum Kategorisini üst üste üç yıl boyunca koruyarak, tüm GFCM Karadeniz sözleşme taraflarının etkili bir uyum kültürünü uygulamadaki kararlılığını gösterdi.
Kalkan ve mersin balığı stoklarının eski haline getirilmesine çalışılıyor
Akuakültür Demonstrasyon Merkezleri (ADCs), GFCM'nin Karadeniz'de sürdürülebilir su ürünleri yetiştiriciliğini teşvik etmek için en önemli araçlarından biri. Bu uzmanlaşmış merkezler aracılığıyla, sektör bilgi paylaşabilir, teknik iş birliğini teşvik edebilir ve alt bölgesel düzeyde paydaş kapasitelerini artırabilir.
Merkezler, kalkan balığı ve mersin balığı yetiştiriciliği ile balıklandırma gibi konularda eğitimleri de içeren çeşitli faaliyetler aracılığıyla kapasite gelişimini teşvik ediyor. Örneğin, Türkiye'nin Trabzon şehrinde düzenlenen Uluslararası Balıkçılık ve Su Bilimleri Sempozyumu (SOFAS 2023) sırasında, bir ADC’nin bulunduğu bölgede, katılımcılar su ürünleri yetiştiriciliği kafeslerine yakın sediment ve su örneklemesi yapmış ve kalkan balığı ile mersin balığı salımına katılmışlardı.
Gelecek aylarda, Romanya'da kabuklu deniz ürünleri yetiştiriciliğine odaklanan yeni ADC faaliyetleri gerçekleştirilecek. ADC Romanya'dan bir uzman ekibi, Adriyatik Denizi'nde kabuklu deniz ürünleri yetiştiriciliği teknolojilerini Karadeniz'e uygulamak üzere eğitim aldı ve Romanya'nın Köstence şehrinde istiridye yetiştirmek için pilot bir uzun hat sistemi uygulamaya geçirdi.
Önemli ilerlemeler kaydedilmiş olsa da, Karadeniz’de sürdürülebilir balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliğini sağlamak hâlâ bir zorluk. GFCM, bölge genelinde daha sağlıklı deniz ekosistemlerini ve daha dirençli balıkçılık topluluklarını teşvik etmede anahtar olan bölgesel iş birliğini desteklemeye devam ediyor.
Bu faaliyetler, GFCM'nin ana bağışçısı olan Avrupa Birliği’nin mali desteği, Küresel Çevre Fonu'nun sağladığı destek ve bölgeden ve ötesinden gelen uzmanların teknik ve ayni katkıları sayesinde düzenleniyor.
7DENİZ