ABD geçtiğimiz hafta Gazze'ye yardım ulaştıracak deniz koridorunun bir parçası olarak iki yüzer iskelenin inşasını tamamladı. Cameron pazar günü BBC'ye verdiği mülakatta İngiltere'nin, Kraliyet Donanmasına ait bir geminin lojistik merkez olarak kullanılması da dâhil olmak üzere, bu çabanın tam bir parçası olduğunu ancak Gazze'de askeri personel konuşlandırmaktan kaçınacağını söyledi.
“İngiliz botlarının sahaya inmesi bence almamamız gereken bir risk. Bunu yapabilecek başka insanlar var” diyen Cameron, bu politikanın ABD ile aynı çizgide olduğunu söyledi.
Yardımların ulaştırılmasına yönelik çok uluslu çalışmalar, ABD ve İngiltere'nin, İsrail'in Gazze'nin güneyindeki Refah kentine yönelik kapsamlı bir saldırısına karşı çıkan ve bunun zaten vahim olan insani durumu daha da kötüleştireceğini savunan ülkelerin başını çektiği bir dönemde gerçekleşiyor.
Başkan Joe Biden, ABD'nin Başbakan Benjamin Netanyahu'yu caydırmak için bir bomba sevkiyatını durdurduğunu söylerken, İngiltere ülkenin savunma şirketlerinin İsrail'e teslimatları sürdürmesine izin veriyor.
İngiltere, İsrail'in silah ihtiyacının yaklaşık %1'ini karşılıyor ve şimdiye kadar ihracat lisansının devam etmesine izin vermişti.
Cameron “Ancak bu inişli çıkışlı bir süreç. Bugün dikkatli bir süreçten geçmek yerine silah ihracatına yönelik tüm yaklaşımımızı değiştireceğimizi açıklamak Hamas'ı güçlendirecektir. Bir rehine anlaşması ihtimalini azaltacaktır. Bunun doğru bir yaklaşım olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Cameron, Dışişleri Bakanı'nın işgal altındaki Filistin topraklarındaki insani işlerden sorumlu temsilcisi Mark Bryson-Richardson'ın önümüzdeki hafta İsrailli bir kabine üyesiyle bir araya gelerek Gazze'ye insani yardım ulaştırılması gibi konuları görüşeceğini söyledi.