Türk Armatörler Birliği (TAB) Mükemmeliyet Merkezi tarafından düzenlenen “Seragazı Emisyonu Kuralları ve Yeni Uygulamalarıyla Gemi İşletmeciliği ve Gemiler Değişimin Eşiğinde… Çok Az Bir Süre kaldı, Hazır mısınız?” webinarında sunum yapan TAB Mükemmeliyet Merkezi İcra Kurulu Üyesi ve ClassNK Yeni İnşa ve İş Geliştirme Bölüm Müdürü Serdar Atukeren, son yapılan IMO toplantısında uzun bir çalışmanın sonucu olan karbondioksit ilgili yaptırımlar ve neler yapılacağına ilişkin açıklanan bilgileri paylaştı. IMO toplantısından çıkan sonuçları ve belirlenen hedefleri aktaran Atukeren IMO’nun sera gazı salınımlarını sıfıra indirmeyi hedefleyen bir strateji belirlediğini belirterek, “Hedefleri çok büyük. Sera gazı emisyonlarının bu yüzyılın içerisinden geç olmamak suretiyle ve en kısa sürede sıfıra indirmek istiyor. Bu çok büyük bir hedef” dedi.

 

IMO, 2050’ye kadar sera gazı salınımını yüzde 50 azaltmayı hedefliyor

 

IMO’nun hedefine ulaşmak için deniz taşımacılığında alternatif yakıtların veya alternatif enerji kaynaklarının kullanıma sunulmasında ve bunlara liderlik yapacak teknolojik yeniliklerin geliştirilmesinin çok önemli olduğunun ve yine hedefe ulaşmak için en önemli enstrümanlar olduğu şeklinde manifestoda ortaya koyduğunu belirten Atukeren, IMO’nun 2008 yılı karbondioksit datalarını baz alarak bu hedefleri belirlediğini aktardı. Atukeren, “Ve IMO, 2008’e kıyasla 2030’a kadar enerji verimliliğinde en az yüzde 40’lık bir artış ile 2050’ye kadar ise yüzde 70’lik bir artış hedefi koydu. Benzer şekilde 2050’ye kadar toplam sera gazı salınımının 2008’e kıyasla en az yüzde 50 azalması hedefini dünyaya açıkladı. Bu kolay bir şey değil” dedi.

 

 

IMO’nun 2030 hedefi sıfır karbonlu yakıt tedariki

 

Bu yüzyıl içinde sera gazı salınımını sıfıra indirmeyi hedefleyen IMO’nun bununla ilgili belli konseptler geliştirdiğini dile getiren Atukeren, kısa, orta ve uzun vadeli üç tane hedef belirlendiğini ifade etti. Kısa vadeli hedefinin 2030 yılına kadar 2008 yılındaki verilere göre en az yüzde 40 verimlilik artışı olduğunu dile getiren Atukeren, 1 Ocak 2013’ten sonra kontratı imzalanmış yeni inşa gemilerinin ve uygulanan enerji verimliliği dizayn indeksine odaklanmanın sağlanmasının bununla beraber sera gazını azaltacak teknolojilerin geliştirilmesinin hem yeni gemiler için hem de mevcut gemilerde uygulanacak şekilde teknoloji geliştirmesinin belirlendiğini kaydetti. Atukeren, IMO’nun bu kısa vadeli hedefinde gemilerin enerji verimliliği ve sürdürülebilir hale getirilmesi için operasyonel enerji verimliliğinin arttırılması hususuna dikkat çektiğini ve gemilere gemilere alternatif düşük karbonlu veya sıfır karbonlu yakıtları tedariki, gemilerin teknolojik olarak bunlarla nasıl donatılacağı üzerine çalışmanın önemine işaret ettiğini belirtti.

 

Kısa vadeli hedefte teknik ve operasyonel yaklaşımlar

 

IMO’nun alt çalışma grubunun Kasım 2019 toplantısında kısa vadeli hedefe ulaşmanın iki tip yaklaşımla sağlanabileceği üzerinde durulduğunu dile getiren Atukeren, şöyle devam etti; “Bunlardan bir tanesi teknik yaklaşım. Diğeri ise operasyonel yaklaşım. Teknik yaklaşım yeni gemilerde de geçerli olan enerji verimliliği dizayn indeksine çok benzer olan ama artık mevcut gemilerde de geçerli olacak enerji verimliliği mevcut gemi indeksinin dünyaya tanıtılması ve gemilere uygulanması şeklinde bir teknik yaklaşım sonucu çıktı. Operasyonel yaklaşım ise halihazırda IMO ve AB için karbondioksit değerlerinin bir değerlendirme mekanizması altına alınması ve bu sebeple de şirketlerin operasyonel verimlilik performansını ölçümlemek ve buna göre yaptırımlar uygulanması şeklinde bir operasyonel yaklaşım belirlendi ve Kasım 2020 ayında MEPC 75’inci oturumunda bu alt çalışma grubunun önerdiği iki yaklaşım metodolijisi taslak olarak kabul edildi.”

 

 

Orta vadeli hedef sera gazı salınımını yüzde 50 azaltmak

 

Orta vadeli hedefte ise IMO’nun yine 2008 datalarına göre toplam yıllık sera gazı salınımlarını en az yüzde 50 oranında azaltmak istediğini vurgulayan Atukeren, “Buraya ulaşabilmek için alternatif ve sıfır karbonlu yakıtların etkin olarak kullanılması gerekiyor. IMO bunun etkin olarak kullanılabilmesi ve dünya piyasasına yayılabilmesi için de ulusal eylem planlarının güncellenmesini teşvik edecek. Her ülkenin bu konuyla ilgili bir eylem planı hazırlamasını ve bunu takipçisi olmasını teşvik edecek. Hem yeni hem de mevcut gemilerde operasyonel enerji verimliliğinin daha da arttırılması için önlemler alınmasının önemli olduğuna işaret ediyor. Sera gazı salınımlarının azaltılmasını teşvik etmek için bazı tedbirlerin de alınabileceği vurgulanıyor. Orta vadeli hedefler IMO tarafından 2023-2030 yılları arasında kesinleştirilmesi ön görülüyor. Bu süre içerisinde orta vadeli planlara ulaşılacak ve bir yol haritası belirlenecek” ifadelerini kullandı.

 

 

Uzun vadeli hedef sera gazı salınımını sıfıra indirmek

 

Atukeren, IMO’nun uzun vadeli hedefinin sera gazı salınımını sıfırı indirmek olduğunu belirterek, “Bu çok ciddi bir hedef. Sıfır karbonlu veya fosilsiz yakıtların geliştirilmesi ve temin edilmesi gibi bir problemimiz var. Ya da yenilikçi salınım azaltma mekanizmalarının bir şekilde üretilmesi ve yaygın olarak da benimsenmesi ve gemilere montajının yapılması gerekiyor. Bu uzun vadeli hedef IMO tarafından 2030 yılından sonrası için öngörülüyor” dedi.

 

Ekol Uluslararası Taşımacılık artık DFDS oldu Ekol Uluslararası Taşımacılık artık DFDS oldu

7DENİZ - ÖZEL