İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz Bölgeleri (İMEAK) Deniz Ticaret Odası’nın (DTO) şubat ayı meclis toplantısı, 6 Şubat Perşembe günü Oda meclis salonunda yapıldı. İMEAK DTO Meclis Başkanı Başaran Bayrak başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, gündemdeki maddeler görüşülerek onaylandı.

Kartalkaya ve 6 Şubat mesajı

Ocak ayı faaliyetlerinin yer aldığı videonun izlenmesinin ardından İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran bir konuşma yaptı. DTO Başkanı, konuşmasına Kartalkaya’da meydana gelen faciada hayatlarını kaybedenleri anarak başladı. Kıran, faciada kusuru bulunanların yargıya hesap vereceklerinden ve adaletin tecelli edeceğinden şüphe duymadıklarını söyledi.

Kıran, meclis toplantısının 6 Şubat 2023’te meydana gelen ve 11 ilde yıkıma neden olan depremlerin yıldönümüne denk geldiğini hatırlatarak “Üzerinden 2 yıl geçse de 6 Şubat depremlerinin kalplerimizde bıraktığı derin izler hiç kapanmayacak” dedi.

Toplantıda ekonomik değerlendirmelerde de bulunan Tamer Kıran, yılın başında küresel ekonominin görünümüne bakıldığında, uluslararası kuruluşlardan gelen raporların, küresel büyümenin bu yıl %3 civarında olacağını, gelecek yıllarda da bir miktar zayıflayacağını gösterdiğini kaydetti.

ABD ekonomisine ilişkin büyüme tahminlerinin yukarı yönlü revize edilirken, Türkiye ve denizcilik için çok önemli iki merkez olan Avrupa Birliği ve Çin’e yönelik tahminlerde aşağı yönlü revizyonların devam ettiğini kaydeden DTO Başkanı, “Küresel büyüme oranı önümüzdeki üç yıl boyunca %2,5-3 oranlarında tahmin edilmekle birlikte, beklenen büyümenin 2010-2019 ortalama büyümesinin hissedilir bir şekilde aşağısında kalacağına işaret ediyor” diye konuştu.

“Misillemeler mi anlaşmalar mı sürece yön verecek, takip edeceğiz”

ABD’de, Donald Trump‘ın başkan olarak göreve başlamasıyla beklenen ticaret savaşlarının da başladığını söyleyen Tamer Kıran, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Her ne kadar tahmin edilen oranların çok altında olsa da Kanada ve Meksika’ya %25, Çin’e %10 oranında getirilen yeni tarifelerin ticaret savaşında yeni bir perdeyi açtığını görüyoruz. Cevabı aranan en önemli noktalardan birisi söz konusu ülkelerin bir misilleme de bulunup bulunmayacağı yolundaydı. Nitekim Çin de çeşitli ABD mallarına yüzde 10-15 arasında değişen gümrük vergisi açıkladı ve Google'a tekelleşme soruşturması başlattı. Bu çerçevede Kanada aynı oranda, %25 bir vergi artışıyla hızla bir misillemeye hazırlanırken, Trump’ın, Meksika ve Kanada liderleriyle yaptığı telefon görüşmelerinin ardından bu iki ülkeye yönelik gümrük vergilerini bir ay süreyle ertelemeye karar verdiğini öğrendik. Önümüzdeki dönemde misillemeler mi anlaşmalar mı sürece yön verecek, yakından takip edeceğiz. Ancak ticaret savaşının misillemelerle derinleşmesi durumunda küresel büyüme ve ticaret üzerindeki olumsuz yansımaların artma ihtimalinin çok yükseleceğini önemle vurgulamak istiyorum.”

Türkiye ekonomisine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Tamer Kıran, “Hafta başında yayınlanan enflasyon verileri sürpriz olmamakla birlikte beklentilerin üzerinde geldi. Aylık TÜFE % 5,03 açıklanırken, yıllık artış %42,12 seviyesine geriledi. Her ne kadar yıllık enflasyon baz etkisi ile gerilese bile, % 5 üzerinde gerçekleşen aylık rakam Merkez Bankası’nın 2025 yıl sonu tahmini olan % 21 rakamının dörtte birinin ilk ayda gerçekleştiğini ortaya koyuyor” dedi.

“Ticaret rotalarında tekrar bir değişim potansiyeli var”

Geçtiğimiz yılın, son çeyreği hariç küresel deniz ticareti için 2024’ün olumlu bir yıl olduğunu belirten Kıran, 2024 yılında küresel ticaretin %88’ini deniz ticaretinin oluşturduğunu, son tahminlere göre 2025 yılında bu payın %86’ya gerileyeceğinin öngörüldüğünü kaydetti.

Dünyayı etkileyen önemli çatışma ve sorunların yaşandığı Orta Doğu’da, Gazze konusunda İsrail ve Hamas arasında 14 Ocak’ta ateşkes anlaşmasının sağlanmasının ardından Husilerin Kızıldeniz'deki gemi saldırılarını askıya aldığını duyurduğunu ifade eden Kıran, şöyle konuştu: “Bu durumun, yakın gelecekte olmasa da uzun vadede ticaret rotalarında tekrar bir değişime neden olma potansiyeli barındırdığını belirtmemiz gerekiyor. 2025 yılında küresel deniz ticaretinde, Kızıldeniz'deki aksaklıkların devam etmesi varsayımında ton-mil bazında %1,4'lük büyüme, aksaklıkların kademeli olarak düzelmesi varsayımında %0,5'lik büyüme ve ani bir düzelme varsayımında %0,6'lık bir düşüş öngörülüyor.”

Deniz taşımacılığında önemli bir veri olan Baltık Kuru Yük Endeksi’nde, 3-31 Ocak tarihleri arasında %31,4 seviyesinde düşüş gerçekleştiğini belirten Tamer Kıran, 31 Ocak itibarıyla 735 olan endeksin, 2021 yılında pandemi dönemindeki 2.943 seviyesinden %75 ve pandemi öncesi 2019 yılı ortalaması olan 1.353 seviyesindeki değerin %45,7 altında seyrettiğine dikkati çekti.

“Gemilere yönelik para ceza kriterlerinin yeniden belirlenmesi ele alındı”

DTO Başkanı, 7 Ocak’ta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Bakan Yardımcısı Fatma Varank, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar’ın katılımıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Deniz Ticaret Odaları Konsey gerçekleştirdiklerini belirterek sektörün sorunları ve çözüm önerilerini görüştüklerini kaydetti.

Kıran, 16 Ocak’ta da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nı ilgilendiren konulara ilişkin Bakan Yardımcısı Fatma Varank, Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar ve her iki bakanlığın ilgili genel müdürlerinin yer aldığı bir istişare toplantısı yaptıklarını hatırlatarak şöyle konuştu: “Söz konusu toplantıda 2872 Sayılı Çevre Kanunu kapsamında gemilere yönelik idari para ceza kriterlerinin yeniden belirlenmesi, Tersane, Tekne İmal ve Çekek Yerlerinin Çevresel Yönetimi Hakkında Yönetmelik kapsamında bazı bentler için öteleme ihtiyacı ve uygun yöntemlerin belirlenmesi konuları başta olmak üzere önemli sorunları bir kez daha ele alma fırsatı bulduk. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Sayın Murat Kurum’un, 6 aylık süre içerisinde konuların hızlı bir şekilde çözümünün sağlanması direktifi kapsamında her iki Bakanlığımızla koordineli bir şekilde çalışmalara devam ediyoruz.”

Tamer Kıran, gövde boyu 24 metrenin altında olan deniz araçlarının üretiminde kaldırılan KDV istisnasının yeniden getirilmesi hususunda ilgili kurumlar nezdinde girişimlerde bulunmaya devam ettiklerini dile getirdi.

Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) Deniz Çevre Koruma Komitesi (MEPC) 83. toplantısının, 7-11 Nisan 2025 tarihleri arasında gerçekleştirileceğini, bu toplantıya hazırlıkların, 17-21 Şubat ve 31 Mart-1 Nisan tarihlerinde Sera Gazları Çalışma Grubunun yapacağı toplantılar sırasında tamamlanacağını belirten Tamer Kıran, çalışma grubunda ele alınacak dokümanlar arasında en önemlilerinden birisinin, Avrupa Birliği üye devletleri, Japonya, Liberya, Marshall Adaları, Panama ve küçük ada devletlerini kapsayan 48 ülke, AB Komisyonu ve Uluslararası Deniz Ticaret Odası (ICS) tarafından gündeme taşınmış bulunduğunu kaydetti.

Bu dokümanın, 2028 yılından başlayarak gemi kaynaklı sera gazları emisyonlarının vergilendirilmesini içerdiğini belirten Tamer Kıran, şunları söyledi:

“Buna göre; IMO Sera Gazları Strateji Uygulama Fonu adlı bir fon kurulması, 1 Ocak 2028’den başlayarak, 5000 GT ve üstü gemilerin 12 aylık sera gazları emisyonlarını IMO DCS veri sistemine raporlayıp, doğrulanan yakıt harcamalarına karşılık IMO tarafından belirlenecek esaslara göre sera gazları emisyon vergisi tahakkuk ettirilmesi talep ediliyor. Vergi başlangıç değeri için 1 ton karbondioksit eşdeğeri sera gazı salınımına karşılık 18,75 ABD dolarından 150 ABD dolarına kadar değişen vergi ve bu değerin 2 veya 5 yıllık periyotlar ile revize edilmesi planlanıyor. Fonda toplanan miktarın ise denizcilikte yeşil dönüşüm için yeni verimli yakıt üretimi teknolojileri, sıfır veya sıfıra yakın enerji kullanımı, verimi arttıran ve sera gazları emisyonunu azaltan enerji verimliliği arttırıcı önlemler, zor koşullar altında gemilerin seyrinde sera gazları emisyonlarını azaltıcı araştırma, geliştirme, inovasyon çalışmaları için kullanılması planlanıyor.”

Tamer Kıran, IMO Deniz Çevre Koruma Komitesi 83’te (MEPC 83) ele alınacak bu önerinin hayata geçirilmesi için sera gazları salınım vergisine karşı olduğu bilinen Çin, Güney Amerika ve Güney Afrika ülkeleri ile uzlaşmaya varılmaya çalışılacağını kaydetti.

Bodrum Boat Show ekim ayında düzenlenecek

Oda’nın, "Exposhipping" isim hakkı ile destek verdiği denizcilik ve endüstri fuarı olan Expomaritt Exposhipping İstanbul’un, 18-21 Şubat tarihlerinde Yeşilköy’deki İstanbul Fuar Merkezi’nde (İFM) açılacağını bildiren Tamer Kıran, “Fuarımız, aynı tarihlerde söz konusu fuar merkezinin diğer hollerinde Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) tarafından düzenlenecek Boshporus Boat Show Kara Fuarı ile eş zamanlı olarak yapılacak. 18 Şubat Salı günü, saat 11.00’de yapacağımız tören ile kapılarını açacak fuarımıza tüm üyelerimizin katılımını bekliyoruz” diye konuştu.

Bu yıl çok önemli bir fuar organizasyonunun hazırlıkları içerisinde olduklarını bildiren Tamer Kıran, Muğla Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle düzenlenecek Bodrum Boat Show’un, 15-19 Ekim 2025 tarihleri arasında Bodrum Limanı’nda açılacağını söyledi.

Tamer Kıran, “Düzenleyeceğimiz fuarın, Bodrum’un bu kıymetlerinin tanıtımına çok önemli katkılar sağlayacağını inanıyoruz. Fuarın, ilerleyen yıllarda Akdeniz çanağında düzenlenen ve başarıları kanıtlanmış benzer fuarlardan biri olarak yerini alması en büyük hedefimiz” dedi.

“Trump açısından ticaret savaşından öte bir hegemonya savaşı”

Tamer Kıran’ın ardından Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İMEAK DTO Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, kürsüye gelerek "Türkiye ve Dünya Ekonomisi; Göstergeler ve Gelişmeler” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.

Prof. Dr. Aslanoğlu sunumunda şunları kaydetti: “Dünyada ana konu Trump’ın 2. dönemi. Göreve başladı, attığı adımların ne tür etkiler yaratabileceğini anlamaya çalışıyoruz. Trump’ın korumacı politikalar uygulayacağını, gümrük vergilerini artıracağını biliyorduk. Ne boyutta olacağını bilmiyorduk. Görevi teslim alırken yaptığı konuşma ve o günden bugüne yaşananlar yeni dönemin anlam unsurunun Trump açısından ticaret savaşından öte bir hegemonya savaşı olacağını söylüyor. Meksika Körfezi’nin isminin Amerika Körfezi olarak değişmesi, Panama Kanalı’nın ABD tarafından sahiplenilmesi, Grönland’ın alınması gibi birçok başlık çıktı. Şimdi Gazze’nin turizm merkezine çevrilmesi önerileri… Bu bilinmeyenler artarak devam edecek.”

TURSSA’dan Tersane İstanbul’da iftar yemeği TURSSA’dan Tersane İstanbul’da iftar yemeği

Dünya ekonomisinin büyüklüğünün 105 trilyon dolar olduğunu belirten Aslanoğlu, “110 milyar doları geçmiş bir dünya bizi bekliyor. ABD 27 trilyon dolarlık bir büyüklüğe sahip, Çin 20 trilyon dolar… Trump ve ABD bu koltuğu vermek istemiyor, Çin de o koltuğa en büyük talip” dedi.

“Süveyş Kanalı trafiği yeniden artabilir”

Prof. Aslanoğlu’nun ardından Kerte Denizcilik Gemi Alım-Satım Brokerliği'nden Uluç Kedme “Navlun ve Gemi Alım Satım Piyasaları” başlıklı bir sunum yaptı.

Kedme, endekslerdeki düşüşe paralel olarak navlunda keskin bir gerileme olduğunu belirterek “Baltık Kuru Yük Endeksi geçtiğimiz yıl ortasından bu yana yüzde 60 seviyesinde değer kaybı yaşadı. Capesize navlunları Mart 2023’ten bu yana en düşük seviyesine geriledi. 5 farklı ticaret rotasının ortasındaki ortalama günlük kira oranı ocak ayını yaklaşık 7 bin 200 dolar seviyesinde kapattı. Benzer şekilde Handysize oranları da zayıfladı. Supramax ve Kamsarmax gemileri için de durum pek farklı olmadı” dedi.

15 yaş ve daha genç gemilerin fiyatlarının navlun getirilerindeki düşüş ile orantılı olmamasının, son birkaç aydır yaşanan duraksamanın da sebeplerinden biri olarak değerlendirilebileceğini söyleyen Kedme, “Yemen’deki grupların Kızıldeniz’deki saldırıları sınırlandırdığını açıklaması durumun normale dönme potansiyeline işaret etmesinin yanı sıra Süveyş Kanalı trafiğinin yeniden artabileceği beklentisini doğurmaktadır. Ancak Kızıldeniz gemi rotalarının tekrar açılması geçtiğimiz yıllarda rekor kiralama oranları yakalayan birçok konteyner operatörü için olumsuz bir gelişme olarak değerlendirilmektedir” şeklinde konuştu.

“Bazı kuralların daha katı konulması, politikaların cesaretle yapılması gerekiyor”

Meclis toplantısında son olarak Meclis Üyesi Metin Düzgit “Emniyetli Sular, Bereketli Günler” başlıklı sunum gerçekleştirdi.

Metin Düzgit sunumunda, “Bolu’da gördüğümüz kaza gibi bizim sektörümüzde de gördüğümüz kazalar, kaybedilen canlar var. Bazı şeyleri kamudan beklemememiz, kamuyu cesaretlendirmemiz gerekiyor. Bolu’daki olayda da ülkede mevzuat var, denetim, itfaiye var ama ne olduğu ortada. Ne yazık ki bizim coğrafyamızda bazı kuralların daha katı konulması, politikaların cesaretle yapılması gerekiyor” dedi.

“Liman devleti kontrolü diye bir şey var” diyen Düzgit, “Bayrak devletleri kendi bayraklarındaki gemilere yeterli denetimi sağlıklı bir şey yapsalardı bu sistem ortaya çıkmazdı” diyerek şu değerlendirmede bulundu: “Bayrak devletleri bunu yapmadığı için gelişmiş ülkeler kuralları getirdi. Türk bayrağı olarak başlarda karnemiz kötüydü ama bugün beyaz listeye girdik. Bayrağımızı beyaz listeye sokarken limanlarımıza gelen gemileri beyaz listeye sokacak pozisyona tam olarak gelemedik. Türk limanları ve Türk karasularına standartları çok düşük gemiler gelip çalışabilmekte.”

Avrupa’daki kara listeyi paylaşan Düzgit, kara listedeki ülkelerin bayraklarındaki gemilerin Avrupa’da çok görülmezken ve Türkiye ve yakın bölgede çalışabildiklerini ifade etti.

Düzgit yine 25 yaşını geçen gemilerin Avrupa’da seyrek görülürken Türkiye’de çalışma izni verildiğini söyledi.

Meclis Üyesi Düzgit, geçtiğimiz günlerde basında yer alan Türk armatörün gemisine uyuşturucu operasyonu yapıldığına ilişkin haberin asılsız çıktığını hatırlatarak, geminin 76 yapımı olduğunu ve 2020 yılında Polonya bayrağından Türk bayrağına geçtiğini belirtti. “Gemi inşa sektörü bu kadar güçlü, bu gemileri rahatlıkla inşa edecek geminin Türk bayrağına alınmaması gerekirdi” diyen Düzgit şöyle konuştu: “Biz gemi inşa eden bir ülkeyiz. Gemi sicilinin daha titiz olması gerekiyor. 4 yıl Türk bayrağında çalıştırıldıktan sonra gemi Tanzanyalı firmaya satılıyor. Uyuşturucu kaçakçılığı olayı gemi Tanzanya bayrağına geçtikten sonra oluyor. Gemi sicil kayıtları hızlıca güncellenmediği için gemi halen Türk şirketindeymiş gibi haber yapıldı. Gemi Polonya’dan alınınca yolda gelirken bile arıza yapıyor. Gemi inşa ülkesiyiz. Denizcilik sektöründe her konuda faal olan dünyada sadece Türkiye ve Çin var. Artık çok daha cesur politikalar yürütmeliyiz.”

İMEAK DTO olağan meclis toplantısı konuşmaların ardından sona erdi. Bir sonraki toplantı 6 Mart tarihinde yapılacak.

7DENİZ