IALA III. Hazırlık Diplomatik Konferansı’nda konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Selim Dursun, uluslararası bir mevzu olan denizciliğin sorunlarıyla hiçbir ülkenin tek başına mücadele edemeyeceğine işaret ederek, “IALA Dünya denizcilik camiasında yaptığı çalışmalar ve faaliyetlerle kendini kabul ettirmiş ve denizcilere ışık tutmuş bir kuruluştur. Sivil toplum kuruluşu olarak faaliyetlerini sürdürürken, hükümetler arası titiz çalışmaları da önem arz ediyor” dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı desteğiyle ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü ev sahipliğinde Uluslararası Seyir Yardımcıları ve Fener Otoriteleri Birliği (IALA) III. Hazırlık Diplomatik Konferansı gerçekleşti. Sheraton Istanbul Ataköy’de gerçekleşen konferansa ulusalarası düzeyde çok sayıda katılımcının yanı sıra Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Selim Dursun da katıldı.
Türkiye’nin bir deniz ülkesi ve 8 bin 5 yüz km’lik kıyı şeridi olduğuna işaret eden Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Selim Dursun, Kıyı Emniyeti’nin denizlerde can mal ve güvenlik için çalıştığını söyledi. Kıyı güvenliği çalışmalarında yasal düzenlemeler, eğitim ve teknolojik gelişmeler konusunda ciddi adımlar attıklarını ifade eden Dursun, bundan sonra da buna devam edeceklerini belirtti. Teknolojik gelişmelerin çok hızlı ilerlemesine paralel olarak Kıyı Emniyeti’nin de bu gelişmelere ayak uydurduğuna ifade eden Dursun, geleneksel anlayışlarından farklı bir boyuta ulaştıklarının belirtti.
Bakanlığın desteği sürecek
Bakanlık olarak bu çalışmaları yakından takip ettiklerini ve her türlü desteği vermeye devam ettiklerini dile getiren Dursun, “Bu çerçevede Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğümüz 2016 yılında bir işbirliği anlaşması imzalamışlardır. Türkiye’nin doğu ve batı arasındaki coğrafi konumu, nitelikli uzman personeli, modern ve teknolojik imkanları bu anlaşmanın uzamasında belirleyici faktörler arasında önemli bir rol oynamıştır” dedi.
Coğrafi konumumuz dünya deniz ticaretinde söz sahibi olmamızı sağlayacak önemdedir
Dursun şöyle devam etti: “Sınırlarının yüzde 70’ten fazlası denizlerle çevrili olan ve 3 kıtanın geçiş noktasında bulunan ülkemiz, Cebelitarık Boğazı ile Atlas Okyanusu’na, Süveyş Kanalı ile Hint Okyanusu’na, Türk boğazlarının Karadeniz, Akdeniz bağlantısıyla da Avrasya ve Uzakdoğu’ya uzanan bir ulaşım ağının odak noktasındadır. 3 tarafı denizlerle çevrili ülkemiz dünya ticaretinde söz sahibi olmamızı sağlayabilecek coğrafi bir öneme sahiptir. Yoğun deniz trafiğine sahip olan Türk boğazları yaklaşık iki yıl önce 85 bin gemi trafiğine sahip olmuştur. Bu gemilerinde yüzde 20’si tehlikeli madde taşıyan gemilerdir” dedi.
Kılavuz kaptan sayısını arttıracağız
Bu geçişler nedeniyle yaklaşık yüzde 50 kılavuz kaptan hizmeti açtıklarını ifade eden Dursun, “Ancak bu sayı bize göre yeterli değildir. Türk boğazlarındaki olası bir olumsuzluk, kaza, çevre kirliliği ve deniz ticaretinin de durmasına vesile olabilecek çeşitli nedenlerden dolayı bu riskin etkin bir şekilde yönetilmesi için yeterli değildir. Bu nedenle biz de kılavuz kaptan alımı sayısının arttırılmasına yönelik teşvik edici tedbirler almaya devam edeceğiz. Gemi trafiğinin, güvenli, hızlı, ekonomik bir şekilde devam ettirmek ve bunun için de sorumluluk almak. Bu anlamda da 1269 seyir yardımcısının etkin ve verimli hizmet vermesini sağlamakla olacak. Sürekli modernizasyon, yeni katılım ile sayımızı arttırdığımız acil yardım ve refakat hizmetimiz, Türk boğazlarında seyir emniyetinin sağlanmasında çok önemli bir rol oynamaktadır” dedi.
‘Denizlerimizdeki muhtemel olaylara müdahale edecek entegre yapılanma sağlandı’
Gemi tarama hizmeti veren 5 adet hizmet merkezi olduğunu aktaran Dursun, “Ayrıca Türk boğazlarındaki gemi tarafa hizmetleri sisteminin yenilenmesi ve bir Türk teknoloji firması tarafından gerçekleştiriyor ve umut ediyorum ki yıl sonunda tamamlanması planlanmaktadır. Teknolojik gelişmelerin yanında denizlerimizdeki muhtemel olaylara müdahale edecek entegre bir yapılanma sağlanmıştır. Bu sayede de farklı kurumlarda, imkanlarını belli seviyelerde ortak kullanarak, deniz kazaları ve deniz kirliliğinin önlenmesi için gerekli müdahaleler zamanında yapılabilmektedir” dedi.
‘Gerekli desteği vermeye devam edeceğiz’
Deniz ulaşımının uluslararası bir faaliyet olduğunu ve hiçbir ülkenin denizciliğin sorunlarıyla tek başına mücadele edemeyeceğinin altını çizen Dursun, “Türkiye uluslararası işbirliğine her zaman müdahil olmuştur. Bu nedenle tüm uluslararası faaliyetlere katılım bizim için önem arz etmektedir. IALA Dünya denizcilik camiasında yaptığı çalışmalar ve faaliyetlerle kendini kabul ettirmiş ve denizcilere ışık tutmuş bir kuruluştur. Kurulduğu 1957’den beri sivil toplum kuruluşu olarak hizmet veren, faaliyetlerini sürdürürken, hükümetler arası titiz çalışmalarını da yakından takip ediyoruz. Gerekli desteği de vermeye gayret ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Dursun konuşmasının ardından toplantıya yurt dışından katılan katılımcıları İstanbul’un tarihi yerlerini görmelerini dilediğini söyledi.
7DENİZ - ÖZEL