Gençlik yıllarından itibaren önemli denizcilik firmalarında çalışarak edindiği tecrübelerini kendi şirketinde müşterilerine sunmak için yola çıkan Esko Ship Management Genel Müdürü Kaptan Behzat Esinduy, yıllar içerisinde armatörlerin tüm ihtiyaçlarına çözüm sunarak sektörde önemli bir konumda yerini aldı. Kaptan Behzat Esinduy ve şirketin filo müdürü Kaptan Tayfun Sözer ile güçlerini ve deneyimlerini birleştirerek sektörün ihtiyaçlarına nokta atışı çözümler sunan Esko Ship Management’ın sektördeki konumunu ve gelecekle ilgili planlarını konuştuk.
Geçmişte gemilerde kaptanlık yapan, armatörlük şapkası takan ve daha sonra armatörlere çözümler sunmak için yola çıktığı kendi şirketiyle yıllardır deneyimlerini aktaran Esko Ship Management Genel Müdürü Behzat Esinduy, bugüne kadar yaptığı her işte kendini geliştirdiğini ve sürekli güncel tuttuğunu söyleyerek işini zevkle yaptığı ifade etti. Esinduy, “Bize güvenenlerin gemilerini işletiyoruz ve biz gemi işletmeciliğini şeffaf olarak yapmak için yola çıktık. Kaptan Tayfun Sözer ile beraber, benim seneler içinde edindiğim, konteyner, tankercilik ve kimyasal üretim tecrübemi O’nun gaz tecrübesiyle birleştirdik. Biz bütün bu tecrübeleri bir araya getirerek bu işletmeyi kurduk ve gemi sahiplerine hizmet veriyoruz. Hem teknik hem personel hem de isteyene ticari gemi işletme hizmeti sunuyoruz. Şeffaf bir işletme taahhüdünde bulunduğumuz için LPG işletmesini yaptığımız firmanın bir elemanının ofisimizde tüm süreci izlemesine olanak tanıyoruz. Firma temsilcisi ofisimizde; operasyonu, hesapları ve mesajları görebilir, soru sorabilir. Bu şekilde güven sağlıyoruz. Bu hususta armatör de rahat biz de rahatız. Diğer çalıştığımız firmalardan da böyle bir talep gelirse karşılıyoruz. Bazı firmalar buna gerek görmüyorlar, belli aralıklarla gelip hesapları karşılaştırarak çalışmalarını yürütüyorlar. Teknik olarak da istedikleri zaman gemiye çıkabiliyorlar. Hesap verme konusunda geri durmuyoruz, bilakis bizi mutlu ediyor.” şeklinde konuştu.
Hedefimiz filomuzu artırmak
Kendi filolarını artırma planları olduğunu söyleyen Esinduy, "LNG ve LPG tarafına ağırlık vermek istiyoruz. Geniş tecrübemizin bize vermiş olduğu çalışma kabiliyetiyle müşterilerimize hizmet veriyoruz. Şu anda şirketimizin işletmekte olduğu 2 tane gemi var. Biri, 1998 yapımı LPG gemisi, kondisyonu çok iyi bir gemi. Bir senedir timecharter’da çalışıyor. 7800 tonluk, 8500 metreküplük, eksi 48 dereceye kadar kargoyu soğutabilen gayet güzel bir gemi. Special sörveyini ekim ayında yaptık ve 5 senelik drydock periyodunu da başarıyla geçirdik.” dedi.
Armatörün haklarını korur, hakkımız ne ise de onu alırız
Hedefimiz tabii ki işlettiğimiz gemi sayısını artırmak diyen Esinduy, “Biz tankerlerin her çeşidinin, LPG, LNG, kuru yük gemilerini, konteynerleri yönetecek çok yetkin geniş bir kadroya sahibiz. Ben de armatörlük yaptım. Armatör ne istiyor o önemli. Armatör ne istediğini bildiği takdirde büyük bir yol almış oluyoruz. Bizim bir şeffaflık anlayışımız var. Armatörden hiçbir şey saklamıyoruz. Her şeyimiz açık. Günlük rapor veriyoruz. Bir şey alacaksak farklı yerlerden fiyat alıyoruz, armatörle paylaşıyoruz. Armatörün haklarını koruyoruz. Kendimizden eminiz. Mesela bir örnek vereyim, biz gemiden aylık bir Opex alıyoruz. Bir armatörden günlük, örnek 5 bin dolar, aylık 150 bin dolar alıyoruz. Armatör ay başında yatırıyor parayı. Geçen yıl işlettiğimiz bir gemide 150 bin dolar para arttırdık. Armatörü aradık, dedik bizde paranız var. İnanamadılar, geldi baktılar hesapları incelediler ve gördüler ki gerçekten o para harcanmamış. Bu para harcanmış gösterilebilir ama biz öyle bir şey yapmadık, yapmayız hiçbir zaman ve parayı iade ettik. Çünkü o bizim hak ettiğimiz değil, tecrübemizi kullanarak armatöre tasarruf ettirdiğimiz bir paraydı. Çok memnun oldular. Biz hakkımız ne ise onu alırız. Burada armatörün parasını da haklarını da korumuş oluyoruz. Bir geminin hangi konuda neye ihtiyacı varsa ona müdahale edip sonuç alıyoruz. Hem benim hem de Tayfun Kaptanın dünya genelinde çok geniş, konularında uzman, güvenilir bağlantılarımız mevcut. Konuya göre ihtiyacımız olan doğru kişiye çok hızlı bir şekilde ulaşabiliyoruz. En önemli sebeplerden biri de gemiyi daima iyi durumda tutmak gerekiyor. Biz geçtiğimiz yıl Liberya Bayrağı’ndan özel teşekkür mektubu aldık” ifadelerini kullandı.
Yenilikleri takip etmek önemli
Ben gemiye adım attığım ilk stajyerliğimden beri bu mesleği hakkıyla yapmayı ve kendimi güncellemeye gayret gösterdim diyen Esinduy, “14 sene D.B. Deniz Nakliyat’ta çalıştım. O dönem Türkiye’nin modern tanker gemisinin ikinci kaptanlığını yaptım. Klasik tankerde 2 buçuk sene çalıştım. Otomatik hiçbir şey yoktu. Bana dediler ki, Japonya’ya gidiyorsun. 85 bin tonluk her şeyi otomatik, kontrol odalı, kapalı sistem Rauf Bey gemisini alıyoruz, sen ona ikinci kaptan olacaksın. Dedim ben bu gemiyi bilmiyorum, bir kursa gitmem gerekir. Dediler gerek yok sen yaparsın. O dönem gittim ama şu anki kurallar oraya gitmeme müsaade etmezdi. Gittim, zaman içerisinde, kullanım kılavuzlarını okuyarak öğrendim. İlk defa yapılan bir şeyi yaptık. Ancak bu normal bir yol değil. Adım adım olması gerekir. Benim bu merakım hala devam ediyor. Kendimi sürekli güncel tutmak için yenilikleri takip ederim. Bunlar eğitimle oluyor ama bizim zamanımızda yoktu, kendi kendini yetiştirmen gerekiyordu” şeklinde konuştu.
Gençleri yetiştirmeyi seviyorum
Ben bu işleri zevkle yapıyorum diyen Esinduy, “Kendimi sürekli güncel tutarak işimi daha iyi yapmak için emek harcıyorum. Eğer böyle olmasaydı belli bir süre sonra bu işi yapamazdım. Benim bu işi yapmaya ihtiyacım yok aslında, zevk aldığım için devam ediyorum. Yoksa emekli olur gider evde otururum. Denizi, denizciliği sevdiğim için sevdiğim işi yapmaktan mutluluk duyuyorum. Benim bir diğer hedefim de gençleri yetiştirmek. Tayfun Sözer ile beraber burada gençleri yetiştirmeye çalışıyoruz. İngilizce bilen genç bulamıyoruz. Hayretler içinde kalıyorum. İngilizce görüşme yapıyoruz ama üniversite mezunu olmasına rağmen İngilizce bilmiyor, konuşamıyor. Bu biraz bizim üniversitelerin problemi. Düzelmesini umuyoruz. Biraz da gençlere bu konuda sitem ediyorum. Bazıları kendilerini geliştirme konusunda çok isteksizler. Artık herhangi bir bilgiye ulaşmak çok kolay. Bizim zamanımızda bu kadar imkan yoktu. Teknolojiyi kullanmıyorlar bu anlamda. İngilizce öğrenmek kolay, yeter ki istesinler” dedi.
Savaşlar ve krizler navlunları etkiliyor
Dünyanın farklı noktalarında çıkan savaş ve çatışmaların navlunları etkilediğini söyleyen Esinduy, “Bunlar navlunları çok kötü etkiledi. Konteyner gemilerinin yüzde 80’i Kızıldeniz’e girmek istemiyorlar, Ümit Burnu’ndan dolaşıyor. Bu çok büyük bir maliyet. Kızıldeniz’den geçmekle Ümit Burnu’ndan dolaşma arasında yüzde 200’den fazla bir navlun farkı ortaya çıkacak ve bu da her şeye tesir edecek. Panama Kanalındaki su seviyesinin düşmesi birçok gemiyi Güney Amerika’nın güneyinden dolaşmak zorunda bıraktı. Onların da navlunları çok yükseldi. İkmal müddeti gecikti. Bizim bir malzememiz vardı aralıkta gelecekti gemi Ümit Burnu’na döndü ve ocağın sonunda geldi o malzeme. Bunlar navlun piyasasına tesir ediyor, sefer sürelerini uzatıyor. Bu gemiler çok yakıt yakan büyük masraflı gemiler. Malın fiyatına da tesir edecek, enflasyonu artıracak. Ümit ederim bu durum çok uzun sürmez ama Panama’daki sorun 1-2 sene devam edecek. Rusya-Ukrayna konusuna da değinirsek, burada navlunlar çok arttı. Savaş riski primleri çok yükseldi. Her sigorta şirketi kabul etmiyor zaten. Bu hem armatörler açısından hem de sigorta şirketleri açısından kargaşa yarattı. Bu da sonuçta navluna tesir ediyor. Hayat pahalılığı artıyor. Ben şimdi gemiyi yüke bağlamak istiyorum. Bana geliyor diyor ki, Galati Limanı’na gider misin? Orada problemler var. Mayın var, gemiyi vururlar. Rusya’ya gidersem, sigorta karşıma çıkıyor, mayın var, yine gemiyi vururlar. Bazen de gemi sahipleri söylemiyor. Biliyor ki, limana giriş çıkışta P&I sigortası yok. Bu armatörün vereceği ticari bir karar. Riski alıyor, giriyor çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Armatörler Opex konusunda esnek olmalı
Dünyada her ne sıkıntı yaşanırsa yaşansın deniz taşımacılığının çok önemli olduğunu hatırlatmak istediğini söyleyen Esinduy, “En kötü zamanlarda bile, savaşlarda, pandemide, deniz taşımacılığının durmadığını, denizcilerin bütün zorluklara rağmen denizde çalışmaya devam ettiğini görüyorum ve memnuniyetle karşılıyorum. Gerçekten denizciler özveriyle çalışıyorlar. Bunu inkar edemeyiz, karada çalışmak gibi değildir denizde çalışmak. Denizcileri takdirle karşılıyorum. Armatörlere de bir tavsiyem olacak. Birçok armatör minimum masrafla gemi işletmeye çalışıyor. Bunlar yanlış hareketler. Senelerce birçok armatörle bu konuda tartıştık. Benimle çalışmak istiyorsanız bu minimum masraf anlayışını bir tarafa bırakacaksınız. Aslına bakarsanız gemi bir servet. Ben de armatörlük yaptım. Ben hiçbir zaman geminin Opex’inden kısmak gibi bir yola gitmedim. Geminin normal çalışması için belli bir kadroya ihtiyacı var. Şu anda birçok gemide bu kadrolar eksik olarak çalışılıyor. Armatörler Opex konusunda biraz daha esnek olmalı ki gemiyi iyi durumda tutabilsinler. Böyle armatörler de var elbette ama yapmayanlar da var. Ben böyle armatörlerle çalışmak istemiyorum. Öyle bir armatör geldiği zaman ben onun işletmesini bile yapmak istemem. Zaten ben en ekonomik, optimum şartları sunuyorum. Sen geminin güvenliğinden kalitesinden vs. kısmaya çalışırsan olmaz. “Güvenlik ve Kalite” kriterleri baz olmak üzere biz bu gemi işletmeciliğini genişletmek, işimizi geliştirmek için tüm ekibimizle çalışıyoruz” dedi.
Koç Holding’te geçirdiğim 30 yılın 25 yılı gemi işletmeciliği, 5 yılı tersanecilikle geçti. Kurumsallığın sektörümüzdeki yerleşimi için büyük emek harcıyoruz. Türkiye’nin en büyük kurumsal firmasında çalışmak bana bu avantajı sağladı. Ayrıca Türkiye Gemi Sanayi’sinde 3 yıllık Yönetim Kurulu Üyeliğim var. O da kurumsallık deneyimime önemli katkılarda bulundu. Bu tecrübelerimizi şirketimize yansıtmak için gayret içindeyiz. Şirketimizi ideal, aranan , tercih edilen bir kurum haline getirmek en büyük hedefimizdir.
Kaynak: 7DENİZ DERGİSİ