Beşiktaş-Düzgit sinerjisi Park Shipyard’ı yarattı  Beşiktaş-Düzgit sinerjisi Park Shipyard’ı yarattı 

“Sektör olarak serbest rekabetten yanayız. Toplam hava kargo hacminin yüzde 96’sından fazlası derneğimiz üyelerince gerçekleştiriliyor. Lojistik sektöründe serbest rekabet ortamına ihtiyaç duyuyoruz. İthalatçıları ve ihracatçıları bilinçlendirmeye ihtiyacımız var. Bu şekilde serbest rekabet ortamı uygulanabilir tavan veya taban fiyat uygulamasına gerek kalmaz. Yakın zamanda sektör tarafından benimsenecek bir taşıma işleri yönetmeliğiyle karşı karşıya kalacağız” diyen İMEAK Deniz Ticaret Odası Disiplin Kurulu Üyesi ve Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Başkanı Emre Eldener ile bir araya geldik. Öncelikle başkanlığınızla birlikte bu güne kadar UTİKAD’da nasıl bir süreç yaşandı. Sizden dinlemek isteriz. UTİKAD Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği başkanlığına yeni yönetimle birlikte yaklaşık bir buçuk yıl önce geldik. Dernekte çeşitli yelpazeden 450 civarında üyemiz bulunuyor.

 

Derneğin içerisinde yedi farklı çalışma grubumuz var. Havayolu, karayolu, denizyolu ve bununla beraber intermodal, demiryolu, gümrük, antrepo, elektronik ticaret lojistiği gibi çok farklı alanlarda, sektörün daha da ileriye gitmesi için çalışmalar yürütüyoruz. Dernek üyelerimiz de çok aktif bir şekilde bu çalışmalara dâhil oldular. Göreve geldiğimizde en önemli konumuz sektörümüze herhangi bir teşvikin verilmemesiydi. Derneğimizde milyonlarca dolar fatura kesiliyor, üyelerimizin toplam cirosu 6 milyar doları buluyor. Dolayısıyla önce teşvik konusunun üstünde durduk. Biz, son derece resmi çalışırız ve gümrükleme sürecinde özellikle uluslararası taşıma faturalarının mutlaka kesilmesine dikkat ederiz. Bu nedenle de hem Türkiye’ye çok ciddi miktarda döviz getiren bir üye profiline sahibiz hem de ekonominin son derece içerisinde olan, özellikle kalifiye personel çalıştırıp çok ciddi istihdam yaratan bir grubuz. Bu sebeple teşvik yönünde bir talebimiz oldu. Konuyu Ekonomi Bakanlığı’na götürdüğümüzde Bakanlık, yurtdışı fuarlarında teşvik verme kararı aldı ve hemen kararı devreye soktu. Geçen yıl düzenlenen Münih’teki Transport Lojistik Fuarı için ciddi derecede geri ödeme teşviki aldık.

 

Öte yandan Turquality Marka Deste Programı’na dâhil olduk. 17 mayıs’ta ilk Genel Kurulumuzu gerçekleştirdik. Türkiye İhracatçılar Meclisi bünyesinde Hizmet İhracatçıları kuruldu. Bu kurulun da ilk Başkanı Türk Hava Yolları’nın Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı oldu. Bünyesinde lojistik, turizm, eğitim, sağlık, yazılım gibi çok ciddi hizmet ihracatı yapan sektörler yer aldı. Ben de ilk yönetim kurulunda yönetimin bir parçası olarak yerimi aldım. Çok seyahat eden bir sektörüz. Bu nedenle bir takım seyahat engellerinin ortadan kaldırılması yönünde devletin bize destek olması, önümüzü açan başka bir faktör diye düşünüyorum. Şu an Taşıma İşleri Organizatörleri Yönetmeliği hazırlanıyor. Bu bizi çok ilgilendiren bir konu.  Önümüzdeki günlerde yasalaşacak. Bu noktada Ulaştırma Bakanlığı’na teşekkür etmek istiyorum. Bizim çekincelerimizi dikkate aldılar. Bizi dikkatle dinleyip bunun hazırlanmış olan yönetmenlik taslağına eklendiğini büyük bir mutlulukla gördük. Sektörün daha efektif çalışma imkânına kavuşturacak bir yönetmelik olacağını tahmin ediyoruz.

 

Lojistik sektöründe serbest rekabet ortamına ihtiyaç duyduğunuz şeklinde açıklamalarınız oldu.  Bu konuda nasıl bir yol aldınız?

 

Bizler Türkiye’deki lokal hizmetlerde çok çeşitli çözümler üretiyoruz. Bu noktada Bakanlığın bir takım çevrelerden gelen baskılarla lokal hizmet tarifesi oluşturması gibi girişimleri oldu. Başından beri serbest rekabetle engellenmemesi gerektiğini, bizlerin tarife ile çalışan bir esnaf olmadığını, şirketler arası işler yaptığımızı, yaptığımız işlerin zaten pazarlığa tabi olması nedeniyle herhangi bir şekilde bir tarife altına girmektense basiret tüccarlar nasıl yapıyorsa bu işi karşılıklı anlaşarak son kuruşuna kadar pazarlık ettikten sonra böyle bir ortamda çalışılması gerektiğini söyledik. Herhangi bir tarife oluşturulmasına başından beri net bir şekilde karşı çıktık. Deniz Ticaret Odası’nın ilk Meclis Toplantısında bunu Ulaştırma Bakanlığı’na iletme fırsatı buldum. Bu konuda girişimlerimiz devam ediyor. Bir diğer konu ise; transit yüklerin ülkemize gelip limanlarımızda ya da karayollarında, havayollarında tek tek açılıp fiziksel kontrole tabi tutulmasıdır. Zaman açısından gereksiz olduğunu düşünüyoruz. Çünkü gelen transit malın transit araca yetiştirilme gibi bir sorunu var ortada. O yüzden biz bu noktada diyoruz ki fiziksel kontrolleri bırakalım ve evrak kontrolüyle bunu sağlayalım. Sınırlarımıza girmeyecek bir yüke para ve zaman ayırmamız gerekecek. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’ndan esas beklentimiz gümrüklerin üç vardiyada çalıştırılması. Çünkü ihracatçıların önünde bir takım engeller olmasın istiyoruz. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı diyor ki ‘personelim yok’. Hâlbuki biz personelin bir kısmını transit yükleri fiziksel kontrole ayırıyoruz. Oradaki personeli ihracat gümrüklerindeki üç vardiyaya kullanabiliriz diye düşünüyoruz. Ulaştırma Bakanlığı’mızdan DTO toplantısında olumlu yönde bunun cevabını aldık. Diğer yandan yeni havalimanının açılmasını heyecanla bekliyoruz. Bunun lojistik sektöründe rekabet ortamını artıracağını düşünüyoruz.

 

UTİKAD olarak yurtdışına yönelik çalışmalarınız neler oldu?

 

Lojistik sektöründeki ilk dış ticaret heyetini geçen sene Malezya’daki FIATA Dünya Kongresi için organize ettik. Ekonomi Bakanlığı’nın desteğiyle 16 kişilik ekibimiz bu dış ticarette yer aldı. Bu tür heyetlere UTİKAD olarak öncülük ediyoruz. Ekonomi Bakanlığı’na 30 kadar yurtdışı lojistik fuarına teşvik verilmesiyle ilgili bir liste verdik. Bakanlığın listesinden nerelerden teşvik alabileceklerini görebilirler. Yakın zaman önce Deniz Ticaret Odası’nda yönetim değişikliği oldu. Bu değişiklikte UTİKAD’ın rolü ve yeni yönetimle ilgili sizin görüşlerinizi almak isteriz. Deniz Ticaret Odası’na seçim sürecinde ciddi destekler verdik. Bunun sebebi bir takım değişikliklerin olması gerektiğiydi. DTO’da yeni yönetimle birlikte sektörümüzdeki sorunları daha net bir şekilde duyurabileceğimize olan inancımızla bu yönde ilerledik. Deniz Ticaret Odası da bizi önemsediğini her fırsatta gösterdi. Önümüzdeki 4-5 yılda sektörümüzü daha yukarılara çekeceğimize inanıyoruz. DTO’nun da desteğini alarak güzel adımlar atacağız. UTİKAD’ın DTO’ya vizyon olarak çok şey katacağına inanıyorum. Yönetim kurulumuzdan Cihan Yusufi şu an DTO’nun Meclisinde. Cihan Yusufi’nin bulunduğu komite seçim öncesi çok ciddi çalıştı.

 

Son olarak neler söylemek istersiniz?

 

Türkiye’nin transit taşımacılıkta merkez olmasını istiyoruz. Bu konuda ise Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın desteğine ihtiyaç duyuyoruz. Sistem içerisinde evrak kontrollerinin yeterli olacağına inanıyoruz. Gümrüklere gelen paketler evrak kontrollerinin dışında, fiziksel kontrole tabii tutuluyor. Bu da gecikmeye neden oluyor. Fiziksel kontrollerin çok gerekli olmadığına inanıyoruz. Bu noktada desteğe ihtiyacımız var.

 

7DENİZ DERGİSİ MAYIS HAZİRAN 2018 SAYISI // RÖPORTAJ

Editör: Haber Merkezi