Turkon Line Üst Yöneticisi Alkın Kalkavan, ˮDış ticarette, deniz yolunun ve özellikle konteyner taşımacılığının payı hızla artıyor. Bu yıl sektördeki pozitif gelişmenin devam etmesini bekliyoruz.ˮ dedi. Turkon Line Üst Yöneticisi (CEO) Alkın Kalkavan, dış ticarette deniz yolunun ve özellikle konteyner taşımacılığının payının hızla arttığını belirterek, ˮBu yıl için de sektördeki pozitif gelişmenin devam etmesini bekliyoruz.ˮ dedi. Türkiyeʹde dış ticaretin yüzde 89ʹunun deniz yolu ile yapıldığına dikkati çeken Kalkavan, bu ticaretin yüzde 20ʹsini elleçleyen konteyner taşımacılığının bu alanda oldukça önemli bir yer tuttuğunu söyledi. Kalkavan, ˮKonteyner taşımacılığının ihracattaki payında son dönemde ciddi artışlar görüldü. Konteyner taşımacılığı özellikle mart ve nisan aylarında hiç olmadığı kadar yüksek seviyelere ulaştı. Dış ticaretimizin dinamizmi ve bu alanda alınan tedbirler, Türkiye konteyner sektörüne de pozitif olarak yansıdı. Sürekli olarak dünya ortalamalarının oldukça üzerinde büyüyen Türkiye konteyner hacmi 2017ʹde yüzde 14.8 gibi kayda değer bir büyüme oranı yakalayarak ilk kez 10 milyon TEU (uluslararası gemi ticareti ölçü birimi) sınırını aştı.ˮ diye konuştu. Kalkavan, Türkiye konteyner pazarının büyüme hızına işaret ederek, ˮTürkiyeʹdeki yüzde 9.9 olan ortalama yıllık büyümenin AB ortalamasının (yüzde 3.1) üç, dünya ortalamasının (yüzde 5.1) iki katı olarak gerçekleştiği görülüyor. Türkiyeʹdeki gelişime bölgesel bazda baktığımızda ise Marmara Bölgesiʹnin halen yüzde 60ʹın üzerindeki payını koruduğunu görmekteyiz. 2018 yılında da pozitif gelişmenin devam edeceği bekleniyor.ˮ ifadesini kullandı. Türkiyeʹnin, konumu itibarıyla önemli bir aktarma limanı olduğunun altını çizen Kalkavan, Malta, Port Said, Pire gibi limanlardan aktarılan yüklerin de Türkiyeʹye çekilebileceğini söyledi. Kalkavan, ˮKonteyner taşımacılığı, depolama maliyetlerini de düşürüyor. Aynı zamanda düşük hacimlerle mal çekme imkanı da sağlıyor. Konteyner taşımacılığı haftalık servis sunarak, malın her hafta alımınına imkan tanıyor.ˮ dedi. Kalkavan, ihracatta konteyner taşımacılığının özellikle Avrupa, Amerika, Çin ve Ortadoğu gibi önemli pazarlarda tercih edildiğini belirtti. En fazla kullanılan taşımacılık türü Türkiyeʹde 2013-2017 yıllarını kapsayan 5 yıllık dönemde gerçekleştirilen yaklaşık 753 milyar dolarlık ihracatın yüzde 55.5ʹi deniz yoluyla yapıldı. Bu dönemde uluslararası ulaştırmada en fazla kullanılan taşımacılık türü olan deniz yoluyla 417 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı verilerine göre, kitlesel taşıma kapasitesi, birim maliyetin düşük olması ve yüksek güvenlik olanakları dolayısıyla dünya ticaretinde en fazla tercih edilen taşıma türü olan deniz yoluyla geçen yıl 91 milyar 322 milyon dolarlık ihracat, 148 milyar 654 milyon dolarlık da ithalat gerçekleştirildi. Söz konusu rakamlar, 2013 yılıyla kıyaslandığında, deniz yoluyla ihracatın yüzde 10.1, ithalatın ise yüzde 6.2 arttığı kaydedildi. Türkiyeʹnin geçen yıl 157 milyar dolarlık ihracatının yüzde 58.2ʹsini denizyolu, yüzde 29.2ʹsini karayolu, yüzde 10.8ʹini havayolu, yüzde 0.4ʹünü ise demiryolu taşımacılığı karşıladı. Denizyolu ile karayolu ihracatı arasındaki makas açılıyor Öte yandan deniz yolu ve karayoluyla yapılan ihracat arasındaki fark bu dönemde büyümeye devam etti. 2013 yılında deniz yolu ile karayolu taşımacılığı arasındaki fark 29.2 milyar dolarken, bu rakam 2017 yılında 45.5 milyar dolara yükseldi. En fazla tercih edilen ikinci taşıma türü olan karayoluyla geçen yıl 45.9 milyar dolar değerinde ihracat, 37.8 milyar dolar değerinde ithalat gerçekleştirildi. Karayoluyla yapılan ihracatın 2013 yılına göre yüzde 14.6, ithalatın ise yüzde 5.6 gerilediği görüldü. İhracata havayolunun katkısı ise yaklaşık 17 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Bu rakam 2013 yılında 12.9 milyar dolar olarak belirlenmişti. Bu dönemdeki 233.8 milyar dolarlık ithalatın 34.3 milyar doları hava yolu, 1.2 milyar doları da demir yoluyla gerçekleştirildi. 7DENİZ
Editör: TE Bilisim