Zeymarine, nasıl hayat buldu?

Denizcilik sektörüyle tanışmam 1994. Gemi kiralama sektöründe bir süre çalıştıktan sonra 1997’de Alyans Tempo Grubunda 2000 senesine kadar çalıştım. Ardından Cerrahgil Şirketinde acente müdürü olarak çalıştım. 2015’te de kendi yoluma gitmek için ayrıldım ve Mayıs ayında da Zeymarine’i şahıs firması olarak kurdum. Hem yurt içinden hem de yurt dışından ciddi destek görmemize istinaden firmayı AŞ’ye çevirdik. Umut Kaptan’ın da geçen sene başında katılmasıyla ciddi bir ivme yakaladık. Önemli firmaların, müşterilerin Türkiye’de temsilcisi olduk. Aslında işe bu durumu öngörerek planlı başladığım söylenemez. Tersanelerden ve yurt dışından destek aldığım bir iki firmayla başladım. Açıkçası beklediğimden fazla talep gördüm. Tabii talep artınca ağınızı da artırmanız gerekiyor. Bu da beraberinde genişleyen kadro demek. Kontrollü büyümeye çalıştım. Geçen senenin başında Umut Kaptan’ın Ortağım olarak şirkete gelmesi ve onun 13 senelik yöneticilik deneyimi bize çok şey kattı. Hem şirketin büyümesiyle alakalı ciddi bir sistem oluşturuldu hem de bu işi daha rafine, usulüne göre yapmamız gerektiğini gördük ve ona göre devam ettik. Şu anda, geçen sene ve bu sene yaptığımız ISO, profesyonel bussines koçluk yardımları gibi çalışmalarımızın dönüşünü yavaş yavaş görüyoruz. İşinizi ne kadar kaliteli yaparsanız o kadar karşılığını görüyorsunuz…

 

Delmar Safety firması ile bir ortaklık içine giriyorsunuz. Bu fikir nasıl çıktı?

Delmar, Türkiye’de kendini kanıtlamış bir firma. Yurt dışında ciddi bir ağları var. Kendileriyle dostane bir ilişkimiz zaten vardı. Bizim 2-3 senelik ivmeli grafiğimiz dostane ilişkimiz ile biraraya gelince bu ortaklık fikri ortaya çıktı. Delmar’la yapacağımız ortaklıkta yurt dışında açacağımız ofislerde yalnızca acentelik hizmeti verilecek. Safety, bildiğimiz bir iş olmadığı gibi işimiz de değil. Bizim avantajımız Delmar’ın halihazırda konuşlanmış olan ofislerine geçeceğimiz için çok ciddi bir altyapıyla girmiş olacağız. Amaçlarımızdan biri yurt dışında hizmet verdiğimiz müşterilerimize bunu bir pazarlama argümanı olarak sunmak. Bence bu ciddi bir etki yaratıyor. Bunun geri dönüşü olacağına inanıyorum. Yurt dışı yatırımlarımızda her ne kadar çok hızlı bir dönüş beklentimiz olmasa da orta vadede güzel işler olacağına inancım tam.

 

Arda Bey bu iş birlikteliğine ilişkin sizin yorumunuz nedir?

Biz, müşteri ihtiyaçlarını kuruluş stratejimizin temeline koyarak ilerleyen bir şirketiz. Delmar Safety, 13 yıl gibi bir sürede sektörün rekabetçi firmaları arasına girmiştir. Daha iyisini yapma tutkumuz ve inovasyona verdiğimiz önemle yılda 2 bin 500 gemiye hizmet verebilecek kapasiteye ulaştık. Zeymarine’in uzmanlığı ile Delmar Safety’nin dünya üzerinde kurduğu servis ağını birleştirdik. Zeymarine’in acentelik uzmanlığıyla Delmar’ın uluslararası portföy ve lojistik gücüyle birleşirse ne olur düşüncesi adım atmaya fazlasıyla değer. İnşallah camiamıza ve ülkemize hayırlı olur.

Şu an nasıl bir süreçtesiniz? Adımlar atılmaya başlandı mı?

Tabii.. Hem hukukçularla hem mali müşavirlerle görüşmeler sürüyor. Yüksek ihtimal, bu röportaj yayınlandığında işler sonuca ulaşmış olacak. Teoride ve prensipte tamamen anlaşıldı. Geriye sadece işin evrak işleri ve bürokrasisi kaldı.

 

Hedefleriniz arasında acentelik alacağınız yeni firmalar var mı?

Mutlaka.. Her ne kadar bizim stilimiz butik hizmet verip iyi fakat az müşteriyle çalışmak olsa dahi bu ticari olarak riskli bir durum. Nihayetinde kısıtlı bir müşteri portföyüyle gidip iyi iş yapıyorsunuz fakat acentelik piyasasını biliyorsunuz. Bir şekilde müşteri kaybında risk almış oluyorsunuz. Biz, bu sene başında aynı kaliteyi tutturup müşteri portföyünü geliştirme ve genişletme hedefine karar verdik. Bu seneki pazarlama stratejimiz onun üzerine kurulu. Bu herkese acentelik teklifi götüreceğiz demek değil. Ama bir şekilde müşteri portföyümüzü genişletmeye çalışacağız. Hedeflediğimiz firmalar, bölgeler, servisler var. Biz şu anda daha çok acentelik servisini tersanelerde veriyoruz. Bunu daha genişletmemiz gerekiyor. Türk limanlarında da koruyucu acentelik, transit geçen gemilere transit acentelik, armatör işlerini yaptığımız acenteliği de daha fazlalaştırmamız gerekiyor. Bunun için çalışmalar yapıyoruz. İyi yaptığımız işi yapmaya çalışıyoruz…

 

Tersane acenteliğinin yanında boğaz acenteliği de yapıyor musunuz?

Yapıyoruz fakat şu an çok fazla değil. Ağırlığımız tersane acenteliği. O yüzden bu sene itibariyle biraz daha boğaz acenteliğine ve diğer Türk limanlarındaki koruyucu acenteliğine de yönelmemiz gerekiyor. Hem müşteri portföyünü artırırken hem de servis gamımızı artırma derken onu kastetmiştim. Ama hep acentelik. Onun dışında sadece koruyucu acenteliğimiz altında olan gemilerde tahliyeden sonra oluşan ufak tefek platform hasarlarının giderilmesine asistans veriyoruz. Oradaki bir atölyeyle onları buluşturuyoruz ve isteklerini gideriyoruz.

 

Ekibinizden ve alt yapınızdan biraz bahseder misiniz?

İyi işi iyi bir ekibiniz yoksa yapamazsınız. Kadromuzda piyasada ciddi tecrübeler edinmiş arkadaşlarımız var. Acente direktörümüz Sertan Pehlivan, Catoni firmasında yıllarca acente müdürlüğü yapmış, offshore piyasasında çok tecrübesi olan hem yurtiçinde hem yurtdışında tanınan biri. Operasyondaki diğer arkadaşlarımızın da en az 7-8 senelik tecrübeleri var. Umut Kaptan’ın hem kiralama, hem bussines development, hem de genel müdürlüğü döneminde kazanmış olduğu tecrübeleri, benim ve diğer ekip arkadaşlarımızın sahip olduğu tecrübelerle harmanladık ve bir sistem oluşturduk. Mevcut müşterilerimizden ve piyasadan aldığımız olumlu geri dönüşler de doğru yolda olduğumuz gösterdiği için mutluyuz.

Nasıl bir motivasyonla çalışıyorsunuz?

Kartlarımız hep açık ve kimseye hayaller satmıyoruz. Eğer bir şey yapılabileceksek onu yaparız mutlaka ama yapamayacağımız şeyleri de hayal olarak sunmayız. Bir de kahraman olmaya çalışmıyoruz. Bir acente olarak kahraman olmanın alemi yok. Müşterinin adına karar verme gibi bir riske girmeyiz. Çünkü, müşterinin anlaşmasını bilemezsiniz. Müşteriye iyilik yapıyorum derken çok daha negatif bir şeye sebep olmamak için işimiz neyse onu yaparız. Dolayısıyla bizim burda acente olarak görevimiz bilgi akışını hızlı ve zamanında yapmak ve alternatifleri sunmak. Aynı zamanda müşterinin karar vermesini daha da kolaylaştırmak. Alternatifler müşteri için negatif bile olsa onu bilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu prensiple yol alıyoruz. 7/24 ulaşılabiliriz. Bunlar acentelik gibi servis sektörü için önemli ve müşterinin dikkat ettiği noktalardır.

 

Sektörle ilgili öngörüleriniz nelerdir?

Her şey iyi giderse, tersane ayağında işler 2019 ve 2020 yılında ciddi şekilde yoğunlaşacak. Biz de acente olarak bu yoğunluktan maksimum derecede faydalanmaya çalışacağız. Türk tersaneleri çok iyi gidiyor. Her gün daha da kendilerini geliştirerek dünya piyasasında daha da iyi yerlere geliyorlar. Hem Yalova hem Tuzla… Çok ekstrem bir durum olmazsa -ki olacağını da zannetmiyorum- 2019 ve 2020 yılı beklentimiz iyi bir periyotta. 2020’den sonra da daha evvel 5 yıllık havuzlarını yapmış gemilerin havuz süreleri doluyor. 2021’den itibaren de onlar gelmeye başlıyor.

 

Çevre cezaları konusunda Avrupa’daki ceza ve normlar ne ise onu istiyoruz Çevre cezaları konusunda Avrupa’daki ceza ve normlar ne ise onu istiyoruz

Çilem Kocamış -7DENİZ DERGİSİ (ÖZEL RÖPORTAJ)

Editör: Haber Merkezi