Kaptan Adnan Kadızade,  3 ay önce Fas’ta katıldığı MV ORUÇ REİS gemisi ile İtalya Cozarlo açıklarında mahsur kaldı. Şirket telefonlarına çıkmıyor. Destek gelmezse 6-7 günlük kumanyaları var. 7deniz olarak telefonla ulaştığımız MV ORUÇ REİS gemisini kaptanı Adnan Kadızade, yaşadıkları sıkıntılar hakkında bilgiler verdi. Kiracı firmanın desteğiyle ayakta kaldıklarını belirten Kadızade, son bir haftadır geminin sahibi armatör firma Vera Denizcilik’in de telefonlara çıkmadığını ve iletişi kapattıklarını söyledi. Kadızade, “31 bin 291 ton hurda yükle Cozarlo’nun güneyinde 85 metrede demirdeyiz. Bundan sonra maaşlarımızı yatırıp ya bu gemiyi çektirecekler, başka türlü olmaz. Ya da ben burada can güvenliğimiz olmadığını, sağlık ve hijyen şartlarının kaybolduğunu söyleyip karaya çektireceğiz gemiyi. Biz bu gemiyi karaya çektirirsek gemi armatörün elinden gider. Biz iyi niyetle hareket ediyoruz. Armatör daha büyük zararlara uğramasın diye hareket ederken armatör başka türlü hareket ediyor. Öyle bir durumdayız ki, bir tane acil jeneratör çalışıyor. O da devamlı arıza veriyor. İki aya yakındır su sorunumuz var. Her tarafa pislik içerisinde. İnsanca bir yaşamımız yok. Bu sıkıntının bir an önce bitmesini istiyoruz” şeklinde konuştu. Kaptan Adnan Kadızade olayı şöyle anlattı:   “Litvanya ve Estonya’dan hurda demir yükü aldık. Litvanya’da kişilik personelin 13’ü ITF’e (International Transport Workersʹ Federation) gitti. Şirkete söyledik bu ITF’E gidenleri alın diye, almadılar. Daha sonra Gürcü personel gemiyi bıraktı. Onların yerine 8 tane Hintli geldi. Fakat adamların bazıları ilk defa büyük gemiye çıkıyordu. Böyle bir ekiple karşılaştık. Orada büyük problemler yaşadık. ITF’e gidenler paralarını aldı. Gemide kalanlar temmuzun 10’una kadar olan maaşın bir kısmını aldı, bir kısmı ITF’in kontrolünde Aliağa’ya varınca verilecek. Gemide, ilk önce jeneratörde problemler başladı. Gemideki 120 ton suyun 80 tonunu sintineye kaçırdılar. Susuz kaldık. 2-3 gün orada uğraştık. Daha Cebelitarık’a girmeden Fas sahillerinde başladık sürünmeye... 7-8 gün orada uğraştık. Su bitti. En sonunda “dead slow” ile Sevta’ya kadar geldik. Orada su vereceklerdi, hava durumundan dolayı gecikti. Su gecikince çarkçıbaşı da ‘ben makineyi fuel-oil de bıraktım, eğer bir gün daha kalırsak yola çıkamayız’ dedi. Oradan yalnız yakıt ve bir miktar koltuk kumanyası alarak kalkmak zorunda kaldık. Yolda gelirken bazı sorunlar çıkmaya başladı. Hintlilerle Gürcüler kavga etmeye başladılar. Aşçı, kamarot işi bıraktı. Jeneratörleri susuz bıraktığı için, su kaçağı olmasına rağmen müdahale etmeyen çarkçıbaşı yüzünden iki jeneratör de yandı. ˮ7 mil açıkta 85 metrede demirledikˮ 21 Temmuz’da Cozarlo’nun  7 mil açığında 3-4 gün sürüklendikten sonra 85 metrede trafiğin içinde demirledik. O günden beri buradayız. İlk başta yedek parça istedik. 45 ton kadar su verdiler. Yedek parça jeneratörler geldi ama olmadı çünkü jeneratörler tamamen yanmış. Hintliler durumun vahametini, bu geminin gidemeyeceğini anladılar. En sonunda biz de işi bırakıyoruz, can güvenliğimiz yok dediler. Oradan yetkililer geldi ikna ettiler onları. Daha sonra çarkçıbaşı gündüz sintine basmaya kalktı. Şirket kararıyla onu da off ettik. Gemide makinede kimse bir elektrik zabitinden başka kalan yok. Bugünlere geldik. Bizi bir aydır oyalıyorlar. ˮKumanyamız kiracı Ultra Bulkʹtanˮ Kumanyamız kiracı Ultra Bulk tarafından gönderiliyor. En sonunda 6 Hintli ve Türk sancak filikayı gasp ederek gemiyi terk ettiler. Cozarlo limanına çıktılar. Türkler konsolosluk aracılığıyla Türkiye’ye döndü, Hintliler de hala buradalar. Şirketle devamlı irtibat halindeydik. Personel gelecek diye söylüyorlardı. Son bir haftadır ne telefonlarımıza çıkıyorlar, ne mesaj gönderiyorlar, sahip çıkmıyorlar bize. Bir haber dahi göndermiyorlar. Kiracı Ultra Bulk’un temsilcisi geçtiğimiz Perşembe gemiye geldi. Bize gemi için römorkör ayarlayacağız, Aliağa’ya kadar çekeceğiz, size de bonus vereceğiz dediler. Biz de bonustan evvel ilk önce bizim 3-4 aylık alacağımız var içeride, onları verin dedim. Ona ben karışmam dedi. Şirket de biz cevap vermiyor. Şu anda bırakın maaşımızı almayı ben cebimden ödediğim paraları dahi alamıyorum.  En sonunda bu günlere geldik. Şimdi de buranın temsilcisi bizi tehdit ediyor. Gemiyi buradan kaldırmazsanız sizi tutuklarlar diye bizi korkutmaya çalışıyorlar. Çocuk kandırıyorlar. Dedim gelsin tutuklasınlar. En son protesto mektubu gönderdim. En son maaşları görmeden biz buradan kalkmayız. Maaşlar yatmadan hareket etmeyiz, gitmeyiz. Bundan sonra kiracı da desteğini çekerse, 5-6 günlük idare edebileceğimiz kumanya var. Ne olacağımız ne yapacağımız belli değil. Şirket telefonlarımıza çıkmıyor. Zaten daha evvel yazdığım raporlarda hep ters tepkiyle karşılaştım. Bir tane çokbilmiş Beykoz mezunu, İngiltere de okumuş Aykut Yılmaz adında bir operasyon müdürü var. Hele gemi bir Türkiye’ye gelsin kim suçlu kim suçsuz anlaşılır. Kumanya ve para için istek yaptık, cevap gelmeyince ben de kiracıya yazdım. Siz kimden izin aldınız da böyle bir şey yapıyorsunuz, size kim bu yetkiyi verdi diye yüksekten geldi. O cevaptan sonra ne arıyorlar ne soruyorlar, telefonlarımıza da çıkmıyorlar. 5 tane gemileri var. Bunun üçü hala bağlı. Bir çalışan bizdik, Piri Reis gemisi vardı. O da yük altında olabilir. Para yok diyorlar. Para yoksa bizim de ihtiyaçlarımız var, bu kadar sıkıntıya bu yaşta katlanmam yoksa. İBRAHİM KOCAMIŞ - 7DENİZ
Editör: TE Bilisim